30 Nisan 2013 Salı

Hamilelikte Ayak Bileklerinde ve Topukta Şişme

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE AYAK BİLEKLERİNDE VE TOPUKTA ŞİŞME

Hamile kadınların büyük bir kısmında hamileliğin ilerleyen aylarında, özellikle doğuma yaklaştıkça ayaklar ve topuk çevresinde ödemin sebep olduğu hafif bir şişme görülür. Gebe kadın, ayakkabılarının dar geldiğini veya ayağına girmediğini dile getirerek bu şişkinliği anlatır. Şişkinlik, genellikle akşama doğru daha fazla artar. Akşamdan iyice dinlenilerek uyanıldığında da şişliğin hafiflediği görülür. Bu durumu gebelik zehirlenmesi (toksemi) ile karıştırmamalıdır. Gebelik zehirlenmesine bağlı ayak bileği ve topuklarda görülen şişmelerde, bacaklarda herhangi bir ödeme rastlanmaz. Bunun yanısıra gebelik zehirlenmesinde; kan basıncında yükselme, idrarda protein bulunuşu gibi diğer belirtiler de vardır.

İlerlemiş gebelik devresinde ayak bileği ve topuklarda meydana gelen ödemin başlıca sebebi hormonal etki ile organizma tarafından tuz ve suyun tutulmasıdır. Uzun süre oturuş, devamlı ayakta duruş, sıkı çoraplar ve varisler, bacaklardaki kan dolaşımını yavaşlattığı için ayak ödemlerinin meydana gelişini daha da kolaylaştırırlar.

Ayak bileklerindeki şişmeyi önleme amacıyla toksemide olduğu gibi tuz tüketimi azaltılmalıdır. Gebe kadın uzun süre ayakta kalmamalı, gece yatarken ayakları hafif şekilde yükseltilmelidir. Ayrıca bacakları sıkıcı çoraplar kullanmaktan sakınılmalı, geniş varisler mevcut ise elastik çorap giyilmeli veya elastik bandaj uygulanmalıdır. Bu tedbirlerle kontrol altına alınamayan durumlarda ise gerekirse doktorun uygun göreceği bir ilaç da kullanılabilir.

Hamilelikte Uykusuzluk

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE UYKUSUZLUK

Gebelerin büyük kısmında doğuma yaklaşan son ay veya haftalar içinde uykusuzluk dikkati çeker. Büyüyen rahmin yukarıya doğru basınç yapması ve solunumun güçleşmesi uykusuzluğun başlıca sebebidir. Aynı şekilde bebeğin anne karnındaki hareketlerinin yanısıra, anne adayının ruhsal gerilimler yaşaması da uykusuzluğa sebep olan diğer etkenleri oluşturur.

Doğuma yaklaşmış gebe kadın, sırtüstü yatış pozisyonunda uykuya dalmakta güçlük çeker. Fakat hamilelikte uykusuzluk sorunu üstesinden gelinebilecek bir sorundur. Yan tarafına yatmak ve başı altına yüksekçe bir yastık koymakla bu şikayetlerin büyük ölçüde hafiflediği görülür. Psikolojik nedenlere dayanan uykusuzluk durumlarında ise gece yürüyüşleri ve duşlar faydalı olabilir. Uykusuzluğu gidermede gerekirse doktor tarafından verilecebilecek uygun bir ilaç da alınabilir.

İlgili aramalar: hamilelikte uykusuzluk sorunu nasıl çözülür? gebelikte uykusuzluk nasıl geçer?

Uçuk İçin Ne Yapmalı

Sponsorlu Bağlantılar:

UÇUK İÇİN NE YAPILABİLİR?

Uçuk, insanların %90 unda çıkmış bir bulaşıcı hastalıktır. Dudak etrafında çıkan uçuk cinsiyet ayrımı yapmaksızın herkes de çıkabilir. En sık tekrarlayan ağız yaraları da denilebilir. Uçuk genelde grip, soğuk algınlığı, stresten, yorgunluktan, bayanlarda adet dönemi, hamilelik ve korkudan çıkmaktadır. Uçuğun çıkmaması için sağlıklı beslenmeye de dikkat edilmelidir. Bazı yiyecekler uçuğu oluşumunu azaltırken bazı yiyecekler ise uçuğu tekrarlatmaktadır.

Uçuğun Belirtileri

Uçuk çıkmadan birkaç gün önce çıkacak bölgede kaşınma ile belli eder. Çıktığında ise kızarık, kabarık ve içi sıvı dolu su kabarcığı şeklinde olur. Uçuğun geçmesi 1 hafta sürer. Bu 1 hafta sürede bulaşıcıdır.

Uçuğu Olanlar Ne Yapmalı

- Uçuğa dokunmayın. Patlatmak veya sıkmak yanlıştır. Dokunduğunuzda ellerinizi hemen yıkamaya özen gösterin.
- Uçuğunuz varken bebeklere, çocuklara veya diğer insanları öpmeyin. Yakın temastan kaçının.
- Uçuğu olan insanın havlusu, bardağı, tabağı ve ruju gibi kişisel eşyalarını ortak kullanmayın.
- Alkol ve sigaradan uzak durun.
- Ağız ve diş sağlığınıza özen gösterin.
- Güneş ışınlarından uçuğunuzu koruyun.
- Uçuk bölgesini sık sık yıkayın.
- Stresten uzak durun.

Hamilelikte Mide Yanması Nasıl Geçer?

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE MİDE YANMASI NASIL GEÇER

Hamilelik döneminde yaşanan sorunlardan biri olan mide yanması rahmin büyümesi sonucunda mide bölgesine baskı yapması sonucunda gerçekleşebilmektedir. Bu durum genel olarak hamileliğin ilerleyen dönemlerinde gözlenir. Bir başka durum ise hamilelikle birlikte anne adaylarının artan hormonları midenin yemek borusuna birleştiği kapakçığı gevşetir ve reflü durumu gözlenebilir. Hamilelikte reflü sorunu oldukça sık gözlenmektedir. Reflü durumunda anne adaylarının ağzına genellikle mideden acı su gelmektedir. Hamilelik öncesi döneminde mide sorunu olan kadınların hamilelik başlangıcında mide sorunları için doktora danışmaları çok yararlı olmaktadır. Zira halihazırda mide sorunu yaşayan kadınların hamilelik dönemlerinde bu şikayetleri çok daha fazlalaşabilmektedir.

Bebeğin anne rahminde büyümesi ile hamileliğin ilerleyen dönemlerinde rahmin mideye uyguladığı baskı daha da artar. Bu nedenle mide sıkışır. Sıkışan midenin içindekiler yukarı kapakçığa doğru çıkabilmektedir. Reflü mide yanmasının yanında birçok zaman şiddetli mide ağrısına da sebep olabilmektedir. Bilinenin aksine annenin mide yanmasında bebeğin hareketlerinin ya da fiziksel özelliklerinin hiçbir etkisi yoktur.

Hamilelikte mide yanması sorunu yaşayan anne adaylarının her ne olursa olsun önce bir doktora görünmeleri gerekmektedir. Bunun yanı sıra kadınların kendilerinin de dikkat etmesi gereken bazı durumlar bulunmaktadır. Mide yanması sorununu en aza indirmek isteyen anne adayları sık sık ve az az beslenmelidir. Böylece mide öz suyu midede birikmek yerine besinleri parçalayacaktır. Yağlı ve bol baharatlı yiyecekler mide sorunlarının en büyük düşmanları olup, hamilelik dönemlerinde bu tür besinlerden uzak durulmalıdır.

İlgili aramalar: hamilelikte mide yanması nasıl geçer? gebelikte midede yanmasına ne iyi gelir?

28 Nisan 2013 Pazar

Hamilelikte Kabızlık Olur Mu?

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE KABIZLIK OLUR MU

Hamilelik dönemi kadınlarda vücut fonksiyonlarının çoğunun normal zamana göre farklılaştığı dönemlerdir. Hamilelik döneminde yaşanabilen birçok sorundan biri olan kabızlık durumu da genel olarak tüm anne adaylarının yaşadığı sorunlardan biridir. Hamilelik döneminde kadınlarda görülen kabızlık sorununun en büyük sebeplerinden biri hamilelik esnasında gözlenen hormon değişiklikleridir. Hormon değişikliği gözlenmesi ile bağırsaklardaki kas dokusu gevşeyebilmekte bu durum da kabızlık sorununa yol açabilmektedir. Hamilelik dönemlerinde yaşanan kabızlık sorunun hormonal olmayan bir başka nedeni ise büyüyen uterusun(rahmin) baskısıdır.

Ancak hamilelik dönemlerinde yaşanan kabızlık sorunları büyütülmemesi gereken sorunlardır. Zira yapılacak ufak değişiklikler ile bu dönemlerde görülen kabızlık sorunu çözülebilmektedir. Hamilelik döneminde kepekli ekmek, kayısı, kuru üzüm ve bunlar gibi posalı ve lifli gıdalar tüketildiğinde, lifli besinlerin sindirimi kolaylaştırması sonucu yavaş yavaş kabızlık sorununda iyileşme görülecektir. Elbette yalnızca lifli gıdalar yeterli değildir. Bunun yanında çeşitli otların suları ve mutlaka her sabah hiçbir şey yemeden bir bardak ılık su içmek, düzenli egzersiz yapmak kabızlık sorununun çözümünde etkilidir.

Hamilelikte kadınların fizyolojilerinde birçok değişim gözlenmektedir. Kadınlar normal dönemlerine göre birçok farklılık gördükleri için endişelenebilmektedir. Ancak bahsettiğimiz gibi bu dönem tamamen farklı bir dönemdir ve bu dönemde yaşanan sorunlar için çok fazla endişelenmeye gerek yoktur. Tüm bunların yanı sıra her ne kadar bu sorunlar normal karşılansa da mutlaka doktora sorunlardan bahsetmek gerekmektedir.

İlgili aramalar: hamilelikte kabızlık olur mu? hamilelerde kabızlık görülür mü?

Hamilelikte Karın Ağrısının Nedenleri

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE KARIN AĞRISI

Gebelerin bir kısmı zaman zaman karın ağrısından şikayet ederler. Bununla birlikte normal seyrinde giden bir gebelik, şiddetli karın ağrısına sebep olmaz. Hamilelikte karın ağrısı çeşitli sebeplere bağlıdır. Herşeyden önce büyüyen ve yukarıya doğru yükselen gebe rahmin yan bağlarında gerilim meydana gelir; bu gerilme sebebiyle gebe kadın, 4. aydan itibaren karnının yan taraflarında ağrı duyar. Ayrıca büyüyen rahim, karın içinde ağırlık hissi yarattığı gibi gebeliğin ilerlemesiyle karın duvarlarına doğru bir baskı da meydana getirir. Bu iki durumda da gebelik esnasında zaman zaman hissedilebilen bir ağrı belirir.

Rahmin bütün gebelik boyunca zaman zaman kasılmalar gösterdiği de unutulmamalıdır. Bununla birlikte bu tarz kasılmalar, genellikle ağrısızdır. Kasılmaların kendisini ağrı ile beraber hissettirmesi ve ritmik seyir kazanması düşük veya doğuma doğru gidişi gösteren belirtiler arasındadır.

Hamilelikte karında yaygın ağrı yaratabilecek bir faktör de hormonal etki ile meydana gelen mide-bağırsak tembelliğidir. Hacmi artan rahmin baskısı sonucu, mide ve bağırsağın yer değiştirmiş olması da bu organların normal çalışmasını etkiler. Bu durum yenilen gıdalarla ilgili olarak zaman zaman mide şişkinliğine, bağırsaklarda gaz oluşumuna ve kabızlığa sebep olur. Ayrıca gebe kadının bağırsaklarında solucan, kurt, şerit gibi parazitlerin bulunuşu da zaman zaman karın ağrılarına sebep olur.

HAMİLELİKTE KARIN AĞRISININ TEDAVİSİ
Hamilelikte görülen karın ağrıları, karın ağrısının sebebine göre tedavi edilir. Ağrı yan bağların gerilmesine bağlı ise hassasiyetin görüldüğü taraf üzerine bölgesel sıcak uygulama yapmak ağrıyı yatıştırmada etkilidir. Karında ağrı yaratabilecek mide-bağırsak rahatsızlıklarının önlenmesinde gebeye uygun bir diyet verilmeli, gaz yapıcı sebzeler, baklagiller, şekerli maddeler ve yağlardan mümkün ölçüde sakınması öğütlenmelidir. Kabızlığa engel olunmalı, gerekirse hafif laksatiflerle bu durum kontrol altına alınmalıdır. Mide-bağırsak rahatsızlıklarının yenilmesinde günlük yeterli hareket ve egzersizler de önemli rol oynar.
Bu etkenler dışında gebelik esnasında belirecek şiddetli ve ani bir ağrıda bağırsak tıkanması, apandisit krizi, dış gebelik patlaması ihtimalini de düşünmeli; hemen hekim çağrılmalıdır. Gebeliğin son üç ayı içinde belirecek ani ağrıda plasenta'nm rahi

Hamilelikte Bacaklarda ve Sırtta Kramp

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE BACAKLARDA VE SIRTTA KRAMP

Gebelik esnasında, özellikle 5. aydan sonra birçok kadın, kalça, bacak ve sırt kaslarına kramp girmesinden şikayet eder. Kaslarda çekilme ve tutulma şeklinde kendisini gösteren bu kramplar, uzun süre belli bir durumda kaldıktan sonra pozisyon değiştirildiği zaman aniden belirir; çoğu kez uykudan ya da istirahatten sonra gebe kadın ayağa kalkarken sağ veya sol bacak kaslarının birden kramp şeklinde tutulduğunu hisseder.

Gebelikte beliren bacak kramplarının, vücuda giren fosfor miktarındaki artışa bağlı olduğu ileri sürülmektedir. Bu görüşe göre kanda fosfor seviyesi nispeten yükselmekte, kalsiyum seviyesinde ise oranla bir düşüş meydana gelmektedir. Bununla birlikte, bu iddialar henüz ispatlanmış değildir ve krampların asıl sebebi halen bilinmemektedir. Gebeliğin son aylarında bebeğin başının çevre sinirlere yaptığı baskı da kramp sebebi olabilir. Ayrıca aşırı hareketlilik ve yorgunluğun da bacak kramplarını hazırlayıcı bir zemin yarattığı unutulmamalıdır.

Gebeliğin ilerlemesine paralel olarak doğuma yaklaştıkça omurgada artan lordoz hali ve vücut dengesini temin etmek üzere sırtın arkaya doğru kayması, zaman zaman sırt kaslarında krampa neden olur.

HAMİLELİK KRAMPLARI NASIL ÖNLENİR?

