29 Ekim 2010 Cuma

Çocuklarda Altını Islatma, Enurezis Nedir? Çocuğum Altını Islatıyor?

Sponsorlu Bağlantılar:

Klinik pratikte enürezis (enourin: Yunancada idrar yapmak) olarak da tanım­lanan alt ıslatma; çocuğun gün­düz ya da gece saatlerinde üzerini ya da yatağını ıslatması olarak tanımlanır. En az üç ay boyunca haftada en az iki defa ol­ması ya da alt ıslatmanın çocukta ve ailede ci­ddi sıkıntı yaratması tedavi koşulu olarak kabul edilebilir.

Sadece gece saatlerinde ola­bilir, hem gece hem gündüz olabilir, sadece gündüz saatlerinde olabilir. Çocuğun tuvalet kontrolünü hiç başaramadığı durum­lar primer (birincil) tip ola­rak kabul edilir. Eğer çocuk altı ay, bir yıl gibi bir süre tuvalet kontrolünü başarmış ve sonradan alt ıslatması baş­lamışsa sekonder (ikincil) tip olarak kabul edi­lir.

Primer tipte idrar kesesi (mesane) kontro­lü hiçbir zaman kazanılmaz, bütün olguların yüzde sekse­nini oluşturur, genellikle geceleri yaşanır, çokluk­la da genetik, biyolojik ve gelişimsel neden­lere bağlanır.
Sekonder tipte mesane kontrolü kaza­nılır ancak sonradan kaybedilir, bü­tün olguların yüzde yirmi­sini oluşturur, genellikle organik ve psikolojik nedenlere bağlanır.

Erkek çocuklar­da kız çocuklardan iki kat daha fazla görü­lür. Beş yaşındaki çocukların beşte birin­de, altı yaşındakilerin sekizde birinde, yedi yaşındakilerin onda birinde, on yaşındakilerin de yirmide birin­de görülür.

ALT ISLATMANIN NEDENLERİ

Alt ıslatmanın çeşitli nedenleri vardır

- Genetik yatkınlık: Çocuğun birinci derece­den akrabalarının da çocukluğunda alt ıslatma (enürezis) öyküsü sık­tır. Yapılan bazı araştırmalarda 12, 13 ve 22. kromozomlarda anormallikler saptan­mıştır. Kesin genetik o­dak bulunmamışa da, enürezisli çocukla­rın kabaca yüzde sekseninde aile öyküsü saptanır. Anne ve babadan bir tanesinde var­sa çocuk için olasılık yüzde eli, ikisinde de var­sa yüzde yetmiştir.

- Uyku ile ilgisi araştırıl­mıştır. Alt ıslatma en sık uykunun ilk üçte birlik diliminde ve de­rin uyku evresinde ortaya çıkar. Alt ıslatması olan çocukların uykudan uyanmalarının daha zor olduğunu, mesane dolgun­luğunu hissetmediklerini ileri süren araştırma sonuç­ları ortaya konulmuştur. Adenoid hipertrofisi (geniz eti şişkinliği) uyku apnesine ve idrar kaçırmaya ne­den olabilir.

- İdrar yolları ve kesesi (mesane) yapısında anatomik ve fizyolojik prob­lemler araştırılmış ve bu çocuk­larda fonksiyonel mesane kapasitesinin (boşalma anındaki hacim) düştüğü, ayrıca mesanede detrusor kası­nın fonksiyonunda tutarsızlıklar olabildiği gösterilmiş­tir.

- Bazı durumlarda antidiüretik hormonun gün­lük salınım sürecinde anormallikler, idrar sodyum ve potasyum atıl­ımında gün içi anormallikler, endojen arjinin vazopressin üretimi olabilece­ği öne sürülmüştür.

- Psikiyatrik etkenlerin rolü sekonder tip enüreziste daha fazladır ama primer tipte de çok görülür. Sosyoekonomik düzeyi düşük toplumlarda ve kalabalık ailelerde, travma geçmişi olan çocuklarda enürezis sıklığı daha fazla­dır. Enürezis; çocuklarda görülebilecek depresyon, sosyal fobi, obsesif kompülsif bozuk­luk gibi birçok psikiyatrik hastalığın belirtilerinden bir tane­si olabilir. Tuvalet eğitiminin yetersiz olması, disiplinsizlik vb davranış probl­emleri de enürezis sıklığını arttırabilir.

- Diabetes mellitus ve insipidus, orak hücr­eli anemi, epilepsi, alkol, kahve, kola, aşırı soğuk hava, aşı­rı sıvı alımı, idrar yolunun bakteriyel ve man­tar enfeksiyonları (sekonder tipin yüzde otuz nedeni), böbrek yetmezliği, nöroje­nik mesane, myelomeningosel, spinal kord tümörle­ri de enürezis nedenleri arasında sayılabilir.

