Çocuğa Lastik Ayakkabı Giydirilir Mi?

Lastik ayakkabılar, çizmeler, botlar devamlı giyilmedikleri takdirde, çocuğun ayaklarına hiç bir zaman zarar vermezler. Ancak hava geçirmeyen böyle bir lastik giyecekler içinde ayak terler, çocuğun incecik ayak derisinde pişikler meydana gelir. Onun için bu lastik pabuçları giyerken, çocuğun ayağına naylon değil, yünlü veya pamuklu çoraplar giydirilmelidir. Böylece terlemenin önüne geçilmiş olur. Yine de lastik ayakkabılarda ayak hava alamadığı için, bu ayakkabıların uzun süre ayakta kalmasından, ayak sağlığı için kaçınmak gerekir.

Diş Macunu Yutmak Zararlı Mı?

Çocuğum dişlerini fırçalarken diş macunu yutuyor, zararı var mıdır? Çocuğun dişlerini fırçalarken ve çalkalarken bir miktar su ya da macun köpüğü yutması normal bir şeydir. Yutulan sudaki çok az miktardaki diş macunu parçacığının hiç bir zararı yoktur. Bunun tek kötü tarafı, çocuğun ağzını tam çalkalamadan suyun bir kısmını yutmasından dolayı, dişlerinin iyice temizlenememesidir. Fakat çocuk zamanla ağzındaki macun kalıntılarını iyice temizlemeyi ve tükürmeyi öğrenecek ve bundan bir oyunmuş gibi zevk almaya başlayacaktır. Fakat unutulmaması gerekir ki diş macununda, diş minesinin daha iyi gelişmesini sağlamak için sodyum florür bulunur. Flor zehirli bir kimyasaldır. Miktarı ne kadar çok olursa o kadar çok zarar verebilir. Bu nedenle 5 yaşına kadar çocukların diş fırçalaması pek uygun görülmez. Gelişme çağında olan çok küçük çocuklar yutabileceği için bu çocukların diş macunu kullanılması uzmanlarca önerilmemektedir. Ayrıca çocuğumuza diş macununu yutmaması gerektiğini anlatmalıyız.

Aramalar: Diş macunu yutmanın zararı var mıdır? diş fırçalarken macun yutulursa ne yapmak gerekir?

Çocukta Düztabanlık Geçer Mi?

Düztabanlıktan korkmayın
Çocukların düztabanlığı birçok anne ve babaya endişe verir. Oysa ayaktaki bu durumun ne önemli bir zararı vardır, ne de tedavisi güçtür. Her şeyden önce de şunu bilmek gerektir: Üç veya dört yaşına kadar ki gelişme döneminde düztabanlık normaldir. Tabandaki kemer ancak dört yaştan sonra oluşur. Bu yüzden yürümeye yeni başlamış çocuklara, taban düzlüğünü giderici ayakkabılar giydirmek yanlıştır. Beş yaşına geldiği zaman da çocuğunuzun tabanındaki kemerin oluşmadığını düşünüyorsanız yani düztabanlığından şüpheleniyorsanız bir ortopedi uzmanına gösterebilirsiniz. Düztabanlık genellikle 20 yaşından sonra düzelir. Düzelmezse bile, uzun yürüyüşlerde ayağın fazlaca yorulmasından başka bir zararı yoktur.

Aramalar: Düz tabanlığın zararı var mıdır? düztabanlık zararlı mıdır?

Çocuğunuza En Uygun Ayakkabı Nasıldır?

Çocuğunuz için en uygun papuç nasıl olur?
Yürümeye yeni başlayan çocuklar için en uygun ayakkabılar topuk kısımları arkadan yüksek ve kuvvetli, taban kısmı ise elastiki ve kaymayan cinsten olan ayakkabılardır. Fakat yine de akşamları çocuğunuzun pabuçlarını çıkardıktan sonra çocuğunuzun ayaklarını kontrol ederek ayakkabının herhangi bir rahatsızlık verip vermediğine bakınız.

Çocuğunuz Çok Mu Şeker Yiyor?

Çocuğunuz tatlıyı çok mu seviyor?
Çocukların aşırı derecede şeker yemeleri onların iştahını keseceği gibi dişleri için de zararlı olabilir. Bu konuda bazı psikologların değişik bir iddiası da var. Kendilerini ihmal edilmiş hisseden çocuklarda şekere karşı daha büyük bir düşkünlük görülürmüş. Eğer çocuğunuz aşırı derecede şeker ve tatlı seviyorsa, konuyu bir de bu yönden ele almanız faydalı olacaktır.