Gebelik sırasında görülen bacak kramplarını önlemede günlük diyet düzenlemek önem kazanır. Vücuda aşırı fosfor girişini önleme amacıyla et, süt, peynir gibi gıdaların günlük normal alımları geçici olarak düşürülmeli, fosforlu ilaçlardan sakınılmalıdır. Bu amaçla gebe organizmasına günde 1 litrelik süt girişi yarım litreye indirilmeli, aşırı et yemekten de kaçınılmalıdır. Organizmaya gerekli kalsiyum girmeli, bu amaçla bu mineralin kandaki düşüşü önlenmelidir. Bütün bu tedbirlere rağmen bacak kramplarını önlemede başarı oranının düşük olduğu unutulmamalıdır. Kramp sırasında yumuşak bir merhemle krampın girdiği bölge ovularak masaj yapılabilir. Bu şekilde ağrılı kasın gevşemesi sağlanır. Yine kramp sırasında ikinci bir kişi tarafından kramplı bacaktaki ayağı hafifçe öne büküldüğü zaman krampın geçtiği görülür.

gebelikte kramp girmesi

Sırt kaslarındaki krampın önlenmesinde ilk adım gerektiği kadar dinlenmek, uzun süre ayakta durmamak, gerekirse omurgada meydana gelen geçici değişikliği hafifletmek üzere uygun bir korse kullanmaktır.

Hamilelikte Baş Ağrısı Olur Mu?

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE BAŞ AĞRISI OLUR MU

Bazı gebelerde zaman zaman baş ağrıları görülür. Ağrı geçici olabildiği gibi devamlı da olabilir. Genellikle başın ön veya arka bölgesinde kendisini hissettirir; bazen kuşak şeklinle bazen de migreni taklit eden bir karakter gösterir. Bu ağrıdan çoğu kez hipofiz bezi ve burun yollarında hormonal etki ile gelişen aşırı kanlanma sorumludur. Yine bunlarla beraber ruhsal ve zihinsel faktörler de gebelik esnasında görülen ağrıların diğer nedenlerindendir. Baş ağrısı özellikle endişeli ve huzursuz hayat süren gebelerde dada fazla rastlanır.

Normal seyreden bir hamilelikte son aylarda genellikle baş ağrısı görülmez; bu devre esnasında rastlandığı ve devamlı nitelik gösterdiği zaman, herşeyden önce "toksikoz" adı verilen gebelik zehirlenmesi belirtileri aranmalıdır.

Hamilelikte baş ağrısının tedavisinde önce ruhsal gerilim ortadan kaldırılmalı, gebe huzurlu bir hayata yöneltilmelidir. Anlayışlı bir hekimin, gebenin problemlerini kendisiyle tartışması ve onu endişe ve korkuları açısından ikna etmesi, tedavide son derece önemlidir. Gebe kadın, aşırı yorgunluktan uzak durmalı, ev işleri yanında gerekli istirahati de temin edilmelidir. Gebenin gıda ve sıvı rejimi düzenlenmeli, vücuda aşırı tuz girişi önlenmelidir. Tuzla alınan sodyum kısa zamanda vücutta su toplanmasına kadar gidebildiğinden, tuz tüketimine dikkat etmek beyin ödeminin önlenmesinde de yardımcı olur.

Hamilelikte baş ağrısı krizleri yaşandığı zamanlarda hekimin uygun göreceği ağrı kesici bir ilaç ve hafif sedatifler(sakinleştirici) küçük dozlarda başarı ile kullanılabilir. Gerekli tedbir ve tedaviye rağmen baş ağrısının kontrol altına alınamadığı vakalarda göz ve burun muayenesi yapılmalıdır. Baş ağrısı gözlerin kırma gücünün yetersizliği ve göz yorgunluğu sebebiyle gelişiyorsa bu durum gözlük kullanmak suretiyle düzeltilmeli, burun yollarında bir tıkanıklık mevcut ise uygun bir burun damlası kullanılmalıdır.

İlgili aramalar: hamilelikte baş ağrısı, gebelikte baş ağrısı

Çoçuklarda Bronşite Ne İyi Gelir?

Sponsorlu Bağlantılar:

ÇOCUKLARDA BRONŞİT HASTALIĞI

Bronşit küçük yaşlarda başlayıp düzgün tedavi edilmediği takdirde yaşlılığa kadar devam eden bir hastalık türüdür. Çocuklarda bronşit hastalığı ilk olarak soğuk algınlığı ile başlar. Burun akıntısı, hapşırık, ateş, öksürme gibi belirtileri vardır. Daha sonra ise balgamlı öksürük, nefes almada sıklaşma ve hırıldama gibi belirtilere dönerse bronşit hastalığının belirtileri başlamış demektir. En kısa sürede çocuğunuzu doktora götürmeyi ihmal etmeyin. Daha ileri olan bronşit hastalığı ise çabuk yorulma, nefes almada zorlaşma ve morarma gibi belirtileri olduğunda doktor kontrolü altına alınmalıdır.

Çocuklarda Bronşit Hastalığının Nedenleri

- Sigara içilen ortamlarda durmak.
- Ev tozları ve çiçek tozlarına maruz kalmak.
- Soğuk havalarda sık görülür. Nedeni ise baca dumanlarının havayı kirletmesidir.

Çoçuklarda Bronşite Ne İyi Gelir

- Sigara içilen ortamdan uzak durun.
- Doktorun yazdığı balgam sökücü gibi ilaçları düzenli için.
- Kirli havalarda çok fazla dışarıda durmamaya dikkat edin.
- Bol su için.
- Yeterli beslenmeye önem verin.
- Yattığınız yastık ve yorgan elyaf olmalıdır.
- Toz tutan battaniye gibi eşyaları odanızdan uzak tutun.
- Her gün en 30 dakika odanızı havalandırın.

27 Nisan 2013 Cumartesi

Hamilelikte Ellerde ve Ayaklarda Uyuşma

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE ELLERDE VE AYAKLARDA UYUŞMA

Hamilelik dönemlerinde kadınların ellerinde ve ayaklarında uyuşmalar görülebilmektedir. Uyuşmalar genellikle ellerde ve özellikle parmaklarda olmaktadır. Bunun birçok nedeni bulunabilmektedir. Ancak uyuşuklukların birçoğu karpal tünel sendromundan kaynaklanmaktadır. Karpal tünel sendromu el ve bilek bölgelerini yoğun olarak kullanan kişilerde görülmekte olup, hamilelik döneminde kadınlarda da sıklıkla görülmektedir. Kadınlarda görülen el uyuşmaları parmak sinirlerinin geçtiği bilek kısmında bulunan karpal tünelin, hamilelik döneminde şişmesi ve sinirlere baskı yapması nedeniyle gözlenir ve buna bağlı olarak anne adaylarında ellerde uyuşukluk meydana gelir. Kimi durumlarda ellerde yaşanan bu uyuşukluk bilek ve kol bölgesinde de yaşanabilmektedir.

Hamilelik döneminde ellerinde ve ayaklarında uyuşma yaşayan kadınların bu sorunlarının genel sebebi vücutta şişmeler oluşması ve bu şişlerin damarlara ve sinirlere baskı yapmasıdır. Anne adaylarının bu sorun karşısında en çok dikkat etmeleri gereken şey özellikle ellerinin üzerine yatmamaktır. Eller ve ayaklar uyuştuğunda bunları hafifçe iki yana doğru sallamak uyuşukluğu geçirebilmektedir. Ancak kimi durumlarda yapılanlar etkili olmamaktadır.

HAMİLELİKTE UYUŞMA NASIL GEÇER? Uyuşukluğun süreklilik gösterdiği durumlarda doktor kontrolüne başvurulmalıdır. Sonrasında genel olarak bileklikler verilmekte, B6 vitamin takviyesi yapılmakta kimi zaman da akupunktur tedavisi uygulanmaktadır. Ancak tüm bu uyuşmalar genellikle hamilelik döneminde ara ara gözlenir ve sonrasında sonlanır. Doğum sonrasında el ve ayaklarda uyuşma sorunu devam eden kadınların mutlaka doktora başvurmaları ve gereken tıbbi müdahaleler yapılmalıdır.

İlgili aramalar: hamilelikte ellerde uyuşma, gebelikte ellerde uyuşukluk, hamilelikte ellerde ve ayaklarda uyuşmanın nedenleri

HAMİLELİĞİN 29. HAFTASI

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİĞİN 29. HAFTASI

BEBEĞİN ANNE KARNINDAKİ 29. HAFTASI YAŞADIĞI DEĞİŞİM VE GELİŞMELER

Bebeğiniz artık hızla kilo alıyor...

Artık bebek daha hızlı kilo alma dönemine girmiş bulunmaktadır. Son aylarda bebeğin ağırılığında artış olacak ve bu ağırlık annesi için ağırlaşmaya sebep olacaktır. Her hareketi bebeğin tekme olarak hissedilecektir. Artık kuvvetli olduğu için attığı adım ile annesine varlığını hep hissettirecek ve hayatın parçası olma yolunda kendisini unutturmayacaktır.

Akciğerleri ve kas yapısı hızla gelişmeye devam etmektedir. Hareketi artan bebek uyuyup uyanacak, parmaklarını emecek, öksürecek, gözlerini açıp kapayacak, rüya görecek ve tekmeleri ile varlığını daha çok hissettirecektir.

29. haftada bebek yine kalsiyuma yoğun ihtiyaç duyuyor olacaktır. Son üç ayın içerisinde bulunan bebek günlük 250 mg. Kalsiyuma ihtiyaç duyacak ve annesinden alıyor olacaktır. Anne tarafından alınacak C vitamini, demir, folik asit takviyeleri bebeğin kas yapısı ve kemik yapısı için çok faydalı olacaktır.

Bebeğin 29. Haftasında ortalama boyu; 39 cm. kilosu ise; 1130 gram kadardır.

ANNENİN HAMİLELİKTE 29. HAFTASI Bazı kadınlar genetik olarak daha avantajlıdır. İç karnın geniş olması ve fazladan kilo almamak gebelikte kadını çok zorlamayabilir. Ancak büyük çoğunlukta gebeler bu döneme kadar beş kilonun üzerinde kilo alarak gelmekte ve ağırlaşmaya başlamaktadırlar. Bu artan basınç ile vücutta denge kayıpları, varisler ve ödemler oluşacaktır.

29. haftada mide yanmaları ve kabızlık tekrar gelebilir;

Artan iştah ile yenilen her tür gıda kimi zaman gebelerin midelerinde probleme yol açabilir. (Halk arasında görülen mide yanmalarında; bebeğin saçlarının çıkmaya başladığı söylenmektedir.) Bu dönem artan gebelik hormonu ile sindirim sistemine ait değişiklikler yaşanabilecek ve kabızlık da beraberinde gelebilecektir. Çok zorlayıcı olmayan açık hava yürüyüşleri, bol su tüketimi ve bağırsağı rahatlatıcı lifli gıdalara ağırlık verilmelidir. Mevsimine uygun kabuklu meyveleri tüketmek de bağırsak hareketlerini rahatlatacaktır. Gebelikte kabızlık sonrasında gelebilecek hemoroidlerde sıkıntılara yol açabilir. Hamilelik hormonu bağırsaklar üzerine etki yaparak; artan kilo ve hareketsizlik sonrasında kabızlığın sık yaşanması ile kadında hemoroid dokusu zarar görebilir. Dışarı sarkıp şişlik yapabilecek bu doku kadınlara sancılı günler yaşatabilir. Bu açıdan kabızlık kontrol altına alınarak beslenme programı gözden geçirilmelidir.

Gebeliğin 29. Haftası devam eden baş ağrısı varsa;

Migren kadınların daha çok yaşadığı problemlerdir. Migren ağrılarına karşı ilaç kullanıyor olmak hamilelikten önce çok daha kolayken bu durumda ilaç çizgisi sınırlı olacağı için şiddetli migren atakları yaşanıyorsa muhakkak doktor ile görüşülmelidir. Tansiyon yüksekliğine bağlı yaşanabilecek baş ağrıları da tansiyonun düzene koyulması ile şiddetini azaltabilir. Burada yüksek tansiyon yine önemli bir konudur. Değişen kan basıncı erken doğuma sebep olabilir. Tansiyon yüksekliği sık yaşanıyor ve kontrol altına alınmıyorsa serum ile doktor kontrol altına alabilir.

29. hafta karın büyüyor ve kaşıntılar artıyor;

Banyo yaparken çok sıcak olmayan su tercih edilmeli ve sonrasında yumuşatıcı içerikte kremler uygulanmalıdır. Karın dokusu genişledikçe kaşıntı artacak ve gerginlik yaşanacaktır. Bu gerginliği önlemek için uzanıp hafif dokunuşlarla masaj yapılmalıdır. Özellikle bebek yağları ile yapılacak olan masajlar ile çatlaklarında önüne geçilerek kaşıntıyı da önleyebileceklerdir.

Gebelikte 29. Hafta uyku sorunları;

Mide yanmaları, yorgunluk, bacaklarda varis, burun tıkanıklığı gibi şikayetler kadının sıkıntılı anlar yaşamasına neden olabilir. Karın iç hacminin artması ve bebeğin daha çok tekmelemesi ile kadın sürekli uyku sorunu yaşayabilmektedir. Mevsime göre giyinmek, ılık duş almak ve ılık süt içmek rahatlatıcı etkiler sunabilir.

26 Nisan 2013 Cuma

Şeker Hastaları İçin Öneriler

Sponsorlu Bağlantılar:

ŞEKER HASTALARI İÇİN ÖNERİLER

Günümüzün en sık rastlanan hastalıklarından biri de şeker hastalığıdır. Şeker hastalığı ciddi sonuçlara neden olabilir. Şeker hastalığı kalıtsal ve çevresel nedenlerden kaynaklanır. Şeker hastalığı yaşlılık döneminde ortaya çıkar. Ailesinde şeker hastalığı olanlarda olma olasılığı daha fazladır.

Şeker Hastalığın Belirtileri

- Uykusuzluk
- Yorgunluk
- Dil ve damağın sürekli kuruması, susama
- Sık idrara gitme
- Kilo alma
- Yaraların geç iyileşmesi gibi belirtileri olanlar doktora gitmeyi ihmal etmemelidir.

Şeker Hastalarına Öneriler

- Şeker hastaları kendisinin doktoru olmayı bilmelidir. Haftada bir gün şekerini ölçtürüp, kayıtlarını doktora göstermelidir.
- İdeal kiloda olmalıdır.
- Egzersizlerini her gün yapmalıdır. Günlük mutlaka 20,30 dakika yürüyüş yapmalıdır.
- Öğün atlamamalıdır.
- Diyetisyenin veya doktorun önerdiği yiyecekleri yemelidir. Yasakladığı yiyeceklerden uzak durmalıdır.
- Şekerli yiyecekler ve içeceklerden uzak durun.
- Uyku düzenine dikkat edin. Her gün aynı saatte yatıp aynı saatte kalkın.
- Ağır ve yağılı yiyeceklerden uzak durun.
- Doktor tavsiyesiz ilaç kullanmayın.

Şeker hastalığında en önemlisi erken teşhis konulup, tedavi edilmesidir. Tedaviye geç kalınan şeker hastalığı görme bozukluğu, kalp ve beyin hastalıkları gibi ciddi sağlık sorunlara neden olur. Tedavi edilmediği takdirde ölümle bile sonuçlana bilir.

Saçlara İyi Gelen Yiyecekler

Sponsorlu Bağlantılar:

SAÇLARINIZA İYİ GELEN YİYECEKLER Sağlıklı ve güzel görünmek için sadece cildinizin görünümü önemi değildir. Kadınların en güzel aksesuarlarından biri de saçlarıdır. Güzel görünmek için saçlarınızın sağlıklı olmasının ve parlak görünmesinin de payı oldukça yüksektir. Her kadın saçlarının canlı ve parlak görünmesini ister. Bunun için sadece en kaliteli ürünleri kullanmak yeterli olmayabilir. Dıştan gösterdiğiniz önemi içeriden de saçlarınızı besleyerek göstermeniz gerekir.

