31 Mart 2016 Perşembe
Hatminin Yararları
Bu bitkinin başka isimleri de vardır. Bunlar Devegülü, Hitmi, Gülhatem, Tıbbihatmidir. Ebegümecigiller ailesindendir. Uzun senelik bir bitkidir. Kök uzun değildir. Kalın, dolgun, beyaz, çok başlı, sade yada çok yan köklüdür. Uzunluğu 60 ile 150 cm civarındadır. Nadir olarak 2 metre'yi bulduğu da görülmüştür. Gövdenin alt bölümü oduna benzeyen, kalın tüylü, üste doğru otsu, beyaz sert tüylerle örtülüdür. Yapraklar saplı oval şekilli, yumuşak tüylüdür. Çiçekleri 5'li olarak açar. Yazdan sonbahara doğru açan çiçekleri 3-5 cm büyüklüğünde ve genelde çok açık pembe beyaz tondadır. Kuru veya taze olarak kökünden , yapraklarından, çiçeklerinden yararlanılır. İçerisinde Müsilaj, pektin, asparagin, tuzlar, nişasta, betain, şekerler, fermentler, hatmiyağı bulunmaktadır. Yapraklar çiçek açma zamanından hemen sonra toplanır. Yaprakları katiyen sararmamış olmalıdır. Havası bol ve temiz gölge yerlere sererek kurutulmalıdır. Hatminin yararlarını aşağıda sıraladık.
Hatminin Yararları
- Zor geçen öksürüğe iyi gelir.
- Bağırsakları hastalıklarına iyi gelir.
- Mideyi ağrılarına iyi gelir.
- İdrar yapımını arttırır.
- Nezleyi azaltır.
- Balgam söktür.
- Yatıştırıcıdır.
- Ağız ve diş diplerindeki yaralara iyi gelir.
Hatmi yaprağının kullanılışı: 1 şeker kaşığı kurumuş yaprak, 1 bardak su içinde kaynayana kadar ısıtılır, sonra ateş kısılarak 10-15 dakika daha ısıtma işlemi sürdürülür. Böylece hazırlanan çözeltiden günde üç kere birer bardak içilir. Hatmi yaprakları ezilerek lapası yapılır yaralara sürülür.
İlgili aramalar: hatminin yararları, devegülünün faydaları, gülhatemin yararları nelerdir, hatmi çiçeği
Hodanın Yararları
Bu bitkinin başka isimleri Zembil çiçeği, Sığırdili, Boragodir. Yaprakları almaşlı ya da nadiren karşılıklı dizilişli, çiçekleri genellikle er dişi, ışınsal ya da bir simetrili, taç ve çanak yaprakları beşer adet, ovaryum üst durumlu, fındıksı ya da nadiren eriksi meyveleri olan, ülkemizde 32 cins ve 275 kadar türle temsil edilen, bir, iki ya da çok yıllık, otsu, çalımsı ya da ağaçsı bitkiler ailesindendir. Hodan 0,3-1 mm uzunluğu çok senelik, boyuna büyüyen, oldukça sık çatallaşan ve üzeri kalın kıllarla örtülü bir bitkidir. Çiçekleri mavi rengi andıran mor, mavi veya leylağa benzer mor tondadır. Taze yaprakları salata, peynir ve diğer bazı yiyeceklere katılır. Bazı bölgelerde sebze olarak da yenir. İçerisinde Müsilaj, saponin, reçine, potasyum nitrat vardır. Yazdan sonbahara kadar yaprakları ve çiçekleri toplanarak yenebilir veya 50 derecede kurutularak kaldırılır. Bitkinin çok sulu olması nedeni ile havalı ve sıcak günlerde kurutulması gerekir. Hodanın özelliklerini aşağıda sıralayabiliriz.
Hodanın Yararları
- Kanı temizleyicidir.
- Ter attırır.
- Ateş düşürür.
- İdrar yapımını arttırır.
- Balgam söktürücüdür.
- İshal yapar.
- Öksürüğe iyi gelir.
- Soğuk algınlığı ve gribe iyi gelir.
- Solunum yolları hastalıklarına iyi gelir.
- Akciğer zarı yangılarını alır.
- Anne sütünü arttırır.
Hodanın hazırlanışı: Yaprak-çiçek karışımından 2 şeker kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su eklenir. 10-15 dakika demlendirilerek karışım hazırlanır. Bu karışımdan günde üç kere birer bardak içilir.
Bunun yanında hodan bitkisi yara ve yanıklara da iyi gelir. Yapraklarından lapa hazırlanır ve yaranın üzerine sürülür bağlanır.
İlgili aramalar: hodanın yararları, sığırdilinin yararları, zembil çiçeğinin faydaları
30 Mart 2016 Çarşamba
Hünnapın Yararları
Bahar aylarında, sarı renkli çiçekler açan, mis kokulu, 4-5 metre uzunluğunda dikenli bir ağacın, kırmızı kabuklu, sert çekirdekli, iri badem şeklinde ve iriliğinde bir meyvedir. En dış yüzeyi deriye benzer ve içi sari renkli ve tatlıdır. Bu bitkinin diğer bir ismi de Ünnapdır. Bahçelerde yetiştirildiği gibi kendiliğinden de yetiştiği yerler vardır. Anavatanı Suriye’dir. Ağacının gövdelerinin şekli birbirine paralel esmer kabuklu, çok dallıdır. Yapraklar karşılıklı 2 sıra halinde, küçük saplı, diken seklinde 2 küçük yapraklıdır. Çiçekler 3-6 tanesi bir arada ve oldukça küçüktür. Çanak yaprakları 5 parçalı ve yeşil tondadır. Taç yaprakları sarı renkli bükülmüş şekilde olup 5 parça halindedir. Ülkemizde yetiştiği yerle Marmara, Bati ve Güney Anadoludur. İçerisinde Şeker, nitrat, tartrat, pektin, müsilaj, C vitamini, tanen bulunmaktadır. Güneşte kurutulan olgun meyveler çerez olarak çay ile yenilebilir.bunun yanında kaynatılıp içilmekte ve reçeli yapılmaktadır. Bitkisel ilaç olarak da kullanılmaktadır.
Hünnapın meyvesinin yararları
- Yumuşatıcı özelliğe sahiptir.
- Balgam ve idrar söktürücüdür.
- Kabız yapıcıdır.
- Kolesterolü düşürür.
Hünnap Yaprağının yararları:
- Bronşite iyi gelir.
- Astıma iyi gelir.
- Mideye iyi gelir.
- Bağırsaklara iyi gelir.
Kullanım Şekli: 4 bardak süte 30 veya 60 gr meyvesi katılarak 15 dakika kaynatılır. Günde dört kere içilir.
İlgili aramalar: hünnap nedir, hünnapın faydaları, hünnabın yararları nelerdir, hünnap resmi
Ihlamurun Yararları
Örneği ıhlamur ağacı olan bitki ailesindendir. Yaz aylarında beyazı andıran -sari renkli, hoş kokulu çiçekler açan, uzun boylu ağaçtır. Özellikle ormanlarda doğal olarak bulunursa da, süs ağacı olarak park ve bahçelerde de yetiştirilmektedir. Yaprakları saplı, ucu sivri, kenarları dişli, taban kısımları kalp şeklinde, üst yüzü yeşil, alt yüzü beyazı andıran yeşil ve tüylüdür. Çiçekleri en az üçü bir arada olmak üzere aşağı doğru büyürler. Çiçekleri sarıyı andıran-yeşil tondadır. Meyveleri kare şekilli ve tek tohumludur. Ihlamur ağacı filizden büyür. Maksimum bir sene yasamaktadır. İçerisinde Uçucu yağ, manganez, tanen, ossidaz, saponin, glusid, strol, C vitamini bulunmaktadır.
Ihlamurun yararları
- Strese iyi gelir.
- Sinirleri yatıştırır.
- Bağırsak kurtlarını düşürmekte yardımcıdır.
- Uyku verir.
- Öksürüğü azaltır.
- Gribal enfeksiyonlara iyi gelir.
- İdrar yapmayı arttırır.
- Vücut direncini artırır.
- Gözünüze pamukla pansuman yapabilirsiniz çapaklanmalara iyi gelir.(göz kapalı olmalıdır)
- Sabah aç karnına içilirse kilo vermek isteyenlere yardımcı olur.
- Ihlamur cilde sürülürse kırışıklıklara iyi gelir.
Ihlamurun hazırlanışı: Kurutulmuş çiçek ve yaprak karışımından 1 şeker kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek 10 dakika süreyle demlendirilir. Bu karışımdan günde üç kere birer bardak içilir.
UYARI: Fazlası iç organlara ve beyne zarar verir.
İlgili aramalar: ıhlamurun yararları, ıhlamurun faydaları nelerdir, ıhlamur nelere iyi gelir
27 Mart 2016 Pazar
Gelinciğin Yararları
Başka isimleri de vardır. Bunlar Aşotu, Angülü, Gelingülü, Gelinotudur. Gelincikgiller ailesindendir. Bahar ve yaz ayları arasında, kırmızı renkli çiçekler açar, 20-30 cm uzunluğunda bir ya da çok yıllık ve beyaz sütlü bir bitkidir. Buğday tarlalarında, ekilmemiş yerlerde çok görülebilir. Beden bölgesi sert ve tüylüdür. Yaprakları yüzeyden içeri inen, girintili ve simetrisi olmayan şekildedir. İlkbahardan başlayıp yaz boyunca açan ve parlak kırmızı renkli taç yaprakları olan çiçeklerinde, bu taç yapraklarının altında siyah noktalar vardır. Çiçekler dallarının kenarlarındadır. Çanak yaprakları çiçek açarken dökülür. Çiçekleri de hemen düşen bir bitkidir. Meyveleri sarıya benzer koyu renkli olup, deliklidir ve bu deliklerden tohumlar dökülür.
İçerisinde Potasyum nitrat, müsilaj, rhoeadin, narkotolin, protopin, kodein, berberin, haşhaş ve readin asidi, reagenin, az miktarda morfin, zamk ve şeker vardır.
Gelinciğin yararları
- Zeytinyağı ile gelincik karıştırılıp yanıklara sürülürse ağrısını geçirir, kızarmasını önler.
- Öksürük ve öksürükten meydana gelen gıcıklara karşı yararlıdır.
- Nezle, bronşit ve soğuk algınlıklarında göğsü yumuşatır. Balgam attırır.
- Çiçeğinin suyu sirkeye katılıp başa sürülürse baş ağrısını geçirir.
- Bayanlar suyuna otururlarsa rahim bozukluklarına iyi gelir.
- Lapası yaralara sürülür.
- Sakinleştirici etkisi vardır.
- Uykusuzluğa iyi gelir.
- Ceviz kabuğu ile kaynatıldığında saçları siyahlatan boya ortaya çıkar.
