31 Ekim 2015 Cumartesi

Domates Suyunun Faydaları

Sponsorlu Bağlantılar:

Kimilerimiz için bir sebze, kimilerimiz içinse bir sebze. Sofralarımızın vazgeçilmezi olması­nın yanı sıra kahvaltılarda, yemeklerde, soslar­da her şekil­de tüketile­bilir­­. Bol miktar­da A, K, B1, B2, B3, B5 vitami­ni barındırır­­. İhtiyacınız olan vitaminlerden  bolca bulundurma­sı sağlık problemleri­ni önlemektedir­­. Mineral bakımın­dan zengin olan domates suyun­da sağlık ve güzellik bulunmaktadır­­.

Kilo vermenize yardımcı olur
Sodyum ve lif bakımın­dan zengin olma­sı kilo vermenize destektir­­. Açlık hissi­ni bastırdığı gibi tok tutmaktadır­­.  İhtiyaç duyduğunuz mineralleri domates suyu ile karşılaya­bilirsiniz­. Sindirim sistemi­ni desteklediği gibi korur­.

Enerji verir
Domates suyu antioksidan deposudur­. Sıvı olarak tüketilecek domates suyu cildini­zin yenilenmesini, hücrelerin sağlıklı ve canlı olmasına imkan vermekte­dir­­. Bir bardak domates suyu ile enerjiye kavuşa­bilirsiniz­.

Kalp hastalıklarına karşı korur
Domates suyun­da niasin, folat, potasyum ve B6 vitami­ni kalp dostu olduğunu göstermekte­dir­­. Kalp sağlığını korur, homosistein seviyesi­ni dengede tutmaktadır­­.  Kalbe zarar verebilecek kimyasalları etkisiz duru­ma getirir, kalbiniz daha uzun süre ve sağlıklı şekil­de çalışır­­.

domates suyunun faydaları


Cilde faydalıdır
Domates suyu cildinizi güzellik ­verir­­. Selülit problemleri­nin ortadan kaldırmakta destektir­­. Günlük 2 tane domates tüketmek cilt bakımı için gereken  mineral ve vitaminleri karşılar­. Sivilce ve aknelerin iyileşmesine imkan vermekte­dir­­. Cildinizdeki gözenekleri kapatarak koruyucu etki sağlar­.

Domates suyuna 2 çay kaşığı limon ilave edin, karışımı karıştırdıktan sonra pamuk yardımıyla cildinize uygulayın­. Bekleme süresi 5 ila 15 dakika arası, ardın­dan ılık su ile temizleyin­. Cildinizdeki gözeneklerin açılışı ve cildini­zin beslenmesi­ni sağlayacaktır­­. A ve Vitamin C bakın­dan cildini­zin canlanması, kurumasını önler­.

İlgili aramalar: domates suyunun faydaları, domates suyunun yararları

Havuç Suyunun Faydaları

Sponsorlu Bağlantılar:

Havuç vitamin ve mineral bakımın­dan oldukça zengindir­­. Faydaları oldukça geniş olarak tüketimi insanların sağlıklı gelişimi­ni sağlar­. Havuç en  fazla göz sağlığımıza fayda sağlıyor­. Gözümüzün tabakalar olduğu hal­de göz bebeğine kadar her noktasına fayda sağlar­.

Havucu ısırarak ve salatalar için doğra­mak hari­cinde suyunu sıkarak içmenin faydaları bilinme­si gerekiyor­. Bol miktar­da vitamin, potasyum içerme­si her gün ihtiyaçlarımı­zın büyük bir bölümünü karşılayacaktır­­.

Kanın pıhtılaşmasına etki eder: Küçük bir kesik olsa bilehi kanımızdaki pıhtılaşma özelliği ile kan kuruyarak akımını durdurur­.

Kolesterolü düşürür: Havuç suyun­da mevcut olan bolca potasyum yardımıy­la kolesterolünüzün çıkı­şını engelleyerek düşmesi­ni sağlayacaktır­­. Karaciğerinizdeki yağların erimesi­ni sağlayarak kolesterolünüzün artışı­na sebep olan etkenleri ortadan kaldırır­­.

havuç suyunun faydaları


Kanseri önlemeye yardımcı olur: Havuç suyun­da mevcut olan antioksidanlar ve karotenoidlerin kanser oluşmasını engelleyerek koruyucu görev üstlenir­­.

Cildi tazeler: Potasyum cilt hücreleri­nin yenilenmesi­ni sağlayarak parlak ve sağlıklı olması­nı da sağlar­. Havuç suyu tüketilme­si cilt üstün­de meydana gelen  lekele ve aknelerden  korunmasına imkan vermekte­dir­­.

Bağışıklık sistemi­ni destekler: A vitami­ni bakımın­dan zengin olma­sı kalp hastalıklarını önler­. Bağışıklık sistemi­ni geliştirmiş olduğu gibi düzene girmesine destek olmakta­dır­­.

Göze iyi gelir: Havuç suyunun tüketimi göz sağlığı için birebir olur­. Göz hastalıkları­nın oluşumu­nu önlediği gibi sağlıklı görmemize destek olmakta­dır­­.  içinde beta* karoten  bulundurmasın­dan ötürü geceleri bile çok net şekil­de görülüşü el­de edilebi­lir­­.

30 Ekim 2015 Cuma

Patates Suyunun Faydaları

Sponsorlu Bağlantılar:

Patates her der­de deva olduğu hal­de suyun­da da bolca şifa bulunmakta­. Sindirim sistemimizi desteklediği gibi koruyucu etki­yi bulu­nur­. Ülser gibi rahatsızlıkları önleyerek sindirim işinizi kolaylaştırmaktadır­­.  Sevilerek tüketilen  patateste tedavi e­den  mineraller, enzimler ve organik asitler bulunmaktadır­­.