Saçlarınızın Sevdiği Besinler

- Tavuk, hindi eti gibi proteini fazla olan besinleri tükettiğinizde saçlarınızın daha canlı ve güçlü olduğunu göreceksiniz. Proteinli besinleri tüketmediğiniz de saçlarınız mat ve güçsüz olur.

- Süt ve süt ürünleri ( yoğurt, ayran) saçlar için en önemli kalsiyum kaynağıdır.

- A vitamini olan çok havuç saç derisini güçlendirir ve saçların hızlı uzamasını sağlar.

- Ispanak ve brokoli gibi koyu renkli sebzeler demir ve kalsiyum içerir. Saçların sağlığı için oldukça önemlidir. Saçların sağlıklı uzamasını sağlar.

- En yoğun protein kaynağı olan yumurta saçlara çok yararlıdır.

- Ceviz, kaju ve badem gibi kuruyemişler saçların çinko kaynağıdır.

- Tam tahıllı besinler saçlara çinko, B vitamini ve demir gibi mineralleri sağlar.

Sağlıklı Ve Kalıcı Kilo Vermenin Yolları

Sponsorlu Bağlantılar:

SAĞLIKLI VE KALICI KİLO VERMENİN KOLAY YOLLARI

Kadınların uyguladığı çoğu diyetler sağlıksızdır ve kalıcı değildir. Bir zamandan sonra verdiği kilolar tekrardan alırlar. Daha kötüsü bir çok insan kendisini aç bırakarak zayıflamaya çalışır. Unutmamak gerekir ki aç kalındığında metabolizma bozulur ve bağışıklık sistemi zayıflar. Bu da kolayca hasta olabileceğiniz anlamına gelir. Bu sağlıksız diyetlerin sonucu ölen insanlara bile rastlamaktayız. Önemli olan ise; sağlıklı,kalıcı, acele etmeden düzenli kilo vermektir. Bununda bazı yöntemleri vardır.

- Öğün atlamayın; mümkün olduğunca öğünlerinizi çoğaltın. Aç kalmayın. Az ve sık yemek yeyin.

- Doymadan masadan kalmayı alışkanlık hale getirin.

- Kahvaltısız güne başlamayın.

- Bol su için. Sağlıklı ve hızlı kilo vermenizi sağlar. Cildinizi güzelleştirir. Günde en az 1,5 lt içmeyi alışkanlık haline getirin.

- Atıştırmalık olarak cips, kola yerine elma, salatalık, ceviz gibi besinleri tüketin.

- Beyaz ekmek yerine kepekli tahıllar tüketin. Metabolizmanızı hızlandırır.

- Bol, taze meyve ve sebze tüketin.

- Bütün yiyeceklerden tüketin. Fakat sadece tadına bakacak kadar az alın.

- Egzersizlerinizi ihmal etmeyin. Günde en az 30 dakika yürüyüş yapın. İş yeriniz yürünecek mesafedeyse yürüyerek gidin.

- Az yağlı yiyecekleri tercih edin.

- Düzenli uyku uyuyun. Her gün aynı saatte kalkıp aynı saatte yatın.

- Stresten uzak durun.

24 Nisan 2013 Çarşamba

Hamilelikte Sürekli Acıkmak

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE SÜREKLİ ACIKMAK

Hamilelik döneminde anne adaylarında oluşan acıkma hissi genelde görülen bir durumdur. Hamile kadınlardaki acıkma hissi hamilelik psikolojisine bağlı olabildiği gibi fizyolojik değişimlere bağlı olarak da ortaya çıkabilmektedir. Bunların yanı sıra hamilelikte genel olarak bir kan şekeri düşüklüğü de gözlenebilmektedir. Bilindiği gibi kan şekeri düşüklüğü insan bünyesinde bir acıkma hissi oluşturmaktadır. Bu nedenle hamilelik dönemlerinde yaşanan kan şekeri düşüklüğü de anne adaylarında sıklıkla acıkma hissine yol açabilmektedir.

Anne adayları normal zamanlardaki öğünlerle beslenmemeye dikkat etmelidir. Hamilelik döneminde sürekli acıkma hissini ortaya çıkaran en büyük etken kan şekeri düşüklüğüdür ki anne adayları da bu nedenle öğün aralarında mutlaka yararlı ve tok tutacak şekilde azar azar beslenmelidir. Hamilelik dönemlerinde anne adaylarının acıkma hissi yaşamaları durumunda beslenmelerini ağır bir şekilde yapmaları, gereksiz kilo alımına yol açmaktadır. Bu istenen bir durum değildir. Bunun yerine olabildiğince meyve ağırlıklı ara öğünler tercih edilmeli, bu sayede hem acıkma hissi bastırılmalı hem de düzenli beslenilmelidir. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Anne adaylarının hamilelik dönemlerinde yaşadıkları sürekli acıkma hissi, kan şekeri düşüklüğünden kaynaklanabildiği gibi başka bir takım sebeplerle de ortaya çıkabilmektedir.
Bu nedenle anne adayları ara öğünlerini gerektiği gibi yapıyor ancak yine de acıkma hissi ortadan kalkmıyorsa mutlaka doktora başvurmalıdır. Bu aşamadan sonra acıkma hissinin nedeni ve çözümü saptanacaktır. Eğer acıkma hissi herhangi bir fizyolojik sorundan ötürü değilse bir psikiyatri uzmanı ile görüşmek de faydalı olabilmektedir.

İlgili aramalar: hamilelikte sürekli acıkmak, gebelikte çok acıkmak, hamilelikte devamlı acıkma hissi duymak

Hamilelikte Kalça Bölgesinde Ağrı

Sponsorlu Bağlantılar:

Hamilelikte Kalça Bölgesinde Ağrı

Hamileliğin özellikle son aylarında gerek leğen kemikleri arasındaki bağların gevşemesi, gerekse büyüyen bebeğin baskısı sonucu havsala eklemlerinde zaman zaman ağrılar hissedilir. Uzun süre yürüyüş yapmak, uzun süre ayakta kalmak ve yorgunluk bu ağrıların kolayca ortaya çıkmasına neden olur. Bu tarz ağrılar doğumdan hemen sonra loğusalığın ilk günlerinde de görülür.

Leğen kemikleri arasındaki eklem bölgelerinde hissedilen ağrılarda, gebe hanımlar bir süre yatarak istirahati yaparak ağrılarından kurtulabilirler. Şiddetli ve devamlı ağrılarda gerekirse doktor tavsiyesi ile uygun bir ağrı kesici ilaç alınabilir.

Hamilelikte Bel Ağrısı Olur Mu?

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE BEL AĞRISI OLUR MU?

Bel ağrısı hamilelerde sıkça rastlanılan bir rahatsızlıktır. Özellikle 4. aydan sonra gebeliğin ilerlemesine paralel olarak daha da artar ve son aylarda ise bariz bir hal alır. Karnın öne doğru büyümesi nedeniyle omurgada meydana gelen bükülme ve bununla birlikte annenin vücudunda görülen hormonal etki ile leğen kemikleri arasındaki eklemlerin gevşemesi gebedeki bel ağrılarının başlıca sebebidir. Ayrıca omurgadaki şekil değişikliği sonucu sinir köklerine baskı ile de zaman zaman bacak ağrıları görülür. Aşırı şişmanlık, yorgunluk, şiddetli ve ani hareketler bel ağrısını daha da artırır. Ağrının çoğul gebelik veya amniyon sıvısının aşırı olduğu hamilelerde daha da gözle görülür ve devamlı nitelik gösterdiği dikkati çeker. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Gebeliğin son aylarında görülen bel ağrılarının hafifletilmesi amacıyla beli mümkün ölçüde düz tutabilecek bir gebelik korsesi kullanılmalı, gebenin yatak minderi eskiye oranla daha sert olmalıdır.
Yumuşak yatak, bel kemiğinde bükülme yaratarak ağrıyı daha çok artırır. Şiddetli ağrı devrelerinde aspirin gibi ilaçlarla beraber ağrının olduğu bölgeye sıcak uygulama yapmak ağrıyı hafifletir. Ayrıca yine bel ağrısını hafifletmek için masaj ve omurgadaki geçici eğriliği azaltıcı uygun egzersizler faydalı olabilir. Bu ana tedbirlere ek olarak gebeye, aşırı yorgunluk ve ağır egzersizlerden sakınması, yüksek topuklu ayakkabı giymemesi, gebelik ilerledikçe düz topuklu ayakkabı kullanması tavsiye edilir.

İlgili aramalar: hamilelikte bel ağrısı olurmu, hamilelikte bel ağrısı normal mi

23 Nisan 2013 Salı

Hamilelikte Halsizlik

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE HALSİZLİK

Hamilelik dönemi başlangıcından itibaren kadınların bir takım psikolojik ve fizyolojik değişimlere maruz kaldıkları bir dönem olarak bilinmektedir. Bu dönemde anne adaylarının genelinde görülen sorunlardan biri de halsizlik durumudur. Halsizlik hamilelik dönemlerinin ilk evrelerinde görülen bir sorun olmakla birlikte genel itibariyle 4. aydan sonra azalmaya başlamaktadır. Ancak kimi hamilelerde halsizlik sorunu hamilelik döneminin sonuna değin devam edebilmektedir. Hamilelik döneminde bir süre sonra ortadan kaybolan halsizlik normal karşılanırken, tüm bu dönem boyunca yaşanan halsizlik sorunu vücuttaki demir ve vitamin eksikliğine işaret etmekte olup, doktora danışılması uygun olan bir durumdur.

Hamilelik döneminde yaşanan halsizlik sorunu anne adaylarında aşırı uyku ve baş ağrısı gibi durumları yaşatır. Bazı durumlarda halsizlik sorunu kadınlarda terlemeye de yol açmaktadır. Kadınların hamilelik döneminde yaşadıkları halsizlik sorunu genel olarak hormonal değişimlerden kaynaklanmakta olup, yanlış beslenme de halsizlik sorununa yol açabilmektedir. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Hamilelik döneminde yaşanan halsizlik ve buna bağlı olarak gelişen uyku ve baş ağrısı sorunu için mutlaka doktora danışılmalıdır. Hamilelik döneminde ilaç kullanımı mümkün olduğunca yapılmamalı, baş ağrısı gibi sorunlar için doktora danışılmadan ilaç kullanılmamalıdır. Sakin ortamlar ve hafif egzersizler vücudu rahatlatarak halsizlik ve diğer sorunlar için bir önleyici olabilmektedir. Bunun yanı sıra düzenli bir beslenme programı uygulamak da kadınların halsizlik sorununun çözümü için idealdir. Bütün bunların yanı sıra anne adayları normal zamanlarında yaptıkları aktiviteler kadar kendilerini yormamaya ve fizyolojik ve hormonal değişimlerine uygun davranmaya dikkat etmelidir.


İlgili aramalar: hamilelikte halsizlik neden olur? gebelikte halsizlik nasıl geçer?

Hamilelikte Kaşıntı Nasıl Geçer?

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE KAŞINTI

Gebelik esnasında yağ ve ter bezlerinin aşırı salgı meydana getirmeleri ve bu salgıların deri yüzeyinde birikimi gebede zaman zaman kaşıntıya sebep olur. Kaşıntı bütün vücut yüzeyini ilgilendirebileceği gibi bazen da belli bir deri bölgesinde hissedilir. Gündüze oranla geceleri daha fazladır ve gebe kadına sıkıntı verebilir. Bu şikayetin hafifletilmesinde duş şeklinde günlük banyolar büyük ölçüde yardımcı olur. Ayrıca kaşınan deri bölgelerinin sodyumbikarbonatlı su ile silinmesi de gebeyi rahatlatır.

22 Nisan 2013 Pazartesi

Hamilelikte Aşırı Kilo Alma

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE AŞIRI KİLO ALMA

Hamilelik dönemlerinde bilinen en yaygın hatalardan biri aşırı kilo alımıdır. Kadınların fizyolojileri hamilelik dönemlerinde çok farklılaşmaktadır. Ancak bu sebeple aşırı kilo alımı yanlış bir durumdur. Zira anne adaylarının bu dönemlerde dengeli ve gerektiği kadar beslenmesi hem dengeli kilo almaya hem de bebeğin sağlıklı gelişimine yaramaktadır. Hamilelikte dengeli kilo almanın en önemli şartı düzenli beslenme alışkanlığından geçmektedir. Bunun yanı sıra bol miktarda sıvı tüketmek, gereksiz hazır gıdalardan, yağlı yiyeceklerden, hamur işlerinden ve beyaz ekmekten uzak durmak normal kilo alımını sağlamaktadır.

Hamilelik döneminin başlangıcından itibaren sürekli olarak doktor kontrolünde olması gereken anne adayları, nasıl beslenmeleri gerektiğini doktorlarından öğrenmeli ve hamilelik süreci boyunca beslenmelerini belli bir düzende yapmalıdır. Belli bir beslenme düzeni oturtulduğu takdirde hamilelik döneminde anne adaylarında dengeli kilo alımı olmaktadır. Hiçbir zaman unutulmamalıdır ki hamilelik döneminde çok kilo almak kesinlikle sağlıklı olan değildir. Asıl sağlıklı olan bebek için gerekli besinleri yeterince tüketebilmektir. Bu sayede zaten anne adayları dengeli kilo almış olacak ve hamilelik dönemi sonrasında bu kilolardan kolayca kurtulacaktır.

Hamilelik dönemlerinde anne adayları normal zamanlardaki beslenme alışkanlıklarını bir kenara bırakmalı ve bebeği için yeterli miktarda besinlerle beslenmelidir. Bu dönemde anne adaylarının günlük belli miktarlarda kalori alması, yeterli sıvı tüketmesi, protein, vitamin, mineral içeren gıdalardan yeteri kadar tüketmesi gerekmekte olup, tüm bunları yeterince alan anne adayları yeterli miktarda kilo ile doğuma girmektedir. Anne adayı hamile olmadan önceki yaşantısında düzenli ve dengeli besleniyorsa her hangi bir farklı diyet uygulamasına gerek yoktur. Önceden ne yiyorsa onu yemeli, bebeğim aç kalmasın düşüncesiyle fazla yemekten kaçınmalıdır. Çok yemek bebeğin sağlıklı olmasını sağlamayacağı gibi anneye ve bebeğe sanıldığının aksine zarar verebilir. Düzenli doktor kontrollerine gidildiğinde zaten doktorunuz ihtiyaç görürse vücudunuzda eksik olan vitaminler ve mineraller için takviyeler yapacaktır.

İlgili aramalar: hamilelikte aşırı kilo almaktan nasıl korunulur? gebelikte bebek için çok yemek gerekir mi? hamilelik döneminde aşırı kilo alımı nasıl engellenir?