Kullanım Şekli: Kurumuş taç yapraklarından 1-2 tatlı kaşığı alınıp dört bardak kaynar su içinde 10-15 dakika bırakılıp demlenerek bitkisel ilaç yapılır. Bu ilaç günde üçer kere birer bardak içilir.
İlgili aramalar: gelincik çiçeği, gelinciğin faydaları, gelincik çiçeğinin yararları, gelincik resmi
Hüsnü Yusufun Yararları
Bu bitkinin başka isimleri de Kır Karanfili, Nazar Otu, Guguçiçeğidir. Karanfilgiller ailesindendir. Dağlarda tarla ve kırlarda yetişir. Yaprağı mersin yaprağını andırır ve her yaprağının ucunda birer tane diken bulunmaktadır. İçerisinde Tanen, yağ bulunur.
Hüsnü Yusufun Yararları
- Soğuk algınlığı ve gribal enfeksiyonlara iyi gelir.
- Erkek çocuklarında meydana gelen kasık fıtığı için yakısı kullanılır.
- Mide üşütmesi sorunlarına iyi gelir.
- İktidarsızlıkta da yararlıdır.
Hazırlanışı: 4 bardak suya 50 gram kuru çiçek katılıp kaynatılır. Günde 3 kez birer bardak içilir.
İlgili aramalar: hüsnü yusufun faydaları, hüsnü yusuf çiçeği, hüsnü yusuf bitkisi resmi
24 Mart 2016 Perşembe
Burun Tıkanıklığı Nasıl Giderilir?
Her organ vücudumuza belli bir gaye için hizmet eder. Şüphesiz ki bu organların arasında en mühim bulunanlarından bir tanesi de aynı zamanda beş duyu organımızdan biri olan burundur. Hayati ehemmiyet taşımakta olan nefes alışverişimizi sağlayan burun, sağlıklı bir yaşam için gereken nefes egzersizlerini ve bedene gereken oksijeni bedene ve doğal olarak vücudun başka organlarına taşımakta olan bir organdır. Nefes almanın haricinde havayı nemlendirerek kulağın havalanmasına imkan veren burunda herhangi bir sorun ile karşılaşılışı anlaşılacağı gibi yalnızca kendisinin değil, başka pek çok organın da bu halden etkilenmesine neden olacaktır. Burun hususunda uzmanların sıkça rastladığı en büyük sorun başka kaza ve düşme gibi nedenlerden meydana gelen hasarlardan ziyade en çok rastladığı durum burun tıkanık olması olayının gerçekleşmesidir. Burun tıkanık olması kolay bir hadise gibi görünse de bu sorun ile karşılaşan insanların hayat kalitesini ciddi manada bozmakta ve geçiştirilip tedavisinin aksatılışı takdirinde de daha başka ciddi sorunlara zemin hazırlayabilmektedir. Bu rahatsızlığa sebep olan bazı nedenler şüphesiz ki bulunur.
Bunlar;
Burunda "deviasyon" yani burun kemiklerinde bazı nedenlerden ötürü kayma meydana gelmesi,
Burun içi etlerinde büyüme ve genişlemenin ortaya çıkışı,
Zamanla büyümekte olan ve burun tıkanıklığının en büyük nedenlerinden bir tanesi olan geniz etinde meydana gelen değişiklikler,
Enfeksiyonlardan kaynaklı gelişmekte olan rahatsızlıklar,
Polen, toz gibi içeriklere olan alerji biçiminde sıralanabilir.
Burun Tıkanıklığının Nedenleri
Anlattığımız üzere burun tıkanık olması hemen her insanın yaşadığı ve epey huzursuz olduğu bir durumdur ve bu durum kendisini bazı hadiseler ile belli eder. Bu belirtiler;
Burunda tıkanshy;ma hissi,
Nefes almak da ve vermek de güçlük,
Nefes almaya çalışmaktan ve gerekli oksijenin alınmamasından kaynaklı olarak meydana gelen baş ağrısı,
Öksürük ve burunda kaşınmadan kaynaklı olarak meydana gelen sık hapşırma,
Ortamda yer alan kokuların hissedilmesinde zorluk,
Tıkanıklığın sebep olduğu hırıltı biçiminde sıralanabilir. Görüldüğü üzere burnun işlevinde yaşanmakta olan bozukluklar yalnızca soluk alma hususunda zorluğa değil akabinde birden çok sıkıntı haline da sebebiyet verir. Zira insanların bu hallerde ağız yoluyla nefes almaya başvurmaları bedene gereken oksijen miktarını karşılamaya yetmemekte ve doğal olarak önce baş ağrısına sonrası ise yukarıda belirtmiş olduğumuz başka rahatsızlıklara sebep olur. Bununla birlikte bu durumların yaz kış demeden her mevsim ansızın ortaya çıkıyor olması da kişilerde gerginliğe ve huzursuzluğa da neden olur.
Burun Tıkanıklığı Tedavisi
Burun tıkanıklığının derhal giderilmesi lazım olan bir durum olduğunu ve bu duruma birçok faktörün sebep olabileceğini daha önce belirtmiştik. Bundan ötürü tıkanıklığa neden olan faktörlerin doğru bir şekilde saptanması, tıkanıklığın olabildiği kadar hızlı giderilişi hususunda oldukça önemlidir. Tıkanıklığa sebep olan burun içi işlevsel bozuklukların bir uzman gözetiminde olması ve gerekiyorsa geniz eti, kemik büyüyüşü gibi faktörlerin tecrübeli ve güvenilir bir uzman tarafı ile bir operasyon ile giderilişi gerekiyor. Polen, hayvan tüyü, toz gibi alerjik reaksiyonlardan ötürü meydana gelen tıkanıklıklarının ise yine doktor gözetiminde alerji hapları ile giderilişi ve olabildiği kadar hem buruna hem de kişinin hayatına menfi şekilde etkide mevcut olan ortamlardan uzak durulması önemlidir. Burun tıkanıklığının ortadan kaldırılışı için işlevsel bozukluklar haricindeki faktörlerde bitkisel tedavi yöntemlerine de başvurulmaktadır. Bu tedavi yöntemleri ise genel olarak alerjiye ve enfeksiyona bağlı bir şekilde meydana gelen tıkanıklıklar için kullanılır ve bütünüyle bitkisel metodlar oldukları için kişiye hiç bir zararı dokunmamaktadır.
Burun Tıkanıklığının Bitkisel ve Basit Tedavi Türleri
Papatya: Papatyanın su içerisinde kaynatılışı ve kaynatıldıktan sonra yanma tehlikesi arz etmeyecek bir kaba boşaltılmasının neticesinde birçoğu zaman kafanın üzerine bir havlu veya tülbentin örtülüşü ve papatya buharının içerisine çekilişi ile meydana gelen bir tedavi metodudur.
Kara Biber: Burun tıkanıklığını gideren başka bir bitki ise kara biberdir. Bir miktar çörek otu yağına karıştırarak burnunuzun altına uygulayınız. Kısa bir müddet sonra açılacaktır.
Tuzlu su: Tuzlu su hemen herkesce bilinen ve her tıkanıklıkta başvurulan ilk tedavi yöntemlerinden bir tanesidir. Suyun miktarına göre suya tuzun eklenmesi ve günün her saatinde kullanımı ile insanların yaşadığı tıkanshy;ma sorununu ortadan kaldırmakta etkiyi büyüktür.
Lavanta çiçeği: Aynen tuzlu su tedavisinin mantığında ortaya çıkmış olan lavanta çiçeği tedavisi, bir bardak suyun kaynatılarak içine lavanta yapraklarının atılmasıyla meydana gelmektedir. Çiçeklerin bir müddet bekletilip daha sonra süzülerek atıldığı ve gün içinde buruna çekildiği bu yöntem, tıkanık olması açmak da işe yarıyor.
Sıcak Su: Su genel manada burun açıcı olarak kullanılıyor. Ilık suyla burnunuzu temizlemeniz daha basit olacaktır. Burnun tıkanmasına neden olan mukozaların yumuşatarak sökülmesine imkan vermektedir.
İlgili aramalar: burun tıkanıklığı nasıl geçer, burun tıkanıklığına ne iyi gelir, burun tıkanması nasıl giderilir
Cennet Hurmasının Yararları
Cennet Hurması, Trabzon hurması olarak da bilinir. Asıl ana vatanı Çin’dir ve kışa doğru kasım aylarında çıkmaktadır. Ortalama elma büyüklüğünde olur ve turuncu renklidir. Genellikle ekşimsi ya da tatlıdır. Yetiştiği ağaç 6 ila 7 metre uzunluğa kadar uzayabilmektedir. Zengin askorbik asit (C Vitamini) ihtiva eder ve B1, B3 vitaminlerinin de deposudur.
Cennet Hurması kalp damar hastalıklarından koruduğu gibi genel manada bağışıklık sitemini güç verir ve bilhassa kış aylarında üşütmeden kaynaklı olan hastalıklardan korur. Kansızlık sorunlarına karşı önerilmektedir. Protein, karbonhidrat, potasyum yönünden zengindir. Bununla birlikte A, B1, B2, B3 ve C vitaminlerini içermesi kansızlık problemlerini gidermede mühim rol oynayan element ve vitaminlerdir.
Çok zengin lif içermiş olduğu için, sindirim sistemlerine faydalıdır. Mide ve bağırsak hastalıklarını iyileştirici özelliği bulunur.
Kolesterol ve tansiyonun dengelenmesinde mühim rolü bulunur. Bununla birlikte iştahsızlığı giderir. Cennet Hurmasının sıkılarak elde edilen suyu yüksek tansiyon tedavilerinde kullanılır. Hücrelerin uğradığı tahribatları giderir ve dokuları tedavi eder ve korur. Bundan başka yeni hücrelerine oluşmasına katkıda bulunmaktadır.
Yaprakları da mühim bir antioksidan özelliği görür, yapraklarının kaynatılıp cilde uygulanması cilt sağlığına katkı sağlar.
Gastrit ve ülser hastalığına iyi geldiği söylenmektedir. Bilhassa kış aylarında soğuk algınlığından kaynaklı olan öksürük, nezle , grip gibi hastalıklara faydalı olmaktadır. Tedavi edilmelerine destek olmaktadır.