Patates suyu başta sindirim sistemimiz olmak üzere, ince ve kalın bağırsakların sağlıklı çalışmasına imkan vermekte­dir­­. Ülser rahatsızlığı bulunanlar, kırmızı patates suyunu tercih ede­bilirler­. Ülsere karşı koruyucu etki­yi olma­sı sağlığınızı koruyacaktır­­. Patates suyu için kullanacak olduğunuz patatesler olgunlaşmamış ya da siyah noktaları bulunanlar­dan olmamalıdır­­.  Patatesler­de ufak tefek noktalarda zehir içerdiğin­den  dolayı etkilenebilirsiniz­.



Romatizma, eklem ve bel ağrıları olan kişiler içinde faydalıdır­­.  Patates kabuklarını kullanarak çaymış gibi tüketmek migren  ağrıları­nı da alır­­. Patates suyun­da mevcut olan ağrı eksici özelliği ile sizi hastalıklar­dan koruya­bilir­­. Karaciğer hastalığı olan birisi patates suyun­dan yararlanarak koruna­bilirler­.

Bilimsel incelemeler patates suyunun cilt lekeleri, egzama, kuru ve kaşıntılı deri problemleri­ni önlemiştir­­. Çiğ olarak içildiğinde tadı güzel bulunmadığı için taze limon ya da balla karıştırıla­bilir­­. Doğal tatlandırıcı olduğu hal­de ağrılar­dan koruyacaktır­­. İki hafta boyunca yemek öncesi 150 gram kadar patates suyu tüketmeniz gerekir­­. Patates suyunu bekletmemeli ve tazeyken  içmek gerekir­­.

28 Ekim 2015 Çarşamba

Yumurtalık Kistleri

Sponsorlu Bağlantılar:

Yumurtalık kistleri sizi ürkütmesin

Yumurtalık kistleri; hemen  hemen  her kadı­nın yaşamı boyunca en  az bir kez rastladığı sağlık sorunu­.

Yumurtalık kistleri; hemen  hemen  her kadı­nın yaşamı boyunca en  az bir kez rastladığı sağlık sorunu­. Çoğunluğukla belirti vermiyor ve jinekolojik muayene sırasın­da rastlantı­sal saptanmakta­dır­­.  Bun­dan ötürü düzenli kontrol şarttır. Yumurtalık kistleri, bazı zamanlar yalnız­ca sağ ya da sol yumurtalıkta bazı zamanlar de her iki tarafta birden  ortaya çıkan, içi sıvı dolu kesecikler biçimin­de ya da kan muhteviyatlı veya daha yoğun olabilen, türlü boyutlar­da saptanan oluşumlara deniyor­. Memorial Ataşehir Hastanesi'nde Kadın Hastalıkları ve Doğum Bölümü’n­den  Doç­. Dr­. Tolga Ergin, yumurtalık kistleri ve tedavide altın standart olan laparoskopik metod­ların hastaya sağladığı imtiyazlar ile ilgi­li bilgi verdi:

Belirtilerden  biri kasık ağrısıdır. Yumurtalık kisti bulunmakta olan bir­takım hastalar hiç bir şikayet yaşamaz­. Bazılarındaysa yalnız­ca kasık ağrısı ola­bilir­­. Ağrı şiddetli olmaz­. Oturmak, dizleri karna çekmek gibi karın içerisi­ni sıkıştıran hareketler­de ansı­zın hissi duyulur­. Lakin kistte yırtılma ya da kendi çevresinde dönme meydana gelirse, ani ve şiddetli kasık, karın ağrıları, kusma, bulantı, bayılma gibi şikayetler meydana gele­bilir­­. Yumurtalık kisti tanısı­nın konulmasın­da ender olarak da olsa ultrasonografi­nin hari­cinde bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans ve kan­da tümör belirteçleri incelenerek tedavi amaç­lı bir karara varılır­­. Tümör belirteçleri­nin yüksekliği ve başka görüntüleme bulguların­da kistin kötü huylu olma ihtimali­nin yüksek olma­sı halinde, tedavi amaç­lı operasyona karar verilmekte­dir­­.

Tedavi şekli­ni düzenli takip belirler
Yumurtalık kistleri­nin birçoğu birkaç ay içerisinde, kendi kendi­ne kaybolmaktadır­­.  Kaybolmadığı haller­de ilaç tedavisi ya da ameliyat gerekebilmekte­dir­­. Bu noktada tedavi şekline karar vere­bilmek amacı ile takip önemli­. Kistin boyutu, görüntüsü, kan tahlilinde belirlenen  tümör belirteçleri, hastanın hikayesi, yaşı ve şikayetleri gibi etkenler tedavi şekli için belirleyici rolü bulunur­.

Laparoskopi, riskli durumları minimuma indirir. Günümüzde yumurta kistleri­nin cerrahi tedavisinde altın standart "laparoskopik cerrahi" dir­. Bu teknik, hastayı daha çabuk hastaneden  taburcu etmeyi, olağan hayatına daha çabuk dönmesi­ni sağlaması­nın yanın­da karın içerisinde daha az yapışıklıklara sebep olmasın­dan dolayı, bilhassa çocuğu olmayan hastalar­da daha da ehemmiyet kazanır­­. Ayrıca laparoskopik cerrahi esnasın­da endoskop yardımıy­la ameliyat bölgesi­nin daha fazla büyütülebilmesi, ameliyatın daha dikkatli bir şekil­de ve detaylı yapılabilmesine de fırsat vermekte­dir­­. Vücuttaki kesiler daha az olduğun­dan ameliyat izi gibi kozmetik neticeler yönün­den  da avantajlı­. Bunların yanı sıra bir­takım ameliyatlar­dan sonra rastlanabilen  fıtık ve enfeksiyon gibi rizikolar de çok daha az görülmekte­dir­­."

yumurtalık kisti


Genel­de görülmekte olan kistler ve özellikleri
Follikül kisti: Gençler­de yaygın rastlanır­­. Gelişen  yumurta hücresi­nin çatlamama­sı ve büyümeye devam etme­si sebebiy­le olmakta­dır­­.  Genellik­le 2* 4 santimetredir­­. Herhangi bir komplikasyon(istenmeyen  durum) yaratmaz­. Adetdan sonra kendi kendi­ne kaybolur ve tedavi gerektirmiyor­.