TANI KOY­MA

Öncelikle ayrıntılı bir anamnez (has­ta öyküsü) alınır. Enürezisin primer veya sekonder tip mi oldu­ğu, sıklığı ve yoğunluğu, kuru kalma periyodu, alınan sıvı miktarı, işeme pratikleri ve şekli, ayrı­ca beslenme rejimi, idrarda acıma, yanma, koku, sık idrara çık­ma vb yakınmalar, başka davranış problemleri eşlik edip etmediği, genel ruhsal durumu, fizyolojik bir hasta­lığı olup olmadığı ve uygulanan tedaviler, çocuğun tuvalet eğitimi, ailenin proble­me yaklaşımı öğrenilir.

Enürezisli çocukla­rın fizik muayeneleri genellikle normaldir. Ancak kuşkulu durumlarda karın, kasık bölgesinin, genital organla­rın ayrıntılı muayenesi ve nörolojik muayene yapılmalıdır.

Daha ileri incelemeler gerek­tiğinde bazı laboratuar taramaları yapılabilir. İdrar analizi, idrar kültürü, fonksiyonel mesane kapasitesi öl­çümü, gaytada parazit incelemesi, lumbosakral grafi, ürodinamik değer­lendirme, ultrasonografi, voiding sistoüretrogram, intravenöz pyelogram vb bir­çok inceleme yönteminden yararlanılabi­lir.

AYIRICI TANI

Enürezis genellikle monosemptomatiktir, yani tek başı­na görülür. Ama enürezise neden olabilecek bütün hastalıklar ak­la gelmeli ve gereken tanı araçlarına başvurulmalıdır.

Enürezis nedeni olabilecek fizyolojik hastalık­lar ekarte edildikten sonra psikiyatrik açından da ayrıntılı değerlen­dirilmelidir.

Enürezis; çocuğun özgüveni­nin yıkan, gün boyu huzursuz eden, kaygı uyandıran bir durumdur. Seyrek ola­rak da çocuğun farkındalığı zayıf olur, çok umrun­da olmaz. Enürezis genellikle tek başı­na görülür ancak depresyon, obsesif kompülsif bozukluk, zeka geriliği, sosyal fobi, selektif mutizm, özgül fobi (yalnız yatamama­, kapalı alan korkusu vs) gibi birçok durum­da da hastalığa eşlik eden belirtilerden birisi olarak görünebilir.

TEDAVİ

Enürezisin nedeni diabet, böbrek hastalığı vb fizyolojik hastalıklardan kaynaklanıyor ise, o hastalığa uygun teda­vi ilgili branş hekimlerince yapı­lır.

Psikiyatri kliniklerinde enürezis tedavisi çok yönlü­dür.

Öncelikli tedavi yaklaşımı davranış­çı terapi teknikleri ile çocuğun ve ebeveynin motivasyonu ile tedavi işbirliği­ni arttırmaktır. Anne babalara; rencide etmeden, kararlı ve tutarlı bir yaklaşım­la çocuğu kuru kalmaya özendirmeleri öğretilir. Çocuğun günlük su alımı, tuva­let eğitimi düzenlenir. Sıvı alımının kısıtlanmasının mutlak yararı gösterilmemiştir an­cak günlük sıvı ihtiyacının büyük kısmı gündüz saatlerine aktarılarak gece işemeleri azaltı­labilir. Islatma saatinden kısa bir süre önce tuvalete kaldırılarak, çocu­ğun kuru kalkması, kuru kalktığı günlerin ödüllendirilmesiyle de alt ıslatmadan kalktığı günlerin arttı­rılması sağlanabilir.

Enürezis tedavisinde kullanı­lan çeşitli ilaçlar vardır ve yararlılığı çok yüksektir. En sık kullanılan imipramin adlı ilacın et­ki mekanizması bilinmez, sodyum ve potasyum atılımını azaltarak idrar çıkışını ve ozmolal klirensi azalt­tığına inanılır ve etkinliği yüksektir. Sık kullanı­lan diğer bir ilaç desmopressin olarak bilinir, gece idrar miktarını azaltır. Da­ha az sıklıkta olmak üzere prostoglandin sentez inhibitörleri, mesterolone, antikolinerjik kalsiyum antagonisti, karbamazepin, oksibutirin hidroklorid gi­bi ilaçlar da sınırlı yararları ile kullanıl­mıştır.

Çocuğun; idrar kesesini (mesanesini) da­ha iyi kontrol etmesini öğretmek amacıyla çeşitli egzersizler önerilmektedir. Gündüz saatleri­nde idrar yapmanın olabildiğince geciktirilmesi, idrar yapılırk­en mesanenin birkaç defada boşaltılması gibi davranışlar öğret­ilir.

Çocuk altını ıslattığında alarma vererek uyandı­ran alarm cihazları, yararlılığı yüksek olmasına rağ­men çok yaygınlaşmayan tedavilerden bir tanesidir.

Hipnoz, akupunktur gibi ba­zı tedavilerden de sınırlı olarak yararlanılmıştır.

Uzm Dr. Ahmet Çevikaslan
Çocuk Ve Er­gen Psikiyatr
www.cocukergenpsikiyatr.com

Konuyla ilgili aramalar: çocuğum altına kaçırıyor , çocuğum altını ıslatıyor , cocugum altini islatiyor

--> ÇOCUK SAĞLIĞI VE HASTALIKLARI ANA SAYFASINA DÖN <--