Kürtajı 18 yaşının altında veya üstünde buluğ çağını geçtikten sonra her kadın olabilme hakkına sahiptir fakat bu işlemin içerisinde bazı yasal prosedürler vardır. Eğer 18 yaşının üzerinde bekar bir bayan ise o zaman tek başına, sadece kendi onayları ve imzaları alınarak kürtaj işlemini yaptırabilir. Kimseden onay almaları gerekmez. Ama eğer kişi eğer 18 yaşın altındaysa mutlaka anne veya babadan birisinin onayı gerekmektedir. Evli çiftlerde ise hem kürtaj olacak kadının hem de eşinin ikisinin birden rızası gerekmektedir. Ülkemizde gebeliğin ilk 10 haftasına kadar yasal sınır vardır. Gebeliğin ilk 10 haftası kürtaj rahatlıkla yapılabilmektedir. Eğer hasta mahkeme kararı ile gönderilmişse yani bir tecavüz olayı neticesinde gebe kalınmış ise 10 haftanın üzerinde olsa bile hamileliği sonlandırma hakkına sahiptir. Bunun dışında 10 haftanın üzerinde gebelik takibi esnasında bebekte bir anomali (anormal durum) tespit edildiyse üç uzman doktor tarafından bu durum onaylanıp yine gebelik sonlandırılabilmektedir.
Aramalar: kürtajın yasak sınırı nedir, kürtaj olmak için kaç yaşında olmak gerekir, kürtaj yaptırmak için şartlar nedir, kürtaj olabilirmiyim
31 Ekim 2011 Pazartesi
Erkekler İçin Süt İçmenin Faydaları Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bayanlarda görülen menopozun bir benzeri andropoz adı altında erkeklerde de karşımıza çıkar. Yani belli bir yaştan sonra erkeklerin kemiklerinde de kalsiyum kaybı olur. Düzenli yapılan fiziksel egzersizler ve vücuda yeterli olan kalsiyumun alınması kemik kütlesini arttırırken, ileri yaşlarda bazı kurallara dikkat etmememiz durumunda maalesef bu kemiklerin kütlesinde kayıplarla karşılaşabiliyoruz. Bu uyulmayan ilkelerin başında yeterinde D vitamini almamak yani güneş ışınlarından yeterince istifade etmemek, bununla birlikte süt ve süt mamüllerini yeteri kadar tüketmemek, aşırı sigara içmek, alkol kullanmak, fazla demli çay içmek, fazla kahve içmek, bununla birlikte yediğimiz içtiğimiz gıdalarda protein, fosfor oranının çok olması ve yapılan hızlı zayıflatıcı yanlış diyetler sonrasında kemiklerde kalsiyum miktarında azalma görülmekte ve kemikler daha kırılgan hale gelmektedir. Yeterince kalsiyum alınmaz ise erkeklerde de kemik erimesine rastlanmaktadır. Bunun için gün içerisinde ortalama 2-3 su bardağı süt veya 2 tabak kadar yoğurt tüketmekte fayda vardır. İki kibrit kutusunda peynir tüketirsek bu bir bardak süte veya yoğurda eşdeğerdir. Buna göre de peynir yiyerek de kalsiyum ihtiyacımızı karşılayabiliriz.
Aramalar: erkekler günde ne kadar süt içmeli, kalsiyumun bulunduğu gıdalar nelerdir, hangi yiyeceklerde kalsiyum vardır, kalsiyum eksikliği nasıl giderilir, kemik erimesi için neler yapılabilir
Aramalar: erkekler günde ne kadar süt içmeli, kalsiyumun bulunduğu gıdalar nelerdir, hangi yiyeceklerde kalsiyum vardır, kalsiyum eksikliği nasıl giderilir, kemik erimesi için neler yapılabilir
Etiketler:
kalsiyum eksikliği,
kalsiyumun faydaları,
süt içmek,
sütün faydaları
Ani Bel Ağrısı Neden Olur?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bel ağrısı için doktorlar tarafında genelde bir sebep saptanamaz olsa da çoğu zaman ani bir yük kaldırmadan kaynaklanır. Genelde bu yük kaldırma boşta bulunulduğu bir anda ve dizler kırılmadan yapılan yük kaldırmadır. Uzun süren yolculuklarda bir bel ağrısı oluşabilir. Bunun dışında yine boşta bulunurken kuvvetli bir hapşırma ya da öksürme ani bir bel fıtığına neden olabilmektedir. Genelde bu saydığımız bir kaç sebepten ani bel ağrıları görülmektedir. Yüzükoyun yatanlarda bel ağrısı olma ihtimali çok daha fazladır. Yattığımız sırada sırt üstü de yatsak yan da yatmış olsak dizlerimizi bükerek yatmamız da büyük fayda vardır. Yatakten kalkarken de dirsekten destek alarak kalkmak omurgaya binen yükü azaltacaktır.
Aramalar: bel ağrısının en sık nedenleri nelerdir, ani bel ağrısı niçin olur, aniden gelişen bel ağrıları
Aramalar: bel ağrısının en sık nedenleri nelerdir, ani bel ağrısı niçin olur, aniden gelişen bel ağrıları
Bel Ağrısının Sebepleri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bel ağrısının sebepleri genellikle omurga çevresindeki ağrıya duyarlı yapılardan kaynaklanır. Bunlar genelde kaslar, omurga da içinde sinir ihtiva eden diğer yapılar, diskin çevresindeki lifler, orada ki bir takım ligamentler ve kemiğin zarı ağrıya en duyarlı yapılardır. Bunun dışında sinirin beslenmesinde bir sıkıntı olursa yine bu da şiddetli ağrılara sebep olabilir. Bizim özellikle ağrılarda dikkat ettiğimiz başka rahatsızlıklardan yansıyabilecek ağrılardır. Bunları ekarte edilmesi gerekir. Enflamatuvar hastalık dediğimiz iltihaplı romatizmal hastalıklar kapsamındaki ankilozan spondilit, psöriyatik artrit veya yine bunlara benzer bir romatizmal hastalık, bir malign hastalık özellikle bazı kanserler omurgada tutulum veya sıçrama yapabilirler. Bunların yaratmış olduğu ağrılar olabilir. Bunlar genellikle gece ağrısı ve istirahatle geçmeyen ağrı olarak kendini gösterir. Bunların tedavi edilmesi lazımdır. Enfeksiyon yine bel ağrısında ekarte edilmesi gereken bir hastalıktır. Özellikle tüberküloz ve brusella en sık enfeksiyon nedenidir ve şiddetli bel ağrılarına neden olabilir. Bir ateş, gece terlemesi muhakkak tedavi edilerek giderilmelidir. Onun dışında bel ağrılarından özellikle ağrının yerini tam olarak saptamaya ve kaynağını tam olarak bilmeye çoğu zaman pek imkan olmaz. Çoğu zaman buna gerekte yoktur. Özellikle ağrının kaynağını saptamak için harcanan zaman tedaviyi geciktirir.
Aramalar: bel ağrısının nedenleri nelerdir, bel niçin ağrır, belim neden ağrıyor, belim ağrıyor nedeni ne olabilir
Aramalar: bel ağrısının nedenleri nelerdir, bel niçin ağrır, belim neden ağrıyor, belim ağrıyor nedeni ne olabilir
Karnım Neden Ağrıyor Olabilir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Karın ağrısı bir hastalık değil bir semptomdur. Yani karın ağrısını tetikleyen bir rahatsızlık söz konusudur. Bu bir çok nedene bağlı olabilir. Fazla yemekten tutun karın içi organların hasarlarına göre karın ağrısı çeşitleri ortaya çıkabilir. Örnek verecek olursak çok basit bir enfeksiyon hastalığı seyrinde karın ağrısı görülebilir. Besin zehirlenmesinde görülen karın ağrıları en çok rastlanılan karın ağrısı türlerinden biridir. Daha çok tavuklu, mayonezli, sıcakta bir gün kadar kalmış yiyecekleri yediğimiz zaman besin zehirlenmesine bağlı karın ağrısı oluşabilir. Bununla birlikte safra kesesi iltihaplarında, mide-bağırsak sistemi hastalıklarında, apandisit iltihaplarında, kadınlarda yumurtalıkla ilgili problemlerde ve adet dönemlerinde karın ağrısı yaşanabilir. Karın ağrısı ortaya çıktığı zaman özellikle ağrının bulunduğu bölgeye göre bazı hastalıkları düşünebiliriz. Çeşitli enfeksiyon hastalıklarının varlığında, besin zehirlenmelerinde karın ağrısı görülebilir. Kadınlarda adet dönemlerinde daha çok görülebilir. Bazen kabızlık ve gaz oluşumunda karın ağrısı görülebilir. Bunların karın ağrısının basit nedenleridir. Bunun dışında daha komplike olan organ hasarlarına bağlı ağrı oluşumları olabilir. Özellikle mide-bağırsak sistemi hastalıklarında, safra kesesi iltihaplanmaları ve taşlarında, pankreas iltihaplanmalarında ve apandisit iltihaplanmalarında da karın ağrısı meydana gelebilir.
Aramalar: karın ağrısı neden olur, karın ağrısının nedenleri nelerdir, karnım çok ağrıyor neden olabilir
Aramalar: karın ağrısı neden olur, karın ağrısının nedenleri nelerdir, karnım çok ağrıyor neden olabilir
30 Ekim 2011 Pazar
Sürekli Gaz Çıkarmanın Nedenleri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Sürekli gaz çıkartmak büyük ihtimalle bir sindirim sistemi hastalığının göstergesidir. Normalde insanlarda yedikleri besine, stres durumuna ya da bağırsak hareketlerine bağlı olarak geçici süreli tahliyesi olan gaz oluşumu olabilir. Ama insanda sürekli bir gaz oluyorsa bunun altında bir organik hastalık aramakta fayda vardır. Buna neden olan rahatsızlıklar; bağırsak fonksiyon bozuklukları, bağırsak florasının bozulması (bağırsak içerisindeki bakteri oranlarının değişmesi), özellikle pankreas, safra ve bağırsağın kendisinden salgılanan sindirim emzimlerinde eksiklik ya da oranında bozukluk olabilir. Tabi bunda en önemli faktörlerden biri hastanın kronik olarak beslenmesine dikkat etmemesidir. Düzensiz beslenme, uzun süreli aç kalma, bir öğünde çok fazla yemek yeme, hızlı ve iyice çiğnemeden yemek yeme, yemeklerde sirkeli, baharatlı, ekşili, turşu gibi yiyecekleri tüketme bağırsak sisteminde gaz oluşumunu arttıran nedenlerdir. Hastanın vücudunda ki gaz durumuna göre öncelikli olarak beslenme düzeni sağlanır. Beslenme düzeninden sonra bazı tetkikler uygulanır ve bunun altında yatan bir hastalık olup olmadığı araştırılır. Ama sürekli olan gazın altında genelde organik bir problem yatar. Bunu da bazı tetkiklerle teşhis edebiliriz.
Aramalar: sürekli gaz çıkarıyorum hastamıyım, çok gaz çıkartıyorum, çok osurmak , çok gaz çıkarma
Aramalar: sürekli gaz çıkarıyorum hastamıyım, çok gaz çıkartıyorum, çok osurmak , çok gaz çıkarma
Sponsorlu Bağlantılar:
Et Beni Tehlikeli midir? Et Beni Koparılır mı?
Sponsorlu Bağlantılar:
Et benleri iyi huylu selim oluşumlardır. Alınmaları için tıbbi bir neden nadiren ortaya çıkar. Daha çok alınması talebi hastanın kendisi tarafından gelir. Çünkü kendisini estetik veya fiziksel olarak rahatsız eden bir ben söz konusudur. Ya da büyüyerek çamaşırımıza veya bir yerimize takılan, bu sebeple tahriş olan benlerden yakınılır. Nadir de olsa et benleri enfeksiyon kapabilir. Tüm bu sebepleri saydığımızda et benlerinin alınması faydalı olabilir fakat tıbbi açıdan bir zorunluluk yoktur. Kişi istiyorsa estetik görüntü amacıyla veya diğer nedenlerden ötürü et benleri alınabilir.
Aramalar: et beninin tehlikesi var mıdır, et beni kopar mı, et beni aldırılır mı
Aramalar: et beninin tehlikesi var mıdır, et beni kopar mı, et beni aldırılır mı
Vücutta Et Beni Neden Çıkar?
Sponsorlu Bağlantılar:
Et benlerinin nasıl oluştuğu bugün hala bilinmemektedir ama pek çok hasta dikkatle incelendiğinde bazı ortak yönler dikkat çekmektedir. Genelde şişmanlığa yatkın obez hastalarda daha fazla görülmektedir. Bunun dışında gebelik sürecinde et benlerinin sayısında artış görüyoruz. Yine de et benine neden olan tüm sebepleri açık olarak bilemiyoruz. Et benlerinin oluşum yerlerine bakacak olursak boyun, koltuk altı, kasık gibi terlemenin arttığı bölgelerde olduğu için terlemenin de et benlerini arttırdığı düşünülebilir. Doktorlar dışında her zaman ayırt etmek güç olabilir ama et benleri genellikle kahverengi ya da et renginde olurlar. Saplı ve oldukça yumuşak oluşumlardır. Normal ben ve et beni olup olmadığı hakkında şüphemiz varsa mutlaka bir doktora gitmeliyiz. Normal benlerden ayırmak bazı açılardan hayati önem teşkil edebilir.
Aramalar: et beni neden oluşur, vücudumuzda et beni neden çıkar, et beni kimlerde daha çok çıkar, et beninin nedenleri
Aramalar: et beni neden oluşur, vücudumuzda et beni neden çıkar, et beni kimlerde daha çok çıkar, et beninin nedenleri
28 Ekim 2011 Cuma
Batık Tırnak Nasıl Tedavi Edilir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Batık tırnak, tırnağın kancalaşarak altındaki et kısmına baskısı sonucu oluşan yara dokusunun verdiği rahatsızlığı ifade eden bir isimdir. Batık tırnağın değişik şekillerde tedavisi mümkündür. Tırnağı düz keserek, batan bölgeye gelen yükü hafifleterek, kuru sistemle doğru yöntemle pedikür yaparak ya da tel sistemi ile tırnağın kancalaşmış şeklinin düzeltilmesiyle tedavisi için değişik yöntemler uygulanabilir. Çok ilerlemiş tırnak batması vak'alarında tırnağın çekilmesi gerekebilir. Eğer yapılan tüm tedavi yöntemlerine rağmen tırnak iyileşmiyorsa hekim kontrolünde tırnağın bir kısmının ya da tamamının çekilmesi gerekebilir. Tırnak batmasının sebebi bulunduktan sonra tedavisine buna göre karar verilir. Doğru bakımı yapılan bir batık tırnak düzenli şekilde bu bakımın devam etmesi durumunda düzelme ihtimali vardır. Ama hatalı bir çekim, hatalı bir işlem yapıldıysa ya da batık tırnağı çıkaran esas neden ortaya çıkarılamadıysa o zaman tırnak batması devam edecektir. Batık tırnağı oluşturan sebebi ortaya koyabiliyorsanız ve doğru bakım yapabiliyorsanız o zaman batık tırnağın düzelme ihtimali vardır.
Aramalar: tırnağım sürekli batıyor, ayak tırnağım uzadıkça batıyor, tırnağım etime batıyor, tırnak batmasını nasıl önlerim
Aramalar: tırnağım sürekli batıyor, ayak tırnağım uzadıkça batıyor, tırnağım etime batıyor, tırnak batmasını nasıl önlerim
Etiketler:
ayak tırnağı batması,
batık tırnak,
tırnak batması,
tırnak çekilmesi
27 Ekim 2011 Perşembe
Mide Ekşimesi Neden Olur?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mide ekşimesi aslında bazı mide rahatsızlıklarının klinik göstergesidir. Bu reflü rahatsızlığı olabilir, gastrit olabilir, mide ve onikiparmak bağırsağı ülserleri olabilir ya da yediğimiz içtiğimiz gıdalara bağlı olarak mide içerisinde oluşabilecek asit reaksiyonun bir klinik bulgusu olarak ortaya çıkabilir. bir kısmının tedavileri ortak olmakla birlikte bir kısmının tedavileri hastalığın etkenine göre değişik olduğu için sıklıkla mide ekşimesi yaşayan kişilerin özellikle doktora başvurup bunlardan hangisine bağlı bir nedenin olduğunun tespit edilmesi önemli bir husustur. İyi pişirilmemiş asitli sebzeler, asitli ve ekşi meyveler, hazır soslarla tatlandırılmış bazı gıdaların yanısıra biber, nane ve kekik gibi acı ve ekşi baharatlar mide ekşimesine neden olurlar. Fazla yağlı yiyecekler, sirke ve limon gibi kendi içerisinde asit ihtiva eden gıdalar, turşu ve benzeri salamura gıdalar, ekşi peynirler, uygun şartlarda muhafaza edilmemiş konserve yiyeceklerinde mide üzerine önemli derecede olumsuz etkileri vardır ve mide ekşimesine neden olabilirler. Bu sebeple bu tür gıdaların dikkat edilerek ve az miktarlarda tüketilmesinde fayda vardır.
