Dondurma sevmeyen yoktur heralde. Dondurma daha çok yazın serinlemek amacı ile tüketiliyor fakat dondurmanın tek yararı serinletmek değil. Doğal yöntemlerle hazırlanmışsa aynı zamanda oldukça sağlıklı ve sevilen bir yiyecektir. Sıcak havalarda tüketilen dondurmayı kışın da tüketmek doğru olur mu? Sağlık yönünden kışın dondurma yemenin bir zararı olur mu? İşte kışın da dondurma yemek isteyenleri sevindirecek uzman görüşleri:
Dondurmanın kışında tüketimi gerektiğini belirtiyor, Atatürk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü'nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Salih Özdemir. Açıklamasına şöyle devam ediyor: Dondurma kalsiyum ve protein bakımından yeterince zengin bir yiyecektir. Ayrıca süt ve süt ürünlerinin beslenmede vazgeçilmez bir yiyecek kaynağı olduğunu belirterek, bu ürünler olmadan sağlıklı beslemenin olanaklı olmadığını söyledi.
Sütle beslenemeyen bir çocuğun gelişemediğini belirten Özdemir, "Sütle ve ürünleriyle beslenmeme, yetersiz eksiksiz beslenme çok mühim problemlere neden olmaktadır. Süt olmadan sağlıklı beslenmenin imkansız olduğunu düşünüyoruz. Zira süt kalsiyumun en mühim kaynağıdır" dedi.
Türkiye’nin süt tüketiminin ortalama olarak değerlerine bakıldığında kişilerin kafi süt tüketmediklerini belirten Özdemir, sözlerine şu şekilde devam etti:
"13 ila 19 yaş arasında bulunan bir genç günlük ya 1.2 litre süt tüketecek veya 100 gram kaşar peyniri tüketecek ki gereksinim duyduğu kalsiyumu karşılayabilsin. Ya da 100 gram beyaz peynir bu ihtiyacı karşılayabilir. Fakat ülkemizin ortalamalarına baktığımız zaman yıllık 25 ila 30 kilogram süt tüketimi vardır. Bu Avrupa Birliği ülkelerinde 80 ila 90 kilograma kadar çıkar. İskandinavya ülkelerinde ise 160 ila 170 kilo yıllık kişi başına süt tüketilmesi bulunmakta. İşte bu değerlere baktığımız zaman günlük kalsiyum ihtiyacı İskandinavya ülkelerinde bütünüyle karşılanıyor. Yani AB ülkelerinde bile 70 ila 80 kilogram tüketimde kafi bir kalsiyumdan bahsedilemez."
Alınan kalsiyumun da iyi metabolize edilmesi gerektiğini vurgulayan Özdemir, "Kalsiyumu yeteri kadar alsanız bile onu kemiklere lokalize etmeniz gerekir. Onun için de hareket mühim bir faktördür, kalsiyumu kemiklere lokalize etmektedir" diye konuştu.
Çocuklara Dondurma Verilmeli Mi?
Süt sevmeyen çocukların bunun yerine dondurma da tüketilebileceğini anlatan Özdemir, sözlerine şöyle devam etti:
"Çocuğunuza sevmediği bir besini zorla vermekten ziyade yani onun sevebileceği gıdaya yönlendirmek daha doğru olacaktır. Örneğin çocuklar peyniri pek sevmezler. Onun yerine dondurma mühim bir kaynaktır. Dondurma tüketerek de kalsiyum gereksinimini karşılatabiliriz. Bunun çok mühim olduğunu söylüyorum. Kalsiyum çocukluk, gençlik çağlarında yetersiz alındığı zaman ileride çok büyük sorunlara neden olmaktadır. Onun için çocukluk yaşlarda çocuklarımız iyi beslememiz gerekir. Bu konuda dondurma da mühim bir kalsiyum kaynağıdır. Süt içmeyen bir çocuğa rahatça dondurma yedirebilirsiniz."
Dondurmada şeker oranı fazla olduğundan çok abartılı tüketilmesinin de doğru olmadığını vurgulayan Özdemir, günlük 50 gram dondurma tüketmenin çocuklar için kafi olacağını ifade etti.
Dondurmanın kalitesinin de mühim olduğunun altını çizen Özdemir, meyveli dondurmalardan ziyade sütlü dondurmanın tüketilmesi gerektiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kışın dondurma rahatça tüketilebilir. Dondurma, kalsiyum, protein bakımından mühim bir kaynak. Sütle dondurma neredeyse aynı fonksiyonu görmektedir. Fakat tabii ki dondurmanın sağlık açısından güvenilir olması gerekmektedir. Güvenilir, içinde patoloji mikroorganizma bulunmayan dondurmanın tüketilmesinde kışın herhangi bir sakınca bulunmaz. Tabii ki ambalajlı olmasına dikkat edeceğiz. Dondurma hakikaten lezzetli bir ürün. Herkes bu lezzete gereksinim duyuyor. Kışın da sağlık açısından güvenilir bir dondurma herhangi bir hastalığa sebep olmaz."
Yeterli Kalsiyum Alınmalı
Prof. Dr. Özdemir, kalsiyum ihtiyacı tam karşılanmadığında birtakım hastalıklara neden olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Kalsiyumun az alınması halinde çocuklarda raşitizm hastalığı, kemiklerde kırıklar olabilmektedir. Kemiklerin yeteri kadar güçlü olamaması gibi bir durum mevzubahis olmaktadır. Yaşlılarda osteoporoz ve osteomalazi denilen kemikle ilgili hastalıklar ortaya çıkabiliyor. Bunlar hakikaten genç yaşlarda ortaya çıkıyor Türkiye’de. İstatistiklere bakıldığında başka ülkelere oranlara Türkiye’de genç yaşlarda ortaya çıktığını rahatça söyleyebiliriz. Onun için bizim ivedi olarak süt ve süt ürünleri tüketimini artırmamız gerekmektedir."
Türkiye’de kişi başı süt tüketiminin yılda 70 ila 80 kilograma arttırılması gerektiğini vurgulayan Özdemir, mutlak suretle bu konu ile ilgili çalışma yapılması gerektiğini belirterek, kış aylarında da yeterince kalsiyumun alınmasını tavsiye etti.