Doğumun hemen ertesi günü loğusalık idmanına başlamanın birçok yararları vardır. Maddesel salgı idmanları adını alan birinci gün çalışmaları kan dolaşımını canlandırır, kan pıhtılaşması (trhrombus-tromboz) ile damar tıkanıklığını (embolizm) önler, idmanlar, gebelik idmanlarında olduğu gibi solunum çalışmalarıyla birlikte yapılmalıdır.
Loğusa kadın, loğusalığın 4. gününde kalça idmanlarına başlayacak denli kuvvetlenmiş sayılmaktadır. Bu çalışmalarla genişlemiş ve gevşemiş olan perine kasları tekrar eski gücünü kazanmaya başlar. Bu idmanlarla rahim sarkması ve idrar torbası kapağı bozuklukları önlenmiş olur. Bundan iki gün sonra da karın kasları idmanlarına başlanabilir. Bu çalışmaların yardımıyla karın örtüsü kasları yeniden gergin ve kuvvetli halini alır.
Loğusalık idmanı anneye ilk günlerde biraz zor bile gelse, çalışmaları asla bırakmamalı ve en az altı hafta süreyle çalışmalarını sürdürmelidir. Loğusalık idman hareketlerini aşağıdaki adresi tıklayarak görebilirsiniz.
Loğusalık Egzersizleri
Vücut hatlarının ince ve düzgün duruma gelmesi için en iyi çare, doğumdan altı hafta sonra sık yapılan yüzme çalışmalarıdır.
Bağırsakların tekrar normal şekilde çalışmalarını sağlamak amacıyla loğusa kadına sindirimi kolay olan yiyecekler verilmelidir. Bunun dışında ayrıca bir diyete gerek yoktur. Loğusalar genellikle kolayca terler ve çok susarlar. Anne, alkol miktarı fazla içkiler ve koyu kahve dışında her şeyi içebilir. Doğumdan sonra çok sık görülen bağırsak tembelliği, hafif bitkisel müshil ilaçlarıyla hemen giderilmelidir. Çoğu kez komposto, incir, kayısı, yumuşatılmış kuru erik bağırsakların yumuşak tutulmalarında yardımcıdır.
Memelerde Görülen Değişiklikler: Anne vücudunun tüm organları loğusalık döneminde yavaş yavaş eski durumlarına dönerken göğüs bezleri gelişmelerini sürdürürler. Loğusalık sırasında çalışmasını hızlandıran meme bezleri, anne sütünü salgılar. îlk günlerde memelerde gerilme ve ağırlık hissedilir, derileri de sıcaktır ve kolayca kızarır. İlk günlerdeki ağız sütünden sonra asıl süt salgısı başlar. Bebeğin emmesiyle boşalan sütün yerine yine daha bol süt salgısı yapılır. Emiş hareketi, sinir sistemi yoluyla süt hormonunun (oksitosin) daha çok salgılanmasına yol açar. Ruhsal bunalımlar, huzursuzluk, endişe, korku, yine sinir yoluyla süt salgısı üzerinde ters etkilerde bulunur. Emzikli annelerin kalori ihtiyacı normalden 1000 kalori daha fazladır. Bu ihtiyaç çoğunlukla meyve, süt, yağsız peynir, tereyağı, marul ve fazlaca yağlı olmayan et yemekleriyle sağlanır.
Ruhsal Değişiklikler: Loğusanın ruhsal durumu çok dengesiz olabilir. Sağlıklı bir bebeğe sahip olmanın verdiği sevincin yanı sıra, bıkkınlık ve isteksizlik görülebilir. En küçük bir olay, göz yaşlarının akması için yeterli bir neden olur. Anne, her olayı güç yönünden ele alır ve sık sık kendisini bitkin, tükenmiş hisseder. Bütün bunların hepsi gebelik ve doğum sıralarında yapılan büyük çabaya karşı gösterilen bir tepkiden başka şey değildir, endişelenmek yersizdir. Kocanın, dostların, yakın akrabaların sevgi dolu ilgileri, bu melankolik ruh durumunu çok çabuk geçirecektir. Yalnız, çok uzak bir olasılıkla gerçek bir psikoz durumu meydana gelebilir.
Bugün bazı kliniklerde bebek, annenin odasında sürekli kalabilir. Böylece, anne-çocuk arasında daha yakın bir ilişkinin kurulması sağlanabilir. Böyle durumlarda, bebeğin mikrop kaparak hastalanmasını önlemek için annenin fazla ziyaretçi kabul etmemesi gerekir.
Ziyaret: Eğer bebek, başka bir odada kalıyorsa, anne ziyaretçi kabul edebilir. Ancak, ziyaretçilerin meme saatinden sonra kabul edilmeleri gerekir. Özellikle emzirme sırasında anne ve bebek rahatsız edilmemelidir. Çünkü, eğer anne ilk çocuğunu doğurmuşsa, emzirme konusunda acemi olacağı için başkalarının yanında sinirli olabilir. Ziyaretçi, anneyi uzun süre oyalamamalı, onun dinlenmesine olanak sağlamalıdır.
Klinikten ya da Doğumevinden Ayrılış: Loğusa genellikle doğumun 7-10 günleri arasında klinikten ya da doğumevinden ayrılır. Anne, evine çıktığında mümkün olduğu kadar yorucu işlerden kaçınmalı, hepsinden önemlisi bol bol uyumahdır. Özellikle, öğle dinlenmeleri tavsiye edilir. Çalışan kadınlar ancak doğumdan altı hafta çalışmaya başlayabilirler.