Aramalar: mide ekşimesi niçin olur, midem neden ekşiyor, mide neden ekşir, mide yanmasına neden olan yiyecekler
Aramalar: mide ekşimesi niçin olur, midem neden ekşiyor, mide neden ekşir, mide yanmasına neden olan yiyecekler
Üçlü Test Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Üçlü test gebeliğin 2. trimester tarama testlerinden biridir. İkili teste göre doğruluk oranı daha az olmakla birlikte, en iyi gebeliğin 16-18. haftaları arasında yapılan bir kan testidir. Yine kanda bakılan bazı değerleri anne yaşı ile birlikte bir bilgisayar programına yüklenmesiyle bize gebelikte oluşabilecek anomalilerin riskini gösterir. Kesinlikle tanı koymayı kesinleştirecek bir test değildir ve doğruluğu ikili teste göre düşüktür.
Aramalar: üçlü test nedir
Aramalar: üçlü test nedir
Gebelikte Yapılması Gereken Testler Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Gebelikte yapılması gereken testler dediğimizde; gebe hekime gittiğinde ilk ayından itibaren gebelik sürecinin sağlıklı devam etmesi için yapılan bir takım testler akla gelmelidir. Bunlar kan testi, idrar testi, kan biyokimyası, annenin kan grubu, Rh uyuşmazlığı testleridir. yine 11. ve 14. haftalar arasında yapılması gereken ikili test, 16. ve 18. haftalar arasında üçlü testimiz vardır. Bazı mikrobik veya viral hastalıkların riskini gösterebilecek kan testleri, hepatitler, aids ve kanın pıhtılaşma faktörleri gibi bazı testlerin gebelikte yapılması gerekmektedir. 24 ve 28. haftalar arasında 50 gram yükleme testi vardır. Yine gebeliğin ilerleyen dönemlerinde bebek kalp atışlarıyla birlikte rahim kasılmalarını gösteren non stres testi de gerek görülürse hekim tarafından yapılabilir.
Aramalar: gebelik testleri nelerdir, hamileyken hangi testler yapılır, gebelikte uygulanan tetkikler nelerdir
Aramalar: gebelik testleri nelerdir, hamileyken hangi testler yapılır, gebelikte uygulanan tetkikler nelerdir
Siğil Neden Çıkar? Siğil Nasıl Oluşur?
Sponsorlu Bağlantılar:
Siğil aslında bir virüs hastalığıdır. Human papilloma virüs denilen bir virüsün bize bulaşması neticesinde oluşur ve derimizde bir takım et benine benzer şekilde deri kabarıklığı ortaya çıkarır. Siğil bulaşıcı olması nedeniyle tehlikeli sayılabilir ama sonuçta hayatı tehlikeye sokacak bir hastalık değildir. Tabi genital siğilleri bunun dışında tutmak gerekir. Genital siğillerde kanser riski de olduğu için bu siğil türleri tehlikelidir. Genital siğil dışında pek çok siğil tipi vardır. Yüzde çıkan, ellerde çıkan, ayakta çıkan siğiller bulunduğu gibi siğil vücudun hemen her yerinde ortaya çıkabilir. Virüs hangi bölgeye bulaşırsa o bölgede siğil oluşabilir. Human papilloma virüsün insandan insana veya bir hayvandan bir insana geçmesi sonucu temasla birlikte ortaya çıkar. Ayrıca havuz kenarı, plaj ve buna benzer ortamlarda bulunan virüsler, bu ortamda dolaşan kişilere temasla veya bir eşya ile bulaşabilir. Fakat bilinmesi gerekir virüsler sağlam deriden pek bulaşamazlar. Kişiye bulaşması için derisinde sıyrık, yara veya kesik olmalıdır. Et ve balık işiyle uğraşan, ıslak işlerde çalışan kişilerde siğillere sıkça rastlanır.
Aramalar: siğil nasıl bulaşır, siğil neden çıkar, siğil neden olur, siyil oluşması, sigil nasıl çıkar
Aramalar: siğil nasıl bulaşır, siğil neden çıkar, siğil neden olur, siyil oluşması, sigil nasıl çıkar
Tırnak Neden Batar? Tırnak Batmasının Sebepleri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Ayak tırnağının batmasının çeşitli sebepleri olabilir. Tırnağı yanlış kesmek (estetik görünüş amaçlı kenarların fazla kesilmesi veya yuvarlatılması) tırnak batmasına neden olabilir. Özellikle bayanlarda giyilen çoraplar likralı, çok sıkı saran külotlu çoraplar tırnak batmasına sebep olur. Giyilen dar kalıplı, sivri burunlu ayakkabılar tırnak batmasına sebep olabilir. Ayrıca çok şık görüntüsüyle birlikte yüksek topuklu ayakkabılarda risk oluşturur. Tabi bunlara ne kadar dikkat edilse de kişinin kendi doğal tırnak yapısı da batmaya meyilli olabilir. Dönük yapılı, kanca tipli tırnaklar vardır. Mantar oluşumlu tırnaklar zaman içerisinde batmaya başlayabilir. Tırnak batması yapılan işle veya sporla ilgili de gelişebilir. Futbolcularda tırnak batması çok fazla görülür. Ayağın tırnak kısmından alabileceği bir darbe de batmaya sebep olabilir. Özellikle ayağı yere bozuk basan, basış bozukluklu kişilerde de batmalar görülebilmektedir. Yaptığı her şeye rağmen tırnak batması devam eden kişi ayağının yere düzgün basıp basmadığını da kontrol ettirmesi gerekir.
Aramalar: tırnak batması niçin olur, ayak tırnağı batması, tırnak neden batar, batık tırnak nedenleri nelerdir
Aramalar: tırnak batması niçin olur, ayak tırnağı batması, tırnak neden batar, batık tırnak nedenleri nelerdir
Ayak Mantarından Nasıl Korunulur?
Sponsorlu Bağlantılar:
Ayağımızda mantar olmaması için özellikle mantar bulaşabilecek yerlerde önlem almak gerekir. Örneğin spor salonuna gittiğimizde umumi bir duş kullanıyorsak duşa gireceğimiz terlik kendimize ait olmalı ve başkası tarafından kullanılmamalıdır. Ayrıca banyo, hamam, plaj, havuz kenarı gibi yerlerde çıplak ayakla dolaşılmamalıdır. Bu tip yerlerden çıktıktan sonra ayağımıza mantar önleyici spreyler ve solüsyonlar sıkarak mantardan korunabiliriz. Mantar ortamda var olan bakterilerin vücudumuzda aktif hale geçmesiyle de oluşabilir. Bunun için ayağın aşırı terlemesini engellemeli, ayağı pudralamalı, doğal malzemelerden ve hava alan ayakkabıları kullanmalı, doğal pamuklu çoraplar giyilmelidir. Ayağa mantar bulaşmasına sebep olan ihmallerden birisi de ayağa ıslak yapılan pedikürdür. Buradaki malzemenin ve suyun steril olması çok önemlidir. Aksi halde sıcaklık ve nem bakteri üremesine neden olabilir. Eğer ayağımızda bir basınç bozukluğumuz, yara veya başka türlü hassas noktalar varsa buralardan bakteriler vücudumuza girerek kolaylıkla aktif hale gelebilirler.
Aramalar: ayak mantarından korunma, ayak mantarından kurtulma, ayak mantarı nasıl bulaşır, mantar bulaşmaması için nelere dikkat edilmelidir
Aramalar: ayak mantarından korunma, ayak mantarından kurtulma, ayak mantarı nasıl bulaşır, mantar bulaşmaması için nelere dikkat edilmelidir
Mantar Tedavisi Nasıl Yapılır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mantar tedavisini başlıca üç gruba ayırabiliriz. Bunlardan birincisi ağız yoluyla alınabilen ilaçlar olabilir. Özellikle son 15-20 yıldır mantar tedavisi için çok başarılı sonuçlar veren ilaçlar geliştirilmiştir. Örnek verecek olursak kasık ya da ayak parmak arası mantarları, ağız yoluyla alınan 2-4 hafta arasında süren ilaç tedavileriyle iyileşebilmektedir. Ayak tırnaklarındaki mantarlar için bu ilaç tedavisi süresi 3 ay kadardır. tedavinin ikinci grubunu krem, pomat veya solüsyon formunda sürülerek uygulanan ilaçlardan oluşmaktadır. Bunlarda mantar tedavisinde kullanılmaktadır. Tedavinin üçüncü grubu ise mantarın vücuda yerleşmesini engellemeye yönelik koruyucu önlemlerdir. Bu önlemlerden bahsedecek olursak; ayaklarımızı mümkün olduğunca kuru tutmak, özellikle banyo sonrası ayak parmaklarını ve parmak aralarını çok iyi kurulamak, yazın çok fazla terlememeye çalışmak, aşırı terlemenin vücut Ph değerini bozmasını engelleyecek bir takım önlemler almak gerekir. Üç tedavi yöntemini ayrı ayrı kullanabileceğimiz gibi üçünü birlikte de kullanabilir sonuca daha hızlı ulaşabiliriz. Mantar için tedavi başarısı oldukça yüksektir fakat mantarın nüksetmesi yani tekrar ortaya çıkması ciddi bir sorun olabilir. Bu anlamda mantarı olan kişi de özellikle mantarın oluştuğu bölge için, o bölgeyi kuru tutmadığı zaman ve temizliğine önem vermediğinde mantar tekrardan nüksedebilir.
Aramalar: ayak mantarından nasıl korunulur, parmak arasındaki mantar nasıl geçer, ayakta mantarın tedavisi, tırnak mantarı nasıl geçer, nasıl engellenir
Aramalar: ayak mantarından nasıl korunulur, parmak arasındaki mantar nasıl geçer, ayakta mantarın tedavisi, tırnak mantarı nasıl geçer, nasıl engellenir
25 Ekim 2011 Salı
Mantar Nasıl Bulaşır? Mantar Bulaşıcı mıdır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mantar bulaşıcı bir cilt hastalığıdır. Bazı mantar türleri toprakta yaşarlar. Çıplak ayakla toprak üzerinde yürünmesi mantar enfeksiyonu kapmamıza neden olabilir. Bazı mantar türleri hayvanlardan bulaşmaktadır. Özellikle tinea pedis dediğimiz çocuklarda görülen saçlı deri mantarı genellikle hayvansal kökenlidir. Hayvanlarla iç içe yaşayan çiftçi ailelerin çocuklarında veya evinde evcil hayvan besleyen ailelerin çocuklarında sık görülür. Bunun dışında plajda ıslak kumlarda yürümek, yüzme havuzlarına girmek ve yüzme havuzu kenarlarında ıslak zeminlerde çıplak ayakla yürümek, ortak kullanılan banyolar ve hamamlar, mantarlı olan bir kişiye ait ayakkabı veya terliğin giyilmesi mantar enfeksiyonunun bulaşmasını kolaylaştıran etkenlerdir.
Aramalar: mantar bulaşıcı mıdır, mantar bulaşır mı, mantar nerelerden bulaşabilir, tinea pedis, saçlı deri mantarı
Aramalar: mantar bulaşıcı mıdır, mantar bulaşır mı, mantar nerelerden bulaşabilir, tinea pedis, saçlı deri mantarı
Etiketler:
mantar bulaşıcı mıdır,
mantar hastalığı,
saçlı deri mantarı,
tinea pedis
Bağırsak Kurdunun Belirtisi Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Esasında parazitler genelde belli bir şikayete neden olmazlar. Ancak şikayet yapıldığında ise bu şikayetler özellikle küçük çocuklarda kilo alamama, hafif karın ağrısı, hafif bulantı görülebilir ama çok da fazla bulantı, kusma ve ishal gibi şikayetlerle seyretmez. Bu tür şikayetler bağırsak kurdu olan kişilerde pek olmaz. Özellikle de kıl kurdu burunda ve makat bölgesinde kaşıntıya neden olur. Gece, özellikle de uykuda, bağırsak paraziti olan kıl kurdu olan kişilerde yastığa salya akması gibi belirtiler ortaya çıkar. Aynı zamanda ağız kokusu parazitlerin neden olduğu bir rahatsızlık olabilir.
Aramalar: bağırsak kurdu olup olmadığı nasıl anlaşılır, bağırsak kurtlarının belirtileri nelerdir, karnımda kurt mu var, karnımda kurt olduğunu nasıl anlarım
Aramalar: bağırsak kurdu olup olmadığı nasıl anlaşılır, bağırsak kurtlarının belirtileri nelerdir, karnımda kurt mu var, karnımda kurt olduğunu nasıl anlarım
Bağırsak Kurdu Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bağırsak kurdu dediğimizde kurt, solucan şeklinde bağırsaklarda yaşayan parazitler aklımıza gelmelidir. En sık rastladıklarımız halk arasında kıl kurdu olarak adlandırılan Enterobius vermicularis latince ismiyle bildiğimiz parazittir. İkincisi ascaris adı verilen bağırsak kurdudur. Bunlar en sık rastlanılan bağırsak kurtlarıdır. Bağırsak kurdu demek sadece bağırsakta yaşayan parazitler demek değildir. Sadece solucan şeklindeki bu iki gruba denir. Bu kurtların boyutları çok farklıdır. Kıl kurdu çok küçüktür. Bir kaç cm boyun ve bir kaç mm kalınlığındadır. Fakat ascaris dediğimiz parazit yarım santim kalınlığında yaklaşık 15-20 cm uzunluğunda bir kurttur.
Aramalar: bağırsak kurdu nedir, bağırsak kurdu türleri nelerdir, kaç çeşit vardır
Aramalar: bağırsak kurdu nedir, bağırsak kurdu türleri nelerdir, kaç çeşit vardır
Kızlık Zarı Dikilir mi?
Sponsorlu Bağlantılar:
Kızlık zarı vajinanın hemen girişinde genital dudakların hemen arkasında bulunmaktadır. Cinsel ilişki sırasında yırtılabildiği gibi aynı zamanda vajinal sürtünme, mastürbasyon veya ters bir travma sonrasında(şiddetli düşme, çarpma gibi) yırtılabilmekte veya zarar görebilmektedir. Zarar görüp görmediğini anlayabilmek için uzmanlar veya bir jinekolog tarafından yapılacak basit bir muayene sonrasında anlaşılabilir. Vajinanın girişinde olduğu için bazen kanamayla beraber kendini gösterebilir, bazende çok ufak kırmızı bir akıntı halinde kendini gösterebilir. Ancak yırtılıp yırtılmadığı ve zarar alıp almadığını anlamak için muayene edilmek şarttır. Toplumsal baskılardan dolayı bazen hastalar kızlık zarlarını bir cinsel ilişki veya mastürbasyon sonrasında kaybettiklerinden dolayı evlenmeden önce kızlık zarlarının diktirmek için bir uzman doktora başvurmaktadır. Kızlık zarı tamiri iki farklı şekilde yapılmaktadır. Bunlardan bir tanesi evlenmeden hemen önce yapılan geçici kızlık zarı tamiridir. diğeri ise daha fazla tercih edilen yıllar önce bir yapılmış olsa kalıcılığını koruyan doku kaynaştırma yöntemidir. Doku kaynaştırma yönteminin evlenmeyle hiç bir ilgisi yoktur. Tamamen kişinin geçmişi ya da psikolojik sorunlarından kurtulmak için ileri dönemde evlense de evlenmese de kaybetmiş olduğu genital dokunun anatomik olarak tekrar bir araya getirilmesidir. Bu ileride evlendiğinde tekrardan kanama olabilir. Fakat amaç kanama gelmesi değildir. Burada toplumsal bir sorun olduğu için vajinanın yırtılan dokusu tekrar bir araya getirilmesi olayıdır. Flep kaldırma yöntemi dokuları tekrardan bir araya getirdiği için sanki hiç bozulmamış gibi doku bütünlüğü sağlanır. O bölge tekrardan damar damara bir araya getirilir. Bu yöntemde amaç tamamen vajinayı eski haline getirmektir.