Korpus luteum kisti: Normal­de her yumurtlamadan sonra yumurta hücresi­nin atıldığı doku farklılaşır ve korpus luteum olarak isimlendiri­len  dokuya dönüşür, progesteron olarak isimlendiri­len  hormon üretilir­­. Bu doku zaman ­ la sıvı birikimi sebebiy­le kiste dönüşebilir­­. Genellik­le 3* 4 cm­. büyüklüğündedir­­. Hormon salgılama­sı olduğun­dan adet rötarına sebep ola­bilir­­. Bir komplikasyon(istenmeyen  durum) gelişmediği haller­de tedavi gerektirmiyor­. Genellik­le adetdan sonra kendi kendi­ne kaybolmaktadır­­.

Endometrioma: Rahim içi­ni kaplayan endometrium olarak isimlendiri­len  zar tabakası­nın yumurtalıklar­da olma­sı ve her adet süreci boyunca kanayarak kistleşme­si sonu­cu olmakta­dır­­.  Kist içi çikolatayoğunluğun­da bir sıvıyla doludur ve bu sebepten  ötürü çikolata kisti de denilir­­. Hasta doktora kısırlık, ağrılı adet görme, ilişki sırasın­da ağrı sıkıntısıyla başvurur­. Cerrahi tedavi gerektirir­­.

Dermoid kist: 20 yaşın­dan küçük kadınlar­da sık görülmekte­dir­­. Embriyonel süreçte meydana gelen  olaylar­dan kaynaklanır­­. Kitlenin içinde saç, deri, diş, kıkırdak parçaları, kemik, sinir hücreleri gibi her türlü doku görüle­bilmektedir­­. Şikayet olarak karın ağrısı yapa­bilir ve cerrahi tedaviye gerek duyulur­.

Seröz Kistadenom: Daha çok görülmekte olan tümörlerdir­­. Genel­de üreme dö­nemindeki kadınlar­da görülmektedir ve kendi kendi­ne kaybolmaz­. Yüzde 30 oranın­da kötü huylu bir hastalığa dönüşebilir­­. Berrak bir sıvı ihtiva eder­. Büyüklükleri 5 ila 15 cm­. arasın­da değişir­­. Genellik­le yakınma yaratmaz, belirti vermemektedir­­. Jinekolojik muayene sırasın­da rastlantı­sal teşhis edilmektedir­­. Kendiliğin­den  kaybolmazlar, cerrahi müdahale gerektirirler­.

Müsinöz Kistadenom: İyi huylu yumurtalık tümörleri­nin yüzde 25’i müsinöz kistadenomlardır­­.  İnsan­da görülmekte olan en  büyük kistik yapılardır­­.  15 ila30 cm­. boyutlarına ulaşa­bilirler­. Kendiliğin­den  kaybolmazlar ve cerrahi tedaviye gerek duyulur­.

İlgili aramalar: yumurtalık kistleri, overian kist

Kist

Sponsorlu Bağlantılar:

KİST NEDİR?

Kist halk arasında içi dolu olan gaz ya da sıvı bir maddeyle vücutta bazı boşlukların dolmasıdır­­. Kist iltihapla ilgili olduğu için insanlar üstün­de oldukça fazla olarak görülür­. Genel olarak yüz etrafın­da görülmekte olan kist tedavi yöntemleri içerisinde yalnız­ca ameliyat ile sonuca ulaşılır­­. Herhangi bir ilaç tedavisi ya da doğal tedavi yöntemleri bulunmayan bu hastalığa yakalanma sebep­leri içerisinde aşırı stres ve korku yer alır­­.

kist nedir


Kist çeşitleri; alt deri kisti, üst deri kisti ve yağ dokusu kisti olarak 3 gruba ayrılmaktadır­­. Tedavi yöntemlerinde de farklılık gösteren  bu hastalıktan kısa bir zaman­da kurtulmanız olanak­lı­. Kist hastalığı­nın belirtileri içerisinde kusma, bulantı, sancılı karın ağrıları ve bunun yanın­da solunum bozuklukları, morarma ve nefes darlığı yer alır­­.

Bu belirtileri göstermeniz halinde en  yakın doktorunuza giderek erken  teşhis konulma­sı tedavi süreci boyunca oldukça önemlidir­­. İltihaplar ilk başlar­da küçük olarak insan bedeninde oluştuğun­dan insanlar geçici bir sivilce olarak bilmektedir­­. Zaman geçtikçe iltihap daha da büyüyüp kist boyutuna ulaşır­­.Bu süreç içerisinde antibiyotik kullanarak içerisindeki iltihaptan kurtulduktan sonra ameliyat ile yağ bezesi­ni aldırmanız gerekiyor­.

25 Ekim 2015 Pazar

Kifoz Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

KİFOZ
Tıpta "kifoz" olarak isimlendiri­len  kamburluk; sırt omurgası­nın öne doğru eğik oluşudur­. Aşırı kilolular ve gebeler­de görüle­bilmektedir­­. Düztabanlık gibi deformiteler, ankilozan spondilit gibi romatizmal hastalıklar, bel çukurluğun­da artma, karın kasların­da zayıflık, zayıf sırt kasları, desteklenmeyen  iri göğüsler vs kifozun en  mü­him ne­denleridir­­.



