Bebeğin derisi çok hassas ve pembemsidir. Derialtı yağları iyi gelişmemişse, deri, özellikle kalçalarda çapraz, kuvvetli, sucuk şeklinde elastik katlar meydana getirir. Derideki bu elastiki yapı, deri dokularındaki bol su nedeniyledir. Deri henüz ince ve hassas olduğundan dış etkilerle, örneğin, idrar ve kaka etkisiyle, yara olabilir. Yeni doğmuş bebeğin adaleleri normal olarak güçlü bir gerilime sahiptir. Zamanla bu gerilim azalır. Bebeklik çağında vücudun, sıcaklığını ayarlama yeteneği tam gelişmemiş olduğu için, deri soğuk ve sıcak etkilerden korunmalıdır. Kan:
Yeni doğmuş bir bebeğin vücudunda dolaşan kan miktarı, yaklaşık olarak tüm ağırlığının onda biri kadardır. Bu miktarın artışı ya da azalışı, doğum sırasında göbek kordonundan bebeğe geçen kan miktarıyla ölçülebilir. Doğumdan sonra, bebekteki kanın %70-80'ini meydana getiren fetüs-hemoglobin (Hbf) kaybolur. Doğumdan dört ay sonra, yalnız %10 oranında fetüs-hemoglobin kalmış ve kanda kalıcı-hemoglobin (HbA) çoğalmıştır. Yeni doğmuş bebeklerin kanlarındaki bu özellikleri bilmek çok önemlidir, çünkü fetüs-hemoglobin, (nitritler; örneğin, evde hazırlanmış ıspanak suyu ya da kuyu suyu, anilin boyalar; örneğin, ıstampa mürekkebi, ya da çivit vb.) bazı nedenlerle, yaşam için çok gerekli olan oksijen tutma özelliğini değiştirebilir ve sonuç olarak iç boğulma belirtileri ortaya çıkabilir.