Aramalar: kızlık zarı tamiri mümkün müdür, kızlık zarı dikilir mi, kızlık zarı nedir, tamiri yapılır mı , himenoplasti nedir,
Aramalar: kızlık zarı tamiri mümkün müdür, kızlık zarı dikilir mi, kızlık zarı nedir, tamiri yapılır mı , himenoplasti nedir,
24 Ekim 2011 Pazartesi
Mide Gazı Nedir? Belirtileri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mide gazı üst sindirim sistemi kanalının onikiparmak bağırsağına kadar olan bölümünde meydana gelen gazlardır. Bazen normal miktarda da gaz midenin üst cebinde bulunur. Fakat belirli bir hacmin üzerinde gaz çıktığında insanlara rahatsızlık verir. Geyirterek, ağızdan gaz çıkartırarak ya da onikiparmak bağırsağından aşağıya inerek bağırsaklarda gaz oluşumu olarak kendini gösterir. Mide gazının klinik belirtileri en çok da yemek sonra oluşan şişkinliktir. Ayrıca hareket esnasında yaktığımız ve öne eğilme gibi durumlarda midemizden yukarıya özellikle ağızdan gaz çıkartmak şeklinde gaz gelmesi mide gazının diğer bir göstergesidir. Yemeklerden sonra midenin bulanması, çabuk doyma hissinin olması, midenin ortasında veya yan kısımlarında gerginlik hissedilmesi de mide gazının varlığını gösteren diğer bulgulardır.
Aramalar: Mide gazı nedir, mide gazının belirtileri nelerdir, mide şişkinliği, karında gaz oluşumu, karında gerginlik
Aramalar: Mide gazı nedir, mide gazının belirtileri nelerdir, mide şişkinliği, karında gaz oluşumu, karında gerginlik
Siğil Nasıl Tedavi Edilir? Siğil Nasıl Geçer?
Sponsorlu Bağlantılar:
Siğilin pek çok tedavi şekli vardır fakat ağızdan alınan bir ilaçla veya bir iğneyle kolayca tedavisi şu an için maalesef söz konusu değildir. Bunun yerine siğilin çıktığı bölge yok edilmeye çalışılır. Bu da pek çok yöntemle yapılmaktadır. Bunlardan birincisi ilaçlarla yapılır. Bu ilaçların içerisinde dışarıdan sürülerek uygulanan asitler, virüsü zayıflatan veya bağışıklık sistemini güçlendiren maddeler bulunmaktadır. Dondurma, yakma ve pek kullanılmasa da keserek çıkarma gibi cerrahi yöntemlere de başvurulabilmektedir. Genelde dondurarak veya yakarak ortadan kaldırılırlar. Başlıca tedavi yönetimi bunlardır. Bunların dışında bir de lazer tedavisi vardır. Lazer genellikle en son başvurulan yöntemdir. Gerek pahalı oluşu gerekse çok yaygın olarak bulunmamasından ötürü pek fazla kullanılmaz ama çok dirençli siğillerde bu yönteme başvurulmaktadır. Siğil tekrara yatkın bir hastalıktır, büyük oranda bir daha çıkmaz fakat iyileştikten sonra bazı kişilerde ileri zamanlarda tekrarlaya bilmektedir. Tekrar etmesi durumunda tedavi değişikliğine gidilebilir ya da önceki tedavi yinelenebilir. Siğil için çok da agresif davranmamak gerekir çünkü kendiliğinden iyileşebilen bir hastalıktır. Bu bakımdan siğil hastaları diğer bazı zor hastalıklara nazaran daha şanslıdır.
Aramalar: siğil nasıl tedavi edilir, siğilin tedavisi, siğil nasıl geçer, siğil nasıl iyileşir,
Aramalar: siğil nasıl tedavi edilir, siğilin tedavisi, siğil nasıl geçer, siğil nasıl iyileşir,
Siğil Bulaşıcı mıdır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Siğil bulaşıcı bir hastalıktır. Human Papilloma virüsün insandan insana, hayvandan insana ya da virüsün olduğu ortamda bulunulmasıyla bulaşması sonucu olur. Başkasına ait bir havluyu kullanırsak, herkese açık bir havuza girildiğinde, başkasına ait ayakkabu veya terlik ile de bulaşabilir. Vücutta, deri de bir yara veya zedelenme söz konusu ise bu noktadan virüsün bulaşması kolaylaşır. Siğil suyla uğraşan meslek gruplarında daha fazla görülmektedir. Siğilin bulaşmaması için bazı noktalara dikkat etmek gerekir.
Terlik, havlu, ayakkabı, tırnak makası gibi kişisel eşyaları başkalarıyla ortak kullanmamak gerekir.
Havuz kenarı gibi yerlerde ve toplu şekilde kullanılan duş alanlarında çıplak ayakla olmamak gerekir.
Aramalar: başkasından siğil bulaşır mı, siğil bulaşıcımıdır, siğil nasıl olur, siğilin bulaşması
Terlik, havlu, ayakkabı, tırnak makası gibi kişisel eşyaları başkalarıyla ortak kullanmamak gerekir.
Havuz kenarı gibi yerlerde ve toplu şekilde kullanılan duş alanlarında çıplak ayakla olmamak gerekir.
Aramalar: başkasından siğil bulaşır mı, siğil bulaşıcımıdır, siğil nasıl olur, siğilin bulaşması
Uçuk Neden Olur? Uçuğun Oluşumu
Sponsorlu Bağlantılar:
Uçuk, herpes simpleks virüsünün bulaşması neticesinde ortaya çıkar. Uçuk her insanda görülebilen bir enfeksiyondur. İnsanların %50'si, 4 yaşına kadar uçuk virüsüyle tanışırlar. 14 yaşına gelindiğinde bu %70 oranlarına kadar çıkmaktadır. Uçuk virüsü bulaşan kişilerin yaklaşık olarak %20'si dışında virüse karşı bağışıklık geliştirir. Bir defa çıktıktan sonra bir daha uçuk olmaz. Fakat bazı insanlarda enfeksiyon ileri zamanlarda tekrar bulaşmakta ve uçuğa neden olmaktadır. Bu tekrarları kolaylaştıran nedenler vardır. Örneğin yoğun şekilde güneş ışığına maruz kalmak, stres, ateşli hastalıklar, uzun yolculuklar, uzun süreli uykusuzluklar, bağışıklık sistemini bozan aids gibi hastalıkları uçuğun çıkmasını ve tekrar etmesini kolaylaştırmaktadır.
Aramalar: uçuk neden çıkar, uçuk neden olur, uçuğun sebepleri, uçuk olmasının sebepleri
Aramalar: uçuk neden çıkar, uçuk neden olur, uçuğun sebepleri, uçuk olmasının sebepleri
23 Ekim 2011 Pazar
Mide Gazı Neden Olur?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mide gazının oluşma nedenleri çok farklıdır. Fakat mide gazının en sık oluşma nedeni dışarıdan yuttuğumuz yani eksojen yoldan aldığımız havalardır. Bunlar hızlı ve yeterince çiğnemeden yemek yemek, yemek yerken konuşmak, bazı stresli anlarımızda iç çekmek gibi hareketler yaptığımızda yuttuğumuz havalardır. Mide gazının 2. en çok rastlanılma sebebi ise gastrit gibi mide rahatsızlıklarında oluşan fazla asidin su, tuz ve gaz reaksiyonuna girip insanların midesinde gaz oluşturmasıdır. Ayrıca mide asidini uyaran ve gaz oluşumunu arttıran bazı yiyecekler vardır. Özellikle ekşi, baharatlı ve acı yiyecekler, bir takım tatlandırıcılı ve yapay malzemeden yapılmış soslar yine midemizde gaz oluşumuna sebep olabilir.
Aramalar: midede neden gaz olur, mide gazı niçin olur, midemde çok gaz oluyor, karında gaz oluşması, karnımda sürekli gaz oluyor, karnımda her gün gaz oluşuyor
Aramalar: midede neden gaz olur, mide gazı niçin olur, midemde çok gaz oluyor, karında gaz oluşması, karnımda sürekli gaz oluyor, karnımda her gün gaz oluşuyor
Etiketler:
bağırsak gazı,
çok osurmak,
gaz çıkarmak,
karın ağrısı,
karında gaz şikayeti,
mide gazları
Bağırsak Kurtlarından Nasıl Kurtuluruz?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bağırsak kurtlarında mutlaka kullanımı kolay parazit ilaçlarıyla tedavi yoluna gidilir. Bu ilaçlar bir defa kullanılır ve bir iki hafta sonra doz tekrarı yapılır. Tabi önemli olan mutlak suretle aynı evin içerisinde yaşayan tüm bireylerin bu ilaç tedavisine dahil olması gerekir. Ayrıca ev içerisinde genel hijyen sağlanmak zorundadır. Yani herkesin genel kullandığı yerlerin temizliği iyi yapılmalıdır. Kapı kolları, musluk başlıkları ve buna benzer genel kullanılan alanlardır. Yine kişisel hijyenin önemi çok büyüktür. Tırnaklar hiçbir zaman uzatılmamalı ve el ve tırnakların temizliği sürekli sağlanmalıdır. Tırnaklar mümkün olduğu kadar kısa kesilmelidir. Eğer bu tür durumlara dikkat etmezsek biz ne kadar ilaç tedavisi alırsak alalım aldığımız ilaç sadece bağırsaktaki kurtlara etki edeceğinden tırnak altında üreyen bağırsak kurtları bundan bir zarar görmeyecektir. Daha sonra ise tırnaktan yine elimize ağzımıza koyduğumuzda, tırnak yeme huyu olanlar tırnağını yediğinde bağırsağa geçerek biz hijyenimize önem vermedikçe kısır bir döngüye girecektir.
Aramalar: bağırsaktaki kurtlardan nasıl kurtulurum, bağırsak kurdundan korunma, bağırsak kurdu nasıl düşer, nasıl öldürülür
Aramalar: bağırsaktaki kurtlardan nasıl kurtulurum, bağırsak kurdundan korunma, bağırsak kurdu nasıl düşer, nasıl öldürülür
Bağırsak Gazı Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bağırsak gazı sindirim sistemi kanalının onikiparmak bağırsağı ve daha aşağı seviyesinde bulunan ince bağırsak ve kalın bağırsaklar içerisinde oluşan gazlardır. Mide gazının bağırsaklara tahliyesiyle birlikte bağırsakta gaz olabilir. Ayrıca bağırsak sisteminde bulunan bakteriler burada fazladan fermantasyon oluşturarak bağırsak gazı oluşmasına sebep olabilir. Fonksiyonel bağırsak hastalıklarında, kronik kabızlıkta, spastik kolit denilen durumlarda ekstra bağırsak gazı oluşabilir. Ayrıca sindirim sistemi enzimlerinin yetersiz salgılandığı durumlarda, pankreas enziminin eksik olduğu durumlarda, bağırsaktan sindirim ve emilim için kullanılan ve üretilen enzimlerin eksikliğinde, safra sistemindeki bozukluklarda, safra kesesi taşları ve fonksiyon bozukluklarında da bağırsak sisteminden fazlaca gaz oluşumu gözlenebilir.
Aramalar: bağırsak gazı oluşumu, bağırsak gazları, çok gaz çıkarmak- fazla gaz çıkartmak, bağırsak gazı nedir
Aramalar: bağırsak gazı oluşumu, bağırsak gazları, çok gaz çıkarmak- fazla gaz çıkartmak, bağırsak gazı nedir
22 Ekim 2011 Cumartesi
Kolit Nedir? Kolitin Anlamı Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Kolit kelime anlamı olarak tıbbi terminolojide kalın bağırsağın iltihabı demektir. Ancak halk arasında kolit çok farklı ifade edilmektedir. Genellikle halk arasında spastik kolit veya sinirsel kolit olarak tanımlanır. Oysa bu yanlış bir deyimdir. Çünkü kolit kelimesinin karşılığı kalın bağırsakta iltihap hücrelerinin varlığıdır. Sinirsel kolit veya spastik kolitte bu gibi iltihabi bir durum yoktur. Tıbbi anlamda gerçek kolit hastalığında kalın bağırsaklarda iltihap söz konusudur. Bu iltihap mikroplara, virüslere ya da bugün dahi nedenini bilemediğimiz birçok farklı nedenden ülseratif kolit ya da crohn hastalığı gibi hastalıklara işaret etmektedir. Kolit mikroplara veya ilaçlara bağlı olarak ortaya çıkmışsa hastalığı ortaya çıkaran neden ortadan kaldırılırsa hastalıkta geçecektir. Oysa ki spastik kolit veya uzmanların deyimiyle iltihaplı bağırsak sendromu söz konusu ise, ülseratif kolit, crohn hastalığı gibi gerçek anlamda kolitler varsa bu hastalıkların tamamen geçmesi mümkün değildir. İltihaplı bağırsak sendromunda hastalığı kolaylaştıran, tetikleyen faktörler ortadan kalkınca hastalık kontrol edilebilir. Diğer ülseratif kolit ve crohn hastalığında ise genellikle hayat boyu sürecek bir ilaç tedavisi gerekir.
Aramalar: kolit nedir, spastik kolit, iltihaplı bağırsak sendromu, sinirsel kolit, ülseratif kolit
Aramalar: kolit nedir, spastik kolit, iltihaplı bağırsak sendromu, sinirsel kolit, ülseratif kolit
Mide Ülseri Hastaları Neler Yemelidir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bir hastaya mide ülseri tanısı konulduysa mutlaka tedavisine başlanması gerekir. Bu hastalara ilaç tedavisi mutlaka başlanmalıdır. Fakat bu hastaların da diyet olarak acılı, ekşili, çok tuzlu yiyecekler yememesi, kola gibi karbondioksitli içeceklerden uzak durması gerekir. Ayrıca midelerini çok fazla boş bırakmayıp sık sık ve az miktarlarda yemek yemeleri gerekmektedir. Midenin asit üretmesini baskılayan proton pompası baskılayıcısı denen ilaçlar ülser hastalığını tamamen iyileştirme özelliğindedir. Altta yatan helikobakter pilori gibi özel bir bakteri türü varsa bununda tanısının konularak tedavisine başlanması gerekir. Hem helikobakteri tedavi eder, hem ülser için uygun gıdalarla beslenir, hemde ilaçlarla mideye gerekli desteği verirsek ülseri tamamen yenmekten çok uzak değilizdir.
Aramalar: mide ülseri olanlar nasıl beslenmelidir, ülseri olanlar nelerden uzak durmalı, ülserde nasıl bir diyet uygulanır, ülser hastaları hangi yiyeceklerden kaçınmalı
Aramalar: mide ülseri olanlar nasıl beslenmelidir, ülseri olanlar nelerden uzak durmalı, ülserde nasıl bir diyet uygulanır, ülser hastaları hangi yiyeceklerden kaçınmalı
Mide Ülserinin Tedavisi Nasıldır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Gerek mide ülseri olsun gerekse onikiparmak bağırsağı ülseri olsun ikisi içinde tedavi medikaldir. Yani ilaç tedavisi uygulanır. Ülser hastalarının geçmiş yıllarda ameliyatla tedavisi yapılmıştır fakat modern tıp ilerledikçe mide ülseri tedavisi için ilaçlar geliştirildi. Özellikle 1990'lı yıllarda ortaya çıkan "proton pompası inhibitörü" adı verilen ilaçlarla ülser hastalarının ortalama %90 'ının tamamen tedavisi mümkün oldu. Helikobakter pilori denilen çok önemli bir bakterinin keşfedilmesiyle ve bunun tedavisinin de yapılabilir olması ülserin artık ilk tedavisinden sonra da nüksetmemesini sağlamaktadır. Belli bir diyet programı uygulayarak ve belirli ilaçlar verilerek ülser hastalarının %95 yakın kısmı tamamen iyileşme göstermektedir. Ülser hastalığı reflü ile mukayese edildiğinde reflüde cerrahi tedavi giderek artarken, ülser hastalığı tedavisinde cerrahi tedaviden uzaklaşılmıştır. İlaç mı, ameliyat mı diye düşünmeye gerek kalmamıştır. Mide ülseri olan çok az sayıda hastada ameliyat gerekli olabilir fakat yine söylediğimiz gibi neredeyse tamamına yakını, ilaç tedavisiyle bu hastalıktan kurtulabilmektedir.
Aramalar: mide ülserinin tedavisi nasıl olur, mide ülserinde tedavi yöntemleri, mide ülseri nasıl geçer
Aramalar: mide ülserinin tedavisi nasıl olur, mide ülserinde tedavi yöntemleri, mide ülseri nasıl geçer
Kızlık Zarı Dikimi Ameliyatı izle
Sponsorlu Bağlantılar:
Toplumumuzda da deformasyonu halinde bekar kızların korkulu rüyası olan kızlık zarının dikimiyle ilgili bilgiler anlatan video.