Uzun süre masa başın­da oturarak çalışanlar, bilgisayar ve daktilo gibi klavyeli aygıtları uzun süre kullananlar, borsa çalışanları gibi devamlı bir ekran izlemek zorun­da kalanlar, çok fazlaca miktar­da el işi (ince iş) yapanlar­da sırt­ta kamburluk, omuzlar­da çökme ve yuvarlaklaşma ve boynun öne doğru eğim yapma­sı şeklindeki duruş deformiteleri (bozuklukları) ile çok sık karşılaşırlar­. Kamburluk gibi bir sorunu önlemek bir­takım egzersizlerle olanak­lı­. Kamburluk çok fazla ilerlememiş ise cerrahi operasyona başvurulabilir.

İlgili aramalar: kifoz nedir, kamburluk nedir

Kamburluk Nasıl Geçer?

Sponsorlu Bağlantılar:

Kamburluk en  zor ortopedik hastalıklar­dan bir tanesidir ve hat­ta en  zorudur denile­bilir­­. Çünkü ne bir ilaç ne de cerrahi bir operasyon ile düzeltilmesi olanaklı olmaz­. Fakat devamlı olarak kullanılan egzersizler hastalığın daha da ileri gitmeme­si ve solunum sıkıntısı çekmemeniz yönün­den  önemlidir­­. Kambur olan kişiler zaten  solunum rahatsızlığı çekeceği için katiyyen  sigara kullanmamaları gerekiyor. Olabilecek ağrı hallerinde alınan ağrı kesiciler ile ağrılar minumum düzeye indirilebilmektedir­­.

İşte kambur durmanıza mani olacak ve dik durmanızı sağlayacak bazı önemli sırt egzersizleri:

1­. Sırt Egzersizi

Omzunuzun arka tarafın­da hissettiğiniz ağrılar için bu egzersizi deneyin!

* Omuzlarınızı gevşetin ve daha sonra boynunuzu yukarıya doğ­ru esnetin.
* Kollarınızı öne doğru uzatın.
* Sağ elinizle sol dirseğinizi, sol elinizle de sağ dirseğinizi tutun.
* Öne doğru uzanıp 15 ila 20 saniye kadar bekleyin ve doğrulun.
* Bu hareketi öteki kolunuzla da yapın.
* Rahatlama hissettiğiniz kadar yapmaya devam edebilirsiniz.

kamburluk nasıl geçer, kamburluk nasıl düzelir, kambur nasıl önlenir

2­. Sırt Egzersizi

Omuzlarınızdaki ağrılar başınıza yakın bir bölgede ise bu egzersizi denemenizde fayda var.

– Dik bir şekil­de oturun. Nefes alıp omuzlarınızı arkaya doğru atın­.
– Nefes verirken  kol ve omuzlarınız arasın­da bir esneme hissedene kadar kollarınızı olabildiği kadar yukarıya doğ­ru kaldırın­.
– Bu konumda beş saniye kadar kalın ve egzersizi üç kez tekrarlayın­.

Bunun gibi egzersizler kamburluk oluşumun önüne geçecektir­­. Dikkatli bir şekil­de uygulandığı takdir­de egzersizlerin etki­yi daha da artacaktır­­. Evde kolaylık­la yapabileceğimiz bu egzersizler vücut sağlığımız için mü­him bir yer tutmaktadır­­.  Bun­dan ötürü sıkça egzersiz yapmak kendimize, bedenimize vereceğimiz en  güzel armağan olacaktır­­.

İlgili aramalar: kamburluk nasıl geçer, kamburluk nasıl düzelir, kambur nasıl önlenir

Zona Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Zonaya sebep olan virüs, suçiçeğine neden  olanla aynıdır­­.  Bu herpes zoster virüsü olarak isimlendirilir­­.

Su çiçeği olduğunuz zaman, virüs sinir hücrelerinize yerleşir­­. Genel­de herhangi bir soruna neden  olmadan yıllarca sinir hücrelerinde kalır­­. Bağışıklık sistemimiz bunu kontrollü tutmaktadır­­.  Yaşlılıkta veya bağışıklık sistemi zayıfladığında, bu virüs aktif duru­ma gele­bilir ve sinir hücrelerinde yeniden  çoğala­bilir­­.

Zona Nedir?

Bu virüs derinizdeki sinir uçlarına ulaşır­­. Bu ağrılı bir deri döküntüsüne sebep ola­bilir­­. Zona hastalığı olan başka birin­den  veya suçiçeği olan birin­den  zona hastalığı kapmazsınız­. Eğer daha önce su çiçeği geçirdiyseniz zona hastalığına yakalanma ihtimaliniz daha yüksektir­­.

Zona Nasıl Bir Hastalıktır?

Zonanın belirtiler olarak, baş ağrısı ve yorgun hissetme görülmekte­dir­­.
Vücudunuzun bir bölümünde batma ve acı hissi duyulur­. Eğer dokunursanız, bu daha şiddetli duyula­bilir­­.
Genellik bedenini­zin bir tarafın­da küçük kabarcık döküntüleri olmakta­dır­­.  Bu kabarcıklar bel çevresi, göğüs ve alın­da ola­bilir­­.
Bazı döküntüler çok duyarlı ve acı verici ola­bilir­­.
Zona Hastalığı­nın Tedavisi

Zona hastalığın­dan şüphelendiğinizde ağrılarınız artmadan uzman doktora görünmeniz gerekiyor­.
Basit ağrı kesiciler kullana­bilirsiniz­.
Serin tutan, geniş pamuklu şeyler giymeniz gerekir­­.
Bir buz torbası kullanarak veya serinletici bir duş alıp döküntüleri serinletin­.

İlgili aramalar: zona nedir, zona nasıl bir hastalıktır, zona hastalığı nasıl olur

21 Ekim 2015 Çarşamba

Burun Estetiği Nasıl Yapılır?

Sponsorlu Bağlantılar:

Burun Estetiği Nasıl Yapılır?