Hamilelikte İdrar Varmış Hissi

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE İDRAR VARMIŞ HİSSİ DUYMAK

Gebelik esnasında görülen başlıca idrar şikayeti, sık idrara çıkmak ya da sanki idrar varmış gibi hissetmektir. Bu şikayetler özellikle ilk veya son aylarda kendisini gösterir. Erken gebelikte meydana gelişinin sebebi, büyümeye başlayan rahim etkisiyle mesane(idrar kesesi) duvarlarında, özellikle mesane tabanında meydana gelen gerilimdir. İlerlemiş gebelikte ise bebek başının mesane üzerine baskısı ve bu baskı nedeniyle organ hacminin azalması söz konusudur. Bazı gebelerde, yine aynı sebeple son aylarda zaman zaman idrar kaçırması da görülür. Kullanılan kadın pedleri, bu bir miktar kaçan idrarı emecektir.

Gebelikte görülen idrar sorunları, idrar muayenesinde herhangi bir patolojik bulgu tespit edilmediği takdirde önemli değildir ve gebelerin bir çoğunda görülür. Bununla birlikte aşırı şikayete sebep olan durumlarda gebe kadın acı, yakıcı ve baharatlı gıdalar yememeli, kafeinli maddeler, alkollü içkiler kullanmamalıdır.

HAMİLELİKTE İDRARA ÇIKARKEN AĞRI DUYULMASI VE İDRARDA KAN GÖRÜLMESİ



Gebelik esnasındaki idrar şikayetleri, ağrılı idrar etme veya idrara kan karışması şeklinde kendisini gösterdiği zaman, idrar yolları ve böbreklerde enfeksiyon bakımından gerekli tetkikler mutlaka yapılmalıdır.

İlgili aramalar: hamilelikte idrar yaparken zorlanmak, gebelikte idrar varmış hissi duymak, hamilelikte tuvaletim var gibi hissetmek

Hamilelikte Basur

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE BASUR OLUŞMASI

Gebelik esnasında yine hormonal etki ile damar genişlemesine eğilim vardır. Bu eğilime, büyüyen rahmin havsala tabanına basınç oluşturmasına bir de kabızlık sebebiyle şiddetli ıkınmalar da eklendiği zaman gebe kadında makat çevresinde kolayca iç veya dış basur memeleri oluşur ya da önceden var olan, eski basur memelerinde daha da büyüme ortaya çıkar.

Tıp dilinde hemoroid adı verilen basur, ağrı, kanama, enfeksiyon, kaşıntı ve yanma hissine sebep olması dolayısıyla gebe kadında büyük rahatsızlık yaratır. Ayrıca rahat oturma da güçleştiğinden devamlı şikayet sebebi olur.

HAMİLELİKTE BASURUN TEDAVİSİ

Basur oluşmasını önlemede, gebenin kabız kalmaması büyük önem taşır. Bu bakımdan kadın, gebeliği boyunca güçlük çekmeksizin dışarı çıkmasına imkan verecek bir diyetle beslenmeli, gerekirse laksatif kullanarak kabızlık ortadan kaldırılmalıdır.

Hemoroid tedavisinde gerek ağrı kesici gerekse genişlemiş damarları büzücü rektal fitiller veya merhemler kullanılır. Fitil tercih edilecekse, sabah akşam birer adet kullanılması genellikle yeterlidir. Sabah kullanılacak fitil, büyük ihtiyaca çıktıktan sonra yerleştirilmelidir. Aynı amaçla merhem de kullanılabilir.

Ağrının hafifletilmesinde ilaçlara ilaveten yan tedbir olarak basur memelerinin üzerine sıcak veya soğuk suya batırılarak sıkılmış yumuşak bez uygulanması, yarı beline kadar ılık banyolar faydalı olabilir. Hamilelik döneminde ortaya çıkan basur memeleri, doğumdan sonra bağırsaklar ve makat bölgesine gelen baskı yok olacağı için, doğumun gerçekleşmesinden sonra genellikle ortadan kaybolurlar.

İlgili aramalar: hamilelikte basur neden olur? gebelikte oluşan basur nasıl geçer? hamilelikte popodan et parçası çıkması

21 Nisan 2013 Pazar

Hamilelikte Kabızlık Neden Olur?

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE KABIZLIK NEDEN OLUR

Gebelerde sık rastlanan bir şikayet sebebi de kabızlıktır. Kabızlık, çoğu vakalarda bağırsaklarda gaz şikayeti ile birlikte görülür. Gebelik esnasında, hormonal etki ile bağırsak kaslarında meydana gelen gevşeme kabızlığın başlıca sebebidir. Ayrıca gebeliğin ilerlemesi ile büyüyen rahim tarafından ince bağırsakların yer değiştirmesi ve baskı altında kalışı da ek bir sebep olarak karşımıza çıkar. Doğuma yaklaşan aylarda bebeğin kafası da bağırsaklara büyük ölçüde baskı yapar. Hareketsizlik, devamlı yatma veya oturma, vücuda yetersiz sıvı girişi de kabızlığın oluşmasında diğer yardımcı etkenlerdir. Bu şartlar altında gebe kadının 2 veya 3 günde bir güçlükle dışarı çıktığı dikkati çeker. Bazı vakalarda haftada bir ya da daha uzun süre büyük ihtiyacını gideremeyen gebelere rastlanır.

Gebelik boyunca büyük ihtiyaca çıkış aralarının uzamasının yanısıra güçleşmesi de söz konusudur. Devamlı ve zorlu ıkınmalar sebebiyle kolayca basur oluşur ya da önceden var olan basur memelerinde büyüme ve kanama meydana gelir.

Gebeliğin son aylarında görülen kabızlık durumlarında çoğu kez bağırsaklarda mevcut bakteri ve toksinlerin lenf ve kan dolaşımı ile kolayca idrar yollarına geçtiği, dolayısıyla böbreklerde de iltihaba uzandığı dikkati çeker. Kabızlığın üstesinden gelmek (şiddetli ıkınmayı önlediğinden) düşüğün önüne geçmede önemli bir etkendir.

HAMİLELİKTE KABIZLIK İÇİN NELER YAPILABİLİR?

Hamilelik sırasında gelişen kabızlığı önleme amacıyla kadın hergün belli saatte büyük ihtiyacını görmek üzere tuvalete gitmeyi alışkanlık edinmeli, fazla zorlamadan normal bir şekilde ıkınarak bağırsaklarını boşaltmaya çalışmalıdır. Büyük ihtiyaca çıkışın özellikle kahvaltıdan sonra gerçekleştirilmesi daha faydalıdır. Bu suretle gebede dışarı çıkışın günlük belli bir ritim kazanması, kabızlığın önlenmesinde son derecede etkilidir. Ayrıca ihtiyaç gidermeyi kolaylaştırmak için tercihen kabuklu, lifli, posa bırakan iri taneli gıdalar, çiğ ve yapraklı sebzeler yenilmeli, vücuda yeterli miktarda sıvı girmelidir. Dışkıyı yumuşatma amacıyla günlük diyete portakal, mandalina, elma, kuru erik, incir, hurma gibi laksatif etki gösteren meyveler ilave edilmelidir. Sabahları aç karnına içilen bir bardak soğuk su da bağırsakları uyararak bazı durumlarda faydalı sonuçlar verir.

Bu tedbirlere ek olarak gebe, mümkün ölçüde durgun ve hareketsiz hayattan uzaklaşmalı, yürüme ve beden jimnastiği gibi günlük gerekli hareketlere yönelmelidir.

Bu basit tedbirlerle başarı sağlanamayan kabızlık durumlarında gebeye, dışkıyı şişirmek suretiyle bağırsak hareketlerini uyaran hafif laksatifler uygulanmalı, gerekirse daha da etkili laksatifler, küçük dozlarda verilmelidir. Normal bağırsak faaliyetinin bu şekilde muhafaza edilmesi, gaz toplanması gibi mide-bağırsak sorunlarını da büyük ölçüde önlemiş olur. Bununla beraber, gebelik esnasında kuvvetli laksatif veya pürgatiflerden özellikle sakınılmalıdır. Bu cins ilaçların bağırsakları boşaltma etkisi yanında, gebe rahmi de uyararak zamansız kasılmalara yöneltme, dolayısıyla düşük veya erken doğum yaratma özellikleri unutulmamalıdır.

Hamilelikte Mide Ekşimesi

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE MİDE EKŞİMESİ

Gebelerin yaklaşık %20 kadarı, özellikle son aylarda mide ekşimesinden şikayet ederler. Bu olay, asit fazlalığına bağlı hazımsızlıkla beraber midenin yer değiştirmesi ve zaman zaman bir kısım mide muhteviyatının da geri tepme suretiyle mideden yemek borusuna geçmesi sonucu gelişir. Mide ekşimesi, çoğu kez boğazda yanma şeklinde kendisini hissettirir. Bu yanmaya bazen ekşi mide suyunun ağıza gelmesi ve geğirme de eşlik eder. Bazı vakalarda huzursuzluk verici bir mide şişkinliği de söz konusudur. Olayın gebeliğin son aylarında görülmesi, büyüyen rahmin mideye baskı yaparak, organın yerini değiştirmesi sebebiyledir.

Erken gebelik esnasında görülen hazımsızlık ve mide ekşimelerinde ise sorumlu etken, genellikle midedeki asit azlığıdır. Yine çoğu kez bulantı ve kusmalarla asit nitelikte mide salgısı da kaybedilmektedir. Bu bakımdan erken ve geç gebelik devrelerinde beliren hazımsızlık probleminde uygulanacak tedavi ayrıcalık gösterir.

Erken gebelik devresinde mide ekşimesi ve mide şişkinliğinden şikayet eden gebelerde, asit azlığını normal düzeye çıkarma amacıyla yemeklerden önce veya yemek aralarında (ilaç şeklinde) bir tatlı kaşığı hidroklorik asit eriyiği verilmelidir. Bu gibi sorunu olan gebelerin devamlı oturma ve yatmadan ziyade hareket etmesi, sindirime büyük ölçüde yardımcıdır. Mide salgısını arttırmak amacıyla sakız çiğneme tavsiye edilebilirse de böyle bir tedbirin bazı vakalarda aşırı tükürük salgısı ve bulantı yaratma gibi sakıncaları da görülmektedir.

Gebeliğin son aylarında görülen mide şikayetlerinde ise asit etkiyi ortadan kaldıran ilaçlar kullanılır. Alüminyum hidroksit ihtiva eden herhangi bir ilaç, yemeklerden sonra 1 veya 2 çiğneme tableti halinde kullanılmalıdır. Ayrıca gebenin mide ve bağırsaklarında şişkinlik yaratan güç hazmedilen gıda maddelerinden de mümkün ölçüde sakınması tavsiye edilir. Gebeliğin son aylarında mide şikayetleri gösteren kadınlara geceleri, büyüyen rahmin mideye baskısını önleme amacıyla sırtı hafif yukarıda yatmaları tavsiye edilir.

20 Nisan 2013 Cumartesi

Hamilelikte Aşırı Sinirlilik

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE AŞIRI SİNİRLİLİĞİN NEDENLERİ

Hamilelik döneminde kadınlar duygusal değişimler yaşayabilmektedir. Hamilelikte görülen fizyolojik değişimler kadar yaşanan bu duygusal değişimlerde anne adaylarını etkilemektedir. Anne adaylarının hamilelik dönemlerinde yaşadığı gerginlik ve sinirin nedeni de hamilelik dönemlerinin ilk 3 ayında gözlenen psikolojik nedenlerdir. Ancak anne adaylarında gözlenen bu aşırı sinirlilik durumu kimi zaman aniden ağlama kimi zamansa aniden gülme krizleriyle sonlanabilir. Hamilelik döneminde aşırı sinir oldukça normal bir durumdur. Bunun yanında alınganlık, ağlama gibi durumlarda gözlenmektedir.

Hamilelikte aşırı sinirliliğin nedenleri şüphesiz olarak anne adaylarının hamileliğe adaptasyon süreci yaşamalarından kaynaklanmaktadır. Özellikle hamileliğin ilk 3 ayında yaşanan bu psikolojik durum, anne adaylarının hamileliğe alışması ile birlikte kendiliğinden son bulmaktadır. Hamilelik döneminin son haftalarında anne adaylarında yeniden bir takım psikolojik sorunlar gözlenebilmektedir. Bu dönemde yaşanan gerginliğin en büyük nedeni de şüphesiz olarak doğumun bir hayli yaklaşmasıdır. Doğum zamanı yaklaşan anne adayı doğum süreci ve doğum sonrası için bazı endişeler yaşayabilmektedir.

Anne adaylarının hamilelik dönemlerinde yaşadıkları fizyolojik ve psikolojik değişimler bir takım sorunlara yol açabilmektedir. Bu sorunların hemen hemen hepsi hamilelik dönemi sonrasında ortadan kalkmaktadır. Hamilelik döneminde gözlenen aşırı sinirlilik durumu da geçicidir. Anne adayları bu konuda fazla endişelenmemelidir. Doğum süreci özellikle ilk defa anne olacak olan kadınlar için yeni bir tecrübedir. Ancak zamanla duruma alışılacak ve aşırı sinirlilik sorunu kendiliğinden çözülecektir.

İlgili aramalar: hamilelikte aşırı sinirli olma, gebelikte çok sinirli olmak, hamilelikte sinir stres, gebelikte fazla sinir

Hamilelikte Sabah Bulantıları

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE SABAH BULANTISI

Gebelerin büyük kısmında, özellikle ilk aylarda sabah kalktıkları zaman kendisini hissettiren bir bulantı mevcuttur. Bu bulantının mide boş iken oluşu karakteristiktir. Daha nadir hanımlarda ise bulantı hissine, günde birkaç defa kusmanın da eşlik ettiği görülür.

Gebeliğin erken belirtilerinden birini oluşturan sabah bulantılarının sebebi, bir dereceye kadar fizyolojik ise de durumun hafif veya şiddetli seyretmesinde psikolojik etkenler de sorumludur. Olayın fizyolojik oluşu, gebelik esnasında mide hareketlerinin azalması, dolayısıyla organın boşalma zamanının uzamasına bağlıdır. Bu mekanizmaya zaman zaman geri tepme şeklinde mide muhteviyatının yemek borusuna geçişi de eşlik eder. Ayrıca bulantı hissinin oluşmasında hormonal ve metabolik etkenler de söz konusudur.

Gebenin içinde bulunduğu ruh hali, psikolojik gerilimler, özellikle bebek isteme ve istememe arzularının bilinç altında çatışması ise olayın psikolojik yönünü teşkil eder. Gerçekten her gebelik, kadın psikolojisinde büyük değişiklikler yapar ve zihninde birçok problemleri de beraberinde getirir. Bulantı ve kusma çoğu kez bilinç altındaki çatışmanın dışa vuruşu olarak kendisini göstermektedir. Bu bakımdan gebelik bulantı ve kusmalarının, özellikle ruhsal gerilim gösteren gebelerde geliştiği, gebeliği arzu ve istek ile karşılayanlar hanımlarda ise bu belirtinin hafif seyrettiği dikkati çekmektedir.

Bulantı ve kusmaların önlenmesinde gebenin huzur ve güven içinde bulunması, zihnini kurcalayan bazı endişelerden uzak kalması son derece önemlidir. Bu bakımdan hekim, gebe kadındaki endişeleri, üzüntü ve huzursuzlukları haklı olarak ortadan kaldırmalı, onu mutlu bir geleceğe yöneltmelidir.