Aramalar: kızlık zarı dikimi ameliyatı nasıl olur, kızlık zarı dikimi ameliyatı görüntüleri, kızlık zarı nasıl dikilir, kızlık zarı video izle
Aramalar: kızlık zarı dikimi ameliyatı nasıl olur, kızlık zarı dikimi ameliyatı görüntüleri, kızlık zarı nasıl dikilir, kızlık zarı video izle
21 Ekim 2011 Cuma
Dış Gebelik Ne Demektir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Dış gebelik, gebelik ürününün normal şartlarda rahmin içerisinde olması gerekirken rahmin dışında oluşmasıdır. Aslında tüm gebelikler dış gebelik olarak başlar. Yaklaşık 3 günlük bir seyahatle dış gebelik 36 hücreye kadar tüplerde çoğalır. Yani sperm, yumurtayı dölledikten sonra 36 hücreye kadar tüpte çoğalır. Daha sonra blastosist denilen bu üç günlük hücre yumağı yuvarlanarak rahmin içerisine gelir. Hazırlanmış olan rahmin iç tabakasına yapışarak orada dışı kancalı bazı hücreler vasıtasıyla rahim duvarına asılır ve burada gelişimine devam eder. İşte blastotist bu safhaya gelemediğinde oluşan durumdur.
Tüpün içerisinde titrek tüyler vardır ve bunlar rahime doğru bir akım oluştururlar. Normal şartlarda bu akıntıyla beraber blastosistin 3 günlük süreç içerisinde rahime yerleşmesi gerekir. Fakat bu üç günlük süreç içerisinde bir problem olursa, örneğin hasta küçükken ateşli bir hastalık geçirmiş ve tubasında(tüp) bir tıkanıklık olmuş olabilir, apandisit ameliyatı olmuş olabilir bundan kaynaklı bir yapışma söz konusu olabilir veyahut büyük bir yumurtalık kisti vardır. Bunlar gibi durumlarda bu süreci engelleyebilir. Rahmin içerisinde herhangi bir sebepten yerleşemeyen bu hücre topluluğu tüpün içerisinde büyümeye devam eder. Tüpün içi çok incedir. En fazla 2-2,5 aya kadar gebeliği taşıyabilir. Bundan sonra büyümeye devam ettiğinde cidar(duvar) çatlayarak kanamaya başlar. Bu ciddi bir durumdur. Hasta anında şoka girer. Alttan ve rahim içerisine kanaması olur. Ciddi bir durumdur ve bir an önce müdahale edilmesi gerekir. Bu tür durumlarla karşılaşmamak için mutlaka kadın doğum uzmanına düzenli periyotlarla kontrole gidilmesi gereklidir.
Aramalar: dış gebelik nedir, dış gebeliğin tehlikesi varmıdır, dış gebeliğin riskleri nelerdir, dış gebelik ne demek
Tüpün içerisinde titrek tüyler vardır ve bunlar rahime doğru bir akım oluştururlar. Normal şartlarda bu akıntıyla beraber blastosistin 3 günlük süreç içerisinde rahime yerleşmesi gerekir. Fakat bu üç günlük süreç içerisinde bir problem olursa, örneğin hasta küçükken ateşli bir hastalık geçirmiş ve tubasında(tüp) bir tıkanıklık olmuş olabilir, apandisit ameliyatı olmuş olabilir bundan kaynaklı bir yapışma söz konusu olabilir veyahut büyük bir yumurtalık kisti vardır. Bunlar gibi durumlarda bu süreci engelleyebilir. Rahmin içerisinde herhangi bir sebepten yerleşemeyen bu hücre topluluğu tüpün içerisinde büyümeye devam eder. Tüpün içi çok incedir. En fazla 2-2,5 aya kadar gebeliği taşıyabilir. Bundan sonra büyümeye devam ettiğinde cidar(duvar) çatlayarak kanamaya başlar. Bu ciddi bir durumdur. Hasta anında şoka girer. Alttan ve rahim içerisine kanaması olur. Ciddi bir durumdur ve bir an önce müdahale edilmesi gerekir. Bu tür durumlarla karşılaşmamak için mutlaka kadın doğum uzmanına düzenli periyotlarla kontrole gidilmesi gereklidir.
Aramalar: dış gebelik nedir, dış gebeliğin tehlikesi varmıdır, dış gebeliğin riskleri nelerdir, dış gebelik ne demek
20 Ekim 2011 Perşembe
Romatizma Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Vücudumuzu taşıyan eklemlerin ve kasların hastalıklarının bütününe romatizma denir. Romatizma tanımının içerisinde 250-300 kadar hastalık türü girmektedir. Eklemlerin ve kasların her türlü hastalığı romatizma sınıfı içerisinde incelenir. İnsanların bilmesi gereken en önemli iki ana tür romatizma türü vardır. Bunlardan biri iltihaplı romatizma dediğimiz hastalıktır. İltihaplı romatizmaların en önemli özelliği sabah uyanıp yataktan kalktığımız zaman ağrı olması ve gün içerisinde hareketle birlikte ağrıların geçmesidir. Diğer bir tür ise mekanik romatizmalar dediğimiz iltihaplı romatizmayla bir alakası olmayan romatizmal hastalıklardır. Bu da tam tersi bir ağrı tepkimesi verir. Sabah kalkıldığında güne iyi ve ağrısız başlanır fakat hareket ve yorgunlukla bir ya da iki eklem üzerinde ağrı artar ve devam eder. Mekanik romatizma dediğimiz tür genellikle fazla kilolarla ve aynı eklemi devamlı kullandığımızda oluşur. Sürekli aynı ekleme zor hareketler yaptırmakla meydana gelir ve aşınmaya sebep olabilir.
Aramalar: romatizma nedir, romatizma türleri, romatizmanın nedenleri, eklem ağrıları, romatizmal hastalıklar
Aramalar: romatizma nedir, romatizma türleri, romatizmanın nedenleri, eklem ağrıları, romatizmal hastalıklar
Çikolata Kistinin Belirtileri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Çikolata kisti (endometriozis) olan kadınların çoğunda hiçbir belirti görülmez. Çikolata kisti olarak belirtisi olan kadınlarda ise görülen belirtiler çoğu hastalıkta ortaya çıkan genel belirtilerdir. En önemli belirtisi kısırlıktır. Kadın doğum uzmanlarına çocuğu olmadığı için başvuran kadınların hemen hemen 1/3'ünde endometriozis tespit edilmektedir. Endometriozisin çeşitli safhaları vardır. 1. aşamadan 4. aşamaya kadar çikolata kistleri görülür. Birinci aşamada rahim içinde, karın zarında bir iki odak varken 4. aşamada çok yaygın endometriozis görülür. Bütün organları birbirine yapıştıran, yumurtalıklarda kist ortaya çıkarmış olan bir aşamaya geçmiş olur. En önemli belirtilerinden bir diğeri adet ağrılarıdır. Daha ileri dönemlerinde cinsel ilişki sırasında ağrı görülür. Çünkü karın içinde yapışıklık yaptığı için ilişkide derin dediğimiz karında ortaya çıkan ağrıdır. Bu ağrı vajinanın girişinde değil karında hissedilen Ayrıca endometriozis adet öncesinde kahverengi akıntılara sebep olabilir ya da adet sonrasında süren kahverengi akıntılara sebep olabilmektedir. Genel olarak adeti bozan her türlü belirti endometriozis belirtisi olabilir.
Aramalar: çikolata kistinin belirtileri nelerdir, endometriozis belirtileri, endometriozis nedir
Aramalar: çikolata kistinin belirtileri nelerdir, endometriozis belirtileri, endometriozis nedir
19 Ekim 2011 Çarşamba
Gebelik Şekeri Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Şeker hastalığı denildiğinde gebelik şekeri de bunun ayrı bir parçasıdır. Bu hastalık 3 farklı şekilde görülebilir. Birincisi tip 1 diyabet dediğimiz, doğuştan insülin hormonunun üretilememesi sonucu oluşur. İkincisi daha sonradan gelişen tip 2 diyabet dediğimiz insülin hormonunun üretilmesi ancak dokuların insüline yanıt vermemesidir. Yani dokular insülin yokmuş gibi hareket eder. Gebelik şekeri de 3. tür şeker hastalığı olarak karşımıza çıkar.
Gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığı yani normalde şeker hastası olmayan bir kadının hamilelik döneminde üretilen hormonların etkisiyle şeker hastalığına yakalanmasıdır. Hem aç hem de tok iken kan şekeri yükselir. Kan şekerinin dokular tarafından kullanılması gerekir. Dokular tarafından kullanılmazsa şeker dışındaki bazı maddelere dönüşebilir. Bu maddelerde organlara zarar verebilir. Gebelik şekeri, kısa sürede başlayan hem anneye hemde bebeğe zarar verebilecek bir şeker hastalığı türüdür.
Aramalar: gebelik şekeri nedir, hamilelikte şeker hastalığı, gestasyonel diyabet nedir, gebelik diyabeti ne demek
Gebelikte ortaya çıkan şeker hastalığı yani normalde şeker hastası olmayan bir kadının hamilelik döneminde üretilen hormonların etkisiyle şeker hastalığına yakalanmasıdır. Hem aç hem de tok iken kan şekeri yükselir. Kan şekerinin dokular tarafından kullanılması gerekir. Dokular tarafından kullanılmazsa şeker dışındaki bazı maddelere dönüşebilir. Bu maddelerde organlara zarar verebilir. Gebelik şekeri, kısa sürede başlayan hem anneye hemde bebeğe zarar verebilecek bir şeker hastalığı türüdür.
Aramalar: gebelik şekeri nedir, hamilelikte şeker hastalığı, gestasyonel diyabet nedir, gebelik diyabeti ne demek
Gebelik Zehirlenmesinin Nedenleri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Gebelik ortaya çıktıktan sonra vücudun herhangi bir şekilde bir yabancı dokuyla karşılaşması nedeniyle, çünkü sonuçta kromozomlarının ve genlerinin yarısı çocuğa babadan gelir. Vücudun en önemli savunma mekanizmalarından birisi vücuda giren yabancı maddeleri atmaktır. Fakat hamilelikte bu savunma çok farklı davranır. Bunun nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte hamilelikte kendisine yabancı bir doku olmasına rağmen, bebeği 9 ay boyunca annenin vücudu çok iyi şekilde besler. Normalde bu dokuyu reddetmemesi için anne adayının vücudunda bebeğin kanını görmesini engelleyen maddeler oluşur. Yani annenin vücudu bebeğin kanını görmez. Bu da plasenta dediğimiz bebeği besleyen yapı sayesinde oluşur. Bu sistemde bozukluk olduğu zaman öncelikle tansiyon yükselmeye başlar. Tansiyon yükseldikten sonra belli bir süre sonunda anne adayının böbreğinin albümini tutma kabiliyeti de azalır. Yani kan proteini tutma yeteneğini yitirir. Vücudu ödemden koruyan mekanizma devre dışı kalacağı için yüzde ve ellerde şişlikler oluşur. Eğer bu şekilde uzun süre devam ederse ve ağır geçiyorsa tüm organları teker teker etkileyen olaylara neden olabilir. Ya da beyinde ortaya çıkarsa ve çok ciddi bir şekilde ilerlemeye başlarsa annede sara nöbetine benzer kasılmalara neden olur. Plasentada da yetmezlik nedeni olursa bebeğin anne karnında gelişiminin az olmasına hatta ölmesine neden olabilir. En ciddi hasarlardan bir tanesini karaciğere verebilir. Eğer karaciğere hasar verirse bütün organların bundan etkilenmesi söz konusu olabilir. Kadın doğum uzmanlarının en çok korktuğu ama en az karşılaşılaştıkları gebelik zehirlenmesi türü karaciğeri de etkileyen gebelik zehirlenmesi türüdür.
Aramalar: gebelik zehirlenmesi neden olur, gebelik zehirlernmesinin nedenleri, plasenta nedir, preeklampsinin nedenleri, plazenta ne demek
Aramalar: gebelik zehirlenmesi neden olur, gebelik zehirlernmesinin nedenleri, plasenta nedir, preeklampsinin nedenleri, plazenta ne demek
Gebelik Zehirlenmesi (Preeklampsi) Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Gebelik zehirlenmesi aslına bakacak olursak bir zehirlenme değildir fakat bizim dilimize bu şekilde geçmiştir. Pre-eklampsi derken ilk olarak eklampsi sözcüğünü ele alırsak anlamı "kasılmak" demektir. Bildiğimiz sara nöbeti benzeri bir nöbet geçirmek demektir. Bunun gebelikte geçirilen türüne eklampsi adı verilmektedir. Preaklampsi ise eklampsiden önceki dönem manasına gelir. Yani gebelik zehirlenmesi geçirme tehlikesi yüksek olan anne adayının durumunu tarif etmek amaçlı kullanılan kelime preeklampsi'dir. Aslına bakacak olursak gebelik zehirlenmesi kasılmalar olmadan önceki duruma deniliyor.
Gebelik zehirlenmesi hamilelikte ortaya çıkan ve idrarda protein, albümin kaybıyla, tansiyon yükselmesi ve ödemlerle beraber seyreden bir hastalıktır. Bu anne adayında ve bebekte ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Gebelik zehirlenmesi gebelikle birlikte ortaya çıkar ve bütün anne adaylarının, bazılarının çok daha fazla risk altında olduğu bir hastalık türüdür. Gebeliğe özgüdür ve sadece insanlarda görülür. Diğer canlılarda preeklampsi görülmez. Yani insana özgü bir gebelik hastalığıdır.
Aramalar: gebelik zehirlenmesi nedir, preeklampsi nedir, preeklempsi, preklemsi
Gebelik zehirlenmesi hamilelikte ortaya çıkan ve idrarda protein, albümin kaybıyla, tansiyon yükselmesi ve ödemlerle beraber seyreden bir hastalıktır. Bu anne adayında ve bebekte ciddi rahatsızlıklara neden olabilir. Gebelik zehirlenmesi gebelikle birlikte ortaya çıkar ve bütün anne adaylarının, bazılarının çok daha fazla risk altında olduğu bir hastalık türüdür. Gebeliğe özgüdür ve sadece insanlarda görülür. Diğer canlılarda preeklampsi görülmez. Yani insana özgü bir gebelik hastalığıdır.
Aramalar: gebelik zehirlenmesi nedir, preeklampsi nedir, preeklempsi, preklemsi
18 Ekim 2011 Salı
Dış Gebelik Nasıl Anlaşılır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Kadın doğum uzmanları öncelikle hastalarını iyice bir dinler. Daha sonra şikayetlerini bir kenara not alarak sonra da muayenesini tamamlar.
Sonraki aşamada ise dış gebeliğin ayırıcı bulgularını ortaya çıkarmaya çalışır, ultrasonografik görüntüler alır ve gebeliğin yerleşimiyle ilgili fikir edinmeye çalışır. Elbette bu fikir edinilirken kan testlerine, gebelik testlerine bakıp bu bulguları mutlaka doğrular.
Dış gebeliğin en belirgin belirtisi karın ağrısıdır. Eğer gebelik düşündüğünüz bir kadında karın ağrısı şikayeti varsa öncelikle bir dış gebelik ihtimaline karşın bakmak kadın doğum hekimlerinin temel öğretilerinden biridir.
Aramalar: dış gebeliğin belirtileri, dış gebelik nasıl tespit olur
Sonraki aşamada ise dış gebeliğin ayırıcı bulgularını ortaya çıkarmaya çalışır, ultrasonografik görüntüler alır ve gebeliğin yerleşimiyle ilgili fikir edinmeye çalışır. Elbette bu fikir edinilirken kan testlerine, gebelik testlerine bakıp bu bulguları mutlaka doğrular.
Dış gebeliğin en belirgin belirtisi karın ağrısıdır. Eğer gebelik düşündüğünüz bir kadında karın ağrısı şikayeti varsa öncelikle bir dış gebelik ihtimaline karşın bakmak kadın doğum hekimlerinin temel öğretilerinden biridir.
Aramalar: dış gebeliğin belirtileri, dış gebelik nasıl tespit olur
Dış Gebelik Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Dış gebelik, gebeliğin rahim içinden farklı bir yerde yerleşerek orada büyümesi demektir. Nasıl olduğuna gelirsek bunun cevabı çok basittir. Aslında tüm gebelikler dış gebelik olarak başlamaktadır. Gebelikler genelde tüpte oluşur, döllenme tüpte oluşur ve yaklaşık 10 - 12 gün sonra rahim içerisine gelerek yerleşir ve burada gelişimine devam eder.