Burun estetiği operasyonları, burun a meydana gelen  anatomik deformosyon ya da daha sonra meydana gelen  kaza, düşme, darp gibi travmalar neticesin­de meydana gelen  burun eğrilikleri­ni düzeltmek amacıyla yapılmakta olan bir estetik operasyondur­. Burun bu deformasyonlar nedeniy­le nefes almakta zorlanır­­. Yurdumuz­da burun deformasyonu sorununa oldukça sık karşılaşılmaktadır­­.  Bun­dan dolayı burun estetiği ameliyatı en  çok talep edilen  ameliyatlar­dan bir tanesidir­­. Burun estetiği şahsa münhasır bir operasyondur­. Günümüzde burun estetiğiyle uğraşan cerrahi doktorları burun estetiği operasyonların­da yalnız­ca burundaki eğrilik ya da deformasyonları düzeltmekle yetinmeden  yüz hatlarına yakışır bir burun olması­nı da göz önünde bulundururlar­. Zira burnun yüzdeki duruşu, çizgileri, kemikleri, açısı, dudakla mesafesi her kişi de farklıdır­­.

Burun estetiği operasyonları iki türlü yöntemle meydana gelmektedir­­.

Bunlar:
Açık yaklaşım
Kapalı yaklaşım

Burun estetiği operasyonların­da iki teknik de uygulanmakta­dır­­.Hangi tekniğin uygulanacağı hastanın burun özelliklerine ve cerrahın tecrübesine göre farklılık göstermekte­dir­­. İki tekniğinde hem avantajları hem de dezavantajları mevcuttur­. Doğru bir tespit yapmak gerekirse, yapılışı lazım olan ameliyatın başarılı ve isabetli olması, operasyonun kesi tipin­den  çok çok daha önemlidir­­.

Burun estetiği ameliyatın­da ilk adımda ne yapmalıdır?

Operasyon öncesi ilk görüşme:
Hasta bizzat cerrah ile görüşmeli asistanı veyahut başka bir görevli ile değil direk operasyonu yapacak cerrah ile konuşmalıdır­­.  Hasta kendisi­ni ve nasıl bir burun istediği­ni doktoruna detaylıca anlatmalıdır­­.  Cerrah kişi­nin istekleri­nin makul olup olmadığını kişi­nin istediği burnun kişi­nin yüzüne yakışıp yakışmayacağını değerlendirir ve hastanın kendisine yakışacak yüz hatları ile uyum sağlayacak burun yapısını hastayla paylaşır­­. Burada gaye kişi­nin operasyon sonra­sı kendi burnunun nasıl olacağı noktasın­da kişiye fikir vermektir­­.

Burun estetiği ameliyatın­da tam anlamıyla neler yapılır?
Burun estetiği ameliyatları genel anestezi uygulanıp yapılır­­. Ameliyatın süresi ortalama olarak 3 saattir­­. Operasyon öncesi hasta herhangi bir komplikasyon(istenmeyen  durum) gelişmeme­si için her cerrahi işlem öncesi olduğu hal­de bazı tetkiklerden  geçirilir­­. Açık ya da kapalı yaklaşım ile hastanın burun estetiği yapılmakta­dır­­.

Burun estetiğinde ameliyatın­da minimum tampon sürecine girildi!
Önceden  yapılmakta olan burun estetiği ameliyatların­da gayet eski teknolojik aletler kullanıldığın­dan ayrıca bu alan­da öğretilen  bilgi de sınırlı olduğun­dan bu ameliyatlar­da burun içine oldukça uzun ve sıkıntı veren  tamponlar yerleştirilirdi­. Bu durumda operasyonu sonra­sı hastanın hem nefes almasını güçleştirir hem de tamponun çıkarma işlemi birazcık uzun sürmüş olduğu için bu durum hasta için işkenceye dönüşürdü­. Bu durumda burun estetiği yaptırmak isteyip de korkan çekinen  hasta sayısın­da e­pey tesirli olurdu­.

Zamanla her geçtiğimiz gün gelişmekte olan bilimsel ve teknolojik imkânlar ile tamponların boyutları gün gün küçülüp bu operasyonların daha ba­sit ve daha az acısız duru­ma gelme­si izlemlenmiştir­­. Günümüzde ise gelişmekte olan son teknoloji ile beraber artık burun estetiği ameliyatların­da buruna yerleştirilen  tamponların boyutları mimimum seviyeye indirilmiştir ­. Böylelikle operasyon sonra­sı hasta hem ba­sit nefes alabilmekte hem de bu tamponların çıkarım süreci boyunca canı yanmamaktadır­­.  Burun estetiği operasyonudan sonra hasta için bir kabus olmaktan çıkartılmıştır­­.

Burun estetiği ameliyatları içerisinde tamponsuz ameliyat yöntemi
Tampon kullanılmayan burun estetiği ameliyatların­da burun içerisinde burnun orta kısmındaki hat boyunca karşılıklı dikişler ile iki bölümde birbirlerine yakınlaştırılır ­. Böylelikle yapılmakta olan bu dikişler tamponun yapmış olduğu fonksiyonu görmüş olurlar­. Bazı durumlar­da da bu duruma ilaveten  slikon da eklenebilir ­. Böylelikle burun içerisinde yapışıklık olmayışı da engellenmiş olmakta­dır­­.

Burun estetiği ameliyatı sonra­sı neler ola­bilir?
Burun estetiği ameliyatı sonra­sı aynı gün hastaneden  çıka­bilirsiniz­. Lakin arzu ederseniz bir gün hastanede yatmayı tercih edebilirsiniz­. Her ameliyattan son­ra ağrı olduğun­dan kişiler burun estetiği ameliyatı sonra­sı da hemen  ağrı hissedilecek sanırlar ve kay­gı duyarlar­. Operasyon esnasın­da lokal anestezi uygulandığın­dan ötürü ameliyattan sonra düşünülenin tam tersi daha az ağrı duyarlar­.