İlgili aramalar: cennet hurmasının yararları, trabzon hurmasının yararları, hurmanın faydaları
23 Mart 2016 Çarşamba
Hercai Menekşenin Yararları
Yaprakları kesişmiş dizilişli , tekli veya kümeler halinde çiçekleri olan, er dişi, ışınsal simetrili, taç ve çanak yaprakları 5 parçalı, ovaryum üst durumlu, kapsül ya da bakka tipi meyveleri olan, ülkemizde menekşe cinsi ve bu cinse ait 22 türle temsil edilen, bir ya da çok senelik, otsu, nadiren tırmanıcı çalı şeklindeki bitki ailesindendir.En randımanlı zamanı, tohumundan yetiştirildiği birinci yılıdır. Bu yüzden bir ya da en çok iki yıllık olarak yetiştirilen hercai menekşe bitkisi 20 cm'ye kadar uzar. Yeşil renkli gövdesi dip kısmından başlayarak dallanır. Bu dallar üç köşeli ve içi boştur. Yumurtalı şekilli, uca doğru sertleşen yeşil renkli yaprakları: saplı, tüysüz ve kenarları tarak kabuğu şeklinde dişli olur. Çiçekleri ilkbahardan yaz sonuna kadar açar. Genellikle çok renkli olan kültürel hercai menekşesinin çiçekleri sarı, turuncu, kırmızı, kızıl ve mavinin her tonunda açar. Gelişen meyvesi toz gibi olan tohumlarını taşıyan yuvarlaktır. Bitki, tohumlarıyla artmaktadır. İçerisinde Salisilik asit, metil salisilat, violin, rutin glikozidi, violaksantin, zeoksantin, flavoksantin, kalsium ve magnezyum tuzları, tanenler vardır. Hercai bitkisi çiçek açtığı sürece dal, yaprak, çiçek sapı ve çiçekleri toplanır. Kuru bir yerde dikkatlice kurutulur.
Hercai menekşenin yararları
- İdrar arttırıcıdır.
- Sistit hastalığına iyi gelir.
- Kanı temizleyicidir.
- Egzama ve akne gibi cilt problemlerinin iyileştirilmesinde yararlı olur.
- Boğmaca ve akut bronşit hastalığına iyi gelir.
- Balgam söktürücüdür.
- Öksürüğe iyi gelir.
Hazırlanışı: Kurutulmuş karışımdan 1 şeker kaşığı alınıp üzerine 1 bardak kaynar su dökülerek ve 10-15 dakika demlendirilerek hazırlanan bu ilaçtan, günde üç kere birer bardak içilir.
İlgili aramalar: menekşenin yararları, hercai menekşenin faydaları, menekşe nasıl bir bitkidir, menekşe resmi
Spor Yapmak Lüks Değil, Bir Alışkanlık Olmalı!
Belki daha önce hiç spor yapmadınız, belki başlayıp bıraktınız… Belki de, sporun bir lüks olduğunu düşünüyorsunuz. Sizi rahatlatarak başlayayım: Spor, kesinlikle bir lüks değil. Doğru spor türünü seçerseniz, çok pahalı malzemeler almanıza gerek yok. Bütçenizin rahatça karşılayabileceği miktarlarla, dilediğiniz spora başlamak mümkün. Spor herkes için bir zorunluluk ve bu durum geliriniz ile sosyal statünüzden etkilenmiyor: Vücudunuz, egzersize ihtiyaç duyuyor. Peki, ilk defa başlayacak olanlar için en uygun sporlar hangileri? Bir soru daha: Zaten spor yapıyor ve başka bir spor türünü de denemek istiyorsanız, hangisini seçmelisiniz? Sizler için her iki sorunun cevabını da içeren bir liste hazırladım.
• Koşu : Koşmanın faydaları saymakla bitmiyor: Vücudunuzu forma sokuyor, kan basıncınızı düzenliyor, akciğer kapasitenizi artırıyor ve özellikle kalça bölgesindeki inatçı yağları kolayca eritiyor. Üstelik herkes kolayca yapabiliyor: Koşu, yediden yetmişe tüm yaş gruplarına hitap ediyor. İhtiyacınız olan tek malzeme sağlam bir ayakkabı ve mümkünse düz bir zemin – rahat edebilmeniz için, koşu ayakkabısı kullanmanızı öneririm. Yavaş bir tempoda başlayıp, zaman geçtikçe hem hızınızı ve hem de mesafenizi artırın, etkilerini görmeye hemen başlayacaksınız.
Kimlere Hitap Ediyor? | - Yeni Başlayanlara |
Malzeme İhtiyacı | Koşu Ayakkabısı |
• Fitness : Adını şimdiye kadar çokça duyduğunuz fitness, aslında hiç de karmaşık bir spor değil. Fit vücut sahibi olmak için en uygun spor olan fitness, sizden başka neredeyse hiçbir malzemeye ihtiyaç duymuyor! Rahat hissedilen bir şeyler giymek, Fitness hareketlerine başlamak için yeterli. Fitness hareketleri çeşitli ve diğer pek çok spor türünden esinleniyor; örneğin şınav çekip 100 metre koşmak, squat hareketleri yapmak ve hatta sadece basit bir yürüyüş dahi fitness içerisinde değerlendirilebiliyor. Kısacası, daha sağlıklı ve daha fit bir vücut için yapılabilecek tüm hareketler, fitness sporu bünyesine giriyor.
Kimlere Hitap Ediyor? | - Yeni Başlayanlara |
Malzeme İhtiyacı | Fitness tişörtü |
• Bisiklet : Bisiklet modelleri sadece çocuklar için değil, büyüklere de hitap ediyor. En az koşu kadar kolay ve faydalı bir spor olan bisiklet, kalça ve bacaklarınızı başka hiçbir spor türünün yapamayacağı ölçüde çalıştırıyor ve biçime sokuyor. Üstelik farklı bisiklet modelleri sayesinde, istediğiniz her yerde bu sporu yapabilmeniz mümkün. İster bir dağ bisikleti alın ve kendinizi doğaya bırakın, isterseniz de işe gidip gelirken kullanın – bisiklet, sizi otomobillere ve toplu taşımaya mahkûm olmaktan kurtarıyor!
Kimlere Hitap Ediyor? |
-Yeni Başlayanlara - Başka bir spor denemek isteyenlere |
Malzeme İhtiyacı | Dağ Bisikleti |
• Outdoor Sporları : Hem doğayla baş başa olmak ve hem de spor yapmak için en uygun çözüm, outdoor sporları. Doğa yürüyüşü yapmak için hiçbir malzemeye ihtiyacınız yok; doğanın kendisinden başka! Sadece rotanızı belirlemeniz yeterli, sonrasında her anı keyifli bir yürüyüş sizi bekliyor. Rahat edebilmek ve daha da uzun yürüyebilmek için, trekking ayakkabısı kullanmanızı tavsiye ederim. Bildiğiniz bölgelerde başlayıp, deneyim kazandıkça aynı sporu yapan gruplara katılmanızı öneririm. Outdoor sporları ve doğa yürüyüşü, aynı zamanda sosyalleşmenizi de sağlıyor.
Kimlere Hitap Ediyor? | - Yeni Başlayanlara |
Malzeme İhtiyacı | - Outdoor Ayakkabı |
• Futbol : Futbol sporunu tanıtmaya gerek yok, ülkemizde zaten yeterince tanınıyor ve seviliyor. Sanılanın aksine sadece bacakları çalıştıran bir spor değil bu; futbol sırasında vücudun tamamı çalışıyor ve şekle giriyor. Belki şaşıracaksınız ama, mekik çekerek bir türlü kurtulamadığınız göbeğinize futbol sayesinde elveda deyip, “six-pack” denen karın kaslarına bile sahip olabilirsiniz! Futbol, yapılması çok kolay bir spor, zira neredeyse hiçbir ön şart gerektirmiyor. İhtiyacınız olan futbol malzemeleri, sadece bir adet meşin toptan (ve biraz açık alandan) ibaret. Eşofmanlarınızı giymeyi de unutmayın! Ustalaştıkça, krampon, tekmelik ve baldırlık gibi diğer futbol malzemeleri de işin içine girecek elbette – ama başlamak için bir top dışında hiçbir şeye ihtiyacınız yok. (Halı sahada oynuyorsanız, krampon yerine halı saha ayakkabısı kullanmanızı tavsiye ederim.)
Kimlere Hitap Ediyor? |
- Yeni Başlayanlara - Başka bir spor denemek isteyenler |
Malzeme İhtiyacı | Top, Krampon |
Peki, gerek bu sporlar, gerekse de diğerleri için ihtiyaç duyacağınız malzemeleri nereden almalı? Decathlon işte tam da bu noktada devreye giriyor. Avantajlı fiyatları ve uygun alışveriş koşulları, tüm mağazalarında ve web sitelerinde sizleri bekliyor!
Bir boomads advertorial içeriğidir.
22 Mart 2016 Salı
Hindiyağı Ağacının Yararları
Hindiyağı ağacının başka bilinen bir ismi de Genegerçek otudur. İki çeneklilerden, sütleğen, kauçuk, manyok vb. önemli bitkileri içine alan bir bitki ailesindendir. Bu bağacın tohumlarından hindyağı çıkarılır. Hindyağı duru, renksiz veya açık sarı renkli, koyu kıvamlıdır. Kokusu çok azdır. tadı hafif ve biraz yakıcıdır. Kozmetik ürünlerinde kullanılır. Etken addesi “Ricinoleik asit” dir.
Hindiyağının Yararları
- Müshil etkisi vardır.
- Kabızlığa iyi gelir.
- Saçkıran hastalığına iyi gelir.
- Lavmanlarda da kullanılır.
- Saç dökülmesini önler.
Havlıcanın Yararları
Zencefilgiller ailesindendir. Hoş çiçekli, güzel kokulu, çok senelik, otsu bir bitkidir. Asya’nın dönence bölgelerinde yetişir. 150 ye varan türü vardır. uzunluğu bir çok türünde 3 metre'ye bulur. Yaprakları ince, uzun ve dardır. Bir sap üzerinde pembe veya beyaz çiçekler açar. Baharat olarak kullanılan bölümleri, uçucu yağ içeren kökleri ve saplarıdır. İçerisinde Alpinol ve Alpinin gibi maddeler vardır.
Havlıcanın yararları:
- Ağrıları geçirmeye yarar sağlar.
- Özellikle romatizma ağrılarına iyi gelir.
- Baş ağrısı ve baş dönmelerini geçirir.
- İdrar arttırıcıdır.
- Mideyi kuvvetlendirir, sindirim sisteminin düzenler.
- Mide ve bağırsak gazlarını söker.
- Vücuda güç verir.
- Balgamı Söktürür.
- Büyükler 5-10 gram, çocuklar 1-2 gram kadar sabahları tozunu şekerle birlikte aldıklarında bel gevşekliğini ve yatağa işemeyi önler.
Havlıcan çayının hazırlanışı: Bir bardak suya, yarım tatlı kaşığı havlıcan karıştırılır, 10-15 dakika kadar bekletilir, karıştırdıktan sonra içilmelidir. Kolay içebilmek için, yeteri kadar şeker ilave edilebilir. Günde iki yada üç bardak içilebilir.