Herhangi bir şekilde bu yolculuğu engelleyen darlık, tıkanıklık, yapışıklık ve buna benzer başka bir nedenden ötürü gebelik ürünü rahim içine ulaşmadan başka bir bölgede başlayarak ve üremesine burada devam ederse dış gebelik dediğimiz durum ortaya çıkar.
Herhangi bir şekilde bu yolculuğu engelleyen darlık, tıkanıklık, yapışıklık ve buna benzer başka bir nedenden ötürü gebelik ürünü rahim içine ulaşmadan başka bir bölgede başlayarak ve üremesine burada devam ederse dış gebelik dediğimiz durum ortaya çıkar.
Üstüne Görme Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Üstüne görme gebe olunmasına rağmen adet kanaması görmek anlamına gelir. Bunun oranı yaklaşık olarak hamileliklerde 200'de 1 oranında görülür. Yani ortalama her 200 gebe kadından birinde görülür. Üstüne görme şu şekildedir. Mesela diyelim ki bir kadın hamilelik düşünüyor veya hamilelik düşünmeden korumasız bir ilişkiye girdi. Ondan sonra 28. gününde adet kanaması gördü. Bu durumda ya üzülür adet gördüğü için ya da sevinecektir korunmasız ilişkiye girdikten sonra adet gördüğü için. Oysa hamilelik içeride başlamıştır ve hamileliğin başlamasına rağmen rahim iç duvarında hormonal bazı düzensizlikler sonucu normal adet kanamasından daha az miktarda ve çoğunlukla bir belirti olmayan lekelenme görecektir. Kadın bunu gördüğünde gebelik olmadığını düşünecektir fakat gerçekte gebelik başlamıştır. Buna üstüne görme diyoruz.
Üstüne görmede en önemli kurallardan bir tanesi üstüne görmede normal adet kanamasına göre daha az kanama olur ve beraberinde başka belirtiler yoktur. Tabi istisnai durumlar görülebilir. Normal bir adet kanaması miktarında ve adet kanamasının diğer belirtileri beraberinde de üstüne görme görülebilir. Eğer çok kuvvetli ve rahatsız edici bir şüphe durumu varsa mutlaka kadın hastalıkla ve doğum uzmanına giderek bu durumla ilgili değerlendirme yapmak gerekir.
Aramalar: üstüne görme nedir, üstüne görme nasıl anlaşılır, üstüne görmenin belirtileri nelerdir
Üstüne görmede en önemli kurallardan bir tanesi üstüne görmede normal adet kanamasına göre daha az kanama olur ve beraberinde başka belirtiler yoktur. Tabi istisnai durumlar görülebilir. Normal bir adet kanaması miktarında ve adet kanamasının diğer belirtileri beraberinde de üstüne görme görülebilir. Eğer çok kuvvetli ve rahatsız edici bir şüphe durumu varsa mutlaka kadın hastalıkla ve doğum uzmanına giderek bu durumla ilgili değerlendirme yapmak gerekir.
Aramalar: üstüne görme nedir, üstüne görme nasıl anlaşılır, üstüne görmenin belirtileri nelerdir
17 Ekim 2011 Pazartesi
Tansiyonu Düşen Kişiye Nasıl İlk Yardım Yapılır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Tansiyon düştüğünde çok farklı semptomlar gösterebilir. En önemli tansiyon düşmesi bir baş dönmesi, uyuklama yada ani bilinç kaybı gibi tablolarla karşımıza çıkabilir. Eğer tansiyon düşmesine bağlı bir bayılma olduysa bu kişilere hızlı bir şekilde pozisyon vermek gerekir. Unutmamak gerekir ki beyine giden kan miktarı anlık olarak azalıyorsa bu tansiyondan kaynaklı oluşmuş olabilir. Bu sebepten dolayı vücudumuzda bulunan atıl kan bacaklarda ve kollarda olduğu için bayılan kişiyi sırt üstü yatırıp ayaklarını ve kollarını yukarı kaldırmak o kişinin kısa sürede bilincini toparlamasını ve tansiyonunun normal değerlere gelmesini sağlayacaktır. Pozisyonu düzeltince kişi kendine geliyorsa bu tansiyon düşmesine bağlı bir bayılma diyebiliriz. Fakat kişi tansiyonunun düştüğünün farkındaysa ve bayılmadıysa o kişinin de hemen uzanması, düz bir şekilde yatması şiddetle tavsiye edilir. Tuzlu ayran içmenin düşük tansiyona iyi geldiği söylenir fakat maalesef bu doğru değildir. Tuzlu ayran içince tansiyonun hemen yükselmesi gibi bir durum söz konusu değildir. Hatta verilmesi sıkıntı bile doğurabilir. Unutmayalım ki tansiyonu düşen kişi aslında yüksek tansiyon hastası da olabilir. Vermiş olduğumuz tuzlu ayran bu tür kişilerde çok daha ciddi sorunlara sebep olabilir. Yani tuzlu ayrandan uzak durmamız gerekir. Eğer yemeyle, içmeyle alakalı bağlı bir sorun, aç kalmakla oluştuysa, kişi sıvı almadığı için geliştiyse ve hastanın bilinci açık ise bu durumlarda ağızdan bir şeyler verilebilir. Bunun dışında asla ağızdan bir şey yedirilip içirilmeye çalışılmamalıdır. Bu durumda 112 aranarak ambulans ekibini çağırmalıyız. Onlar gelerek damar yolu ile bazı sıvılar vermek suretiyle tansiyonu normal değerlerine çekmek için tedaviye başlar.
Aramalar: tansiyonu düşene ne yapmalı, tansiyonu düşene tuzlu ayran verilir mi, tansiyon düşüklüğünde ne yapılır
Aramalar: tansiyonu düşene ne yapmalı, tansiyonu düşene tuzlu ayran verilir mi, tansiyon düşüklüğünde ne yapılır
Mide Yanması Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mide yanması mide asidinin yemek borusuna doğru kaçması sonucunda, yemek borusunda gırtlağa doğru oluşan yanma ve ekşime hissidir. Genellikle mide yanması olarak telaffuz ettiğimiz durum midenin değil, yeme borusunun daha üst kısımlarının gırtlağın yanmasıdır. Mide yanması kişiden kişiye değişir. Bazı insanlar her gün mide yanması şikayetiyle yakınırken bazıları ayda bir kaç defa mide yanmasıyla karşılaşır. Toplumun geneline baktığımızda %30 - %40'ı gibi bir kesiminin mide yanmasından yakındığını görürüz. Mide yanmasını oluşturan durum genellikle yenilen gıdaların türüyle ve yenilen gıdaların miktarıyla bağlantılıdır. Mide yanmasını engellemek için bunlara dikkat etmeliyiz. Çok yersek ve ağır yemekler yersek mide yanması yaşayabiliriz.
Aramalar: mide ekşimesi, midede yanma, mide yanması nedir, karında yanma hissi, midem neden ekşiyor
Aramalar: mide ekşimesi, midede yanma, mide yanması nedir, karında yanma hissi, midem neden ekşiyor
Etiketler:
karın yanması,
mide ekşimesi,
mide yanması,
mide yanması nedir,
midede yanma
Hamilelikte Erkeğin Karısına Desteği Nasıl Olmalı?
Sponsorlu Bağlantılar:
Hamilelikte babanın anneye onun yanında olduğunu çok güçlü hissettirmesi gerekir. Bunu yapması gereken bir iş gibi görmemeli, içinden geldiği için yapmalıdır ve bunu karısına hissettirmelidir. Erkekler bu dönemde eşlerinin üzmemeli, strese sokmamalıdır. Bunu göstermelik yapmak da anneyi üzer. Erkek her konuda eşine karşı samimi olmalı, her şeyi onunla paylaşmalıdır. Hamilelik sadece annenin bir takım durumlara dikkat etmesi gereken bir dönem değildir. Bu dönemde babanın da dikkat etmesi gerekir. Bu ortak çıkılan bir yolculuktur ve bu yolda çıkacak zorluklara birlikte göğüs germelidir. Baba maddi, manevi ve fizyolojik olarak her an annenin yanında olmalıdır. Erkeğin eşine küçük bir süpriz yaparak onu mutlu etmesi de destektir, onu rahatlatmak için ona masaj yapması da destektir. Küçücük bir öpücük, onu mutlu edecek güzel bir söz de anneye büyük moral verir. Erkeğin içinden geldiği gibi davranması gerekir. Ayrıca bunları yaparken böyle yaparsam şımarır mı, böyle söylersem şımartır mıyım gibi düşünmemelidir. Tabi bu kolay olmayacaktır. Çünkü gebe kadınlar bu dönemde hiçbir şekilde tatmin olmazlar. Erkeğin buna hazırlıklı olması ve bunu kabullenmesi gerekir. Karşılıksız, şartsız eşinin yanında olmalıdır.
Aramalar: gebelikte babanın yapması gerekenler, hamilelikte erkeğin desteği, hamilelikte babanın görevleri, erkekler hamile eşlerine nasıl destek olmalılar, gebelikte kocanın dikkat etmesi gerekenler
Aramalar: gebelikte babanın yapması gerekenler, hamilelikte erkeğin desteği, hamilelikte babanın görevleri, erkekler hamile eşlerine nasıl destek olmalılar, gebelikte kocanın dikkat etmesi gerekenler
Hamilelikte Cinsel İlişkiye Girilir mi?
Sponsorlu Bağlantılar:
Hamilelik ve cinsellik dendiğinde erkekleri bir korku almaktadır. Acaba ilişki durumunda bebeğime ve eşime zarar verir miyim diye düşünür. Oysa cinsellik hamileliğin hiçbir devresinde engellenmesine gerek olmayan tamamen fizyolojik bir olaydır. Eğer annede erken doğum gibi hamileliği tehlikeye sokacak bir durum yoksa hamileliğin her döneminde cinsel ilişki serbest şekilde yaşanabilir. Cinsellik hamilelik döneminde birçok uzman doktor tarafından bilhassa önerilir. Çünkü cinsellik mutluluk demektir. Bebeğin mutlu bir anneye ihtiyacı vardır. Cinsellik birçok hormonun aktif olarak salgılanmasını ve bu güzel mutluluk hormonunun bebeğe geçmesini sağlar. Gebeliğin son aylarında cinselliğin başka bir olumlu yönü ise cinsel ilişki esnasında boşalan spermin içerisindeki bazı hormonların özellikle hamileliğin 36. 37. haftalarından sonra doğumun normal zamanında başlamasını sağlayabiliyor. Böylece hamilelikte miad aşımı, yani hamilelik günü geçmesi gibi sorunlarda ortadan kalkmış olur.
Aramalar: hamilelikte cinsellik, gebelikte cinsel yaşam, hamilelikte cinsel ilişkiye girilir mi, hamileyken ilişkiye girmenin sakıncası var mıdır, gebelikte seks yapmanın zararı varmıdır, hamilelikte seks, hamileyken sevişilir mi
Aramalar: hamilelikte cinsellik, gebelikte cinsel yaşam, hamilelikte cinsel ilişkiye girilir mi, hamileyken ilişkiye girmenin sakıncası var mıdır, gebelikte seks yapmanın zararı varmıdır, hamilelikte seks, hamileyken sevişilir mi
16 Ekim 2011 Pazar
Enfeksiyon Komitesi Formları
Sponsorlu Bağlantılar:
ENFEKSİYONLA İLGİLİ KULLANILAN BAZI FORM ÖRNEKLERİ
ACİL SERVİS ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AMBULANS DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AMELİYATHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AYLIK ÇALIŞMA FORMU
BRONKOSKOPİ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DEZENFEKTAN HAZIRLAMA TAKİP FORMU
DİYALİZ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DOĞUMHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DOĞUMHANE ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
EL HİJYENİ GÖZLEM FORMU
ENDOSKOPİ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
ENFEKSİYON HEMŞİRELİĞİ SERVİS DENETİM FORMU
ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ DEZENFEKSİYON VE STERİLİZASYON
ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ PERSONEL SAĞLIK TARAMASI TAKİP FORMU
ENFEKTE MATERYALLER İLE OLUŞAN İŞ KAZALARI İÇİN BİLDİRİM FORMU
HAFTALIK ÇALIŞMA FORMU
ETİLEN OKSİT İLE ÇALIŞANLARIN TAKİP FORMU
İLAÇLAMA TAKİP FORMU
İŞ KAZALARI İÇİN BİLDİRİM FORMU
İZOLASYON TAKİP ÇİZELGESİ FORMU
KETEM DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
KİŞİSEL SAĞLIK FİŞİ
LABORATUAR DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
PATOLOJİ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
PERSONEL AŞI KARTI TAKİP FORMU
PERSONEL AŞI KARTI
PERSONEL SAĞLIK TARAMA PROGRAMI
POLİKLİNİK DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
SERVİS DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
TEMİZLİK VE HİJYEN KOMİTESİ MUTFAK KONTROL FORMU
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
ACİL SERVİS ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AMBULANS DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AMELİYATHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AYLIK ÇALIŞMA FORMU
BRONKOSKOPİ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DEZENFEKTAN HAZIRLAMA TAKİP FORMU
DİYALİZ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DOĞUMHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DOĞUMHANE ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
EL HİJYENİ GÖZLEM FORMU
ENDOSKOPİ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
ENFEKSİYON HEMŞİRELİĞİ SERVİS DENETİM FORMU
ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ DEZENFEKSİYON VE STERİLİZASYON
ENFEKSİYON KONTROL KOMİTESİ PERSONEL SAĞLIK TARAMASI TAKİP FORMU
ENFEKTE MATERYALLER İLE OLUŞAN İŞ KAZALARI İÇİN BİLDİRİM FORMU
HAFTALIK ÇALIŞMA FORMU
ETİLEN OKSİT İLE ÇALIŞANLARIN TAKİP FORMU
İLAÇLAMA TAKİP FORMU
İŞ KAZALARI İÇİN BİLDİRİM FORMU
İZOLASYON TAKİP ÇİZELGESİ FORMU
KETEM DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
KİŞİSEL SAĞLIK FİŞİ
LABORATUAR DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
PATOLOJİ ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
PERSONEL AŞI KARTI TAKİP FORMU
PERSONEL AŞI KARTI
PERSONEL SAĞLIK TARAMA PROGRAMI
POLİKLİNİK DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
SERVİS DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
TEMİZLİK VE HİJYEN KOMİTESİ MUTFAK KONTROL FORMU
YENİDOĞAN YOĞUN BAKIM ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
Doğum Servisi Formları
Sponsorlu Bağlantılar:
HASTANE DOĞUMHANE BÖLÜMÜNDE KULLANILAN BAZI FORM ÖRNEKLERİ
BEBEK HEMŞİRELERİ EĞİTİM TAKİP ÇİZELGESİ
BEBEK MÜŞAHADE FORMU
DOĞUM FORMU
DOĞUM SALONU GEBELİK TAKİP FORMU
DOĞUMHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DOĞUMHANE ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
EMZİRME GÖZLEM FORMU
GEBE KLİNİK GÖZLEM VE PROGRESS FORMU
HEPATİT B AŞISI UYGULANMAYAN BEBEK İSİM LİSTESİ
KADIN DOĞUM SERVİSİ KENDİ İSTEĞİ İLE TABURCU OLAN HASTA FORM
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM BÖLÜMÜ GEBE TAKİP KARTI
OVULASYON İNDÜKSİYONU TAKİP FORMU
YENİ DOĞAN TESPİT FORMU
BEBEK HEMŞİRELERİ EĞİTİM TAKİP ÇİZELGESİ
BEBEK MÜŞAHADE FORMU
DOĞUM FORMU
DOĞUM SALONU GEBELİK TAKİP FORMU
DOĞUMHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
DOĞUMHANE ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
EMZİRME GÖZLEM FORMU
GEBE KLİNİK GÖZLEM VE PROGRESS FORMU
HEPATİT B AŞISI UYGULANMAYAN BEBEK İSİM LİSTESİ
KADIN DOĞUM SERVİSİ KENDİ İSTEĞİ İLE TABURCU OLAN HASTA FORM
KADIN HASTALIKLARI VE DOĞUM BÖLÜMÜ GEBE TAKİP KARTI
OVULASYON İNDÜKSİYONU TAKİP FORMU
YENİ DOĞAN TESPİT FORMU
Hamilelikte Yapılmaması Gerekenler Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Genelde kadın hastalıkları ve doğum uzmanları tarafından gebe hastalarına bilimsel dayanağı olmayan kısıtlamalar getirmektedirler. Aslında kadınların normal bir yaşama devam etmesi önerilir. Cinsel hayatından bir kısıtlama yapmasına gerek yoktur. Çok ağır olmamak koşuluyla spor yapılabilir ve fizik aktivitelerine devam edebilir. Kadın aktif yaşantısına, çalışıyorsa işine devam edebilir. Gebelikle ilgili bilinen bazı yanlış gerçekler vardır. Gebe kadının güvenlik kapısından geçemez, saç boyatamaz, makyaj yapmamalı, bilgisayar ve cep telefonu kullanamaz gibi yanlış söylemler vardır. Bunların hepsi gereksiz kısıtlamacı yanlışlardır ve hepsi hamilelikte yapılabilir. Gebelikte uzmanların üzerinde en çok durduğu gerçekten yapılmaması gereken hareketler; sigara içilmemesi ve alkol alınmamasıdır. Alkolün de arada bir ve az miktarda alınması koşuluyla onun da sakıncası görülmemektedir.