Burun estetiği ameliyatı sonrası yanaklar­da şişlikler oluşma­sı normal midir?
Burun estetiği ameliyatların­da her ameliyattan son­ra olduğu şekil­de bazı beklenen  tepkiler oluşma­sı gayet normal bir gelişmedir­­. Bunlar en  fazla 15 gün ­içinde ortadan kaybolabilen  normal ve beklenen  tepkilerdir­­.

Bunlar:
Yanaklar­da meydana gelen  şişlikler
Gözaltı torbasın­da meydana gelen  şişlikler
Göz kapakların­da meydana gelen  morluklardır­­.  Göz kapakları oldukça duyarlı olduğun­dan en  ufak bir çarpma da bile morara­bilmektedir­­.
Bütün bu tepkiler en  geç iki hafta içerisinde azalarak geçmektedirler­.
Ameliyattan son­ra ilk buluşma bir haftadan sonra içindir­­. Aradan geçen  bir haftada kişi kendisi­ni birazcık toparlamıştır­­. Birinci haftanın nihayetinde burundaki alçı atel çıkartılır­­. Hala burundaki ve yanaklardaki gözaltı torbaların­da ki şişlikler durmaktadır­­.  Bu şişlikler fakat 15 gün ­içinde geçmektedir­­. Morluklar ise gitmiştir­­. Genellik­le ameliyat bittikten  sonrasındaki ilk bir ayın sonun­da hasta normale dönmektedir­­. İlk bir sene içerisinde de burun bütünüy­le tam anlamıyla yerine oturmuş olmakta­dır­­.

Burun Estetiği Ameliyatı Ardın­dan Meydana Gelebilecek Komplikasyonlar

Her cerrahi operasyon­da olduğu şekil­de operasyonun başarısı o operasyonu yapan cerrahın tecrübe­si ve el becerisi ile direkt ilişiktir­­. Bun­dan dolayı cerrah ne kadar iyi olursa ameliyattan son­ra komplikasyon(istenmeyen  durum) olma olasılı­ğı o kadar düşük olmakta­dır­­.  Lakin risk yok demek olanaklı olmaz­. Tüm cerrahi işlemler­de olduğu şekil­de her zaman sürpriz bir risk oluşma olasılı­ğı mevcuttur­. Bir burun ameliyatın­da meydana gelebilecek risklerden  bahsedecek olursak şöyle sıralaya­biliriz­.

Enfeksiyon oluşumu
Burun kanamaları
Anestezi kaynaklı riskler
Burun sırtın­da meydana gelen  damarlanmalar

Burun estetiği ameliyatların­da genel olarak belir­li bir iz kalma­sı beklenmez­. Lakin burun deliklerine yapılacak her hangi bir teşebbüs (küçültme)de bazı zamanlar çok birazcık da olsa iz kalabilmektedir­­. Lakin burun ameliyatların­da cerrahi doktorları bu alan­da daha başarılı işler çıkara­bilmektedirler­. Cerrahlar bu gibi sorunlar­da kapalı ameliyatı tercih ettiklerin­den  iz kalma rizikosu cok azdır­­.

Burun estetiği sonra­sı meydana gelebilecek riskler nelerdir?
Burun estetiği ameliyatları sonra­sı her hangi bir risk ile karşılaşmak olabilecek bir haldir­­. Alanın­da uzmanlaşmış en  deneyimli cerrahların yapmış oldukları operasyonlar­da bile türlü riskler olabilmekte­dir­­. Bu alan­da istatiksel bir rakam vereceksek her 10 hastadan ortalama olarak bir tanesinde risk oluşabilmektedir Bu tür hal­ler ile karşılaşınca kişi­nin psikolojisi­nin bozulmasına hiç gerek bulun­maz­. İkinci bir operasyon­dan sonra kişi memnun olacaktır­­. Zira genel olarak 2­. Operasyon sonra­sı başarıya ulaşılır­­.

Burun Estetiği Ameliyatı Sonrasında Dikkat Etmek Gereken Hususlar
Doktorun önerdiği miktar­da sıvı alınmasına mutlak suretle dikkat etmek gerekir­­. Bununla birlik­te dudaklar kuru kalmamalıdır­­.  Sürekli bir bez yardımıyla ıslatılmalıdır­­.
Buruna koyulan tamponlara oldukça dikkat edilmeli ve yerin­den  kıpırdatılmamalıdır­­.
Doktorunuzun söylediklerine dikkat edip sadece doktorun vermiş olduğu ilaçları kullanmalı ekstra ilaç almamalıdır­­.  Alınma­sı lazım olan ilaç var ­ise ve şart ise bu doktorunuzun iznine bağlı olmalıdır­­.
Uyurken  başı yalnız­ca dik tutarak uyumalıdır.
Diş fırçalamak için yumuşak bir diş fırçası kullanmak gerekir.
Burunu korumalıyız ve herhangi bir yere değmemesine özen  göstermeliyiz.
Takılan alçı ateli yalnız­ca hekim çıkarmalı bunun dışın­da hiçkimse dokunmamalıdır.
Burun­dan gelen  açık pembe sıvı az az kanama ola­bilir­­. Fakat durmayan bir kanama olduğun­da doktora gidilmelidir.
Operasyon sonra­sı kan basıncını yükseltecek hareketlerden  kaçınılmalıdır.
Burun sargıları açıldığın­da havaya doğru kalkık bir burun görüle­bilir bun­da sıkıntı bulun­maz­. Sonrasın­da zaman içerisinde inecektir­­.
Güneşten  iki ay süre ile korunmalıdır.
Üst dudak ve burun etrafın­da geçici uyuşukluk hissedilebilmektedir­­. Bu durum gayet doğal bir haldir­­.
Burun ameliyatıdan sonra psikoloji bozulup depresyon gibi bir hal ala­bilirsiniz bu durum burnunuzdaki tıkanıklıktan kaynaklana­bilir­­. İyileşme süreci­nin uzun olma­sı olağan hayatını­zın etkilenmesin­den  kaynaklana­bilir­­. Bu durum ise altı ile oniki ay içerisinde genel olarak düzelmektedir­­.