Bulantı ve kusmaları kontrol altına almak amacıyla doktorun tavsiye edeceği bazı ilaçlar alınabilir. Ancak bu cins ilaçlar da şiddetli vakalarda ve düşük dozlarda kullanılmalıdır.

Bulantıdan şikayetçi gebenin günlük gıda rejimi de yeniden düzenlenmelidir. Hafif vakalarda ağızdan gıda alımına müsaade edilmekle beraber alınan gıdaların gebede bulantı yaratmayacak kızarmış ekmek, bisküvi, tost gibi sert ve katı yiyecekler olmasına dikkat edilmeli, uzun aralarla bol yeme yerine sık ve az miktarda yenilmelidir. Vücuda gerekli sıvı girişine bilhassa önem verilmelidir. Özellikle sabahleyin, gebe kadın kalkmadan önce birkaç bisküvi veya kraker yemeli, bunu takiben 15-20 dakika daha dinlendikten sonra kalkmalıdır. Yine bulantıyı önleyici ilaçlar da kalkmadan 15-30 dakika önce alınmalıdır. Gebe kadın yağlı, baharatlı ve kokulu yemeklerden, dolayısıyla mutfak havasından uzaklaştırılmalı, gıda ve sıvı eksikliği gerekirse damar yoluyla takviye edilmelidir.

Bulantıya kusmanın da eşlik ettiği vakalarda gebe yatak istirahatine gitmeli, ağızdan gıda ve sıvı alımı birkaç gün süre ile kesilmeli, gerekli sıvı ve ilaçlar damar yoluyla verilmelidir.

Hamilelikte Tükürüğün Artması

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE TÜKÜRÜĞÜN ARTMASI



Gebelerin hemen hepsinde, özellikle erken gebelik esnasında tükürük salgısında artış meydana gelir ve bu belirti çoğu kez bulantıya eşlik eder. Tükürük salgılanmasındaki bu artış, bazı gebelerde şikayete sebep olacak derecede aşırı bir hal alabilir. Tükürüğün ağızda toplanması ve gebenin sık tükürmesi, bu salgılanışı daha da uyarır. Bazı durumlarda aşırı tükürük çıkışı, gebenin uykusunu da bozar.

Tükürük artışının gebelikte normal olduğunun farkına varmalısınız, bu olay üzerinde dikkatini toplamaması, sık sık tükürmemesi öğütlenmelidir. Kendi tükürüğünü yutmakta zorluk çeken hanımlar, tükürüğün çok arttığı kriz dönemlerinde tatlandırıcılı bir şeker kullanarak bu sorunu hafifletebilirler. Kendi karımın hamilelik döneminde gece uyuyamayacak kadar çok tükürük artışı oluyordu. Böyle zamanlarda uykuya dalana kadar kendisine bir naneli şeker veriyordum. Bu tedbirlere rağmen huzursuzluğun ortadan kaldırılamadığı vakalarda tükürük salgılanmasını azaltmak üzere bazı ilaçlar kullanılabilir.

Aşırı tükürük salgılanması, gebelikte sık görülen kusma şikayetinin farklı bir türüdür ve gebeliğin ilerlemesi ile azalır, doğumdan sonra da tamamen ortadan kalkar.

İlgili aramalar: hamilelikte sürekli ağızda tükürük birikmesi neden olur? gebelikte tükürüğün çoğalması sorunu, hamilelikte tükürük artışı

Baş Ağrısını Evde Kendimiz Nasıl Geçirebiliriz?

Sponsorlu Bağlantılar:

BAŞ AĞRISINI EVDE GEÇİRMENİN YÖNTEMLERİ

Baş ağrısı herkes de olabilen bir semptomdur. Baş ağrısı bir hastalık değildir. Başınız ağrıyorsa buna sebep olan bir hastalık veya psikolojik sorun söz konusudur. Baş ağrıları bazen o kadar çekilmez olur ki tüm gününüzü mahvedebilir. Basit baş ağrıları daha çok sinirli, stresli ve uykusuz hallerde görülür. Her zaman ve zonklayıcı şekilde olan baş ağrıları ciddi hastalıkların belirtileri olabilir. Bu durumlarda en kısa zamanda doktora gitmeyi ihmal etmeyin. Basit ve kısa süren baş ağrıları için hemen ağrı kesici içmek yerine doktora gitmeden kendi baş ağrınızı geçirme yöntemlerini denemekte yarar vardır.

Baş Ağrısını Evde Geçirmenin Yöntemleri

- Uzun süre bilgisayar ekranına bakanlarda olan baş ağrıları için ara ara mola verin. Temiz hava alın. Mümkünse 5,10 dakika yürüyüş yapın.
- Sıcak duş alın.
- Baş ağrıları bazen sıvı eksikliğinden olur. Baş ağrınız varsa bol su için. Her gün düzenli olarak 6 bardak su baş ağrınızın tekrarlamasını önler.
- Baş ağrınız olduğunda 5 dakika şakaklarınıza, alnınız, kaşlarınıza masaj yapın.
- Bulunduğunuz ortamı sık sık havalandırın.

Baş ağrılarınız olduğunda doktora danışmadan ilaç tedavisi uygulamayın. Sık içilen ağrı kesiciler bağımlılık yapar ve bünyeniz bu maddeye alıştığından artık ağrılarınızı kesmeyebilir ya da yüksek dozda kullanmanız gerekebilir.

İlgili aramalar: baş ağrısını nasıl geçirebiliriz? baş ağrısı evde nasıl geçer? doktora gitmeden baş ağrısı için ne yapabiliriz?

18 Nisan 2013 Perşembe

Hamilelikte Akıntının Nedenleri

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE AKINTININ NEDENLERİ

Gebelerde sık rastlanan bir şikayet sebebi de hazneden gelen beyaz akıntının fazla olmasıdır. Bütün gebelik boyunca mevcut olan bu akıntının, özellikle son aylarda daha da arttığı görülür. Bu akıntı çoğu zaman vulva ve çevresini nemlendirecek derecede dışarı taşar. Anne adayı bu yüzden çoğu zaman, çamaşırının arasına tampon ya da temiz bir peçete gibi nemi alacak bir araç kullanma ihtiyacı duyar. Akıntı normal özelliğini koruduğu ölçüde, miktarca artış dışında bir belirtiye sebep olmaz; bununla beraber bazı kişilerde vulvanın tahrişi sonucu hafif bir kaşıntı gelişebilir. Akıntıya eşlik eden bu kaşıntının şiddetli olduğu durumlarda, sağlık kuruluşuna giderek salgının laboratuvar ortamında mikroskop altında trikomonas ve mantar enfeksiyonu yönünden incelenmesi gerekir. Kaşıntı bazı vakalarda önceden bilinmemiş şeker hastalığının da öncü bir belirtisi olabilir. Mantar enfeksiyonu kendisini kırmızıya çalan renk alan hazne mukozasında beyaz plaklar halinde gösterir.

Trikomonas enfeksiyonunda ise köpüklü, yeşilimsi sarı bir akıntı dikkati çeker. Akıntının cerahat özelliği gösterdiği durumlarda bel soğukluğu ihtimali de unutulmamalıdır. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Aşırı akıntıdan şikayet eden gebelerde, muayene ve tetkik sonucu bir enfeksiyon görülmediği takdirde gebeye, bu durumun tamamen normal olduğu izah edilmelidir.
Bazı titiz ve endişeli gebelerde, sabah ve akşam duş şeklinde banyolar veya dış cinsiyet organları ve çevresinin yıkanması, bunu takiben perine bölgesinin kuru tutulması şikayetleri bir ölçüde hafifletir. Gebelik esnasında vajinal lavajdan (vajina içini yıkamaktan) sakınılmalıdır. Akıntıya trikomonas veya mantar enfeksiyonunun eşlik ettiği vakalarda hazne yoluyla gerekli tedavi uygulanır.

İlgili aramalar: hamilelikte akıntının nedenleri nelerdir? hamilelikte şiddetli akıntı neden olur? gebelikte vajinadan çok fazla salgı olması

Hamilelikte Solunum Sıkıntısı

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE SOLUNUM SIKINTISI

Gebeliğin ilerlemesine paralel olarak anne ihtiyacı yanında gelişen bebeğe de oksijen temini amacıyla solunum faaliyetinde hızlanma görülür. Bu hızlanma, dakikadaki solunum sayısı ve solunum genişliğinin artışı ile belirgindir. Ayrıca gebeliğin son aylarında yukarıya doğru büyüyen gebe rahim, diyafram yoluyla kalbi ve akciğerleri baskı altında bırakır.

HAMİLELİKTE NEFES DARLIĞI NASIL GEÇER?

Bu değişiklikler, gebelerin büyük kısmında zaman zaman solunum güçlüğü ve nefes darlığına uzanır. Bu rahatsızlık nedeniyle gebe kadın, son aylarda, uyku için uygun bir yatış şekli seçmekte güçlükle karşılaşır; zira gebe rahimin akciğerlere baskısı solunum faaliyetini ileri derecede etkileyerek zorlaştırmaktadır. Bu gibi durumlarda baş ve boyun altına bir veya iki yastık koyarak sırtın hafif yüksekte tutulması akciğerlere yönelen baskının hafifletilmesinde faydalı olabilir.

Solunum şikayetlerinin, özellikle ilk bebeğine gebe kadında, bebek başının leğen boşluğunun alt bölümüne iyice girişi nedeniyle, doğuma yaklaşan son haftalar içinde hafiflediği ve gebenin rahatladığı görülür; gebe bu durumu, karnının küçülmesi ve bebeğin aşağıya inmesi şeklinde hisseder.

HAMİLELİĞİN 28. HAFTASI

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİĞİN 28. HAFTASI

GEBELİĞİN 28. HAFTASINDA BEBEKTE GÖRÜLEN DEĞİŞİMLER

Bebek artık rüya görebilmekte…

Bu haftalarda anne karnındaki bebek gözünü kırpmaya ve rüya görmeye başlayacaktır. Beyin gelişimi oldukça hızlı ilerlerken milyarlarca nöron sahibi olmuştur. Dış dünyada ısınabilmesi adına vücudunda oluşan yağlar miktar olarak artmaya başlamıştır.



Bebek artık doğum şeklini almak üzere bir yolculuğa başlar. Anne karnında hareketleri artmakta ve kafasını aşağıya doğru ilerleterek doğum pozisyonu için yön arayışına girmektedir.

Bebekler ilginç bir şekilde rüyalar aleminde dolaşmaya başlarlar. Gelişen refleksleri ile öksürmek, göz kırpmak, hıçkırmak, emmek en çok eğlenceli hareketlerindendir. Kendisini tanımaya ve dış dünyaya hazırlık aşamalar sürmekte iken bu küçük oyunlar ile anne karnında eğlenmeye çalışacaktır.

28. hafta anne karnında bebek ortalama boy olarak; 38 cm. ve kilo olarak da; 1000 gram kadardır.

 HAMİLELİĞİN 28. HAFTASINDA ANNEDE GÖZLEMLENECEK DEĞİŞİMLER

Bebek anne karnında doğum pozisyonunu almaya çalışırken anne de son üç aylık dönemin içerisine girmiş ve gebeliğinde bir takım sıkıntılarla ilgileniyor olabilir. Beş kilo kadar alınmış olacağı için ve artan basınçla biraz daha ağır dönemin içerisinde olan gebe kadın, bacaklarına binen ağırlıkla daha erken yorulmakta ve ödemlerle boğuşmakta olabilir. Gebeliğin 28. Haftasında genellikle kontrol zamanlarıdır. Rutin olarak doktorun yapacağı kan ve idrar tahlilleri için hastane ziyareti gerçekleşecektir.

28 haftalık anne göbeği
Kan uyuşmazlığı yaşanan durumlar için 28. Haftada anneye immünglobulin iğnesi yapılacaktır. Bebek RH pozitif olarak dünyaya gelirse doğum sonrasında tekrar iğne yapılacaktır. Tüm bu durum zor olmayan ve endişeye gerek duyulmayan sistematik durumlardır. Doktor öncesinde kan uyuşmazlığına karşı önlem alacak ve sıkıntı oluşmayacaktır. Anne RH(-), Baba RH (+) ise kadın doğum uzmanı bunu tayin edecek ve gerekli önlemleri alıyor olacaktır.

Nefes kesilmelerine dikkat;

Gebeliğin 28. Haftası rahim büyüyecek ve bebeğin kafa basıncı anneyi zorlayabilecektir. Burada anne çok efor sarf etmese bile nefes alış verişinde sıkıntı yaşayabilir. Daha çok dinlenmek ve çok yorucu işlerle uğraşmamak gerekir. Nefes problemleri hamileliğin son aylarına doğru artması beklenen durumdur. Artan kan basıncı ve bebeğin anne üzerinde oluşturduğu baskı ile bu problemler oluşabilir. Çok endişelenmeden sakin bir gebelik geçirilmelidir.

hamileliğin 28. haftası

Sırt ağrıları devam ediyor olmalı;

Gebelik problemlerinden en çok şikâyet edileni sırt ağrılarıdır. Daha küçük minyon bayanlar bebekleri taşırken güçlük yaşayabilirler. Sırt ve bel bölgesine ağrı dağılabilir ve günlük hayatı zorlaştırabilir. Buna karşın çok fazla sandalye üzerinde oturmamak ve yüksek topuk ayakkabı kullanmamak önemlidir. Özellikle çalışan bayanlar dış görünüşleri ile ilgili estetik sıkıntılar yaşayabilir. Ancak hamileliğin tadı çıkarılmalı ve buna uygun hareket edilmelidir.

ikiz hamileliğin 28. haftası

Yorgunluk artıyorsa;

Bazen bayanlar iki kişilik beslenebilmek adına sürekli yemek yemekte ve fazladan kalori almaktadırlar. Ancak bu yanlış bir tutumdur. Beslenmenin gereğinden fazla olması ve alınan fazla kilolar gebelikte yorgunluğu beraberinde getirecektir. Doktorun uygun gördüğü beslenme şeklinin dışına çıkmamak iyi olacaktır. Bebek hızla büyüdüğü için kalsiyum ve protein ihtiyacı çok olacaktır. Daha fazla süt ürünleri ve balık, et, yumurta tüketimine önem verilmelidir. Fazladan yenilecek olan; hamur işleri, kızartmalar ve hazır gıdalar gebelikte fayda değil zarar sağlayacaktır. Alınan kilolar ile yorgunluklar ve nefes problemleri artacaktır. Diyet yapıyor olmak da uygun değildir fakat doğru besleniyor olmak yeterlidir.

Gebelikte genetiği değiştirilmiş gıdaların tüketilmesi;

Bu gıdaların vücuda çok alınması halinde bebek sağlığı için problemli sonuçlar olabilir. Daha çok mevsime yönelik beslenilmeli ve doğal olan ürünler tercih edilmelidir.

Hamilelikte Karın Ağrısı

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE KARIN AĞRISI

Hamilelik döneminde karın ağrısı birçok zaman görülebilmektedir. Hamileliğin başlangıcından itibaren görülebilen karın ağrıları farklı nedenlerden dolayı yaşanabilmektedir. Ağrıların çoğu önemsiz olmakla birlikte, özellikle kasık bölgesine vuran ağrılar bir takım sorunlar yaşatabilmektedir. Karın ağrısının birçok farklı nedeni olmakla birlikte ilk haftalarda hamilelik belirtisi olmaktadır. Sonraki dönemlerde ise rahmin büyümesine bağlı olarak anne adaylarında karın ağrısı görülebilmektedir. Hamilelik döneminde görülen kabızlık sorununa bağlı olarak karın ağrısı sorunu da meydana gelebilmektedir.