Aramalar: hamilelikte yapmamamız gereken şeyler, hamilelikte sakıncası olan şeyler, hamilelikte nelerden uzak durmamız gerekir, gebelikte dikkat edilecek hususlar
Aramalar: hamilelikte yapmamamız gereken şeyler, hamilelikte sakıncası olan şeyler, hamilelikte nelerden uzak durmamız gerekir, gebelikte dikkat edilecek hususlar
14 Ekim 2011 Cuma
İt Dirseği, (Arpacık) Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Halk arasında arpacık veya kabaca it dirseği denen hastalık göz hekimleri tarafından ikiye ayrılır. Birincisi akut (geçici) diğeri ise kronik (kalıcı) bir durumdur. Arpacık bir enfeksiyon hastalığıdır. Üst ve alt göz kapağının içinde kıkırdak yapılı bir doku vardır. Bunun içerisindeki bezlerin iltihaplanması sonucu oluşan hastalığa halk arasında arpacık denir. Bu iltihaplanma başladıktan bir süre sonra göze doğru olursa yani kapağın iç kısmında olursa iç arpacık, dış kısmında olursa buna dış arpacık denir. Tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Çünkü bu iltihap kendiliğinden veya ilaç yardımıyla iyileşme gösterse bile kıkırdağın içerisinde bulunana bezlerde kalıcı şekilde duracaktır. Gözün veya vücudun direnç düşüklüğü gösterdiği zamanda tekrar kendisini gösterecek ve belki de daha büyük bir arpacık olarak şekillenecektir. Unutulmaması gereken hususlardan biri arpacık dediğimiz şişliğin sadece bulunduğu bölge ile yetinmeyip daha sonradan yayılma gösterebileceğidir. Böyle bir durumda göz ve çevresinde şişlik oluşabilir ve çok daha büyük enfeksiyonlar oluşabilir. Bu durumlara gelmemek için mutlaka bir göz doktoruna giderek tedavi ettirmemizde fayda vardır.
Aramalar: arpacık nedir, it dirseği nedir, arpacık ne demektir, it dirseği ne demektir
Aramalar: arpacık nedir, it dirseği nedir, arpacık ne demektir, it dirseği ne demektir
Mide Yanması İçin Ne Yapılabilir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mide yanmasının anlık ve uzun süreli tedavisi için pek çok ilaç bulunmaktadır. Bunlardan klasik olarak bilinenler mide asidini nötralize edebilecek evde bulanabilen süt veya sıvı tarzda asit içermeyen içecekler mide yanmasını geçirmek için geçici olarak yardımcı olabilirler. Yine anında etki eden anti-asit özellikli emme pastilleri etkisini hemen göstererek yardımcı olabilir.
Mide yanması için bazı öneriler:
1. Yiyecekleri küçük lokmalar halinde çiğneyin, iyice çiğneyin.
2. Sofradan karnınızı tıkabasa doyurarak kalkmayın.
3. Akşam yemeğini yedikten sonra uyku saatine yakın bir şey yiyip içmeyin. Yemek yedikten en az 3 saat sonra uyuyun.
4. Sağ tarafınıza yatarak uyumayın. Yediğimiz besinler midenin sağından mideye geçiş yaptığı için yeterince hazmedilmeyebilir. Bu da midede yanma hissi oluşturabilir.
5. Alkolden ve sigaradan uzak durun.
6. Çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içeceklerden uzak durun.
7. Yemeği yiyip üzerine uzanmayın.
8. Yağlı ve baharatlı yiyeceklerden, kafeinli ve asitli içeçeklerden, çikolatadan uzak durun.
9. Çiğ soğan, sarımsak, domates ve meyveler mide asitlerini arttırır.
Mide yanmasına iyi gelen bitkiler:
Muz: Muz mide yanmasına iyi gelen meyvelerin başında gelir. Yemek aralarında yenmesi halinde yanma hissini ortadan kaldırabilir.
Meyankökü: Mideyi koruyucu etkisi vardır.
Kızarmış ekmek: Mide asidini kurutur ve yanmayı önler.
Patates suyu: Patates suyu mide ekşimesi için doğal bir ilaçtır. Bir katı meyve presi kullanarak suyunu sıkın ve havuç suyuyla karıştırıp için.
Ispanak: Haşlanmış ıspanak ya da taze şekilde salataya koyarak yiyin.
Bunların dışında; Baklagiller, Zeytinyağı, Maden Suyu Sodası mide asitlerini azaltarak yanması önler.
Aramalar: mide yanmasına iyi gelen sebzeler, mide yanmasını geçiren meyveler
Mide yanması için bazı öneriler:
1. Yiyecekleri küçük lokmalar halinde çiğneyin, iyice çiğneyin.
2. Sofradan karnınızı tıkabasa doyurarak kalkmayın.
3. Akşam yemeğini yedikten sonra uyku saatine yakın bir şey yiyip içmeyin. Yemek yedikten en az 3 saat sonra uyuyun.
4. Sağ tarafınıza yatarak uyumayın. Yediğimiz besinler midenin sağından mideye geçiş yaptığı için yeterince hazmedilmeyebilir. Bu da midede yanma hissi oluşturabilir.
5. Alkolden ve sigaradan uzak durun.
6. Çok sıcak ve çok soğuk yiyecek ve içeceklerden uzak durun.
7. Yemeği yiyip üzerine uzanmayın.
8. Yağlı ve baharatlı yiyeceklerden, kafeinli ve asitli içeçeklerden, çikolatadan uzak durun.
9. Çiğ soğan, sarımsak, domates ve meyveler mide asitlerini arttırır.
Mide yanmasına iyi gelen bitkiler:
Muz: Muz mide yanmasına iyi gelen meyvelerin başında gelir. Yemek aralarında yenmesi halinde yanma hissini ortadan kaldırabilir.
Meyankökü: Mideyi koruyucu etkisi vardır.
Kızarmış ekmek: Mide asidini kurutur ve yanmayı önler.
Patates suyu: Patates suyu mide ekşimesi için doğal bir ilaçtır. Bir katı meyve presi kullanarak suyunu sıkın ve havuç suyuyla karıştırıp için.
Ispanak: Haşlanmış ıspanak ya da taze şekilde salataya koyarak yiyin.
Bunların dışında; Baklagiller, Zeytinyağı, Maden Suyu Sodası mide asitlerini azaltarak yanması önler.
Aramalar: mide yanmasına iyi gelen sebzeler, mide yanmasını geçiren meyveler
Mide Yanması Niçin Olur?
Sponsorlu Bağlantılar:
Mide yanmasını artıran gıdalar genellikle yemek borusuyla midenin birleştiği bölgedeki kasın gevşekliğine yol açan yiyeceklerdir. Bu yiyecekler insandan insana farklılık gösterir fakat bazı klasik bilinenler domates, sarımsak, soğan, baharatlı gıdalar, kızartma türü yağlı yiyecekler bazen nane ve çikolata da bu tarz şikayetlerin artmasına neden olabilir. Mide yanmaları genelde uzmanların karşısına hastalarında sorun olarak çok sık çıkar. Günlük hayatın kalitesini ve sosyal yaşamımızı etkiler. Bu ya yanmanın şiddetinin fazla olmasından ya da yanmanın getirdiği yan etkiler olarak; yemek borusunda yara oluşması, bu bölgede oluşan yara dokusunun darlığa yol açması, mide mukozasının (midenin iç yüzeyini kaplayan doku) değişerek kansere doğru gitmesi durumunda doktorların karşına daha ciddi şekillerde çıkmaktadır.
Aramalar: midede yanma neden olur, midenin yanmasının sebebi nedir, midem yanıyor, karında yanma
Aramalar: midede yanma neden olur, midenin yanmasının sebebi nedir, midem yanıyor, karında yanma
Mide Ülserinin Nedenleri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Ülser latincede "yara" demektir. İster ciltte ister mukoza dediğimiz iç yüzeyleri örten örtüde olsun bir ayrılma, yırtık ve yara olduğunda buna ülser diyoruz. Mide ülserinin ya da onikiparmak bağırsağındaki ülserin en önemli nedeni bu bölgelerde çok yoğun oranlarda asit oluşudur. Bunlar asit üreten organlardır ve ayrıca kendi ürettikleri asitten kendilerini koruyan savunma mekanizmaları vardır. Midenin korunma mekanizmalarıyla ürettiği asit arasında bir dengesizlik olursa ve bu asidin üstünlüğüne doğru giderse veya diğer bir deyişle asit göreceli olarak çok fazla olursa ve midenin savunması bu aside karşı yenik düşerse mide önce kendi oluşturduğu asit tarafından önce tahrip olur sonra gastrit oluşur. Ondan sonra daha derin bir yara durumunda ülser oluşur. Ülser oluşumu riskini arttıran bazı faktörler vardır. Aynı gastrit oluşumundaki risk faktörleri gibi sigara, alkol, yoğun stres, aspirin türevi ilaçlar ve helikobakter pilori denilen özel bir bakteri bulunduğu kişide ülser riskini arttıran faktörlerdir. Mide ülseri ya da onikiparmak bağırsağı ülseri oluşmasına göre çok tipik farklı bir ağrıyla seyreder. Midenin ortasına çok yakın bir bölgede, başka bir organa çıkışı olan derin bir ülser varlığında ağrı sırtta bile algılanabilir. Bu ağrı geceleri uykularımızı kaçırabilir. Genellikle onikiparmak bağırsağı ülserinde kişi yemek yediğinde ağrısı geçer. Mide ülserinde ise bazı yiyecekler mide ülserini uyarır. Mide ülserinin tanısı en iyi endoskopiyle anlaşılır. Endoskopi de bir hortum mikro kamerayla direkt mideye ve onikiparmak bağırsağına indirilip yol boyunca organlar doktor tarafından gözlenir.
mide ülserinin belirtileri, ülsere ne sebep olur, ülserin nedenleri nelerdir
mide ülserinin belirtileri, ülsere ne sebep olur, ülserin nedenleri nelerdir
Mide Ülserinin Belirtileri Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Ülserin belirtileri karın ağrısı, midede yanma gibi fizyolojik bazı rahatsızlıklardır. Genellikle ilkbahar ve sonbahar gibi bahar mevsimlerinde ağrılar artar. Karnımızın tam orta kısmında oluşan ağrılarla kendisini belli eder. Bazıları bunu midede yanma bazıları da mide kazınması olarak tarif eder. Asitli ve kolalı içecekler ağrıyı arttırırlar. Ülserin gün içerisinde belirli zamanlarda daha fazla olması, yenilen yemeklerle ilişkili olması ülserin ritmik bir yapıya sahip olduğunu gösterir. Ülser iyice derinleşerek bir atardamarı etkilerse aniden kanamalara yol açabilir. Ülser kanamasında kişi kahve telvesine benzer bir mide içeriği kusabilir. Kakası zift (katran) gibi olabilir. Bunlar ilerlemiş kanayan bir ülserin belirtisi olarak ortaya çıkabilir. Bazı durumlarda ülser midede yerleştiği bölgeye göre bazı sorunlara yol açabilir. Örneğim midenin çıkışında oluşan bir ülser ile midenin çıkışı daralabilir. Midenin çıkışı daraldığı için çıkışın daraldığını gösteren, kişinin 4-5 günde bir kusması şeklinde belirtiler görülebilir. Bu son sayılan durumlar ülserin ilerlemiş safhalarında görülebilecek belirtilerdir.
Aramalar: Müde ülserinin belirtileri nelerdir, ülserin belirtileri, midede yanma, midede kanama, mide ağrısı, karnımda yanma oluyor, midemde yanma oluyor, midede ağrı olması
Aramalar: Müde ülserinin belirtileri nelerdir, ülserin belirtileri, midede yanma, midede kanama, mide ağrısı, karnımda yanma oluyor, midemde yanma oluyor, midede ağrı olması
13 Ekim 2011 Perşembe
Uçuk Bulaşır Mı? Uçuk Bulaşıcı Mıdır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Uçuk virütik yani virüslerin sebep olduğu bir hastalıktır. Bu sebeple bulaşıcı bir enfeksiyondur. Virüs özellikle aktif dönemde; kabuklanmanın, içi su dolu kabarcıkların olduğu dönemde daha fazla bulaşıcıdır. Bu sebepten dolayı bu dönemde uçuğu olan kişilerle temastan kaçınılması gerekir. Ayrıca uçuk virüsü taşıyan kişinin de başkalarına bulaştırmamak için dikkat etmesi ve eşyalarını bu dönemlerde başkalarıyla paylaşmaması gerekir. Cinsel yolla bulaşabilen de bir hastalık olduğundan yine bu dönemde cinsel ilişkiye girilmemesi ve daha sonrasında da koruyucu önlemlerden faydalanılması gerekmektedir.
Aramalar: uçuk bulaşıcımıdır, uçuk bulaşır mı, uçuk başkasına geçer mi
Aramalar: uçuk bulaşıcımıdır, uçuk bulaşır mı, uçuk başkasına geçer mi
Etiketler:
Enfeksiyon Hastalıkları,
uçuk,
uçuk bulaşır mı,
uçuk tedavisi
Uçuğun Tedavisi Nedir? Uçuk Nasıl Tedavi Edilir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Uçuk tedavisi uçuk ilaçlarıyla yapılır. Eğer ilk defa uçuk oluyorsa ve enfeksiyon çok şiddetliyse mutlaka bir doktor kontrolünde tedavi edilmesi gereklidir. Bu hastalara doktorlar tarafından öncelikle uçuk virüsünü zayıflayan haplar ve kremler verilir. Özellikle göz bölgesine yakın ve baş bölgesindeki uçukları için mutlaka bir doktora gidilmelidir ve tedaviye doktorumuz yön vermelidir. Çünkü enfeksiyon göz içine bulaştığı zaman çok tehlikeli olabilmektedir hatta gözde görme yitimi yani körlük bile oluşabilmektedir. Bu sebeple göze ve başa yakın uçuklarda hekim kontrolü şarttır. Hekimler tarafından genelde, uçuk enfeksiyonu çok şiddetliyse, asiklovir etken maddesi içeren, valasiklovir içeren, famsiklovir içeren bir takım tablet türü ilaçlar verilir. Hasta uçuğun ilk üç günü içerisinde doktora başvurduysa bu haplar faydalı olabilmektedir. Üç günden sonra sadece rahatlatıcı bir takım tedaviler uygulanır. Eğer enfeksiyon aşırı şiddetliyse kortizon tedavisi bile verilebilmektedir. Hatta bu durumlarda hastalar servise yatırıp tedavileri damar yolundan verilecek bir takım ilaçlarla bile yapılmaktadır. Hafif seyreden ve tekrar eden uçuklarda ise daha çok krem verilir. Yine yukarıdaki etken maddeleri içeren fakat krem formunda olan enfeksiyon önleyicilerle tedaviye devam edilir.Bu kremler günde 5-8 defa uçuk olan bölgeye sürülür. Bunların yanısıra uçuk tedavisinde serinletici , sulanmayı alıcı kompresler, pansumanlar, enfeksiyonu yok eden dezenfektanlar ve antibiyotik içeren kremlerde önerilebilir.
Aramalar: uçuk nasıl tedavi edilir, uçuğun tedavisi, dudak uçuğu, göz uçuğu, uçuk nasıl geçer, uçuğa ne sürülür
Aramalar: uçuk nasıl tedavi edilir, uçuğun tedavisi, dudak uçuğu, göz uçuğu, uçuk nasıl geçer, uçuğa ne sürülür
Gebelikte Kürtaj Ne Zaman Yapılabilir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Kürtaja yasal açıdan hamileliğin 10'uncu haftasına kadar izin verilmektedirr. Yani 10. haftaya, 2,5 aylığa kadar, 3 aylığa kadar yapılabiliyor. Yasal sınırı budur. Fakat yasaları bir kenara bıraktığımızda tıbbi açıdan bebeğin aşağıdan yani vajinadan çıkarılabileceği döneme kadar yapılması mümkündür.