İlgili aramalar: burun ameliyatı nasıl yapılır? burun estetiği nasıl yapılır, burun estetiği öncesi sonrası görüntüleri, burun ameliyatı görüntüleri

20 Ekim 2015 Salı

KOAH Hastalığının Belirtileri

Sponsorlu Bağlantılar:

KOAH Hastalığının Belirtileri

Koah (kronik obstrüktif akciğer hastalığı), en ağır akciğer hastalıklar­dan biridir. Hava yoluyla taşınan mikropların akciğerlerin dalları­nın uçların­da mevcut olan küçük hava baloncuklarına ulaşarak tıkanmasına yol açar­. Sağlıklı insanlar­da bu hava baloncukları açık ve temiz olmakta­dır­­.  Hava içeri girer ve dışarı çıkmakta­dır­­.

Koah hastalığın­dan ötürü hava yolları daralarak daha az hava girmeye başlamaktadır­­.  Solunan havanın sigara dumanı olma­sı duvarların kalınlaşması, şişmesine ve kaslar­dan ötürü tıkanmasına yol açar­. Hava yolların­dan nefes yerine balgam çıkarak kendisi­ni göstermekte­dir­­. Her yaştan insan koah hastalığı ile yüz yüze kala­bilir­­. Sizde bu hastalığa yakalanma­mak amacıyla mutlak suretle sigara kullanımınıza dikkat edin­.

Koah hastalığı kimler­de görülmektedir?
Her yaşta insan­da görülebilen  hastalıklardandır­­.  Koah hastalığı başkasına bulaşmaz ama sigara ya da pasif içicilik durumları var ­ise zaman içerisinde sizde etkilenirsiniz­. Her türlü tütün ürününün uzun süre tüketimi neticesin­de akciğerlere zarar vermekte­dir­­. Yıllardır tozlu ve dumanlı ortamlar­da durmanız sağlığınızı etkilemektedir­­.

KOAH Hastalığın Belirtileri
Öksürük
Balgam
Nefes alıp vermekte zorluk
Hırıltılı solunum
Kalp yetmezliği
Hareket halindeyken  ba­sit yorulma
Göğüste tıkanma

Koah hastalığın­dan ötürü ciğerlerinize yeteri ka­dar oksijen  girmez­. Tek sefer­de ihtiyacımız olan oksijene ulaşamadığımızdan ötürü vücudumuz etkilenir Hava yolların­dan ötürü insanlar etkilenerek göğüslerinde sıkışıklık hissi görürler­. Zaman içinde nefes ala­rak verirken  daha zorlu hal alıp tıkanmalar ortaya çıkmakta­dır­­.

Hastalık bir­takım haller­de tozlu ve dumanlı alanlar­da çalışmaktan ortaya çıka­bilir­­. Örnek verecek olursak çimento fabrikaları, madencilik gibi dumana maruz kalanlar­da etkilenir­­.

Nezlenin Belirtileri Nelerdir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Nezlenin Belirtileri Nelerdir?

Burnumuzla soluduğumuz hava ve burnumuzdan ısıtılarak geçer ve ciğerlerimize gönderilir­­. Havadaki tozları ve mikropları burun içindeki kıllar tutarak bizim daha sağlıklı bir nefes almamızı sağlar. Nezle, burun ve soluk boruna yerleşen  virüslerden  dolayı ortaya çıkmakta­dır­­.  Ortalama üşütme halinde 3 gün içerisinde ortaya çıkar, burada burnu etkileyerek tıkanmasına yol açar­. Hapşırma, burun akıntısı gibi türlü durumlarla kendisi­ni ortaya çıkartır­­.

Grip en sık karşılaştırılan kış hastalıklarındandır ve genelde enfeksiyonla birlikye ortaya çıkmakta­dır­­.  Yüksek ateşli hastalıklara sebep olur. Titreme ve kas ağrıları ile kendisi­ni göstermekte­dir­­. Titreme, kas ağrısı nezlenin en  belir­li durumlarındandır­­.  Sonbahar ayların­da ve kış ayın­da yoğun şekil­de çocuklar­da görülen bir hastalıktır. Çocuklar duyarlı olma hallerinde yakalanmaları kaçınılmaz olur­.

Nezlenin belirtileri
Yemek yemek hissi ortadan kalkar­. Beslenme de zorluklar ve güçlük çeker­. Nefes ala­rak verme­si zor hale gelir­­. Hafiften  ateş izlemlenir, ilerleyişi halinde ağız kuruma­sı ve kaslar­da zayıflama görülmekte­dir­­. Yetişkinler­de hapşır­ma ve burun­da tıkanshy;ma yaşanır, kusma görülür, boğaz kaşınma­sı ve ishale rastlanır­­.

Nezle 10 gün içerisinde kendi kendi­ne iyileşmediği zaman balgamlı öksürük, yüksek ateş, kulak ağrısı, işitme sorunu, titreme görülmekte­dir­­. Bronşit, zatürree gibi hastalıklara sebep olmakta­dır­­.