Hamilelikte karın ağrısı çoğu zaman zararsız olmakla birlikte karın veya kasık bölgesine vuran ağrılarla birlikte ortaya çıkan vajinal kanama durumları ciddi bir tehlike olduğuna işaret edebilmektedir. Tansiyon yükselmesi nedeniyle de karın ağrısı gözlenebilmekte olan hamilelik dönemlerinde rahim doğuma hazırlık için gevşer ve genişler. Esasen hamilelik dönemi kadınların normaldeki fizyolojilerden bir hayli farklı bir dönemdir. Bu nedenle bir takım sorunlar oldukça normal karşılanmaktadır.

Anne adaylarının karın ağrısı sorunu yaşamalarının bazen de hamilelikle hiçbir alakası olmamaktadır. Genel olarak karın ağrısı yaşanan apandisit, ülser, gastrit gibi durumlar hamilelikle alakası olmayan durumlardır. Bu sebeplerden ötürü hamilelik dönemlerinde yaşanan karın ağrısı sorunları her ne olursa olsun ciddiye alınmalıdır. Doktor kontrolü sonucunda karın ağrısı sebebi belirlendikten sonra gereken tedaviler belirlenmektedir. Bu aşamadan sonra ise eğer hamilelik nedeniyle yaşanan normal ağrı durumu değil ise sorunun türüne göre tedavi uygulanmaktadır.

17 Nisan 2013 Çarşamba

Hamilelikte Memelerde Dolgunluk ve Ağrı

Sponsorlu Bağlantılar:

MEMELERDE DOLGUNLUK VE AĞRI

Bütün gebelik boyunca göğüslerde bir dolgunluk ve büyüme söz konusudur. Dolgunluk, ağız sütü dediğimiz kolostrum'un fazlaca oluştuğu gebeliğin son üç ayında daha da belirgin hissedilir. Bu dolgunluk memelerde ağırlık hissine sebep olduğu gibi zaman zaman gebe kadını rahatsız edici hassasiyet ve ağrı da yaratır.

Memelerdeki bu rahatsızlığı önleme ve hafifletme amacıyla destek ödevi görebilecek, memeyi çok sıkmayacak ve çok gevşek de bırakmayacak uygun bir sutyen devamlı olarak kullanılmalıdır. Böyle bir tedbir memelerin sarkık durumunu da önleyerek göğüslerdeki ağırlık hissini ortadan kaldırır. Memelerde zaman zaman belirebilecek ağrı ve aşırı hassasiyet durumlarında, soğuk suda ıslatılmış gazlı bez de memelerin üzerine tedavi amacıyla uygulanabilir. Gebelik esnasında göğüs bakımına dikkat edilmesi, birçok rahatsızlıkların zamanında önlenmesini sağlar.

Hamilelikte Vücutta Tüylenme

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE TÜYLENME

Hamilelik döneminde kadınların vücutlarında belli değişimler gözlenmektedir. Bu değişimler genellikte kadınları tedirginliğe düşürmektedir. Hamilelikte vücutta tüylenme durumu da kadınları en çok rahatsız eden durumlardan biridir. İnsan vücudunun her yerinde tüyler bulunmaktadır. Ancak hamile döneminde kadınlarda vücutta tüylenme bir hayli artmaktadır. Bu dönemde artan tüylenmenin sebebi hamilelik hormonlarıdır. Anne adaylarının özellikle göbek bölgesinde ve biraz üstünde sıklıkla görülen tüylenme kadınların huzurunu bir hayli kaçırmaktadır.
hamilelikte kıllanma
Anne adaylarının hamilelik dönemlerinde yaşadıkları birçok fizyolojik değişim bu dönemde kadınların psikolojilerini de etkilemektedir. Hamilelikte yaşanan tüylenme durumu hamilelik döneminde artan ancak sonrasında kendiliğinden sona eren bir durumdur. Karın boşluğu ile göbek bölgesinde oluşan bu tüylenme durumlarında herhangi bir müdahaleye gerek bulunmamaktadır. Ancak her ne olursa olsun bu tüylenmelerin kadınlarda sorunlara yol açması anlaşılabilir bir durumdur. Zira hamilelik döneminde kadınların vücutlarında çatlaklar, lekeler gibi sorunlar da gözlenebilmektedir.

Hamilelik döneminde gözlenen tüylenmelerin sebebi bu dönemde anne adayında artan östrojen ve testesteron hormonlarıdır. Bu hormonların salgılanması hamilelik döneminde artmaktadır. Buna bağlı olarak da vücutta tüylenme görülebilmektedir. Ancak bu durumun çözümü için epilasyon gibi yöntemlere başvurmak gereksizdir. Zira artan hormonlar doğum sonrasında eski haline dönecek ve vücutta görülen tüylenmeler çok çabuk bir şekilde eski haline dönmektedir. Yine de doğum sonrası tüylenmeleri azalmayan kadınlar doğumdan sonra epilasyon yöntemlerine başvurabilmektedir.

İlgili aramalar: hamilelikte tüylenme neden olur? hamilelikte kıllanma nasıl geçer?

15 Nisan 2013 Pazartesi

Hamilelikte Baygınlık Hissi ve Bayılma

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE BAYGINLIK HİSSİ VE BAYILMA

Bazı gebeliklerde, özellikle ilk aylarda görülen geçici baygınlık hissinin başlıca sebebi, vazomotor dengesizliğe yani kan damarlarının genişleyip daralmasını gerçekleştiren sinirlerin dengesizliğine bağlı olarak kan basıncının düşmesidir. Gebelik esnasında bacaklarda, dalakta ve alt karın bölgesinde meydana gelen kan artışı, beyinde zaman zaman oksijen azalmasına sebep olur. Ayrıca uzun süre ayakta duruş veya oturur vaziyette iken aniden ayağa kalkış, gebede yine baygınlık ve baş dönmesi yaratır. Aşırı sıcağa maruz kalmak da damarlarda meydana getirdiği genişleme sebebiyle kan basıncında düşmeye, dolayısıyla baygınlığa uzanır. Ayrıca zaman zaman kan şekerinin normal seviyenin altına düşüşü de gebede yine geçici baygınlık ve baş dönmesine sebep olabilir; bu hal özellikle yemeklerden önce görülür ve hafif bir gıda almakla kaybolur.

Gebelik esnasında görülen baygınlık hissinin önlenmesinde; gebenin aşırıya kaçmamak üzere ev işi yapmak gibi normal bir vücut faaliyeti göstermesi, zaman zaman derin solunum egzersizleri yapması, uzun süre ayakta kalmaması, ani hareketlerden sakınması tavsiye edilir. Bacaklardaki dolaşım bozukluğunu önlemek ve kanın akışını düzgün bir şekilde sağlamak amacıyla uzun elastik çoraplar giyilmeli, bacak egzersizleri yapılmalıdır. Baygınlık nöbetlerine karşı gerekirse kahve ve çay gibi merkezi sinir sistemini uyarıcı ve kan basıncının düşmesini önleyici maddeler aşırıya kaçmamak şartıyla kullanılabilir. Kan şekerinin düşmesine karşı, gebeye sık fakat hafif yemek verilmesi şeklinde bir gıda rejimi uygulanmalıdır.

Hamilelikte Yorgunluk Hissi ve Çabuk Yorulma

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE YORGUNLUK HİSSİ VE ÇABUK YORULMA

Gebe kadınların bir kısmı yorgunluk hissinden şikayet ederler. Gerçekten gebelik döneminde çeşitli sebeplere bağlı olarak kadınlarda çabuk yorulmaya doğru bir eğilim meydana gelir. Erken gebelik esnasındaki bitkinlik, çoğu kez bulantı ve kusmalar sebebiyle vücutta ortaya çıkan metabolik dengesizliğin sonucudur. Gebede kansızlık da var ise ortaya çıkan bu halsizlik hissi daha da şiddetli hale gelir. Gebe kadındaki yorgunluk hissi ilk 3 ayda aşırı bir uyku ihtiyacını da beraberinde sürükler.

Gebeliğin son aylarında görülen yorgunluğun sebebi olarak da kilo artışı ve gebelik zehirlenmesine eğilim sorumlu tutulmaktadır.

Yorgunluğun önlenmesinde gebe kadının sakin ve düzenli bir hayat sürmesi, gebelik esnasında vücut egzersizleri yanında günlük istirahatine de önem vermesi gerekir. Ayrıca uygun bir diyet uygulanarak aşırı kilo alımı önlenmeli, ağırlık kontrollerine önem verilmelidir.

Hamilelikte Vajinal Akıntılar

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE VAJİNAL AKINTILAR

Hamilelik dönemleri boyunca birçok kadın normal zamanda yaşadıkları bazı durumlardan farklı durumlarla karşılaşabilmektedir. Şüphesiz olarak bunun en büyük nedeni hamilelik ile birlikte gelen fizyolojik ve biyolojik değişimdir. Hamilelikte yaşanan sorunlardan biri de hemen hemen tüm anne adaylarında görülen vajinal akıntı durumudur. Vajinal akıntılar zararsız olarak her kadında belli dönemlerde gözlenebiliyor olsa da hamileik dönemlerinde sıklıkla ortaya çıkmaktadır. Ancak hamilelik döneminde ortaya çıkan vajinal akıntılar çoğunlukla vücudun fizyolojik değişiminden kaynaklanmakta olup özel bir tedavi gerektirmez. Ancak elbette anne adaylarının hamilelik süresi boyunca sürekli olarak doktor kontrolünde bulunması ve ne olursa olsun bu vajinal akıntıları doktoruna danışması fayda sağlayacaktır.

Hamilelik dönemlerinde yaşanan vajinal akıntıların geneli her ne kadar zararsız akıntılar olsalar da anne adaylarının doktora danışması faydalı olmaktadır. Çünkü bazı durumlarda vajinal enfeksiyonlara bağlı olan vajinal akıntılar da meydana gelebilmektedir. Bu enfeksiyonların sebepleri bakteriyel olabileceği gibi mantar ya da parazit de olabilmektedir. Tüm bu enfeksiyonların sebep olduğu vajinal akıntılar genel olarak kendini belli etmektedir. Zira normal bir vajinal akıntı kokusuz ve renksiz olurken, enfeksiyon sonucu oluşan vajinal akıntılar genel olarak pis kokuludur. Ayrıca bu vajinal akıntılar farklı renklerde olmaktadır. YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Her ne kadar hamilelik dönemlerinde kadınların fizyolojik değişimleri ile birlikte farklı durumlar gözlenebiliyor olsa da anne adaylarının her durumda telaşa kapılmaksızın doktor kontrollerini aksatmaması ve yaşadıkları durumlardan doktorlarına bahsetmesi faydalı olacaktır.


İlgili aramalar:hamilelikte vajinal akıntılar, hamilelikte kötü kokulu akıntı olması, gebelikte pis kokulu vajinal akıntı

Hamilelikte Varis Oluşumunun Nedenleri

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE VARİS

Hamilelikte Varis Oluşumunun Nedenleri Nelerdir?

Varis bacak bölgesinde meydana gelen damarlarda kanın birikmesi durumudur. Hamilelik döneminde görülen varis sorununun asıl sebebi anne adaylarının hormonal değişimidir. Zira hormonal değişim rahimdeki toplar damara bebeğin baskı yapması sonucu kan akışının zorlaşmasına yol açmaktadır. Bu durumda da bacaktaki damarlarda kan daha fazla basınç yapar ve damarlar genişleyerek varis oluşumuna neden olur. Anne adaylarında eğer henüz hamile kalmadan önce varis durumu varsa bu durum hamilelikten önce tedavi edilmelidir. Zira hamilelik dönemlerinde halihazırda geniş olan damarlar daha da genişlemektedir. Bu dumunda ciddi anlamda hayati tehlikelere yol açabilmektedir.

Hamilelikte Varisin Tedavisi

Anne adayları hamilelik sırasındaki varis oluşumunda eğer tedavi görmezse oluşan varisler kalıcı olmaktadır. Bu nedenle gerekli tedavilerin zamanında yapılması oldukça büyük önem arz etmektedir. Anne adayları hamilelik dönemlerindeki varis oluşumunu engelleyebilmek için hamilelere özel varis çoraplarını kullanabilmektedir. Bunun yanı sıra hafif yürüyüşler, yüzme gibi aktiviteler varis oluşumunun önüne geçebilmektedir.
YAZININ DEVAMINA GİT

Sponsorlu Bağlantılar:


Varis sorunu yaşayan anne adayları mutlaka doktora görünmelidir. Kalp ve damar hastalıları yönünden gerekli kontrollerin yapılması oluşabilecek birçok olumsuz durumun önleyicisi olabilmektedir. Hamilelerde eğer kalp ve damar hastalıkları, yüksek tansiyon gibi rahatsızlıklar bulunuyorsa varis sorunu da ciddi problemlere neden olabilmektedir. Bu nedenle anne adaylarının sürekli olarak doktor kontrolünde olmaları, vücutlarındaki sorunlar için endişelenmeden gerekli tedbirleri almaları faydalı olmaktadır.


İlgili aramalar: hamilelikte varis neden olur? hamilelikte varisin tedavisi nedir? hamilelik varisleri nasıl geçer?

14 Nisan 2013 Pazar

HAMİLELİĞİN 27. HAFTASI

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİĞİN 27. HAFTASI

27. HAFTA GEBELİKTE ANNE VE BEBEKTE GÖRÜLEN DEĞİŞİMLER

27. HAFTADA BEBEKTE GÖRÜLEN DEĞİŞİMLER

27. haftada minik bebek hızla büyümeye ve ağırlaşmaya devam ediyor.

Bebek bu hafta normal bir karnabahar büyüklüğüne gelmiş, ortalama 37 cm boyunda ve yaklaşık olarak 900 gram ağırlığındadır. 

Bebek bu hafta annesinin sesini ayırt edebilir ve daha iyi algılayabilir durumdadır. Artık ona şarkılar mırıldanabilirsiniz. Mucize varlık genelde uyuyor ya da parmağını emiyordur. Artık gözlerini de açıp kapayabiliyor. Bu hafta bile doğmuş olsa müdahale ile yaşayabilir. Akciğerleri henüz tam olarak gelişmediği için tıbbi yardım ile nefes alıp verebilir. Gün geçtikçe beyin fonksiyonlarının tam olarak gelişmesi ile daha hareketli bir hal alacaktır. Bebeğin hareketlerini anne kolaylıkla hissedebilir.
27. hafta ultrason görüntüleri

27. GEBELİK HAFTASINDA ANNEDE GÖRÜLEN DEĞİŞİMLER

hamilelikte 27. haftada annenin durumu Şişkinlik almış başını gidiyor olabilir. Ancak şişlik çoğu hamile kadının yaşadığı bir sorundur. Bu şişkinliği sebebi ise organlardan kalbe doğru kan akışını sağlayan damarın rahme uygulamış olduğu baskıdır. Ayaklarda oluşan şişlik nedeni ile ayakkabı giyerken biraz zorlanabilirsiniz. Şu da bir gerçektir ki bu sorunlar geçici ve kısa bir süre sonra geçecektir.