Bebekte olan bir anormallik gibi bir zorunluluk halinde kürtaj mutlak suretle yapılması gerekli olabilir. Böyle anormal bir durumda annenin hayatı ve sağlığını tehdit eden bir durum ortaya çıktığı için kürtaj yapmak mecburdur. Bu durumda 10. haftadan başlayarak 15'inci haftalara kadar kürtaj yapılabilmektedir.
Daha sonraki dönemde yine bebekte bir anormallik, annede olan herhangi bir problem ya da başka benzer bir durumda eğer bebeği çıkarmak gerekiyorsa, o durumda da vajinal doğum metodunu kullanmak gerekmektedir.
Kürtajın 15. Haftadan sonra yapılması büyük tehlike arz eder. Cenin 14. ve 15'inci haftadan sonra artık kürtaja elverişli durumda değildir. Bu dönemde kürtaj yapılmamasının sebebi bebeğin bedensel açıdan iyice gelişmesi, kemiklerinin gelişmesi nedeniyle aşağıdan yani vajinadan parçalayarak çıkarılması zorlaşır ve komplikasyon ihtimalini yükseliyor. Bunun dışında gebeliğin ilerlemesiyle rahim de büyüdüğü için rahim duvarları da iyice incelmektedir.
Hamilelik döneminde rahim çok yumuşak olduğundan kürtaj işlemini yaparken rahmi delmek çok daha kolaydır. Dolayısıyla ilerleyen dönemlerde kürtaj yöntemini kullanmamak yerinde bir hareket olacaktır.
Aramalar: kürtaj hamileliğin hangi döneminde yapılır, kürtaj hangi gebeliğin hangi haftasında yapılabilir, kürtajın en uygun zamanı ne zamandır, kürtaj için en uygun zaman
Bebekte olan bir anormallik gibi bir zorunluluk halinde kürtaj mutlak suretle yapılması gerekli olabilir. Böyle anormal bir durumda annenin hayatı ve sağlığını tehdit eden bir durum ortaya çıktığı için kürtaj yapmak mecburdur. Bu durumda 10. haftadan başlayarak 15'inci haftalara kadar kürtaj yapılabilmektedir.
Daha sonraki dönemde yine bebekte bir anormallik, annede olan herhangi bir problem ya da başka benzer bir durumda eğer bebeği çıkarmak gerekiyorsa, o durumda da vajinal doğum metodunu kullanmak gerekmektedir.
Kürtajın 15. Haftadan sonra yapılması büyük tehlike arz eder. Cenin 14. ve 15'inci haftadan sonra artık kürtaja elverişli durumda değildir. Bu dönemde kürtaj yapılmamasının sebebi bebeğin bedensel açıdan iyice gelişmesi, kemiklerinin gelişmesi nedeniyle aşağıdan yani vajinadan parçalayarak çıkarılması zorlaşır ve komplikasyon ihtimalini yükseliyor. Bunun dışında gebeliğin ilerlemesiyle rahim de büyüdüğü için rahim duvarları da iyice incelmektedir.
Hamilelik döneminde rahim çok yumuşak olduğundan kürtaj işlemini yaparken rahmi delmek çok daha kolaydır. Dolayısıyla ilerleyen dönemlerde kürtaj yöntemini kullanmamak yerinde bir hareket olacaktır.
Aramalar: kürtaj hamileliğin hangi döneminde yapılır, kürtaj hangi gebeliğin hangi haftasında yapılabilir, kürtajın en uygun zamanı ne zamandır, kürtaj için en uygun zaman
Kürtaj Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Kürtajın kelime anlamı kazımak demektir. Yani rahim içerisindeki her türlü yabancı maddeyi çıkarmak için kullandığımız bir metoddur. Bu rahim içerisindeki herhangi bir kitle, herhangi bir hastalık olabileceği gibi, en çok bilinen sebebiyle istenmeyen gebeliklerde veya doğumu anormal bir bebeği almak için de kullanılır.
Kürtaj bir jinekolog veya bu işin eğitimini almış olan genel bir aile hekimi tarafından hastane koşulları altında yapılabilir. Kürtaj genel anestezi altında yapılmalıdır. Hastane koşullarında yapılmasının gerekliliği kürtajın birtakım patolojik yan etkileri ve ameliyatta komplikasyonları olabileceği içindir.
Kürtaj rahim içerisindeki bir kanama veya bir anormallik sebebiyle de yapılabilmektedir. Bu işlem halk arasında parça almak denilen işlemdir. Bu parça alma işlemi de aynı bebek alma işlemi gibi bir kürtaj yöntemidir.
Aramalar: kürtaj nedir, kürtaj ne demektir, kürtajın anlamı nedir , kürtaş
Aramalar: kürtaj nedir, kürtaj ne demektir, kürtajın anlamı nedir , kürtaş
12 Ekim 2011 Çarşamba
Çocuk Sahibi Olmak İsteyenler Ne Kadar Sık İlişkiye Girmelidir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Ortalama haftada 2 defa cinsel ilişki önerilmektedir. Üç ve üçten daha fazla sayıda cinsel ilişkide bulunan çiftlerde elbette ki gebelik elde edilme şansı daha da artacaktır. Çünkü kadının en verimli olduğu süreçten daha fazla yararlanmaları söz konusu olur.
Bununla birlikte haftada bir ya da daha az sayıda cinsel ilişkide bulunan çiftlerde de gebe kalma süresi paralel olarak uzamaktadır. Dolayısıyla düzenli bir cinsel yaşamı ve haftada iki kez çiftlerin cinsel ilişkiye girmelerini öneriyoruz.
Aramalar: bebek sahibi olmak için haftada kaç defa ilişkiye girmeli, çocuk sahibi olmak için ne kadar cinsel ilişkide bulunulmalıdır
Bununla birlikte haftada bir ya da daha az sayıda cinsel ilişkide bulunan çiftlerde de gebe kalma süresi paralel olarak uzamaktadır. Dolayısıyla düzenli bir cinsel yaşamı ve haftada iki kez çiftlerin cinsel ilişkiye girmelerini öneriyoruz.
Aramalar: bebek sahibi olmak için haftada kaç defa ilişkiye girmeli, çocuk sahibi olmak için ne kadar cinsel ilişkide bulunulmalıdır
Arpacık İçin Evde Ne Yapılabilir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Arpacık hastalarının çoğu genelde tedavi için kendi kendilerine bir şeyler denerler. Fakat en doğrusu arpacığa müdahale etmemek ve direkt doktora gitmektir. Burada yapılan işlemlerin zamanı önemlidir. Örneğin; çay kompresi yapılabilir. Bunu yapanların bir kısmında rahatlama söz konusu iken bir kısmında enfeksiyon artar. Doktorlar tarafından tedavinin bir aşamasında sıcak pansuman önerilir ve bu arpacığın tedavisinin bir parçası olur. Ama bunun hangi zamanda yapılması gerektiğine sadece hekim karar verebilir. O sebeple hasta bunun bilincinde olmadan herhangi bir aşamada uygulamamalıdır. Bunların yanısıra göze iyi geldiği düşünülerek gözün üzerine sarımsak koyma, arpacığa limon damlatma gibi halk arasında bazı uygulamalar yapılıyor. Bunların ne yazık ki arpacığa iyi gelen bir yanı yoktur. Tam tersi bu tür uygulamalar gözde çok ciddi problemlere neden olabilecek hareketlerdir ve bunları uygulamak arpacığın tedavi süresini de uzatacaktır. Arpacık tedavisinde bilinen bir diğer yanlış hareket ise arpacığın olduğu bölgedeki kirpiklerin kopartılarak arpacığın iyileşeceğinin düşünülmesidir. Tedavi etmek bir yana bu hareketinde büyük riskleri vardır. Çünkü kirpik kopartıldığı zaman kirpiğin olduğu deri bölgesi kıl kökünde boşalacaktır. Bu boşalan kısımdan enfeksiyon gözün daha iç kısımlarına yayılabilir. Bu sebeple bu tarz hareketlerden uzak durmak gerekir.
Aramalar: arpacığa ne iyi gelir, arpacığın evde tedavisi, arpacığa ne sürülür, it dirseği için evde tedavi yöntemleri, it dirseği nasıl geçer
Aramalar: arpacığa ne iyi gelir, arpacığın evde tedavisi, arpacığa ne sürülür, it dirseği için evde tedavi yöntemleri, it dirseği nasıl geçer
Etiketler:
arpacığa ne iyi gelir,
arpacık,
arpacık tedavisi,
gözde sivilce,
it dirseği
Arpacık Nasıl Tedavi Edilir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Arpacığın tedavisindeki en önemli etken öncelikle oluşmasını engellemek yani direnci yüksek tutmaktır. Fakat arpacık bir şekilde oluştuysa muhakkak göz doktoruna gitmekte fayda vardır. Çünkü hızlı ve doğru yapılacak bir tedavi arpacığın bir daha oluşma olasılığını oldukça düşürür.
Arpacık tedavisinde başlangıç seviyesinde damla ile olacaktır. Eğer enfeksiyon göz çevresine yayılmaya başladıysa tedavisi için buna çeşitli antibiyotik ve antienflamatuvar ilaçlar da eklenecektir. Bu ilaçlar mutlaka doktor kontrolünde alınması gereken ilaçlardır. Hastanın kendi başına gidip eczaneden alması doğru değildir.
Belli aşamalardan sonra hepimizin bildiği gibi arpacık yavaş yavaş kendi içerisinde toplanmaya ve küçülmeye başlar. Burada arpacık bir kapsül kazanıyordur ve kronik hale gelmiştir. Bu durum belli bir süre devam ettikten sonra artık bunu ilaçlar veya diğer tedavilerle küçültmek mümkün olmayabilir. O zaman da cerrahi müdahale yani ameliyat gereklidir. Cerrahi müdahale ile arpacık apsesi boşaltılır. Fakat ameliyat olduktan sonra da bir daha arpacık çıkmayacağının garantisi yoktur. Çünkü gözün çeşitli yerlerinde arpacık oluşumuna neden olabilecek göz kapağının içerisinde çeşitli bezler vardır. Bu yüzden arpacık ameliyatı olduğunuzda direncinizi düşük tutucak ve arpacık oluşumuna neden olabilecek yaklaşımlardan kaçınmalı gözümüzü temiz tutarak göz sağlığımıza önem vermeliyiz.
Aramalar: arpacığın tedavisi nasıldır, arpacık nasıl tedavi edilir, it dirseği nasıl iyileşir, arpacık nasıl iyileşir
Arpacık tedavisinde başlangıç seviyesinde damla ile olacaktır. Eğer enfeksiyon göz çevresine yayılmaya başladıysa tedavisi için buna çeşitli antibiyotik ve antienflamatuvar ilaçlar da eklenecektir. Bu ilaçlar mutlaka doktor kontrolünde alınması gereken ilaçlardır. Hastanın kendi başına gidip eczaneden alması doğru değildir.
Belli aşamalardan sonra hepimizin bildiği gibi arpacık yavaş yavaş kendi içerisinde toplanmaya ve küçülmeye başlar. Burada arpacık bir kapsül kazanıyordur ve kronik hale gelmiştir. Bu durum belli bir süre devam ettikten sonra artık bunu ilaçlar veya diğer tedavilerle küçültmek mümkün olmayabilir. O zaman da cerrahi müdahale yani ameliyat gereklidir. Cerrahi müdahale ile arpacık apsesi boşaltılır. Fakat ameliyat olduktan sonra da bir daha arpacık çıkmayacağının garantisi yoktur. Çünkü gözün çeşitli yerlerinde arpacık oluşumuna neden olabilecek göz kapağının içerisinde çeşitli bezler vardır. Bu yüzden arpacık ameliyatı olduğunuzda direncinizi düşük tutucak ve arpacık oluşumuna neden olabilecek yaklaşımlardan kaçınmalı gözümüzü temiz tutarak göz sağlığımıza önem vermeliyiz.
Aramalar: arpacığın tedavisi nasıldır, arpacık nasıl tedavi edilir, it dirseği nasıl iyileşir, arpacık nasıl iyileşir
Radyoloji (Röntgen) Kalite Formları
Sponsorlu Bağlantılar:
Ameliyathane Kalite Formları
Sponsorlu Bağlantılar:
HASTANE AMELİYATHANE KALİTE FORMLARI
ACİL SETİ KRİTİK STOK MİKTARI FORMU
AMELİYAT OLACAK HASTA SAYISI FORMU
AMELİYAT TİPLERİNE GÖRE İSTENECEK TETKİK PLANI FORMU
AMELİYATHANE CERRAHİ VE ANESTEZİ İLAÇ MALZEME FORMU
AMELİYATHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AMELİYATHANE SARF LİSTESİ FORMU
ANESTEZİ TAKİP FORMU
ANESTEZİOLOJİ KLİNİĞİ AYLIK KRİTİK STOK MİKTARI FORMU
ANESTEZİYOLOJİ ve REANİMASYON PREOPERATİF DEĞERLENDİRME NOTU
ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON TAKİP RAPORU FORMU
CERRAHİ ALET KONTROL FORMU
DOĞUM SALONU MALZEME SARF FORMU
GÜVENLİ CERRAHİ UYGULAMA KONTROL FORMU
SPANÇ SAYIM FORMU
ACİL SETİ KRİTİK STOK MİKTARI FORMU
AMELİYAT OLACAK HASTA SAYISI FORMU
AMELİYAT TİPLERİNE GÖRE İSTENECEK TETKİK PLANI FORMU
AMELİYATHANE CERRAHİ VE ANESTEZİ İLAÇ MALZEME FORMU
AMELİYATHANE EL YIKAMA ÜNİTESİ DEZENFEKSİYON TAKİP FORMU
AMELİYATHANE SARF LİSTESİ FORMU
ANESTEZİ TAKİP FORMU
ANESTEZİOLOJİ KLİNİĞİ AYLIK KRİTİK STOK MİKTARI FORMU
ANESTEZİYOLOJİ ve REANİMASYON PREOPERATİF DEĞERLENDİRME NOTU
ANESTEZİYOLOJİ VE REANİMASYON TAKİP RAPORU FORMU
CERRAHİ ALET KONTROL FORMU
DOĞUM SALONU MALZEME SARF FORMU
GÜVENLİ CERRAHİ UYGULAMA KONTROL FORMU
SPANÇ SAYIM FORMU
11 Ekim 2011 Salı
Bel Ağrısı Nasıl Geçer?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bel ağrısında ameliyat gerektirmeyen durumlarda yani kaslarla ilgili problemlerin neden olduğu bel ağrılarında veya bel tutulmalarında en iyi tedavi yöntemleri sıcak tutma ve masaj uygulamalarıdır. Tabi bunların yanında iyi bir yatak istirahati de bu tedavileri tamamlar. Yatak istirahati eskilerden beri konuşulduğu gibi sert zeminler üzerinde veya tahta yataklar üzerinde değil bizim için en rahat olan, yarı ortopedik basit bir yaylı yatak bile istirahatimiz için yeterlidir. Sıcak bel ağrısına çok iyi gelir. Masaj yaptırmak ve bel ağrısı için uygun olan bazı fizik tedavi hareketlerini yaptırmak ta çok faydalı olur. Tabi yine halk arasında bilinen bele balık bağlamak, zift dökmek ve bazı bitkileri karıştırıp bele koymak gibi uygulamalar beldeki kan akışını hızlandırdığı için faydalı olabilir.
Aramalar: bel ağrısı nasıl geçer, bel ağrısına ne iyi gelir, bel ağrısına karşı ne yapabiliriz
Aramalar: bel ağrısı nasıl geçer, bel ağrısına ne iyi gelir, bel ağrısına karşı ne yapabiliriz
Tansiyonun Normal Değeri Ne Olmalıdır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Sağlıklı bir insanda normal tansiyon değeri 120 ila 80 arasında olabilir. Fakat bunun dışında her insanın kendisine özgü normal bir tansiyon değeri de olabilir. Örneğin bir ailenin iki farklı bireyinden birinin tansiyonu 130-70 iken diğerinin tansiyonu 90-60 olabilir ve bu değerler ikisi içinde normal tansiyon değerleri olabilir. Önemli olan sağlıklı bir insanda büyük tansiyon en az 90 ev fazla ise 160 olmalıdır. Küçük tansiyon ise minimum 60 maksimum 90 olmalıdır. Eğer tansiyon bu değerler arasında ise buna normal tansiyon deriz. Sağlıklı bir insanda 120'ye 80 normal bir tansiyondur. Yüksek tansiyon hastaları için tansiyon değerleri bu aralıkların dışında olabilir. Eğer bu aralığın dışında ise ve hasta bundan herhangi bir rahatsızlık duymuyorsa ve şikayeti yoksa o hasta için dışında düşündüğümüz tansiyon değeri normal olabilir. Yüksek tansiyon hastalarının düzenli olarak tansiyonlarını her gün ölçerek takip etmeli ve kendi normal tansiyonları hakkında bilgili olmaları gerekir. Elde ettiği bu değerleri doktoruyla paylaşarak doğru tedavi ve ilaçlar için gerekli adımı atmalıdır.