İlgili aramalar: havlıcanın yararları, havlıcanın faydaları nelerdir
Haşhaşın Yararları
Haşhaşın bilinen başka isimleri de afyon çiçeği ve uykucu haşhaşıdır. Ayrı taç yapraklı iki çeneklilerden, gelincik, kırlangıç otu vb. bitkileri içine alan bitki ailesindendir. Yaprakları oval şekildedir. Uca doğru sert tabanı kalp biçiminde olup gövdeyi kaplamıştır. Kenarları derin dişli, mavi rengi andıran yeşil yada gri tondadır. Yetiştiği bölgeye göre uzunluğu 1,5 metreye bulabilir. Yukarıya doğru çatal çatal olur ve uzun bir sap üzerinde çiçek açınca düz bir biçim alır. Çiçeklerinin maviyi andıran yeşildir. Çiçek açtığında bu yapraklar dökülmeye başlar. Taç yaprakları dört tane beyaz, pempe, eflatun yada kan kırmızısı olabilir. içerisinde morfin, kodein, tebain, papaverin, narkotin gibi maddeler vardır. Aşağıda yararlarını sıraladık.
Haşhaşın yararları nelerdir?
- Tıpta ağrı ve sancıları kesmek ve ishal durdurucu olarak kullanılır.
- Yağı idrar yolları ve mesane iltihabına yararlıdır.
- Tüberküloz hastalığına iyi gelir.
- Kabızlığa iyi gelir.
- D vitamini eksikliğinden kaynaklanan kemik hastalıklarında kullanılır.
- Tohumu birçok yiyeceklere ekilir.
İlgili aramalar: haşhaşın yararları nelerdir, haşhaşın yararları
21 Mart 2016 Pazartesi
Gevenin Yararları
Geven bitkisinin bilinen başka isimleri de vardır. Bunlar; Keven, ketre, çekme, akgeven, püsgeveni, zamkgeveni gibi isimlerdir. İçerisinde asparagin, gliserizin, acı maddeler, şekerler, proteinler, dekstroz, manit, flavanoidler bulunur. Baklagiller ailesindendir. Çok senelik ve dikenli bir bitkidir. Yetiştiği mıntıkalara göre değişken 2000 kadar çeşidi vardır. Yaprakları oval bir şekilde dal boyunca karşılıklı sıralanmıştır. Yapraklarının sarı, açık sarı, beyaz ve pembe açan çeşitleri vardır. Uzunluğu çeşidine göre 5cm ve 100 cm arasında ayrıca bulunduğu yerlerin yükseklikleri 200 ve 2700 m aralığında değişir. Bazı geven çeşitlerinden zamk elde edilir. Bu zamk su kağıdında kullanılan süslemelerde ve ilaç yapımında kullanılır.
Gevenin yararları
- Soğuk algınlığı ve grip tedavisinde kullanılır.
- Tekrarlayan enfeksiyonlarda kronik yorgunluk ve astımda yararlıdır.
- Kalp rahatsızlıkları şifadır.
- Böbrek rahatsızlıkları, mide ülserleri rahatsızlıklarında şifalıdır.
- Çeşitli alerjiler ve yaralara iyi gelir.
- Hazımsızlığa iyi gelir.
- Kemoterapi hastalarının yorgunluğunu alır.
- Bağışıklık sistemini güçlendirir.
Gevenin hazırlanışı: 2 çorba kaşığı bitki 0,5 litre suda 10 dakika kaynatılır. Günde 4 defa yemeklerden önce birer çay bardağı içilir.
İlgili aramalar: gevenin faydaları, gevenin yararları, geven otunun yararları, geven nedir
Goji Berry Nedir?
Goji Berry, dünyadaki besin oranı en yüksek olan meyvelerden biridir. Çok güçlü bir koruyucu madde içeren bu meyve Çin’de tıp alanında 2000 yıldır kullanılmaktadır.
Goji, minik ve sert olmayan meyveleri ile çalı tipinde bir bitkidir. Çinliler yüzlerce sene gojiden yapılan ilacı, böbrek ve karaciğer hastalıkları için kullanmışlardır. Goji, Çin hekimliğinde kolesterolü ve kan basıncını düşürmek için uygulanmış ve kanı temizlediği görülmüştür.
Goji, şaşırtıcı biçimde sulu ve tatlıdır, lezzeti yabanmersini ve kirazı andırır. Goji bitkisinin sağlığımıza çok yararı olduğu için, hiç bir parçası atılmaz ve yararlanılır. Işıldayan kırmızı meyveleri lezzetlidir. Yapraklarından, çok iyi çay yapılır. Bunun yanında yapraklar ve saplarından yağ elde edilir. Kurutulan Goji, bir kuru meyve olarak ta aynı değerde tabiat üstü bir meyvedir. Goji Berrinin içerisinde Vitaminler ve minerallerden vardır. Yüzde 68 Karbonhidrat, yüzde 12 protein, yüzde 10 lipit ve yüzde 10 lif bulunmaktadır. 100 gram kurutulmuş goji berry 370 kaloridir.
İlgili aramalar: goji berry nedir, wolf berry nedir, goji nedir, goji üzümü nasıl olur, goji resmi
19 Mart 2016 Cumartesi
Gojinin Yararları
Goji meyvesinin (goji üzümü, kurt üzümü) lezzeti kiraz ve yaban mersinini andırmaktadır. En çok Çin'de kullanılmaktadır. Çinliler yemeklerinde ve çaylarında kullanırlar. Ayrıca kurutulduktan sonra ticaretini yaparlar. Artık günümüzde Goji suyu Avrupa ve Amerika’da benimsenmiş ve içilmeye başlanmıştır. Goji suyu genelde 1 litrelik şişelerde satılır ve goji suyunun da sağlık üzerindeki rolünün goji meyvesiyle aynı olduğu bilinmektedir.
Ülkemizde taze meyvesini ve suyunu bulmak biraz zordur. Kurutulmuş goji berry meyvelerini günde en fazla bir avuç taze olarak yenebilir. Çok yararlıdır.
Goji berry yararları
- İçeriğinde en çok antioksidan bulunan meyvedir.
- Hastalıklardan korunmak için güç olarak kullanılır.
- On dokuz çeşit amino asit taşımaktadır.
- Yirmi bir çeşit iz mineral içermektedir.
- İçerisinde Germanyum vardır. Kansere karşı koruyucu bir iz mineralidir. Çok seyrek yiyeceklerde bulunur.
- %13 protein içerir, kepekli buğdaydan daha fazladır.
- İçerisinde portakaldan içerdiği c vitaminden kat kat üstün C vitamini vardır.
- B vitamini deposudur.
- E vitamini içerir.
- Kolesterolü dengeler.
- Cinsel yetersizliğe iyi gelir.
- Hormonlara yararlıdır.
- Kalp ve kan basıncına iyi gelir.
- Lösemi hastalarına yararlıdır.
- Tümörlere karşı anti kanser ilacıdır.
- Karaciğer hastalıklarına yararlıdır.
- DNA yı korumaktadır.
- Karoten içermektedir.
- Göz sağlığına yararlıdır.
İlgili aramalar: gojinin faydaları, gojinin yararları nelerdir
17 Mart 2016 Perşembe
Eğirkökünün Yararları
Eğir kökünün başka bir ismi de Azakeyeridir.
Botanik Bilgi: Yılanyastığıgiller ailesindendir. Yetiştiği bölgeler batak yerler ve su kenarlardır. Eğir kökünün daimi olarak yetişmesi için ıslak bir bölge gereklidir. Durgun akarsu ve göl kıyılarında 1100 m yüksekliklerde yetişdiği görülmüştür. Çok senelik otsu bir bitkidir. Kökü yere yatık bir halde yan yana birbirine değmeden uzar, bas parmak eninde 50 cm boyunda ve yeşile benzer bir kahve rengindedir. Köklerinin kokusu mandalinayı andırır. Eğir kökünün hafif acı ve yakıcı bir tadı vardır.
Eğir kökünün yararları
Tüm sindirim sistemine iyi gelir.
Mide ve bağırsak gazlarında yarar sağlar.
Mide ekşimesini geçirir.
İştah açıcıdır.
Sindirim uyarıcı ve safra salgılarını iyi gelir.
Metabolizmayı çalıştırır.
İshali keser.
Bağırsak kanserine iyi gelir.
Kereviz kökü ile birlikte prostat büyümesine iyi gelir.
Çocuklarda tahıl alerjileri için yarar sağlar.
Eğir kökü çayının hazırlanışı: 1 çay kasığı ince doğranmış kök üzerine 250 ml kaynar su dökülerek haşlanır. 15 dakika bekletilip süzülür.
Çay tarifi 2: 1 çay kaşığı kıyılmış kök 1 bardak soğuk suda kaynama noktasına kadar 30 dak. İçinde ısıtılır.
Çay tarifi 3: 2 çay kaşığı kıyılmış kök 1 bardak soğuk suda 12 - 18 saat demlenip süzülür. Tercih edilen soğuk demleme olup içmeden önce hafifçe ısıtılır.
Çay olarak günde en fazla 3 fincan içilmelidir.
Özsuyunun hazırlanışı: Taze soyulmuş kök koca parçalara bölünerek suyu çıkarılır. Aşırı sıkılmamalıdır.
Önemli UYARI: Ön görülen dozlarda alındığında her hangi bir yan tesiri yoktur. Aşırı alımlarda ise mide bulantısı ve kusma yapabilir. Uçucu yağı kullanılmamalıdır.
İlgili aramalar: eğir kökünün yararları, eğir kökü nedir, eğirkökünün faydaları
Ekşi Yoncanın Yararları
Ekşi Yonca, en fazla görüldüğü yerler dağlarla kaplı olan bölgelerdir. Ekşi yoncanın sapları açık yeşili andırır, yaprakları ve çok ince beyaz çiçekleri vardır. Başakları yenilebilen, çiçekleri ise çayla karıştırılabilen bir bitkidir.
Ekşi yoncanın yararları
Mide yanmasına iyi gelir.
Karaciğer ve sindirim sorunlarına iyi gelir. Bunun için soğuk olmak şartıyla günde iki kere içilir.
Sarılığa iyi gelir.
Böbrek iltihabı ve bağırsak kurtlarına iyi gelir.
Egzamaya iyi gelir. Bunun için sıcak olarak günde 2 bardak bitki çayı içilir.
Ekşi yonca çayının hazırlanışı: Bir tatlı kaşığı ince doğranmış yaprak yarım litre sıcak suda haşlanır ve demlenmesi için 5-6 dakika bekletilir.
Mide kanseri ve çıbanlara bitkinin özsuyu tavsiye edilir.
Her saat başı 3-5 damla, suyla veya bitki çayı ile içilir. Çıbanların iyileşmesi için bitki özsuyu direk olarak çıbanın üzerine sürülür.
Parkinson hastalığında fayda sağlar (özsu, saat başında 3-5 damla, civanperçemi çayına karıştırılarak alınır.)
Özsuyunun hazırlanışı: Tam anlamıyla yıkanıp temizlenen yapraklar sıkılarak suyu çıkartılır.
Önemli UYARI: Ekşi Yonca kurutulmaz. Sadece taze bitkiyken kullanılır.
İlgili aramalar: ekşi yoncanın yararları, ekşiyoncanın faydaları
13 Mart 2016 Pazar
Fibromiyalji Nedir?
