Miyomlar genelde belirti göstermezler, miyomu olan kadınların %75’i miyomun varlığından haberdar değildir. genelde başka bir nedenle yapılan jinekolojik değerlendirmede tesadüfen  saptanırlar. Belirtilere neden  olan miyomların yaptığı şikayetler  rahim içinde bulundukları yere, büyüklük ve sayılarına bağlıdır.
* Submüköz yer alan 2 santim ebadındaki bir miyom rahim iç tabakasını tahriş ederek düzensiz kanamalara yol açabilirken, subseröz yer alan greyfurt büyüklüğünde bir miyom hiç bir belirti vermeyebilir. 
* Genel olarak, submüköz yer alan myomların genelde ara kanamalara neden  olduğu söylenebilir. Yine bu yerleşimdeki myomların rahim iç tabakasında etkili oldukları alan ne kadar büyükse olası bir gebelikte düşüğe neden  olma olasılıkları da o kadar artar.
* İntramural yerleşimli miyomlar ise genelde adet kanamalarının uzun sürmesi şeklinde belirti verirler. Bunun nedeni intramural  miyomların rahim kasılmasının kanamayı durdurmadaki etkinliğini azaltmasına bağlanabilir.
* Rahmin dış yüzünde yer alan subseröz miyomlar ufak oldukları için genelde belirti göstermezler, fakat çok büyük olduklarında etraf dokularda yaptıkları basıya bağlı belirtiler verebilirler. Öne doğru büyüyen  bir miyom idrar torbasına baskı yaparak sık idrara çıkma şikayetlerine neden  olabilir. Arkaya doğru büyüyen  bir miyom kalın bağırsağa baskı yaparak kabızlık,maka tta dolgunluk hissi şikayetine neden  olabilir.Bel ağrısı yaratabilir. Fallop tüplerine bası, bir gebe kalamama nedeni olabilir. 
Myomların en  sık görülen  belirtileri nelerdir?
Miyomların çoğu belirti vermemesine rağmen  % 25 vakada bazı şikayetler yaratır.Bunlardan en  sık görüleni aşırı ve anormal vajinal kanama, ağrı ve karın şişliğidir.
Adet düzensizliği,fazla kanama: Myomlu kadınların yaklaşık % 25-30'unda adet kanamaları normalden  fazla olur. Fazla kanamaya yol açan submüköz tipte miyomlardır.Miyomun ebadı  büyüdükçe rahim iç tabakasını dokusunu iter ve dolayısı ile bu dokunun yüzölçümü artar. Kanamaya müsait alan fazla olduğuiçin kanamanın miktarı da artar.Başlangıçta kanamanın süresi değişmez iken  yalnızca kaybedilen  kanın miktarı fazlalaşır, sonra yavaş yavaş süre de uzamaya başlar. Bu fazla kanamalar bir süre sonra kansızlığa  neden  olur.Bazı myom türleri ise kanama fazlalığı ile beraber ara kanamalara da yol açabilir. 
Miyomlu hastaları doktora gitmeye mecbur eden  en  önemli bulgu bu kanama bozukluklarıdır. Miyom ile beraber kanamalar o kadar fazla olabilir ki kişi neredeyse saatte bir ped değiştirmek zorunda kalabilir. Bu tür kanamalar yaşayan bir kadın normal günlük aktivitelerinde bulunmak istemeyebilir, myom kadının sosyal yaşantısını da etkileyebilen  bir hastalıktır.
Myomda kanamanın nedenleri endometrium yüzeyinin büyümesi, rahimdeki damarlanmanın artması, %50 oranında beraberinde görülen  endometrial hiperplazi ve rahim kasılmalarının etkisizliği nedeniyle küçük damar ağızlarının kapanamamasıdır.
Ağrı: Miyomlarda ağrı ender görülen  bir belirtidir. Genelde adet kanaması sırasında kramp tarzında olur. Burada önceleri adet kanamaları ağrısız olan kadında birden  bire ağrıların olması teşhiste miyomu akla getirmelidir. Sancılı adet görenlerde ise ağrının şiddetinin artması ya da şeklinin değişmesi düşündürücüdür.
Myom çekirdeği sanki yabancı bir cisimmiş gibi davranır ve rahim bu yabancı cismi atmak için kasılır. Kişi bu kasılmaları ağrı olarak hisseder. 
İleri derecede büyümüş bir miyom etrafındaki dokulara ve sinirlere baskı yaparak da ağrıya yol açabilir. Burada daha çok bel ağrısı tarzında yakınmalar görülür. Dejenere olan ya da etrafında dönerek kanlanması bozulan miyom ani ve bıçak saplanır tarzda ağrıya yol açabilir.Nadiren  adet kanamalarından bağımsız ağrılar olabilir.
Karında şişlik:Miyom büyüdükçe diğer organları iter ve bu da her türlü rahatsızlığa neden  olabilir.Mesaneye bası yaparsa sık idrara çıkma, kalın bağırsağın  son kısmına  bası yaparsa kabızlığa yol açabilir. Karında şişkinlik ve dolgunluk hissi yaratır. Nadiren  çok fazla büyüyen  miyom idrar yollarında tıkanma ve idrar yapmada güçlük problemi yaratabilir.Yine bağırsaklardaki basıya bağlı bir şekilde gaz problemi görülebilir.
Hormon deformitesi (bozukluğu) belirtileri karın şişliği gibi belirtiler yapabildiği için , karında distansiyon (gerilme) ve şişlik şikayeti olduğunda bir miyom barlığını göz ardı etmemek ve bunun mutlaka hormon deformitesi (bozukluğu) belirtileri olmayacağını da bilerek bir jinekolojik muayeneye başvurmak gerekmektedir.
Miyom tanısı nasıl konur? Ultrasonografinin tanı koymada yeri nedir?
Jinekolojik muayene esnasında en  sık fark edilen  tümörler myomlardır. Başka bir nedenle karın boşluğunun açıldığı ameliyatlar sırasında da kolaylıkla fark edilebilirler.Ancak pek çok miyom başka bir nedenden  dolayı yapılan muayene esnasında şans eseri fark edilir ya da daha sık rastlanılan şekilde hiç bir zaman farkına varılmaz.
Ultrasonografi miyomlardaki en  önemli tanı aracıdır. Ultrasonografi ile rahim içinde myomun varlığı,yeri,ebadı ve şekli çok düşük hata oranı ile saptanır.Miyom takiplerinde de ultrasonografi kullanılır. 
.Transvaginal ultrasonografi abdominal(karın bölgesinden  yapılan) ultrasonografiye göre daha net görüntü  vermektedir.
Myomların ayırıcı tanısında normal gebelik, yumurtalık bölgesinde kitle, adenomyozis, rahime ait şekil bozuklukları, komşu organ tümörleri, vajinal kanamaya yol açan diğer durumlar göz önünde bulundurulmalıdır.