Atrofi: Normal büyüklükteki bir vücudun, organın, dokunun ya da hücrenin sonradan küçülmesidir. Atrofiler, hücre sayısının azalmasına (sayısal) ya da hücre hacimlerinin küçülmesine (basit) bağlıdır; ikisi birlikte olabilir. Atrofi nedeniyle hacmi küçülen dokunun yerini bağ dokusu alabilir (fibrosis). Kemik iliği atrofisinde, bu dokunun yerini yağ dokusu alır. Atrofiler iki gruba ayrılır: Fizyolojik atrofi, patolojik atrofi.
Fizyolojik Atrofi: Yaşamın belirli dönemlerinde bazı organ ve dokuların atrofiye uğramasıdır, buna “involüsyon” da denir. Oluşu normaldir, olmadığı zaman patolojik sayılır. Örnekler; doğumdan sonra rahim, emzirmeden sonra memeler küçülür ve normal haline döner. Yaşlılıkta tüm organlar ve vücut küçülür, buna senil atrofi denir. Belirli sınırlar içinde doğaldır.
Patolojik Atrofiler: Hastaların çoğunda damar sertliği ve buna bağlı olarak damarlarda darlık vardır. Daralan damarların beslediği dokulara az kan gelir ve yetersiz beslenme ortaya çıkar. Patolojik atrofinin tüm vücudu ilgilendirdiği durumlarda atrofi aşırı ise hasta bir deri bir kemik kalır, buna “kaşeksi” denir. Başlıca patolojik atrofiler; açlık ve yaşlılık atrofisi, hareketsizlik atrofisi, endokrin atrofi, basınç atrofisi, damar atrofisi ve ışın atrofisidir.
Açlık Atrofisi: Yetersiz beslenmeye bağlıdır. Önce karbonhidratlar ve yağlar, sonra proteinler eritilerek tüketilir. Organlar küçülür. Başlıca nedenleri; yokluk (kıtlık, savaş, esir kampları), bazı bulaşıcı hastalıklar ve kanser, psikolojik iştahsızlık (anoreksia nervosa), sindirim kanalı hastalıkları (ülser, uzun süreli ishaller).
Yaşlılık Atrofisi: Fizyolojik atrofi sınırlarını aşan yaşlılık atrofisidir. Beyin küçülmesi sonucu yaşlılık bunaması (dementia senilis), kemiklerdeki atrofi sonucu oluşan osteopoz ve kırıklar önemli örneklerdir.
Hareketsizlik Atrofisi: Çalışmayan organlar küçülürler. Çocuk felci olan bacağın normaline oranla küçük kalması, alçıya alınan kolun incelmesi gibi.
Endokrin Atrofi: Hormonların salgılanması hipofiz bezinin denetimindedir. Hipofiz bezi hastalıklarında, hormon dengesi bozulmasına bağlı olarak öteki salgı bezlerinde ve zamanla tüm vücutta atrofi görülür. Ayrıca bir hormon dışarıdan verilirse, o hormonu salgılayan bez küçülür, hormon verilmesi kesilirse yeniden eski büyüklüğüne ulaşabilir.
Basınç Atrofisi: Bir dokunun uzun süre normalden fazla basınç altında kalmasıyla olur. Basınç nedeniyle damarlar sıkışır ve beslenme bozulur. Kötü yapılmış bir protez, altındaki çene kemiğine basınç yaparak onu inceltir.
Damar Atrofisi: Damar sertliği sonucu görülen beslenme bozukluğu bazı organlarda atrofiye yol açar. Yaşlılıkta görülen ve bunaklığa yol açan beyin atrofisi en sık görülenidir.
Işın Atrofisi: Belirli bir ölçünün üzerindeki ışınların etkisiyle bazı organlarda atrofi görülür. Uzun yıllar güneş ışınlarının etkisinde kalmak deri atrofisine ve karışmasına neden olur. Yüksek röntgen ışınları testis ve ovaryum atrofisi yapar, kısırlık ortaya çıkar.