Dr. Fizyoterapist Gamze Şenbursa tıptaki tanımı, yumuşak doku romatizması olan, kadınlarda erkeklere göre 7 kat daha fazla görülmekte olan sinsi hastalık ile ilgili şu bilgileri verdi:
"Fibromiyalji depresyon, sabah sertliği, karında kramp, bitkinlik ve uyku bozukluklarının da eşlik ettiği, eklem, kas ve yumuşak dokuda ağrıya sebep olan bir rahatsızlıktır. Fibromiyalji 2 tür olarak sınıflandırılabilir. Birinci tür daha sık görülür ve sebebi bilinmez. İkinci tür ise spesifik; yaralanma ve cerrahiden sonra gelişmektedir. Genetik etkenler de etkisi bulunur.Aile hikayesi bulunanlarda daha sık görülmekte.
Fibromiyalji hastası olanların en az 3'te 2'si her yerlerinin ağrıdığını söyler. Hastaların birçoğu kez yaygın vücut ağrısı olmasına rağmen, ana odak bir ya da iki bölgedir. Ağrı yanıcı, zonklayıcı ya da sabit olabilir. Genellikle sabahları daha kötüdür, gün içinde iyiye gider ve geceleri yeniden kötüleşir. Bir başka belirti uyku bozukluğudur. Bu hastaların 1/3’ünde büyüme hormonu salgısı azdır. Uyku düzensizliğinin en büyük sebeplerinden biri budur. Hastaların %60* 90’ında kötü uyku bulunur. Ağrı şiddetine bakmaksızın, hastaların büyük bölümü uykuya dalmada ve uykuyu sürdürmekte zorluk çekerler, sık uyanırlar ve sabah dinlenmemiş olarak kalkarlar. Dinlendirmeyen uyku fibromiyaljinin temel özelliklerindendir. Karakteristik olarak uyku hafif ve huzursuzdur. En göze çarpan özelliklerinden bir tanesi de yorgunluktur. Şiddeti farklılık göstermektedir. Hastanın günlük yaşam aktivitelerini kısıtlar.
18 HASSAS NOKTAYA DİKKAT
Fibromiyalji hastalarında birtakım duyarlı noktalar bulunur. Bu noktalardaki ağrı tanıyı koyduran en mühim kriterdir. Duyarlı noktalar, boyun, omuz, üst göğüs ve bel bölgesinde kümelenir. Toplamda 18 duyarlı nokta bulunmaktadır. Hastalığa baş dönmesi, migren, soğuk intoleransı, sık idrara çıkma, karpal tünel sendromu, çene ağrısı, deri hassaslığı gibi farklı patolojiler eşlik edebilmektedir. Tanı koyulması için 18 duyarlı noktanın en az 11’inde ağrı tespit edilmelidir."
FİBROMİYALJİ NASIL TEDAVİ EDİLİYOR?
Atakların şiddeti ve sıklığının kontrol altına alınabildiğini belirten Dr. Fzt. Gamze Şenbursa, fibromiyaljinin klinik seyri ve tedavi yöntemleri ile ilgili şunları söyledi:
"Fibromiyalji tedavisinde asıl gaye ağrı – spazm* ağrı halkasının kırılmasıdır. Manuel olarak dokulara yapılmakta olan gevşetme ve spazmı çözmeye yönelik uygulamalar, yumuşak dokuların hareketinin artışına yüzeysel kan akışının artışına ve ağrının azalışına destek olmaktadır.
Omurgaya yönelik yapılmakta olan manuel uygulamalar, dokuları ve organları destekleyen, bağlayan veya ayıran dokunun hareketini arttırmaktadır. Ağrıya duyarlı oluşumlar üstündeki basıncı azaltır ve doku sıvılarını harekete geçirir. Omurgada eklem aralığında artışa neden olarak kas spazmını azaltır ve endorfin salgılanmasına yol açar. Tutuk ve ağrılı eklemleri serbestleştirir adezyonları açar ve hareketliliği arttırıp ağrıyı azaltmaktadır.
Meditasyon, yoga, hipnoz gibi gevşeme eğitimleri tedavi süreci boyunca etkindir. Kişiye ergonomik eğitim verilerek, uyku ve çalışma pozisyonları düzenlenir. Kişinin egzersiz eğitiminde büyük ehemmiyet arz eder.
ŞEKERE, KAFEİNE VE ALKOLE DİKKAT EDİN
Fibromiyalji hastalarında beslenme de önemlidir. Stresi yok etmeye vücutta bulunan toksinleri temizlemeye ve bağışıklık sisteminin desteklemeye destek olmaktadır. Bu hastaların bilhassa şeker, kafein ve alkol tüketiminde dikkatli olmaları gerekiyor. Bazı araştırmalara göre magnezyum desteği fibromiyaljili hastaların semptomlarını azaltmaya destek olmaktadır."
İlgili aramalar: fibromiyalji nedir, fibromiyalji hastalığı nasıl olur
Atkuyruğunun Yararları
Diğer adlarıda katırkuyruğu, kırkboğum ve kırkkilit otudur. Genellikle killi ve yapışkan çamurlu yerlerde ve su kenarlarında görülür. Ülkemizde 7 çeşidi vardır.
Atkuyruğunun yararlarını aşağıda sıraladık
- Dövülerek yapılan ilacı kullanılırsa yaralara faydalıdır.
- GUT ve romatizmanın hastalıklarını iyi gelir.
- Kadınların adet kanamalarını hızlandırır.
- Böbrekler suyun içinde olacak biçimde 20 dakika suda oturulursa, böbrek kumu, böbrek ve mesane taslarını düşürmekte yardımcıdır.
- Verem hastalığına yararlıdır, kan tükürmeyi geçirir.
- Çayı böbrekleri çalıştır.
- Kaşıntılı egzamalarda, saçtaki kabuklanmalarda, iltihaplı, kılları dökülmüş olsa bile, kaynatılmış atkuyruğu suyuyla yıkanılırsa veya bu bölgelere bezle pansuman edilirse çok yarar sağlar.
Çayının hazırlanışı: 1 - 2 çay kaşığı bitkinin taze veya kuru yaz filizi 150 ml. suda 3 - 5 dakika kaynatılır ve 15 dakika bekletip süzülür. Aynı miktarda 24 saat soğuk suda bekletilerek demlenebilir.
Önemli not:Önerilen ölçüde içilirse bilinen herhangi bir yan tesiri yoktur. Kökler zehirli olduğundan toplanırken taze olanlara karışmamasına dikkat edilmelidir.
Devetabanı Nedir? Yararları Nelerdir?
Devetabanı öksürükotu, Kabalak ve farfara olarak da bilinmektir. Bileşikgiller ailesindendir. Her bölgede, genellikle rutubetli arazide yetişen bir bitkidir. Uzunluğu 30-40 cm kadardır. Yaprakları enli ve serttir, sapları ise uzundur. Çiçekleri yapraklarından daha önce açar. Açan çiçekleri altın sarısı rengindedir. Tıpta ; çiçekleri ve yapraklarından yararlanılır. Çiçekleri Nisan ayında yaprakları ise yaz aylarında ayların da toplanıp kurutulur.
Devetabanının yararları
- Yaprakları dövülüp ilaç haline getirilir. Çıbanların ve şişlerin üzerine sürülürse iyileşme görülür.
- İdrar yapımını arttırır.
- Vücuda güç veren bir bitkidir.
- Göğsü yumuşatır, öksürük ve nefes darlığına iyi gelir.
- Göğüs ve ciğer iltihaplarına iyi gelir.
- Soğuk algınlığına ve gribe iyi gelir.
Deve tabanı hazırlanışı: Bitkiden 1 yemek kaşığı 400 gr. kaynar su ile haşlanır ve 1 saat bekletilir. Günde 4 defa yemeklerden önce 1 çay bardağı içilir.
İlgili aramalar: devetabanın yararları, deve tabanı faydaları
10 Mart 2016 Perşembe
Çocuklara Kuru Üzümün Yararı
Kuru üzüm hepimizin hayatına bir şekilde girmiş, enerji yönünden değerli bir gıdadır. Kurutulmuş meyvelerin tümünde su oranı azaldığı için kalan maddelerin enerji sağlamada çok büyük katkısı olmaktadır. Bazı çocukların okula giderken kahvaltı yapamadığını veya her çocuğun kahvaltıda yediklerinin aynı olmadığını düşünerek, ara öğün olarak kuru üzüm verilip çocukların enerji açığının kapatılabilir. Okullarda öğrencilere sütün yanı sıra kuru üzüm de verilişi yerinde bir karardır.
Kuru üzümün enerji vermesi haricinde başka yararları da bulunmaktadır. Üzüm, mineraller yönünden çok zengin bir gıdadır. Yurdumuzda da mir noksanlığı anemisi (kansızlık) çok görülüyor ve risk grupları içerisinde çocuklar da bulunmakta. Bunun için üzüm, çocuklarda aneminin önlenmesine katkıda bulunabilir. Zira demir muhteviyatı çok yüksek ve demirin beyin dokusunda da çok mühim fonksiyonları bulunmakta. O nedenden dolayı kuru üzümün içerisinde mevcut olan demir, çocukların bilişsel performansını çok olumlu yönde etkileyecek ve başarı oranını artıracaktır.
Üzüm sütle verildiği zaman çocukların sağlığını olumlu şekilde etkileyecektir. O yaştaki çocukların çok kalsiyum alması ileride kemik hastalıklarına yakalanma rizikosu azalacaktır. Kan basıncının düzenlenmesinde yardımcı bir mineral olan potasyumu da üzümle almış olacaklar ayrıca üzümlerde kimyasal bazı bileşikler de bulunmakta. Bu bileşiklerin kanser, kalp - damar hastalıkları, enfeksiyon hastalıklarını önleyici etkiyi bulunmakta. Lif muhteviyatı de çok yüksek olan üzümün içerisinde mevcut olan lifler bağırsak çalışmalarını düzenliyor. Modern toplumlarda sık görülmekte olan kabızlık problemini önlüyor, göz sağlığını koruyor, kansızlığı önlüyor, kemik sağlığını geliştiriyor, sindirim sistemini işlevlerini iyileştiriyor ve bilişsel verimi olumlu yönde etkilemektedir. Kısacası kuru üzüm için çocukların okuldaki doktoru diyebiliriz.
Çocukların beslenmesi için 2,5 ila 3 saatte bir ara öğün önerilerek, çocuklar nasıl olsa okulda ara öğünlerde bir şeyler atıştıracaklar, o gereksinimlerini yiyecek değeri yönünden yüksek bir yiyecekle karşılamaları çok daha olumlu olacaktır. Onun için okullarda kuru üzüm dağıtmak yararlı bir uygulama olacaktır. Şeker oranı yüksek üzümün her çocukta aynı etkiyi göstermeyebileceğini, birtakım tür şeker hastalıklarının çocukluk döneminde başladığını ve çocuklarında bu çeşit huzursuzluk bulunmakta olan ailelerin okul yönetimini bu konu ile ilgili uyarması gerekir.
