KALYUM: Potasyum.
KARDİAK (KARDİYAK): Kalbe ait.
KARDİAK MASAJ: Kalp masajı.
KARİNA: Trakeanın (nefes borusu), sağ ve sol akciğerlere girmeden önce ikiye ayrıldığı kısıma verilen ad.
KARPAL TUNEL SENDROMU: Üst ekstremitedeki ( kollar ) en yaygın tuzak nöropatisidir. Tuzak nöropatisi, omurilikten çıkan periferik sinirlerin ekstremitelere giderken yakınındaki anatomik yapılardaki oluşan basılar nedeniyle gelişen bir nevi periferik sinir yaralanmalarıdır. Median sinir ( N. Medianus ), bilek çizgisinin hemen altında "Karpal Tunel" içindeki seyrinde basıya uğrar.
Genellikle orta yaşlı insanlarda görülür. Kadınlarda rastlanma oranı erkeklere nazaran 4 katı fazladır. Vakaların yarısında tutulum her iki eldedir.
Genellikle orta yaşlı insanlarda görülür. Kadınlarda rastlanma oranı erkeklere nazaran 4 katı fazladır. Vakaların yarısında tutulum her iki eldedir.
KAŞEKSİ: Genel sağlık durumunun bozukluğu ile ilgili ileri derecede zayıflama hali.
KATABOLİZMA: Maddelerin yüksek terkiplerinin, dokularda yakılarak daha basit terkipte maddeler meydana gelmesi.
KELOİD: Eski bir kesi veya ameliyat yerinde aşırı nedbe dokusu oluşmasıdır.
KERATİN: Tırnak ve boynuzun ana maddesi.
KERATİNİZASYON: Boynuzlaşma.
KERATİT: Kornea iltihabı.
KERATOMA: Nasır.
KERATOMETRE: Kornea kavislerini ölçmekte kullanılan alet.
KERATOPLASTİ: Matlaşmış korneanın yerine başkasından alınan korneanın konulması ameliyatı.
KERATOSKOP: Korneayı muayene aleti.
KERNİCTERUS: Yeni doğanın şiddetli ikterinde beynin bazı çekirdeklerinin bilüribinin etkisiyle toksik degenerasyonudur.Çocukta zeka geriliği ve spastisite görülebilir.
KETONEMİ: Kanda keton cisimciklerinin bulunması.
KETONÜRİ: Idrarla keton çıkarılması.
KIZAMIK: Salgın yapan virütik bir çocukluk çağı hastalığıdır.
KİFOZ: Omurganın açıklığı öne bakan kanburluğuna verilen ad.
KİST: Etrafı membranla (zar) çevrili içi sıvı dolu oluşumlar. Büyüklükleri muhtelif olup vücüdun her tarafında oluşabilir.
KİST HİDATİK: Bazı organlarda (daha çok karaciger, akciğer , beyin) ekinokok adı verilen parazitlerin neden olduğu içi berrak su görünümünde kistler.
KİST SEBASE: Yağ bezlerinin büyümesi sonucu deri altında oluşan kistler.
KLOSTROFOBİ: Kapalı yerlerden sebebsiz yere korkma reaksiyonudur.
KLEPTOMANİ: İhtiyacı olmaksızın patalojik çalma dürtüsüne verilen addır.
KNSHA: Kalıtsal non sferositik hemolitik anemi.
KNSHA: Kalıtsal non sferositik hemolitik anemi.
KOCH BASİLİ: Tüberküloz basiline, bulanın adına izafeten verilen ad.
KOLESTEROL: Hayvansal ve bitkisel yağların içerisinde bulunan, karaciğer tarafından sentez edilen bir maddedir. Kanda normalden fazla bulunması halinde, damar sertliğine neden olur, ve bazanda safra pigmentleri ile birleşerek safra taşlarının oluşumunda rol oynar.
KORPUS: Gövde.
KTA: Kalp Tepe Atımı.
KTA: Kalp Tepe Atımı.
KÜRTAJ: Küretajın kelime anlamı kazımaktır. Ama burada adı geçen Kürtaj halk arasında, küçük hamileliklerde rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahele ile alınması kastedilmektedir. Kürtaj ayrıca teşhis amaçlı da yapılabilir. Yani rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmeside kürtaj olarak adlandırılır.