İlgili aramalar: nezlemiyim nasıl anlarım, nezle nasıl anlaşılır, nezlenin belirtisi nedir, nezle nasıl bir hastalıktır

15 Ekim 2015 Perşembe

Alerji ve Astım nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:



Vücut sıcaklığının yükselmesi ve hassaslık gibi genel tepkiler veya belirtinin verildiği organa ait olarak kendini  gösterir. Bu kapsamda alerji, vücudumuza solunum, deri teması veya mide-barsak ile giren bazı yabancı maddelere karşı gereğinden fazla aşırı tepkiler verilmesi olarak tanımlanabilir.
Bağışıklık sistemi organizmamız için zararlı olan bir etken ile karşılaştığında (mikroplar,virüsler  gibi) onlara karşı güçlü tepkiler oluşturur. ve onları ortadan kaldırarak bize zararlı olmalarını engeller.Fakat bağışıklık sistemimizin verdiği aşırı tepkiler vücudumuzu yorar.Astım, ataklar halinde beliren ve bronşların tıkanmasına neden olan bir hastalıktır. Hastalık, bronşlarda bulunan bağışıklık sistemi hücrelerinin verdiği aşırı ya da abartılı yanıttan ileri gelir ve bu aşırı ya da abartılı yanıtlar sonucu bronşlar tıkanır. Bronşların tıkanması, bronşları çevreleyen kas tabakasının kasılması, bronş duvarının ödemi (şişmesi) ve bronşlar içindeki balgam tıkaçlarından ileri gelir. Bunun sonucu olarak akciğerlere giren havanın akciğerden çıkmasında güçlük oluşur. Ataklar sırasında öksürük, göğüste sıkışma-baskı hissi, solunumda hızlanma, hırıltı (hışıltı) ve nefes darlığı olur. Hastalar ataklar arasında tamamen veya kısmen iyidirler. Astımlı hastalar çevredeki birçok maddeye astımlı olmayanlara göre daha fazla duyarlıdırlar ve bu maddelerle karşılaşma astımlılarda hırıltı ve öksürük gibi yakınmalara oluşmasına yol açar. 

14 Ekim 2015 Çarşamba

Ankilozan Spondilit Nasıl Bir Hastalıktır?

Sponsorlu Bağlantılar:



Ankilozan Spondilit Nedir?
Omurga ve sakroiliak eklemlerinden tutarak özelikle bel bölgesinde hareket kısıtlığı yaratan, kronik bir hastalıktır. Tıp dilindeki adı ankilozan spondilit'dir.

Bel bölgesinde ki harekete izin veren eklem ve bağlarda bu hastalığa inflamasyon gelişir ve kemikler ya da eklem hareketsiz kalacak şekilde birbirine kaynayabilir.

Hastaların bazılarında sadece ara ara gelen bel ağrıları yaparken bazısında omurgayı boydan boya tutarak ileri derece bozukluklara neden olan bir ağır tutulum gösterebilir.klinik seyir açısında bir çok hastada farklılık gösterebilir.

Sponditlerin %5 Lise çağı yani ergenlik döneminde ki erkek çocuklarda başlayabilir. Gözde, akciğerlerde, kalp kapakçıklarında da tutulum yapabilir.  Ankilozan spondilitler ise genel olarak (15-35) yaş arasında görülebilir.

Ankilozan spondilitin başlıca belirtileri

Görme bozukluğu(%50.6) , 
Gelecek kaygısı(%50.3)
Sertlik(%90.2), 
Ağrı(%83.1), 
Yorgunluk (%62.4), 
Uyku bozukluğu(%54.1)

Ankilozan spondilitin tanısı nasıl konulur?

Gece yahut sabah bel ağrısıyla uyanma.
Bel ağrısının özelikle istirahat zamanında olması.
3 ay veya daha fazla süredir bel ağrısı çekme.
Sırt ve boyun ağrıları da gözlenebilir. 

Etiketler: Ankilozan spondilit nedir,Ankilozan spondilit tedeavisi,Ankilozan spondilit nasıl teşhiş edilir


Osteoartrit ve Tedavisi

Sponsorlu Bağlantılar:


Osteoartrit ve Tedavisi

Osteoartrit hastalığında zamanında tedavi çok önemlidir. Romatizmal bir hastalık olan Osteoartrit, ülkemizde çok sık rastlanan romatizmal hastalıklardan biridir.Düzensiz kemik çıkıntıları ya da eklem kıkırdığanın zedelenmesi sonucu ortaya çıkan Osteoartrit halk dilinde kireçlenme olarak da bilinir genel olarak hastaların çoğu 65 yaş üste kişilerden oluşur hatta bu oran yüzde doksanlara kadar çıkar. Osteoartrit'in ortaya çıkmasında genetik faktörler büyük rol oynar özellikle ülkemizde ki insanların bir çoğunun el parmaklarında bu hastalık görülür. Osteoartrit  Sebep olan en büyük neden fazla kilo,hareketsizlik,hareket esnasında eklemlerde çıtırdama ve sertlik nedenlerden biridir.


Osteoartrit Tedavisi 
Öncelikli olarak bir uzmandan yardım almalısınız hekim ve hasta ilişkisi iyi olmalıdır hekim hastayı iyice bilgilendirmeli hastada hekimin önerilerine uymalıdır.
ağır egzersizlerden kaçınmalı, fazla kilosu varsa vermeli,bol bol istirahat etmeli ve zedelenmiş eklemlerini fazla kullanmamalıdır. Osteoartrit için kaplıca tedavisi,fiziksel tedavi ve çevresel düzenlemeler şeklinde uygulanır.

Osteoartrit'e yakalanan hastaların büyük bir çoğunluğu kaplıca ve fiziksel tedavi sonucu şikayetlerinden kurtulur.


Etiketler:Osteoartrit ve tedavisi,Osteoartrit hastalığı,Kireçlenme hastalığı

13 Ekim 2015 Salı

Erken Boşalmanın Önlenmesi İçin Yapılabilecek Egzersizler

Sponsorlu Bağlantılar:


Erken Boşalma öncelikle hastalık değildir tamamen psikolojik bir olaydır kişi sürekli bu baskıyı kendi üzerinde yaratması bunun nedenlerinden biridir diğer nedenler ise sağlıksız beslenme,heyecan gibi


İdrarda Gebelik Testi Nasıl Yapılır?

Sponsorlu Bağlantılar:

Eczaneden aldığınız idrar testi (Hamilelik testi)için gerekli olan aleti paketinden çıkarın  temiz ve ya kuru bir kaba idrarınızı yapın gebelik testini düz bir yere koyun ve iki damla damlatın yaklaşık 2 ve ya 5 dakika sonra sonuç karşınıza çıkacaktır