Fesleğenin Yararları
Bilinen başka bir ismi de reyhan otudur. Ballıbabagiller ailesindendir. Bir senelik bir bitkidir. Özelikle sıcak iklimlerde yetişir. Yenilebilecek fesleğenlerin uzunlukları genelde 20 ile 60 cm arasında değişir. Anavatanı Güney Asya’dır. Fakat, Akdeniz bölgesi şehirleri ile Ege ve Akdeniz kıyı kesimlerinde çokça yetiştirilmektedir. Fesleğen kare şekilli, tamamen kabarık çizgili ve yeşil renkli gövdesi, bitki köküne doğru kırmızılaşır. Yumurta biçimli yaprakları kenarları dişli, sivri uçlu ve koyu yeşil renkli olur. Yaz sonunda açan çiçekleri beyaz, pembe ya da açık sarı renklidir. Küçük tohumları koyu kahverengi ve damla şeklindedir. Fesleğen taze ya da kurutularak, pişirilerek ya da çiğ olarak kullanılabilir.
Fesleğenin yaprağının yararları
- Şişkinlik ve mide kramplarına iyi gelir.
- Bağırsak sancılarını ve sindirim sorunlarını giderir.
- Balgam ve gaz söktürücüdür.
- İdrar yapımını arttırır.
- Kalp ve kas kasılmalarına iyi gelir.
- Baş ağrısını geçirir.
Fesleğen çayının hazırlanışı: 25-30 gram taze fesleğen yaprağı alınıp üzerine dört bardak kaynar su eklenir ve 10-15 dakika süreyle demlendirilerek hazırlanan çay, günde iki-üç bardak içilir.
Fesleğen tohumunun yararları
- Öksürüğü keser.
- Sinirleri yatıştırır.
- Depresyonda olan kişilere iyi gelir.
- Gerginlik ve uykusuzluk hallerine yardımcı olur.
Tohumlarının hazırlanışı: Fesleğen tohumları kaynar su içinde 15-20 dakika süreyle demlendirilmesiyle hazırlanan çay günde iki kere içilebilir.
İlgili aramalar: fesleğenin faydaları, fesleğenin yararı, reyhanın yararları
Ekinezyanın Yararları
Ekinezya bitkisinin başka bilinen isimleri Erguvani , Kirpibaşı, Kirpiotudur.
Papatyagiller ailesindendir. Çok senelik otsu, bir bitkidir. Gövdesi geniş ve tüyü olan bir bitkidir. Yaprakları kısa olmayan ve sivri olup tepedekiler sapsız alt taraftakiler ise uzun saplıdır. Çiçekleri açık mor renginde ve çok sayıda boru seklinde çiçeklerden meydana gelmiş katı bir cisimle kaplanmış gibidir. İçerisinde bağışıklık sistemini destekleyici maddeler vardır. Beyaz kan hücrelerinin üretimini destekleyerek bağışıklık sistemine yardımcıdır. Ekinezya bakterilerin üremesini ve yaşamasını önleyen özelliklere sahiptir.
Ekinezyanın yararları
- Soğuk algınlığı ve gribe iyi gelir.
- Sinüzite iyi gelir.
- Saman nezlesine yararlıdır.
- Solunum hastalıklarına yararlıdır.
- Kulak enfeksiyonuna yararlıdır.
- Vücudu bakteri ve virüslere karşı korur.
- Egzema hastalıklarına iyi gelir.
- Çıban ve benzeri deri hastalıklarına iyi gelir.
- Sedef hastalığına yararlıdır.
Ekinezya çayının hazırlanışı: 1 çay kaşığı bitki 1 bardak soğuk su ekleyerek kısık ateşte yarım saat kaynatılır. Önerilen miktar günde 3 kez 4 ml kadardır.
Önemli uyarı: Saptanmış bir yan tesiri yoktur. Çok miktarda içilirse mide bulantısına yol açabilir. 6 haftadan fazla kullanılmamalıdır. 2 yaşından küçük bebeklerde, tüberkülozlu hastalarda ve romatizma hastalarında kullanılmamalıdır.
İlgili aramalar: ekinezyanın yararları, ekinezyanın faydaları, ekinezya çayının yararı
9 Mart 2016 Çarşamba
Dereotunun Yararları
Dereotu bitkisi börekotu, tarhanaotu, durakotu, anethum graveolens, umbelliferae olarak da bilinmektedir. Maydanozgiller ailesindendir. Gövde kısmı yeşil veya mavi-yeşil renkli, yuvarlak biçimli, içi boş ve bir ana daldan dallara ayrılan şekildedir. Mis kokulu, ince yapılı, yapraklar taşır. Yaz aylarında 20 cm. kadar enlilikte şemsiyeyi andıran salkımlar oluşturarak açan sarıya benzer renkli, mis kokulu küçük çiçekleri vardır. Türkiye de bir çok yerde yetişmektedir. İçeresin de eterik yağ, protein, amin, A ve C vitaminleri, fosfor, kalsiyum, demir, potasyum, kahve asidi, kloren asidi, ferula asidi bulunmaktadır.
Dereotunun yararları
- Sindirime yardımcıdır.
- Mide ve bağırsaktaki gazları çıkartır.
- Bilhassa çocuklarda karın ağrılarına iyi gelir.
- Kusma hissini bastırır.
- Sinirleri sakinleştirir.
- Anne sütünü artırır.
- Ağızda çiğnenen dereotu tohumları nefesin kötü kokusunu alır.
- Dereotu tohumları yüksek tansiyon hastalarında kan basıncını düşürür.
Dereotu tohumlarının hazırlanması: 4 bardak kaynar suya 2 tatlı kaşığı konur. 10 dakika demlenmesi beklenip, süzülür. Günde 3 kere 1’er fincan içilir. Yeni doğan bebeklere günde 3 kere 1’er çay kaşığı içirilir.
Not: Hamilelikte kullanılmamalıdır. Bulantı yapabilir.
İlgili aramalar: dereotunun faydaları, dere otu nelere iyi gelir
8 Mart 2016 Salı
Diş sağlığı hakkında
Herkese yeniden Merhaba;
Youtube kanalımdaki Diş sağlığı videomda bahsettiğim İpana 3D White perfection’ı merak edenler için bir de burda detaylı olarak yazmak istedim.
Shakira’nin bembeyaz dişleriyle reklam yüzü olduğu macunu bende bir süredir deniyorum.
Ürünün içinde aynı yüzümüze uyguladığımız peelingler gibi minik partiküller bulunuyor ve diş beyazlatmayı vaadediyor.Macunun verdiği ferahlık hissi ve beyazlık çok güzel.
Detaylı bilgi için Youtube videomu buraya da ekliyorum. İzleyip yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın!
Ürünü Satın almak için buraya tıklayınız.
Daha detaylı bilgi için http://agizbakimuzmani.com/ sitesini ziyaret edebilirsiniz :)
Bembeyaz gülüşlü günler herkese!
#ipanaperfection #gülüşünügöster
Kaynak: http://melodininmakyaji.blogspot.com.tr/
Bir boomads advertorial içeriğidir.
Dulavrat Otunun Yararları
Dulavrat otunun başka bir ismi de pıtraktır. Bitişik yapraklı iki çeneklilerden, çiçekleri kömeç durumunda toplu olarak bulunan, bazı cinsleri uçucu yağ veya süt taşıyan bir bitki ailesindendir. Yol ağızlarında yetişen uzun seneler kalan otsu bitkidir. Uzunluğu 30-60 cm dir. Dallara ayrılan sert bir gövdesi, koca yaprakları, yaz aylarında açan parlak moru andıran ya da kırmızıya benzer çiçekleri vardır. Yapraklarının tüylü, damarlı ve beyaz renklidir. Çiçeklerine daha yakın olan yaprakları küçük çıkar. Dulavratotunun gövdesinin içerisinde ve yapraklarında insülin, uçucu yağ, tanen, acı glikozitler, mikrop kırıcı bazı maddeler ile alkaloitleri bulunmaktadır.
Dulavrat Otunun Kökünün Yararları :
- Kanı temizler.
- İdrar yapımını arttırır.
- Dışkıyı yumuşatarak atımını kolaylaştırır.
- Vücudu güçlendirici bir toniktir. Ter attırır.
- Damla hastalığına karşı olumlu etkisi görülür.
- Sindirim ve safra salgılarını hızlandırır.
- Sindirime yardımcıdır.
- İştah açıcıdır.
Dulavrat otu kökünün hazırlanışı: 1 şeker kaşığı kurumuş kökü 1 bardak suya katılır. Su kaynayıncaya kadar beklenir, daha sonra ateş kısılır, 10-15 dakika daha kısık ateşte kaynama devam ettirilir. hazırlanan çaydan günde üç kere birer bardak içilir.
Dulavrat otu yaprağının yararları
- Yağlı ve akneli ciltlere iyi gelir.
- Saçlardaki kepeği önler.
- Ciltteki yara ve ülserlerin iyileşmesine yarar sağlar.
- Egzama ve sedef hastalıklarına karşı etkilidir.
Yaprağının hazırlanışı: Bitkinin yaprakları bulamaç yapılır. Hastalıklı bölgeler sürülür. Fakat sedef hastalığı ve egzamada tedaviye iyileşme belirtileri görülene kadar sürülmeye devam edilmelidir.
İlgili aramalar: dulavratotunun faydaları, dul arvat otu, pıtrağın faydaları, pıtrak otu
Boyun Neden Ağrır?
İlk olarak yalnızca kas ağrısı ve kas tutulması biçiminde kendisini gösteren bu rahatsızlık; durağanlık, ters ve ani hareketler, ağır nesne kaldırma, yanlış egzersiz, boynu öne doğru zorlama, stres ve kalıtsal olarak bağ dokularının zayıf olması gibi pek çok faktörden etkileniyor. Hastaların yeni başlamış olan akut ağrıları ve tutulmalardan birkaç hafta içerisinde kurtulması olanaklı. Lakin ağrıların omurlar arasında bulunan disklerde hasara yol açması, oradan taşan maddelerin sinire dokunması ve bununla birlikte kolumuzda da ağrı oluşması halinde mutlak suretle doktor muayenesi yapmak gerekir.
Teşhiste kişinin bütün omurgasını mutlak suretle görmek gerekir. Kıyafetle yapılmakta olan bir muayene bile yanlış sonuca götürebilir. Boyun ve sırttaki eğrilikler, kas zayıflıkları, bir omzun düşük olması, asimetrik görünümler, kürek kemiğinin daha çıkıntılı olması, boyun hareketlerindeki kısıtlanmalar ve ağrılar, boynun tam dönmemesi veya tam arkaya gitmemesi normaldışı durumlardır.
