Günümüz insanının en mühim problemlerinden bir tanesi olan hareketsizlik, birçok sağlık sorununa da neden olmaktadır. Hareketsizlik kaynaklı hastalıklar ise ölüme kadar varabilen neticeler doğurabilmektedir. Bu yüzden başımıza gelmeyeceğini düşünmeyip konuyu dikkatli bir şekilde okuyalım.
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, hareketsizliğin birçok sağlık probleminin kaynağı olduğunu belirterek "Hareketsizliğin yol açtığı hastalıklardan bir tanesi de akciğer embolisi. Bu öldürücü hastalık bacak toplardamarlarında meydana gelen pıhtının buradan koparak akciğer atardamarlarını tıkamasıyla ortaya çıkıyor" dedi.
Geçtiğimiz günlerde masa başında yerinden kalkmadan 11 saat devamlı ders çalıştığı için geçirmiş olduğu akciğer embolisi sebebiyle hayatını kaybeden genç doktoru hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, hareketsiz kalınmaması gerektiğine vurgu yaptı. Hareketsizliğin günümüz insanının en mühim problemlerinden biri olduğuna işaret edici Prof. Dr. Küçükusta, "Her işimizi oturduğumuz yerden halledebiliyoruz artık. Ne bankaya gidiyoruz ne postaneye ne vergi dairesine ne de çarşıya pazara. Gideceğimiz yerlere de hep arabayla gidiyoruz" dedi.
Hareket Etmek Her Derde Deva
Hareket etmenin kalp hastalıklarından akciğer hastalıklarına, sindirim şikâyetlerinden, hipertansiyona, damar setliğinden şeker hastalığına kadar pek çok rahatsızlığın başta gelen ilacı olduğunu ifade edici Prof. Dr. Küçükusta, birçok araştırmanın, düzenli spor ve egzersiz yapan kişilerde kanserlerin bile az görüldüğünü gösterdiğini aktardı. Hareketsizliğin yol açtığı hastalıklardan birinin de akciğer embolisi olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükusta şu bilgileri verdi:
"Bu öldürücü hastalık bacak toplardamarlarında meydana gelen pıhtının buradan koparak akciğer atardamarlarını tıkamasıyla ortaya çıkar. Peki pıhtı nasıl oluşuyor? Bacak toplardamarlarında pıhtı oluşmasını kolaylaştıran üç mühim faktör var: Kanın damarlarda birikmesi, damar duvarının zedelenmesi ve kanın koyulaşması. Uzun süre hareket etmeden oturmak kan akımının yavaşlamasına ve kanın bacak toplardamarlarında birikimine sebep olmaktadır. Hem uzun süren oturmak ve hem de bacakların sarkıtılışı toplardamarlardaki kan akımının yavaşlatarak pıhtı oluşumuna zemin hazırlar. Bacak damarlarında meydana gelen pıhtılar buradan koparak akciğer damarlarını tıkarlar ve akciğer embolisi olarak isimlendirilen tablo ortaya çıkmaktadır. Bir de bu duruma kolaylaştırıcı risk faktörleri eklendiğinde, pıhtı oluşumu kaçınılmaz olmaktadır. Yaşlılar, şişmanlar, gebeler, doğum kontrol hapı kullanan hanımlar, sigara tiryakileri, varisleri bulunanlar, kalp hastaları ve yakın zaman önce ameliyat geçirmiş kişilerde pıhtı oluşma rizikosu çok daha yüksektir."
Ani Başlayan Nefes Darlığı ve Çarpıntıya Dikkat
Prof. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin belirtilerinin tıkanan akciğer damarının büyüklüğüne göre farklı olduğunu belirterek "Pıhtı çok büyük ise kişi ansızın fenalaşıp daha ne olduğu anlaşılamadan ölebilir. Daha küçük pıhtılar ise, ani başlayan solunum darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, öksürükle kan tükürülmesi, çarpıntı, ateş, sıkıntı hissi gibi değişik belirtilere neden olurlar" dedi. Akciğer embolisinin tanısının tipik hallerde çok basit olduğunu kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, "Akciğer röntgeni, sintigrafi, spiral tomografisi, kanda D-dimer yüksekliği, bacak toplardamar ultrasonografisi en çok başvurulan tanı yöntemleridir" diye konuştu.
Acil Bir Durumdur, Hemen Tedavi Gerektirir!
Prof. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin acil bir durum olduğunu ifade edip "Hemen tanınıp tedavi edilmezse, ölümle sonlanabilir. Tedavi heparin yani kanı sulandıran ve yeni pıhtı oluşmasını önleyen ya da pıhtı eriten ilaçlarla yapılır" dedi. Pıhtı oluşumunun nasıl önleneceğine ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin yaşlılarda mühim bir ölüm sebebi olan, fakat önlenmesi de olanaklı olan bir hastalık olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Yüksek riskli hastalara kanı sulandıran ilaçlar verilişi gerekirken, pıhtı oluşumu bakımından risk altında olan kişiler için ise şu tavsiyelerde bulundu:
* Düzenli bir şekilde yürüyüş ve egzersiz yapın.
* Oturduğunuz zaman bacaklarınızı sarkıtmayın, yükseğe koyun.
* Bacaklarınıza kanın vücutta dolaşımını artırıcı egzersizler uygulayınız.
* Çok sıkı çoraplar ve jartiyer kullanmayınız.
* Hareketsiz olarak uzun süre ayakta kalmayın.
* Uzaktan kumandayı olanaklı mertebe az kullanınız.
* Bol sıvı alın. Sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durunuz.