Annenin hayatında yaşanan değişiklikler

İkinci üç aylık dönemi artık geride bırakıyorsunuz. Bu dönemlerde daha önceki belirtilerden farklı belirtiler hissedebilirsiniz. Sırtta şiddetini artıran ağrı ve inanılmaz kramplar. Ayrıca rahmin genişleyerek bacaklarda bulunan damarlara baskı uygulaması ve beraberinde kilo artışı bacaklarda inanılmaz ağrılara yol açabilir. Dahası da var… bu kramplar ve ağrılar ilerleyen zaman ile beraber daha da şiddetlenebilir. Kramplar daha çok geceleri ortaya çıkmaktadır. Bacağınıza kramp girdiğinde bacağınızı hareket ettirerek egzersiz yapabilirsiniz. Biraz yürüyüş ve bacağa uygulanan masaj da son derece yararlı olacaktır.

27. hafta ile beraber ikinci dönem gebelik tamamlanmaktadır ve bir hayli kilo almış olabilirsiniz. Ancak aşırı kilo almaktan kaçınmalısınız. Doktorun tavsiye ettiği ortalama kilonun üzerine çıkmamaya gayret göstermelisiniz.

Bu Haftada Görülen Sorunlar

Birçok şekilde ağrılara maruz kalabilirsiniz. Asla ihmal edilmemesi gereken ve ağrıların boyutuna göre doktora başvurmanız gereken durumlar;

- Karın bölgesinde sürekli davam eden bir ağrı varsa
- Bebek aşırı hareket ediyorsa
- Kanamanız varsa
- Görme bozukluğu şiddetini artırmışsa
- Kalp çarpıntısı mevcutsa
- İdrar yaparken yanma ve kanama oluyorsa
- Karın ağrısına eşlik eden baş ağrısı varsa
- Ateşiniz yükselmişse
- Ayağa kalkınca zorlayan ağrılar varsa ve ayaklarda aşırı şişme fark edilmişse
- Bir haftanın içinde 2 – 3 kilodan fazla almışsanız mutlaka doktora başvurmanız gerekir!

Diş ve dişeti kanaması

Diş etlerinde oluşan problemler hamileliğin en belirgin belirtilerindendir. Dişlerin düzenli fırçalanarak temizliği sağlanmalıdır.

Cilt, Saç ve tırnaklarda değişiklik

Gebelik ciltte birçok değişikliğe neden olan bir süreçtir. Karnın ortasında koyu renkli bir çizgi belirebilir. Yüz bölgesinde çillenmeler görülür. Ama gebelik için çok normal bir durumdur. Doğumdan kısa bir süre sonra ortadan kaybolabilir. Cilt lekelerini önlemek için güneş ile temastan kaçınmak gerekir.

Baş dönmesi

Bazı gebelerde aynı gebeliğin ilk dönemlerinde olduğu gibi bu dönemde de baş dönmesi görülebilir. Büyüyen karın kan damarlarına baskı uygular ve bu durumda beyne giden kan akışını yavaşlatır. Baş dönmesi de bu nedenle ortaya çıkar. Bu dönemde bol miktarda su içmeye özen göstermelisiniz.

Ayaklarda Gerilme ve Ayağa Kramp Girmesi

Bazı gebe kadınlar bacaklarında gerilmeler hissedebilir. Bu gerilmeler özellikle de geceleri daha çok ortaya çıkar. Bu sorun demir eksikliğinden ya da bazı gıdalara duyulan hassasiyetten olabilir. Bu nedenle doktora danışılması yararlı olacaktır. Rahatlamak için gebelik kurslarından yardım alınabilir…

13 Nisan 2013 Cumartesi

Nane ve Nane Çayı Nelere İyi Gelir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Nane Nelere İyi Gelir?

Doğada yetişen hemen her bitkinin, gerekli ve doğru kullanımı insan vücuduna birçok fayda sağlamaktadır. Nane mentol, flavon, tanen ve acı maddeler içeren bir bitkidir. Nanenin faydaları sıralanacak olursa yaygın olarak en çok bilinen faydası mide bulantısı ve kusma durumlarındaki iyileştirici özelliğidir. Mide şişkinliklerinin ve kramplarının da önüne geçen nane, safra kesesini de kontrol altına alarak, salgıları arttırır. Midede oluşan sürekli gaz durumunda, nane kullanımı gaz önleyici ve giderici özelliğe sahiptir. Nane yemek borusu kaslarını gevşeterek midedeki gazın çıkmasını kolaylaştırır.
nane yaprağı
En çok faydasının mide sorunlarında bulunduğu çeşitli araştırmalarla da kanıtlanan nane, safra salgılarını arttırarak yağlı gıda sindiriminde kolaylık sağlar. Bu durumda da yağlar nedeniyle midede oluşabilecek sorunların önüne geçilmiş olmaktadır. İçindeki mentol sayesinde midede rahatlama oluşturan nane, kadınsal durumlarda da oldukça faydalıdır. Kadınların adet dönemi sancıları için faydalı olan nane, bunun yanında kadınlık hormonu olan östrojen hormonunun salgılanmasını arttırır.

Nane yapraklı haliyle tüketilirken sağladığı birçok faydanın yanında, çay olarak içildiğinde de birçok farklı fayda sağlamaktadır. Nane en çok midedeki sorunlar için sıklıkla kullanılmakta ve mideye birçok fayda sağlamaktadır. Hazmı kolaylaştırıcı bir etki gösteren nane, karaciğer yetmezliği durumlarında da etkili olmaktadır. Astım, bronşit, öksürük gibi nefes yolları sorunlarında da etkili olan nane, nefes almayı kolaylaştırır.

Son dönemlerde yapılan araştırmalar sonucunda nanenin migren ağrılarına da iyi geldiği saptanmıştır. Ancak nanenin de bunca yararına karşın fazlasının zararlı olabileceği unutulmadan tüketilmesinde fayda vardır.

İlgili aramalar: nanenin faydaları nelerdir? nane nelere iyi gelir? nane nelere faydalıdır?

Göbek Eritme Yöntemleri

Sponsorlu Bağlantılar:

GÖBEK ERİTME YÖNTEMLERİ

Kadınların en önemli sorunlarından biri de göbek bölgesindeki fazla kilolarından kurtulmaktır. Çoğu kadın diyete başlar fakat devamını getiremez. Açlıkla iradeyi bir ara da götürmek bir hayli zordur. Göbek bölgesindeki kilolardan kurtulmak çok da kolay değildir. Göbek bölgesindeki kilolar daha çok kalıcı kilolardır. Bu bölgedeki kilolardan kurtulmak sabır isteyen konudur. Göbek bölgesindeki kilolar birçok kadında doğumdan sonra kalmıştır. Göbek bölgesindeki kilolardan kurtulmak için yapmanız gereken yöntemlere bir göz atalım.
karın eritme yöntemleri
Göbek Eritme Yöntemleri

- Stresten uzak durun. Stresli olduğunuz anlarda sindirim sisteminiz yavaşlar. Rahatlamak için nane çayı için.

- Günde 1 bardak süt için.

- Tuz tüketiminizi azaltın.

- Bol taze meyve ve sebze tüketin.

- Tatlılardan ve hazır meyve sularından uzak durun.

- Yağlı yiyeceklerden uzak durun.

- Yemek yedikten en az 2 saat sonra uyuyun ve yemeğin üzerine uyumayın.

- Göbek kaslarınızı çalıştıracak egzersizleri ihmal etmeyin.

- Günlük mutlaka 30 dakika yürüyüş yapın.

- Yürüyen merdiven, asansör gibi teknolojik aletleri kullanmaya çalışın. İş yeriniz ile eviniz arasındaki mesafe yakın ise işe yürüyerek gidip gelin.

- Karın bölgenizi çalıştıracak, yarım mekik ve benzeri egzersizleri günde 5-10 dakika bile olsa yapın. Bu egzersizler o bölgeleri sıkılaştırmaya yarayacaktır. Bu tür egzersizler kilo verdiğinizde ortaya çıkabilecek ciltteki gevşeme ve sarkmalara engel olur.

- Günlük 1,5 litre su için.

- Göbek bölgenizde şişlik gibi sorun olduğunda doktora başvurun. Göbek bölgesinin kalın görünmesinin tek nedeni kilo değildir. Şişlik veya kabızlık gibi sorunlar da olabilir.

İlgili aramalar: göbek nasıl eritilir? karın eritme yöntemleri nelerdir?

11 Nisan 2013 Perşembe

Hamileliğin 26. Haftası

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİĞİN 26. HAFTASI

26. HAFTADA ANNE VE BEBEKTE YAŞANACAK GELİŞİM VE DEĞİŞMELER

BEBEĞİN ANNE KARNINDAKİ 26. HAFTASI YAŞAYACAĞI GELİŞİM VE DEĞİŞİMLERİ

Bebeğin doğmasına haftalar kaldı…

Beyni gelişen bebek doğuma haftalar kala gözlerini açmaya başlayacaktır. İçeride hareketlenme ve yapılanma hızla devam ediyordur. Dışarıdan alacağı sese ve ışığa duyarlı olan bebek göz kasları ile tepkiler verebilecektir. Anne-baba sohbetlerine artık minik bir yaramaz içeride eşlik etmektedir. Sohbetleri duyacak ve ilgi ile dinleyecektir. Bu dönemlerde annenin sakinliği ve babası ile diyalogları bebeği rahatlatacak ve sakinleştirecektir. Annenin bebeğine şarkı söylemesi, onunla sohbet etmesi hoşuna gidecektir.
26 haftalık bebek
Erkek bebek ise testislerinde inşaat başlayacaktır. Bebekler nefes alış verişi yaparak kendilerini dış dünyaya hazırlıyorlardır. Yağ dokusunun artması vücudunu ısıtması için gereklidir. Doğumdan sonra bu yağ dokusuna bebeğin çok fazla ihtiyacı olacaktır. Bu aşamada yağ dokusu ile sarılmaya başlayan bebek ileriye yatırım yapmaktadır.

26. haftada bebek ortalama; 36 cm. kilosu ise; 760 gram kadardır.
ultrasonda 26. hafta görüntüsü
ANNENİN GEBELİĞİNDE 26. HAFTASI
Uykusuzluk hat safhaya ulaşmış olabilir. Her an uyanmaya hazır ve gergin bir ruh hali olabilir. Görülen bebeğe ait kâbus dolu rüyalar, artan doğum korkusu ve gün içerisinde yaşanmış olan bir takım sıkıntılar gebeler üzerinde olumsuz etkilere yol açabilecektir.

Babalar anneyi desteklemeli
Artan idrar yapma ihtiyacı da gebeleri uykusundan edecek ve mutfakta atıştırma krizleri yaşanabilecektir. Anne bu kadar farklı bir ruh halinde iken baba adayı anneyi yalnız bırakmamalıdır. Elbette bütünüyle gebelik sıkıntılarına hâkim olamaz ancak daha anlayışlı ve öz verili olmalıdır. Bebeğin hareketlerini gözlemlemeli, eşine masaj yapmalı ve ona ihtiyaç duyduğu zaman suyunu vermelidir. Bebeğin duyu organı gelişmiş olduğu için anne- baba ilişkisine hâkim olacak ve güven duygusunu geliştirecektir.

26. hafta gebelikte karın şişliği şikayetleri
Uterus genişlemekte ve beraberinde karınla ilgili sıkıntıları da getirebilmektedir. Beslenmede küçük değişiklikler yapılarak karın şişlikleri önlenebilir. Ufak atıştırmalar ve daha sakin besinler şişlikleri azaltarak gebeyi daha rahatlatacaktır.
26 haftalık hamile göbeği
Gebelikte vajinal akıntı neden olur?
Gebelikte vajinal akıntı beklenen bir durumdur. Özellikle öncesinde kadının böyle bir şikayeti varsa yineliyor olabilir. Çok rahatsız edici değilse ve kaşıntılara yol açmıyorsa evham yapmaya gerek yoktur. Ancak kokulu ve kaşıntı ile rahatsız edici şekilde geliyorsa doktora görüşülmelidir. Ayrıca gebelikte yaşanan vajinal akıntılar ile doğum sonrası; bebeklerde görülen gözyaşı problemleri arasında ilişki olduğu düşünülmektedir. Bebeklerde rüzgardan ve soğuk havalardan kaynaklı olabilecek beklenmeyen anlarda gözyaşının gelmesi halinde gözyaşı kanallarının tıkalı olabilme ihtimali düşünülecektir. Burada doktor gebelikte vajinal akıntının olup olmadığını soracaktır.

Hamileliğin 26. haftasında unutkanlık
Gebelikte unutkanlık yine yaşanan sıkıntılardandır. Çoğu kez verilen sözler unutulmakta ve öğlen bir vakitte uyunarak her şeye geç kalınmaktadır. Gebeleri etrafındakiler hoş görmeli ve değişen hormon dengesi için af edici olmalıdır. Gebelerin unutkanlık ile savaşabilmeleri için de not almaları faydalı olabilir. Büyük olan kardeşin okul çıkışı ihmal edilecek bir durum değildir. İleri derecede unutkanlık yaşanıyorsa vitamin B 12 ölçümü yapılmalı ve çok düşükse doktorun önereceği tabletler içilmelidir.

Gebeliğin 26. haftasında görme sorunu;
Gebelik hormonları gözleri de etkileyebilir. Işığa hassasiyete ve kaşıntı beklenen göz problemleridir. Gözlerde bu hormonlar kurumaya neden olarak, sorunlara sebep olabilmektedir. Burada sıklaşan ve çok rahatsız olunan bir durum varsa gözyaşı damlaları kullanılabilir ancak unutulmaması gereken bir durum bazen göz problemleri; tansiyon sıkıntısı ve diyabet hastalığından kaynaklı olabilir. Bu farklılık şiddetli ise doktora danışılmalıdır.

Gereksiz ve Yanlış Ağrı Kesici Kullanımının Zararları

Sponsorlu Bağlantılar:

GEREKSİZ VE HATALI AĞRI KESİCİ KULLANIMININ ZARARLARI Ülkemizde genç nüfusun fazla olmasına rağmen ilaç tüketimi oldukça fazladır. Günümüzde en çok kullanılan ilaç ağrı kesicilerdir. Yan etkilerinin de az olması ağrı kesici kullanımının en çok kullanılan ilaçların başında gelmesinin en büyük nedenidir. Ağrı kesici hemen hemen herkesin evinde bulunur. Ağrı kesiciler her zaman hastanın gerçek ihtiyına göre değil, gereksiz yere doktorlara ısrarla yazdırılmaktadır. Doktor yazmadığında ise eczaneden evde bulunsun diye reçetesiz alınmaktadır. Baş ağrısı ve eklem ağrılarında ağrı kesiciler doktor tavsiyesiz kullanılmaktadır. En çok yapılan yanlışlardan biri de doktorun yazdığı ağrı kesiciyi doktora danışmadan farklı bir ağrı için kullanılmasıdır. Doktorun eklem ağrıları için size yazdığı bir ağrı kesiciyi başınız ağrıdığında kullanmanız uygun olmayabilir. Çünkü ağrı kesiciler içerisinde bulunan farklı etken maddeler farklı sonuçlar doğurmaktadır.

gereksiz ağrı kesici ilaçlar

Gereksiz veya uygunsuz ağrı kesici kullanımı karaciğer ve böbrek hastaları için yan etkisi olabilir. Ağrı kesiciler kan basıncını yükseltip, kalp atışını da yükseltmektedir. Bunun için kalp, damar ve kalp ritminde sorun olan hastalarının gereksiz veya uygunsuz kullanımı çok zararlıdır. Ağrı kesicileri doktor tavsiyesiz kesinlikle alınmaması gerekir. Her hangi bir rahatsızlığınız olduğunda doktora gidip, doktorun yazdığı ilacı kullanmalısınız. Lüzumsuz yere evde bulunan ilaçlar yeni hastalıklara zemin hazırlayacağını unutmayınız. Ayrıca ağrının varlığı o bölgede ki bir sorunun işaretidir. Ağrıyı kesmek sorunu ortadan kaldırmayacaktır. Doktorlar zaten ağrı kesici ilaçları, hastanın tedavi sürecinde duyacağı rahatsızlığı en aza indirmek için verirler. Ağrı kesici hastayı iyileştirmez.