Aramalar: büyük tansiyonun normali nedir, küçük tansiyonun normal değeri nedir, tansiyon kaçla kaç arasında olmalıdır, normal tansiyon değeri n'olmalıdır.
Aramalar: büyük tansiyonun normali nedir, küçük tansiyonun normal değeri nedir, tansiyon kaçla kaç arasında olmalıdır, normal tansiyon değeri n'olmalıdır.
Sponsorlu Bağlantılar:
Bel Ağrısına Karşı Ağır Kaldırırken Nelere Dikkat Etmek Gerekir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Bel ağrısının en büyük sebebi öndeki ağırlıktır. Öndeki ağırlıktan kasıt göbek, hamilelik, çocuk kucaklamak, halı çırpmak, ağır bir şey taşımak, koltuk kaldırmak, ağır eşyaları bir yerden bir yere eğilerek çekmek gibi durumlardır. Eşyaları taşırken ve kaldırırken mutlaka yükün vücut üzerindeki dengesini sağlamalıyız. Market alışverişinde poşetlerin hepsini tek elde tutmak yerine iki kola eşit ağırlıklara bölmek bile bel sağlığı açısından son derece faydalı bir davranış olacaktır. İki tane karpuzu koltuğumuz altına alıp rahatlıkla taşıyabiliriz fakat tek karpuzu taşırken vücut dengesi bozulacaktır. Bu tür durumlara karşı dikkatli olmamız gerekir. Tek bir yük taşıyacaksak bunu sırtımıza da alabiliriz ya da vücudumuza yakın tutup bağrımıza basacak şekilde taşımalıyız. Yükü büyük tepsileri taşırken olduğu gibi vücuttan uzak tutarak taşımak bel sağlığı açısından son derece yanlıştır. Çocuklarımızı yatırır ve kaldırırken ellerimiz üstünde yatırır ve kaldırırız. Bu da bel için sorun anlamına gelir. Genç anne adaylarının gebelikle birlikte önce karınları büyür. Bebek doğduktan sonra ise kucakta bir ağırlık başlar. Ve bebek büyüdükçe önümüzdeki yükümüz giderek artar ve bu hanımların belinde sorunlara sebep olur. En çok yapılan yanlış, yerdeki bir eşyayı alırken dizlerimizi kırmadan onu iki elimizde tutup kaldırmaktır. Bunu yaptığımızda tüm ağırlığa belimiz tarafından mukavemet gösterilir, tüm yük bele biner. 70 kilogramlık bir kişi ayakta dik durduğunda beline binen ağırlık 150 kilogramdır. Bu yük, doksan derece yere eğilip bir şey almaya kalkıştığımızda 450 kilograma kadar çıkar. Bir de aldığımız yükü bu sayıya eklersek belimize yarım tona yakın yük bindirmiş oluruz. Bunu önlemenin yolu yerden bir şey alırken dizlerimiz üzerine çömelerek onu kaldırmalıyız ya da bir dizimizle yere çökerek ağırlığı diz, kalça, bel doğrultusunda aktararak kaldırmaktır. Yani ağırlığı bir kereden belimize bindirme meliyiz. Bu anlattığımız ağırlığın önde iken dikkat edilmesi gereken noktalardır. Çekme, uzanma, itme gibi durumlarda da dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bir şeyi iterken karnımıza dayayıp itmemeliyiz. Karnımıza basınçla beraber ittirmek yanlış bir harekettir. Örneğin bir arabayı iterken öne doğru eğiliriz. Bir dizimizi öne doğru kırarak diğer ayağımız arkaya doğru açık ve yerden de kuvvet alarak itmeliyiz. Belimize fazla yükün geldiğini zaten yaptığımız işlerde anlarız. Bu durumlarda ağırlığın tamamını belimize yüklemekten kaçınmalıyız.
Aramalar: ağır kaldırırken nelere dikkat etmeliyiz, ağırlık nasıl kaldırılır, belimizin ağrımaması için ağırlıkları nasıl kaldırmalıyız
Aramalar: ağır kaldırırken nelere dikkat etmeliyiz, ağırlık nasıl kaldırılır, belimizin ağrımaması için ağırlıkları nasıl kaldırmalıyız
10 Ekim 2011 Pazartesi
Tansiyon Yükseldiğinde Ne Yapılır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Yüksek tansiyon hastaları özellikle tansiyonları yükselirse çok ciddi bir baş ağrısı geçirebilirler, ense kökünden başlayarak başa doğru uzanan ve giderek yayılan bir ağrıya maruz kalabilirler. Bu esnada tansiyon hastasının yanında bulunan kişiler hastaya baktıklarında cildinin kızardığını net bir şekilde görürler. Tansiyonunu ölçülerinde normal tansiyon değerlerinin üzerinde olduğunu saptayabilirler. Bu tür durumlarda hastaya hızlı bir şekilde öncelikle yarı oturur pozisyonu vermeliyiz. Akabinde acil sağlık ekiplerine 112'yi arayarak haber vermeliyiz. Tansiyon için kullandığı ilaçlar varsa doktoruyla irtibata geçerek ya da acil doktoruyla konuşarak ilaçlarını vermeliyiz. Ayrıca pozisyon bozulmamalı, hasta ıslatılmamalı, keskin kokulu maddeler koklatılmamalı, soğuk suya sokulmamalı ya da hastaya bazı içecekler veya gıdalar verilmeden ambulans ekibi beklenmelidir. Eğer hasta şuurunu yitirirse mutlaka hava alması sağlanmalı ve en yakındaki acil servise başvurulmalıdır.
Aramalar: tansiyon yükseldiğinde ne yapılır, tansiyon yüksekliğinde ne yapılabilir, yüksek tansiyon nasıl tedavi edilir, yüksek tansiyona ne iyi gelir
Aramalar: tansiyon yükseldiğinde ne yapılır, tansiyon yüksekliğinde ne yapılabilir, yüksek tansiyon nasıl tedavi edilir, yüksek tansiyona ne iyi gelir
Sütün Çocuklara Faydaları Nelerdir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Sağlıklı büyüme ve gelişme için süt çocuklar için büyük bir önem taşır. 1-10 yaş arası çocuklar için günlük 800 miligram 11-24 yaş arasında bulunan gençlerin ise günlük yaklaşık 1200 mg kalsiyum almalarında yarar vardır. Bir su bardağı süttü yaklaşık olarak 240 mg kalsiyum olduğunu düşünürsek bu günlük olarak 2-3 su bardağı süt içmelerinde fayda olacağını gösterir. Çok hareketli çocuklar daha fazla kalsiyum tükettikleri için bu çocuklarda alınması gereken kalsiyum miktarı daha fazladır. Yaşamımız boyunca büyüme ve gelişmenin hızlı olduğu iki farklı dönem vardır. Bunlardan birincisi 0-1 yaş arası bebekler, ikincisi ise 10'lu yaşlardaki çocuklardır. Dolayısıyla bu büyüme sürecinin çok hızlı geliştiği dönemde yeterli kalsiyum alımı onların kemik ve diş sağlığı açısından büyük önem taşır. Eğer yeterince kalsiyum alıyorsak, güneş ışınlarından yeterince faydalanıp B vitamini alıyorsak ve hareketli bir yaşam sürüyorsak kemiklerimizde depolayacağımız kalsiyum miktarı da fazla olacaktır. İyi bir kemik kitlesine sahip olmak için 30 yaşına kadar kemiklerimize ne kalsiyum depolarsak o kadar iyidir. 30 yaşından sonra kemiklerden bir miktar kalsiyum kaybı olacaktır. Bu sebeple günlük kalsiyum ihtiyacı açısından süt tüketiminin önemi büyüktür. Sütün içeriği sadece kalsiyumdan ibaret olmayıp içerisinde büyük oranda protein, A vitamini, D Vitamini ve bazı B vitamini türlerinden ve fosfor gibi minerallerden süt içtiğimizde faydalanırız.
Aramalar: sütün çocuklara faydaları nelerdir, sütün bebekler için faydaları nelerdir, sütün çocukların beslenmesindeki önemi nedir
Aramalar: sütün çocuklara faydaları nelerdir, sütün bebekler için faydaları nelerdir, sütün çocukların beslenmesindeki önemi nedir
Boyun Tutulmasında Ne Yapılır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Boyun tutulması genellikle bir sabah uyandığımızda, bir kanepede uyuya kaldığımızda veya rüzgara, ceryana kaldığımızda oluşur. Genelde ani gelişir. Boyun tutulmasında doktora hemen gidemeyebiliriz. Bunun için kendi yapacağımız o an en uygun hareket tutulmanın olduğu bölgeyi sıcak tutmaktır. Çünkü biliriz ki sıcaklık kasları gevşetir. Tutulma da bir kas spazmı sonucudur. Bunun en basit örneği insanlar yazın sıcaklarda gevşerken kışın soğukta kaskatı kesilirler. Sıcak uygulamayla rahatlama sağlayabiliriz fakat aşırı derecede bir tutulma, spazm söz konusu ise sadece sıcak tutmak işe yaramayacaktır. Lokal kas gevşeticilerle, masajla tutulma geçirilmeye çalışılabilir. Fakat ciddi bir spazm söz konusu ise masaj ağrı yapabilir. Bunlar evde kendi başımıza yapabileceğimiz yöntemlerdir. Boyun tutulmasının yanında başka bir bulgu varsa örneğin; kolda uyuşma, kolda ağrı, baş ağrısı, boyuna yakın bir bölgede karıncalanma gibi bulgularda mutlaka doktora hızlı bir şekilde başvurmamız gerekir. Çünkü bu ciddi bir boyun fıtığı belirtisi olabilir. O bölgede başka bir problem var mı, boyun tutulmasının altında ne yatıyor bunlara bakmak gerekir. Bunun dışında sadece kas spazmı ise yukarıdaki yöntemleri uygulayıp, uygun zamanda bir hekim kontrolüne gitmekte fayda vardır.
Aramalar: boynum tutuldu ne yapmalıyım, boyun tutulmasında ne yapılabilir, boyun tutulması için öneriler, boyun tutukluğu nasıl geçer
Aramalar: boynum tutuldu ne yapmalıyım, boyun tutulmasında ne yapılabilir, boyun tutulması için öneriler, boyun tutukluğu nasıl geçer
Etiketler:
Boyun Ağrısı,
Boyun Fıtığı,
boyun tutulması,
Sağlık Bilgileri
Kolayca Hamile Kalmak İçin Ne Yapılmalıdır?
Sponsorlu Bağlantılar:
Annenin veya anne adayının düzenli bir hayatının olması, beslenmesini düzenli ve dengeli yapması, uyku düzenini sağlaması ve kullanıyorsa sigara ve alkol gibi kötü alışkanlıklarından uzak durması gerekmektedir. Bunların dışında geçmişten süregelen bir rahatsızlığı varsa bunun için doktora gidip gerekli tedavileri tamamlaması gerekir. Ayrıca kullandığı ilaçlar varsa bunlarında gebelik öncesi doktor yardımıyla gözden geçirilmesinde fayda vardır.
hamileliği kolaylaştıran yöntemler, kolay hamilelik için ne yapılabilir, hamile kalmayı nasıl kolay hale getirebiliriz
hamileliği kolaylaştıran yöntemler, kolay hamilelik için ne yapılabilir, hamile kalmayı nasıl kolay hale getirebiliriz
Gebelik İçin En Uygun İlişki Zamanı Nedir?
Sponsorlu Bağlantılar:
Hamilelik açısından verimliliğin en yüksek olduğu dönem kadının yumurtlama gününe en yakın olan 3-4 günlük dönemdir. 28 günde bir adet gören kadında yani adetin ilk gününden ilk gününe 28 günlük ara süreç olan bir kadında yumurtlama günü adetin 14. günüdür. 10 ve 14. günler arasında gebelik şansının en yüksek olduğu, yumurtlamanın olacağı süreçtir. Fakat siklusun(adet döngüsünün) uzunluğuna göre bu kadından kadına değişiklik gösterebilmektedir. Şu şekilde bir örnekle açıklayabiliriz; 30 günde bir adet gören bir kadında yumurtlama zamanı 16. güne kayma gösterir. Ya da 26 günde bir adet gören kadında yumurtlama 12. güne kayar. Bunu hesaplamanın çok basit bir metodu vardır. Öncelikle adetin ilk gününden sonraki adetin ilk gününe aradaki gün sayısını bulmak gerekir. Bu buluna gün sayısından 14 çıkartırsak yumurtlamanın hangi gün olacağını bulabiliriz. Yukarıdaki 30 ve 26 örneklerinde ki gibi. 30-14= 16.gün ve 26-14=12. gün gibi. Tabi bu hesaplamanın kesinlik belirtmesi söz konusu değildir ve garantisi yoktur. Yumurtlama gününe yakın olan son 4 günlük aşamada yani 10 ve 14. gün arasında gebeliği yakalayabilmek açısından en sık cinsel ilişkinin olması gereken dönemdir. Yani tekrar basitçe açıklamak gerekirse önce adet döngüleri arasındaki gün sayısını bulup bundan 14 çıkaracağız. Diyelim 16 çıktı. Adetin başladığı birinci günden sayarak 12-16 gün sonra ilişkiye girersek hamile kalma olasılığı fazlalaşır.
Aramalar: adetten sonra hangi gün hamilelik şansı artar, ayın hangi döneminde hamile kalma şansı yüksektir, hamile kalmak için en uygun zaman ne zamandır, gebelik için en uygun cinsel ilişki zamanı nedir
Aramalar: adetten sonra hangi gün hamilelik şansı artar, ayın hangi döneminde hamile kalma şansı yüksektir, hamile kalmak için en uygun zaman ne zamandır, gebelik için en uygun cinsel ilişki zamanı nedir
9 Ekim 2011 Pazar
Korse Takmak Beli Korur mu?
Sponsorlu Bağlantılar:
Beli ağrıyan insanlar korse takarak korse ile kendilerini daha güvende hissettiklerini ifade ederler ve korsenin ağrılarını azalttığını söylerler. Aslında korse takınca o bölge sarıldığı için hastanın kendisini psikolojik olarak güvende hissetmesinden kaynaklı ağrı azalması durumudur. Korseyi doktor tavsiyesi olmadan, doktorumuza danışmadan kendimiz takarsak başımızı ağrıtacak bir takım sıkıntılara sebep olabilir. Bunlardan birincisi insan vücudunun üzerimize giydiğimiz kıyafete göre vücut ısısını ayarlamasındandır. Beldeki fazladan bir örtü bu bölgenin nemlenmesine, terlemesine sebep olacaktır. Belimiz terleyerek nemlenirse ve bu şekilde dışarı çıkıldığında hafif bir rüzgarı yediğimizde ıslak bölgede bele gelecek esinti derinin içine doğru nüfuz ederek adaleleri üşütür ve adalelerin kasılmasına sebep olur. Bu durum halk arasında yel girmesi dediğimiz durumdur. Korsenin ikinci ve daha önemli olumsuz yanı şudur. Bel sorunu olan hastalarda uzmanlar ameliyat gerektirmeyen durumlarda egzersiz yapmalarını önerir. Egzersizden kastedilen hastanın bel ve bacak kaslarının güçlendirilmesidir. Bel ve bacak kasları güçlendiğinde hastanın ufak tefek hamlık, hantallık, hareketsizlik sorunları ortadan kalkmış olur. Hantal bir vücutta ağır bir şey kaldırmaya kalkarsak bel kaslarımız birden kasılır ve belimiz tutulur. İşte bu hareketsizlikten kaynaklanan bel ağrıları yaşarken korse ile iyileştiğimizi sanarak bel ağrımızın ilerlemesine davetiye çıkarmış oluruz. Korse yalnızca bazı cerrahi müdahalelerden sonra kısa bir süreliğine ve doktor tavsiyesiyle takılabilir.
Korse modellerini online olarak alışveriş yapabileceğiniz web sitesi www.camasirim.com
Aramalar: korse takmak beli korur mu, korse takmak beli rahatlatır mı, korse bel ağrısını önler mi
Korse modellerini online olarak alışveriş yapabileceğiniz web sitesi www.camasirim.com
Aramalar: korse takmak beli korur mu, korse takmak beli rahatlatır mı, korse bel ağrısını önler mi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)