Boyun Ağrılarında Fizik Tedavi
Fizik tedavide hastanın kaslarındaki sıkışan noktaları açılıyor. Eğer ciddi bir güç kaybı ya da fıtık düşüncesi var ise MR ve röntgen düşünülüyor. Fizik tedavi egzersiz programları doğru yapıldığı, manuel tedaviyle birleştirildiği zaman epey faydalı. Bilhassa problem ilerlemeden yapılır ise hastanın uzun süreçte şikayetleri azalır ve ilerleyen zamanlar için ciddi bir önleyici tedavi olma önemine sahip olur. Boyun çevresindeki omurganın derinlerine yerleşen kasların kuvvetlenmesine ve eklem kısıtlama hareketlerinin açılmasına yönelik germe hareketleri ve esnetme hareketlerinin aynı anda yapılmasının da mühim olduğunu vurguluyor. Hastalar günlük yaşamlarına bu egzersizleri adapte etme ve ağrısız bir yaşam sürmeleri için gerekli zemin hususunda da bilgilendirilmelidir.
Boyun Ağrısına Ne Zaman Cerrahi Müdahale Gerekir?
Hastanın bazı zamanlar boyun ağrılarında cerrahi müdahaleye gereksinim duyalabilir. Boyun fıtığına kola yayılan ağrının eşlik ettiği hasta grubunda seçilen cerrahi yaklaşımın Anterior Servikal Mikrodiskektomi ve Füzyon'dur. Boynun ön sağ tarafı ile yapılmakta olan yaklaşık 2 ila 3 santim kesiyle hastanın omurgasının ön yüzüne ulaşılır. Burada mikroskop altında servikal disk hernisi ve ağrıya neden olan osteofitik çıkıntılar temizlenir. Tamamen boşaltılan diskin yerine diskin yüksekliğini korumak amacı ile PEEK kafes konularak ameliyat sonlandırılır. Gerektiği hallerde Anterior plak-vida sistemi konulması gerekebilir. Boyun ağrılarına yürüme güçlüğü, ellerde kuvvetsizlik ve idrar kaçırmanın eşlik ettiği hallerde ise Servikal Laminektomi ve Posterior Füzyon ile boynun arkasında orta hatta yapılmakta olan bir kesi ile boyun omurlarının arka arkı çıkartılarak omurilikte mevcut bası ortadan kaldırılır.
Mekanik dengenin bozulması halinde, laminektomi ile beraber omurganın sabitlenmesinin gerekli olabilir. Bu durumda arkadan yaklaşımda Lateral mass vidaları veya pedikül vidaları ile omurganın stabilizasyonu (enstrumasyonu) elde edilebilir.
7 Mart 2016 Pazartesi
Psoriasis Nedir?
Genelde genetik bir hastalık olup, ufak şiddetli çarpmalarda vücudun darbeye maruz kalan yerlerinde ( diz ve dirseklerde, kuyruk sokumu, kafa ve vücudun katlantı yerleri, el tırnakları ) kepeklenmeler, çizgi halinde kızarık kabarıklıklar olmaktadır.
Sedef hastalığının birçok tipi olup, hepsinde de cilt üstünde kepeklenme görülmektedir.
Hastalık tedavi ile genelde 1 ayda geçer. Aşırı güneş, stres ve kanser tedavisinde kullanılan ilaçlar hastalığı şiddetlendirir.
Sedef Hastalığının Belirtileri
Ateş, ani hastalık hissi, halsizlik, titreme genel şikayetler arasında sayılabilir.Hastaların % 25’İn de el ve ayak tutulması ile beraber eklem ağrıları da olmaktadır. Vücutta sınırları keskin olan kepeklenmeler vardır, bunlar kopanlırsa, altında nokta biçiminde kanamalar gözlenir. Hastalığın en ağır şeklinde, bütün vücudu ince kepekli kızarıklıklar kaplar.
Sedef Hastalığının Tedavisi
Kepeklenmeye uygun bünyeli bir kişinin vücudunu sürekli yağlı tutması gerekir. Duş ve sıvı sabunlar yerine, günlük yağ banyosu, ekstra yağlı kremler (vazelin, yer fıstığı yağı gibi), hafif katı sabunlar (kleresinli sabunlar), yağlandırıcı bebek sabunları önerilmektedir.
Günlük banyoda vücutta bir gün öncesinden kalan yağ ve merhem artıklarının uzaklaştırılarak, cildin temizlenmesi ve tekrar yağlanması önerilmektedir. Sedef hastalığın görüldüğü yerler sarılmalıdır. Hastalık apış arasında ise, oturma banyoları (papatya çayı ile) yapılışı gerekir. Bunlara ek olarak, giderek artan dozlarda günlük ultraviyole uygulaması (ışın tedavisi), kemoterapı (ışın tedavisi) ve yapay ultraviyole önerilmektedir.
Tahriş eden etkiyi olan bütün kimyasal kozmetik ürünler, alkol, acı baharatlar kullanılmaması gerekir.
Hava alabilen giysiler ve pamuklu iç çamaşırlar giyilmelidir.Bilhassa hamilelerde ve çocuklarda tedavinin şartları yavaştan başlayıp, gittikçe artan bir biçimde devam etmelidir.
El ve ayaklarda sedef hastalığı:
Hastalığın görüldüğü yerlere, Salicilik asit, safra tuzu ve üre maddesi karıştırılıp yapılmakta olan merhemden kalınca sürülür ve sarılır. Bu işlem 2 ile 4 saatte bir tekrarlanır. Bununla birlikte A vitamini içeren merhemler de kabukları sökmek amacı ile kullanılır. Ek olarak ışın tedavisi ve ağız yolu ile alınan ilaçlar da kullanılır.
Hıçkırık Ne Yapınca Geçer?
Hıçkırık genel olarak sebebi belli olmayan ve genelde erkeklerde görülen bir haldir.Hıçkırık başladığında herkez gibi bende nefesimi bariz bir müddet tutmaya çalışıp atlatırım ve bu ilginçtir ama işe gerçekten yaramakta, hıçkırığın nafes alış verişi üstündeki etkiyi göz ardı edilmemelidir.
Hıçkırığın sebepleri kesin bir şekilde bilinememektedir, insan bünyesine fazlaca zarar vermemesinden midir bilinmez sanırım üstünde yoğunlaşılmamış bir durum gibi gözükmekte, çünkü hıçkırığa yakalanan birisi en fazla 10 dakika sonra atlatmış olmaktadır.
Akciğerlerde sıvı toplanması, üremi, alkolizm, hepatit, hamilelik hıçkırık sebepleri içerisinde sayılabilir. Hıçkırık için Öneriler
Kese kağıdına nefes alarak verme, (Burun deliklerini tıkayabileceğinden, plastik poşet kullanılmamalı)
Hıçkırık tuttuğunda sıklıkla derin nefes alıp, nefesi tutma,
Hızlı bir şekilde bir bardak su İçme,
Parçalanmış buz parçalarını ya da kuru ekmek parçalarını yeme,
Hıçkırık kontrol edilemeyen hallerde ilaç kullanılabilir.
5 Mart 2016 Cumartesi
Bebek Sallayarak Uyutulur Mu?
Bebeklerin uyutulmasına yönelik metodlar büyük oranda ailenin sosyokültürel yapısı ile ilişiktir. Farklı kültürlerde ve toplumlarda bebeklerin uyutulmasına ilişkin farklı yöntemler kullanılır. Annelerin panik ve çocuğunu uyutma telaşının sebebi uyku* uyanıklık ritmi bebeklerin beyin gelişiminin mühim bir parçası oluşudur. Yenidoğan bebeklerde altı tür uyku* uyanıklık durumu tanımlanmıştır. Bunlar; REM uykusu (aktif uyku), nonREM uykusu (sakin uyku), mahmurluk (drowsy), uyanıklık (alert), yaygaracı (fussy) ve aktif ağlamadır.
Beyin gelişimi REM uykuyla ilgilidir
Yenidoğan bebeklerin uykusunun yarıdan fazlası REM uykusudur. Bebeklerin 1* 4’üncü ayları içerisinde NONREM uyku süreleri artmakta, uyku başlangıcı REM uykudan NONREM uykuya geçmekte ve en uzun uyku dönemleri gece olmaya başlamaktadır. Bununla beraber beyin gelişimi REM uyku ile ilişkisi olan olduğu için REM uyku miktarındaki azalış insanlarda okul öncesi dönemlere kadar devam eder. REM uyku bebeğin beyin gelişmesi amaçlı çok önemlidir. Bu sırada endojen nöronal aktivite devam etmekte böylelikle dıştan uyarının az olduğu bu sürede beyin gelişimi desteklenmektedir. Sallayarak uyumak çocuğu sersemleştirir. Çocuğun sallama esnasında algısı düşer. Bu sırada hipnoz olur gibi kendisini kaybeden çocuk uykuya geçer. Zaten sallanarak uyumaya alışan çocuk bir müddet sonra aktif uykuya geçmekte zorlanır.
Bebeğin başını değil vücudunu sallamalısınız
Toplumumuzda da yaygın olan bir uyutma biçimi bebeğin sallanarak uyutulmasının, süt çocukluğu sürecindeki uyku bozukluklarında ailelere önerilebilecek bir uyutma biçimi olabileceğini düşünmekteyiz. Lakin hızlı olmamak kaydı ile çocuğun başını değil bütün vücudunu çok hafif ritmik bir şekilde pışpışlanarak yapılması gerekir.
İlgili aramalar: bebek sallanır mı, bebeği sallamak sakıncalı mı
Devedikeni
Deve dikeninin bilinen başka isimleri de Akkız, Kasna, Eşek dikeni, Kenger otudur. Bileşikgiller ailesindendir. Taşlı ve verimsiz arazide, tarlalarda yetişir. 1 yada 2 senelik, 30 - 100 cm uzunluğunda gövdesi olmayan bir bitkidir. Özelikle yaz ayların da en fazla eflatun, bazen de beyaz renkli çiçekler açar. Yeni açtığında mis kokuludur. Çiçekleri kuruyunca bu koku yok olur. içerisinde silymarin, uçucu yağ, tyramin, flavonit, histamin, reçine, amine, albumin vardır.
Devedikeninin yararları
- İçindeki silymarin maddesi sebebiyle karaciğerin hücrelerini alkol, ilaç. kimyasal vb maddelerin zararlı etkilerine karşı korumaktadır.
- Karaciğer ve siroz hastalarına yararlıdır.
- Devedikeni tohumu safra artışına yardımcıdır.
- Böbreklerin daha iyi çalıştırır.
- Ayrıca aşırı sigara içen kişiler için de önemlidir. Nikotin, alkol, karbon monoksit gibi maddelerin zararlarını etkisiz hale getirir. Önemli bir kan temizleyicidir.
Devedikeni çayının hazırlanışı:
1 çay kaşığı tohum 250 ml kaynar suda haşlanır, 20 dakika beklenir, süzülür.