Kalpte Delik Neden Olur?

Sponsorlu Bağlantılar:

KALPTE DELİK NEDEN OLUR?

Kalpte var olan delikler ya da tıbbi ismiyle ventriküler septal kusur genel olarak doğuştan gelen bir sorun olarak bilinmektedir. Bebeğin anne karnındaki gelişim döneminde kalbin tam olarak düzgün bir şekilde gelişememesi nedeniyle ortaya çıkan bir kalp kusuru olan ventriküler septal kusurun oluşumu için açıkça bir neden bulunmamaktadır. Bazı bilim adamları kalp deliklerinin nedeninin kalıtsal ve çevresel faktörlerden kaynaklanabileceğini de söylemektedir.

Kalp deliği sorunu olan kişilerin bu sorunu yetişkinlik dönemlerinde herhangi bir şekilde fark edilmişse bile bu sorun çok büyük ihtimalle doğuştan gelen bir sorundur. Kalp delikleri kalbin sağını ve solunu ortadan bölen septum kısmında bulunmakta ve bu deliğin büyük olması kirli ve temiz kanın karışmasına sebep olmaktadır. Kirli ve temiz kanın karışması sonucunda kalp bu iki kanı ayırmak ve temizlemek için daha fazla çalışmaktadır. Kalpteki delik küçükse doğal olarak bu sorunun fark edilmesi de bir hayli güç olmaktadır.

Belirttiğimiz gibi kalp delikleri (ventriküler septal defekt) tam olarak nedeni bilinmeyen ancak bebeğin anne karnındaki kalp gelişimi sırasında ortaya çıkan, bilim insanlarının çevresel yani anne karnındaki gelişim sırasındaki dış etmenler ve kalıtsal yani aileden gelen etmenlerin ortak sonucu olarak oluştuğu kanısındadır.

Doğumdan sonraki ilk zamanlarda görülen kalp deliği vakalarının bir kısmının kalbindeki delik ilk birkaç ay içerisinde kendiliğinden kapanmaktadır. Kendiliğinden kapanmayan kalp delikleri ve büyük çaptaki delikler için cerrahi müdahale gereklidir.

İlgili aramalar: kalp deliği neden olur? kalpte delik olmasının nedeni nedir?

Mide Suyunun İncelenmesi

Sponsorlu Bağlantılar:

Mide suyunun incelenmesi

Normal şartlarda aç karnına, yani yemekten 12 saat sonra midede pek az 20-40 mililitre asitten hemen hemen yoksun berrak su bulunur. Patolojik durumlarda aç karnına midede bulunan sıvı miktarı daha bol ve değişik bileşimlerdedir. Saf veya besin artıklarıyla karışık mide suyundan oluşabileceği gibi, önemli miktarda kloridrik asit veya bir miktar safra ya da laktik asit içerebilir.

Mide suyu teşhis amacıyla sadece aç karnına değil, uygun uyarıcılar (histamin, pcntagastrin vs.) sonrası da incelenir. Mide alışılmış fizyolojik uyarıya benzer bir uyarıya tabi istenildiğinde, ekmek, çay ve yağ yedirilir. Midenin maksimum salgı kapasitesi ölçülmek istendiğinde histaminik uyarı yapılır, yani bir mililitre histamin kloridrat iğnesi yapılır.

Mide Sondası Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Mide Sondası

Sonda, bir ucu açık lastik borudur. Ağızdan yemek borusuna, mideye veya oniki parmak bağırsağına (duodenuma) kadar sokulduğunda incelemek için mide suyunun alınmasına yardımcı olur.
mide sondası nedir, nasıl yapılır?

Mide Sondası Nasıl yapılır?

İşlemden önce hasta yapılacak araştırmanın amacı ve hiçbir yan etkisi olmadığı konusunda aydınlatılmalıdır. Hasta gövdesi hafif yukarıda, başı arkaya doğru eğik olarak sırtüstü yatırılır. Sonda ağız boşluğundan veya burun deliklerinden sokulup itilir ve yavaş yavaş yemek borusuna, mideye doğru ilerletilir. Sondanın ucu mideye ulaştığında diğer uçtan 20 milimetrelik bir şırınga ile mide suyundan bir miktar çekilir. Mide suyu örneği cam tüplere doldurulup, laboratuvarda incelenir.

Mide Sondası Ne Kadar Sürede Yapılır?

Bu işlem 20-90 dakika arası sürer.

10 Nisan 2013 Çarşamba

Sindirim Kanalının Radyografisi

Sponsorlu Bağlantılar:

SİNDİRİM KANALININ RADYOGRAFİSİ

Nedir? Radyolojinin, sindirim kanalını incelemeyi amaçlayan pek çok metodu vardır. Bunlar karnın dolaysız incelenmesinden, geleneksel ağızdan muayeneye kadar çok çeşitlidir.

BARYUMLU MİDE FİLMİ

Mide x ışınlama karşı saydam olduğundan, baryum maddesi ile matlaştırılır (yani görünür hale) getirilir. Baryum mat olduğundan midenin görüntüsünü net bir şekilde ortaya koyar.

Nasıl yapılır? Tahlil yaptıracak kişi radyolojik ekranın önünde, ayakta durarak baryum sülfat içer. Radyolog akrandan baryumla dolan midenin görüntüsünü inceler ve gereken yerlerden film çeker. Sonra hasta önce sırtüstü,arkasından yüzü koyun, sonra yine sırtüstü yatırılır, midenin fundis (kubbe) kısmı iyice görülsün diye hastanın ayaklan başından hafifçe yukarı konulur. Bu durumda da radyolog en önemli bulduğu pozisyonların filmini çeker.

Süresi: Sindirim borusunun ilk kısmının (mide ve oniki parmak bağırsağı duodenum) incelenmesi yirmi dakika ile yarım saat arası sürer ve ağrısızdır.

İlgili aramalar: Mide filmi nasıl çekilir? baryumlu mide grafisi nedir? baryumlu mide filmi nasıl çekilir?

Gastroskopi Ne Kadar Sürer?

Sponsorlu Bağlantılar:

Gastroskopi

Nedir? Modern fiberoptik araçlar sayesinde sindirim kanalının bazı bölümlerinin dolaylı ve dolaysız incelenmesidir. Optik araçlar, görüntülerin iletilmesi ve incelenecek alanın aydınlatılması için esnek optik lif demetlerinden yararlanırlar. Bunlar ağızdan yemek borusuna, mideye ve oniki parmak bağırsağına (duodenuma) kadar sokulan ince borulardır.

Nasıl yapılır? Hasta sol yanı üzerine yatırılır ve yatıştırıcı bir ilaç verilmesinin yanısıra lokal anastezi yapılır. Sonra gastroskopi sokulur. Sindirim kanalının içi gözlenir. Şüpheli yerden parça alınır. İcabında fotoğrafı çekilebilir.

Gastroskopi Ne Kadar Sürer?
Süresi yaklaşık 10 dakikadır.

Hamilelikte Bel Ağrısı Nasıl Geçer?

Sponsorlu Bağlantılar:

HAMİLELİKTE BEL AĞRISI NASIL GEÇER?

Bel ağrısı hamilelik döneminin en sıkıntı yaratan sorunlarından biridir. Her dört anne adayının üçünde görülen bir sorun olan bel ağrısı doğuma yaklaştıkça daha da artan bir seyir izlemektedir. Hamilelik başlangıcından itibaren hemen her dönemde belli farklılıklarla gözlenen bel ağrısı sorunu genellikle omurgaya baskı uygulayan yük miktarının artması sonucunda oluşmaktadır. Hamilelik döneminde ortaya çıkan bel ağrısı sorununun bir başka sebebi de hamilelik döneminde gözlenen hormonal farklılıklardır. Anne adaylarının artan hormon seviyeleri nedeniyle eklemlerde bazı hassasiyetler gözlenebilmektedir. Bu da bel ağrısı sorununu arttıran bir faktördür.

Hamilelikte yaşanan bel ağrısı sorunu erken dönemlerde başlamaktadır. Bazı dönemlerde artan bel ağrısı artışları hamilelikte oldukça normal olarak görülen süreçlerdir. Anne adaylarının yaşadıkları bel ağrısı problemleri için gereğinden fazla endişelenmesine gerek bulunmamaktadır. Hamilelik dönemi sonunda doğum ile birlikte bel ağrısı problemi yavaş yavaş düzelebilmektedir. Hamilelik döneminde bel ağrısı yaşayan anne adayları bu ağrıları azaltmak için bir takım şeyler yapabilirler.

Anne adayları bebek büyüdükçe dik durmakta zorlanmaktadır. Ancak her ne olursa olsun bu dönemde dik durmak oldukça önemlidir. Bunun yanı sıra oturup kalkarken ya da eğilirken dikkat edilmesi gerekmektedir. Otururken özellikle bel bölgesinin boşlukta kalmaması, uzun süre ayakta kalınmaması bel ağrısı sorununun bir nebze de olsa azalmasına yararlı olacaktır. Hamilelik için yapılan egzersizler de bel ağrısı sorununu minimize etmede anne adaylarını destekleyen durumlardan biridir.

İlgili aramalar: hamilelikte bel ağrısı nasıl geçer? gebelikte bel ağrısı için neler yapılabilir?

9 Nisan 2013 Salı

Hamilelik (Gebelik) Sorunları

Sponsorlu Bağlantılar:

AİDS

Aids (Hamilelikte)      

AKINTI

Hamilelikte Beyaz Renkli Akıntı
Hamilelikte Akıntının Nedenleri
Hamilelikte Vajinal Akıntıların Nedenleri?

AKINTI

Hamilelikte Baş Ağrısı Olur Mu?

AYAKLARDA ŞİŞME

Hamilelikte Ayak Bileklerinde ve Topukta Şişme

BAŞ DÖNMESİ

Hamilelikte Baş Dönmesi
Hamilelikte Baş Dönmesinin Nedenleri

BAYGINLIK

Hamilelikte Baygınlık Hissi ve Bayılma

BEL AĞRISI

Hamilelikte Bel Ağrısı
Hamilelikte Bel Ağrısı Olur Mu?
Hamilelikte Bel Ağrısının Nedenleri
Bel Ağrısının Tedavisi

BESLENME

Hamilelikte Sürekli Acıkma Hissi


BULANTI VE KUSMA

Hamilelikte Bulantının Nedenleri
Hamilelikte Bulantı Nasıl Geçer?
Hamilelikte Mide Bulantısının Kısaca Nedenleri
Hamilelikte Sabah Bulantısı

CİLT SORUNLARI

Hamilelikte Cilt Sorunları
Hamilelikte Çatlaklar İçin Ne Yapılabilir?
Hamilelikte Yüzde Oluşan Lekeler

CİNSEL HASTALIKLAR

Hamilelikte Frengi

DIŞ GEBELİK

Hamilelikte Dış Gebelik Tehlikeli Midir?

GAZ SORUNLARI

Hamilelikte Gaz Sancısı Nasıl Geçer?

GEBELİK ZEHİRLENMESİ

Gebelik Zehirlenmesinin Tedavisi
Toksoplazma

GÖĞÜS (MEME) SORUNLARI

Hamilelikte Göğüslerde (Memelerde) Dolgunluk ve Ağrı
Hamilelikte Göğüslerde Hassasiyet
Hamilelikte Göğüslerde Kaşıntı

HALSİZLİK

Hamilelikte Halsizlik

İDRAR SORUNLARI

Hamilelikte İdrar Sorunları
Hamilelikte İdrar Varmış Hissi
Hamilelikte Sık İdrara Çıkmak

İLAÇ KULLANIMI

Gebelikte İlaç Kullanılır Mı?


KABIZLIK (PEKLİK)

Hamilelikte Kabızlık Olur Mu?
Hamilelikte Kabızlık Neden Olur?
Hamilelikte Kabızlığın Bitkisel Tedavisi
Hamilelikte Kabızlığın Çaresi

KALÇA BÖLGESİNDEKİ AĞRILAR

Hamilelikte Kalça Bölgesinde Ağrı

KALP HASTALIKLARI

Hamilelikte Kalp Hastalıkları

KAN HASTALIKLARI

Hamilelikte Kan Uyuşmazlığının Tedavisi
Hamilelikte Kanamanın Nedenleri
Hamilelikte Kansızlık Nasıl Geçer?

KARIN AĞRISI

Hamilelikte Karın Ağrısı
Hamilelikte Karın Ağrısının Nedenleri


KAŞINTI PROBLEMLERİ

Hamilelikte Kaşıntı
Hamilelikte Kaşıntı Neden Olur?
Hamilelikte Kaşıntı Nasıl Geçer?

KIZAMIKÇIK

Hamilelikte Kızamıkçık

KİLO PROBLEMLERİ

Hamilelikte Aşırı Kilo Alma

MİDE SORUNLARI

Hamilelikte Mide Ekşimesi
Hamilelikte Mide Yanması Nasıl Geçer Hamilelikte Mide Yanmasına Ne İyi Gelir

PLASENTA PREVİA

Plasenta Previa Nedir?      

POLİHİDRAMNİOS

Polihidroamnios Neden Olur?      

SARILIK

Hamilelikte Hepatit (Sarılık)

SOLUNUM SIKINTISI

Hamilelikte Nefes Darlığının Nedenleri
Hamilelikte Nefes Nefese Kalma
Hamilelikte Solunum Sıkıntısı

ŞEKER (DİYABET)

Hamilelikte Kan Şekerinin Düşmesi
Hamilelikte Şeker Yükselmesi

TÜYLENME (KILLANMA)

Hamilelikte Tüylenme

TÜKÜRÜK SALGISI ARTIŞI

Hamilelikte Tükürüğün Artması

UYKU SORUNLARI

Hamilelikte Uykusuzluk

VARİS

Hamilelikte Varis
Hamilelikte Varisin Nedenleri
Hamilelikte Varisin Zararları
Hamilelikte Varis İçin Ne Yapılabilir?

VEREM (HAMİLELİKTE)

Hamilelikte Verem

YORGUNLUK

Hamilelikte Çok Yorulmak
Hamilelikte Yorgunluk Hissi ve Çabuk Yorulma