Göz tansiyonu sinsi seyreden kronik bir hastalıktır. Göz tansiyonunda gözün içindeki basınç artar. Basınç arttığında göz büyüyemez. Göz büyüyemediğinde ise gözün arkasında bulunan göz sinirine baskı yapacaktır. Bu göz sinirinin üzerinde yaklaşık 500 bin sinir lifi vardır. Bu sinir lifleri basınç altında yavaşla ölmeye başlayacaklardır.
Göz aslında bir organ değil beynimizin bir uzantısıdır. Beyinden gelen lifler direkt olarak göze gelirler. Bu sebeple oksijensizliğe dayanamazlar ve bir kere öldüklerinde kendilerini onaramaz ve yenileyemezler. Basınç devam ettiği sürece hücreler gün geçtikçe azalacak, dış dünyada gördüğümüz alan azalacak ve yavaş yavaş sanki bir borunun içinden görüyormuş gibi bakış açımız gittikçe daralacaktır. Bu bakış açısındaki azalma daha sonraları kör nokta dediğimiz göz sinirinin görme noktasının büyümesiyle daha da daralacaktır. Tedavi edilmezse ve zamanında tespit edilemezse göz tansiyonunun kesin sonucu körlüktür. Ancak bu çok uzun bir süreçte olabilecek bir durumdur. 10 yıl içerisinde bile hastanın glokomu tespit edilirse tedavi edilme şansı vardır.
Aramalar: göz tansiyonu tedavi edilmezse n'olur? göz tansiyonu için tedavi olmak gerekir mi?