İlgili aramalar: deve dikeni nedir, deve dikeni faydaları, deve dikeninin yararları
2 Mart 2016 Çarşamba
Çamsakızının Yararları
Çam sakızı çam ağacından elde edilir. Her insanda soğuk algınlığı, nezle, grip, farenjit, öksürük vb hastalıklar özellikle kış aylarında sık olarak görülebiliyor. Evinizde bazı malzemelerle karışımlar yaparak hastalıklara karşı doğal önlem almış olursunuz. Soğuk algınlığına karşı çam sakızına çörek otu ekleyerek yenilebilir. Bu karışımın hazırlanışı: 100 gram zeytinyağı, 30 gram çörekotu, 100 gram bal, 30 gram çam sakızı karıştırılır. Bu karışım bir şişeye katılarak sabah akşam içilebilir. Kullanmadan önce çalkalanması gerekir. Ayrıca çam sakızı mideyi güçlendirir. Diş ve diş etlerini temizler. Dişlerinizi güçlendirir. Çam sakızı vücuttaki yaralara sürülür fakat acıtabilir. İdrar yapmayı arttırıcı özelliği de vardır. Solunum yolu hastalıklarına ve akciğer iltihaplanmalarına da yararlıdır. Öksürüğe de çok iyi gelir. Çam sakızı gül suyu ile karıştırılıp göze damlatılırsa göz ağrılarına yararlıdır.
İlgili aramalar: çamsakızının yararları, çam sakızının faydaları
Çavdarın Yararları
Çavdar; buğday, arpa, mısır, yulaf ve benzeri hububatlardan bir tanesidir. Tahıl bitkisidir. Kış aylarına en dayanıklı tahıl olan çavdar yüksek alanları, kumlu ve gergin olmayan topraklarda yetişir. Özellikle 1-2 metre uzunluğunda olan çavdarın görünüşü arpaya çok andırır. Taneleri buğdaya nazaran daha ince uzun, çiçeği saran kabukları daha dar, kılçıkları da baya kısadır. Çavdarın bir çok yararı vardır.
- Bol lif içerdiğinden kilo vermede çok faydalıdır.
- Çavdarlı yiyecekler bağırsakları düzenler ve çalıştırır.
- Safra kesesinde taş oluşmasını önlemektedir.
- Yapılan çalışmalarda, çavdarın şeker hastaları için en zararsız tahıl olduğunu anlaşılmıştır.
- Bağırsak kanseri ve kan dolaşım sistemi hastalıklarına yararlıdır.
- Menopoz ve menopoz sonrası dönemlerde kolesterol kontrolüne yardımcı olur.
- Göğüs kanseri hastalarına önerilir.
- Çavdarda, çok yararlı olan selenium, magnezyum, mangenez, fosfor mineralleri vardır.
İlgili aramalar: çavdarın faydaları, çavdar nelere iyi gelir, çavdarın yararı
Hareketsiz Yaşam Erken Öldürüyor
Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Öğretim Üyesi olarak görev yapan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, hareketsizliğin birçok sağlık probleminin kaynağı olduğunu belirterek "Hareketsizliğin yol açtığı hastalıklardan bir tanesi de akciğer embolisi. Bu öldürücü hastalık bacak toplardamarlarında meydana gelen pıhtının buradan koparak akciğer atardamarlarını tıkamasıyla ortaya çıkıyor" dedi.
Geçtiğimiz günlerde masa başında yerinden kalkmadan 11 saat devamlı ders çalıştığı için geçirmiş olduğu akciğer embolisi sebebiyle hayatını kaybeden genç doktoru hatırlatan Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, hareketsiz kalınmaması gerektiğine vurgu yaptı. Hareketsizliğin günümüz insanının en mühim problemlerinden biri olduğuna işaret edici Prof. Dr. Küçükusta, "Her işimizi oturduğumuz yerden halledebiliyoruz artık. Ne bankaya gidiyoruz ne postaneye ne vergi dairesine ne de çarşıya pazara. Gideceğimiz yerlere de hep arabayla gidiyoruz" dedi.
Hareket Etmek Her Derde Deva
Hareket etmenin kalp hastalıklarından akciğer hastalıklarına, sindirim şikâyetlerinden, hipertansiyona, damar setliğinden şeker hastalığına kadar pek çok rahatsızlığın başta gelen ilacı olduğunu ifade edici Prof. Dr. Küçükusta, birçok araştırmanın, düzenli spor ve egzersiz yapan kişilerde kanserlerin bile az görüldüğünü gösterdiğini aktardı. Hareketsizliğin yol açtığı hastalıklardan birinin de akciğer embolisi olduğunu belirten Prof. Dr. Küçükusta şu bilgileri verdi:
"Bu öldürücü hastalık bacak toplardamarlarında meydana gelen pıhtının buradan koparak akciğer atardamarlarını tıkamasıyla ortaya çıkar. Peki pıhtı nasıl oluşuyor? Bacak toplardamarlarında pıhtı oluşmasını kolaylaştıran üç mühim faktör var: Kanın damarlarda birikmesi, damar duvarının zedelenmesi ve kanın koyulaşması. Uzun süre hareket etmeden oturmak kan akımının yavaşlamasına ve kanın bacak toplardamarlarında birikimine sebep olmaktadır. Hem uzun süren oturmak ve hem de bacakların sarkıtılışı toplardamarlardaki kan akımının yavaşlatarak pıhtı oluşumuna zemin hazırlar. Bacak damarlarında meydana gelen pıhtılar buradan koparak akciğer damarlarını tıkarlar ve akciğer embolisi olarak isimlendirilen tablo ortaya çıkmaktadır. Bir de bu duruma kolaylaştırıcı risk faktörleri eklendiğinde, pıhtı oluşumu kaçınılmaz olmaktadır. Yaşlılar, şişmanlar, gebeler, doğum kontrol hapı kullanan hanımlar, sigara tiryakileri, varisleri bulunanlar, kalp hastaları ve yakın zaman önce ameliyat geçirmiş kişilerde pıhtı oluşma rizikosu çok daha yüksektir."
Ani Başlayan Nefes Darlığı ve Çarpıntıya Dikkat
Prof. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin belirtilerinin tıkanan akciğer damarının büyüklüğüne göre farklı olduğunu belirterek "Pıhtı çok büyük ise kişi ansızın fenalaşıp daha ne olduğu anlaşılamadan ölebilir. Daha küçük pıhtılar ise, ani başlayan solunum darlığı, göğüs ağrısı, öksürük, öksürükle kan tükürülmesi, çarpıntı, ateş, sıkıntı hissi gibi değişik belirtilere neden olurlar" dedi. Akciğer embolisinin tanısının tipik hallerde çok basit olduğunu kaydeden Prof. Dr. Küçükusta, "Akciğer röntgeni, sintigrafi, spiral tomografisi, kanda D-dimer yüksekliği, bacak toplardamar ultrasonografisi en çok başvurulan tanı yöntemleridir" diye konuştu.
Acil Bir Durumdur, Hemen Tedavi Gerektirir!
Prof. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin acil bir durum olduğunu ifade edip "Hemen tanınıp tedavi edilmezse, ölümle sonlanabilir. Tedavi heparin yani kanı sulandıran ve yeni pıhtı oluşmasını önleyen ya da pıhtı eriten ilaçlarla yapılır" dedi. Pıhtı oluşumunun nasıl önleneceğine ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Küçükusta, akciğer embolisinin yaşlılarda mühim bir ölüm sebebi olan, fakat önlenmesi de olanaklı olan bir hastalık olduğunu belirtti.
Prof. Dr. Ahmet Rasim Küçükusta, Yüksek riskli hastalara kanı sulandıran ilaçlar verilişi gerekirken, pıhtı oluşumu bakımından risk altında olan kişiler için ise şu tavsiyelerde bulundu:
* Düzenli bir şekilde yürüyüş ve egzersiz yapın.
* Oturduğunuz zaman bacaklarınızı sarkıtmayın, yükseğe koyun.
* Bacaklarınıza kanın vücutta dolaşımını artırıcı egzersizler uygulayınız.
* Çok sıkı çoraplar ve jartiyer kullanmayınız.
* Hareketsiz olarak uzun süre ayakta kalmayın.
* Uzaktan kumandayı olanaklı mertebe az kullanınız.
* Bol sıvı alın. Sigara, alkol ve kafeinli içeceklerden uzak durunuz.
1 Mart 2016 Salı
Horlamanın Nedenleri
Horlamanın sebepleri belirtileri Sebepleri ve kurtulma yolları Nelerdir, Horlama ve uyku sorunu insanlığın baş belasıdır ve genel olarak burun ve üst solunum yolları ile alakalı bir haldir.
Uyurken damak ve çevre dokularında titreşim sonucu meydana gelen kaba ses olan horlamanın ve uyku apnesinin yaşamı tehdit etmekte olan ciddi bir hastalık belirtisi olduğunu söyledi
Horlama erişkinlerin yüzde 30 ila 40’ında görüldüğüne dikkati çekip uyarıyoruz. Bu durum erkeklerde daha fazla görülür. Uyku apnesini, uyku esnasında nefes durması ve durma süresinin 10 saniyeden fazla olması durumu olarak açıklanır. Halkın yüzde 5’inde görülmekte olan uyku apnesinin her 5 erkekten ve 11 kadından bir tanesini etkisi altına alan bir rahatsızlıktır. Çocuklarda ise uyku apnesi çok büyük bölümü, bademcik ve geniz eti büyüklüğüne bağlı meydana gelmektedir.
Otururken, sohbet ederken, Sinema tiyatro gibi yerlerde, öğle yemeğinden sonra ya da televizyon izlerken, genel olarak uyukluyorsanız uyku apne hastalığı riskiniz bulunur. Uykuda solunum deformitesi (bozukluğu) düşünülen hastaların KBB ve sistemik muayeneleri dikkatle yapılışı gerekir. Göğüs hastalıkları ile beraber multidisipliner bir yaklaşımla hastalığın altında yatan fiziksel sebepleri anlamak tanı ve tedavideki en mühim adımdır.
Dikkat edilmesi gereken durumlar
Bu çeşit hallerde dikkat edilişi lazım olan belirtiler, çocuklarda davranış deformiteleri (bozuklukları) ve hiperaktive görülmeye başlamaktadır. Büyüme gelişim geriliği, gece idrar kaçırma, iştahsızlık ve konuşma bozukluğuna dikkat edilişi gerekiyor.
Erişkinlerde ise dikkat edilişi lazım olan konuların cinsel fonksiyon bozukluğu, Hayatın olağan akışında devamlı uykululuk hali, konsantrasyon bozukluğu, psikolojik baskı altında hissetme, sinirlilik hali, iştah artış, sabahları alın bölgesinde baş ağrısı ve sabahları ağız kokusu belirtiler arasında olur. Bununla birlikte, sigara ve alkol uyku apnesi hastalığını ağırlaştırır.
Sigara ve alkol bırakılarak düzenli kilo kontrolüne geçilerek kişinin kendisine uygun tedavi imkanları seçilmelidir.