Aramalar: Çocuğun çok şeker yemesinde bir sakınca var mı? çocuğum çok şeker yiyor bir zararı var mıdır? çocuğun tatlıya düşkünlüğü neden olur?

Şaşılık Düzeltilir Mi?

Şaşılık düzeltilebilir mi?
Şaşılığı önlemek için dört yaşını geçirmemek gerekir. Şaşılık dört yaşından sonra da bir ameliyatla düzeltilebilir fakat şaşılık aynı zamanda gözün zayıf görmesiyle de ilgili olduğu için bu tedaviye ne kadar erken başlanırsa o kadar faydalı olur. Birçok doktor bu tedavide gözlük kullandırmak yerine göze uzun vadeli bir atropin damlası tedavisi uygular. Bu damla gözü kuvvetlendirmek bakımından faydalıdır. Eğer bu tedavi yeterli görülmezse doktor şaşılığı düzeltmek için bir ameliyata karar verebilir.

Aramalar: şaşılık nasıl düzeltilir? şaşılık önlenebilir mi? şaşılık nasıl geçer?

Soğuk Algınlığına Karşı C Vitamini

Soğuk algınlığına karşı C vitamini:
Nobel Tıp ödülünü kazanan Amerikalı Doktor Prof. Linus Pauling, bol miktarlarda alınan C vitamininin soğuk algınlığını iyileştirdiğini ve hatta hastalığa yakalanmayı önlediğini ileri sürmektedir.

C vitamini yetersizliğinin soğuk algınlığı ve diğer bazı hastalıklara karşı vücudumuzu koruduğu öteden beri bilinmekteydi ama hastalığa yakalandıktan sonra alınan bol miktarda C vitamininin hastalığı tedavi ettiği henüz kesinlikle ispat edilmiş değildir. Prof. Pauling kışın ve özellikle grip hastalığının salgın haline geldiği zamanlarda günde 2000 -3000 miligram C vitamini alınmasının, hem soğuk algınlığı ve grip, hem de diğer bazı hastalıklara karşı koruyucu bir etkisi olduğunu söylemektedir. Fazla miktardaki bu vitamin C vitamini haplarıyla alınır fakat doktor kontrolünde ihtiyaç kadarı alınması gerekir.

Aramalar: soğuk algınlığı nasıl önlenir? grip olmak nasıl önlenir? soğuk algınlığı için ne yapılabilir? grip için ne yapmalı?

Çocuklar Kardeşine Neden Sataşır?

Çocuğunuz kardeşine mi sataşıyor?
Çocukların bu alışkanlığı sadece kıskançlıktan ileri gelir. Eğer çocuk kendisinin yapamadığı bir şeyi abisinin yaptığını görürse veya kendinde olmayan bir şeyi onda farkederse, kendini küçük hisseder ve kardeşine karşı içinde bir hırs uyanır. Çocukta böyle bir durum farkedilirse derhal onun kendisinde hissettiği eksikliğin giderilmesi gerekir. Abisinin de bütün sataşmalarına rağmen kardeşine yakınlık göstermesi ve onu kıskandıracak hareketlerden kaçınması gerekmektedir.

Aramalar: Çocuklar kardeşlerini neden kıskanır? çocuklarda kıskançlık neden olur?

Çocuğunuz Çok Mu Zeki Dersiniz?

Çocuğunuz üstün zekalı mı?
8 sorudan oluşan bir teste vereceğiniz dikkatli cevaplar, yavrunuzun üstün zekalı bir çocuk oıup olmadığını anlamanıza yardım edecektir. Üstün zekalı çocuklar, normal zekalı çocuklardan bu sekiz farkla ayrılmaktadırlar. Eğer bu sekiz fark sizin çocuğunuzda da varsa, yavrunuzun üstün zekalı olduğundan emin olabilirsiniz.

1- Çocuğunuzda olağanüstü bir hayal gücü var mı?
2- Çeşitli merakları var mı?
3- Çok zor problemleri çözmek için bıkmadan sonucu buluncaya kadar uğraşıyor mu?
4- Yaşıtlarından daha zengin bir kelime hazinesine sahip mi?
5- Yeniliklere çok çabuk ayak uydurabiliyor mu?
6- Çabuk ezberliyor mu?
7- Karışık yolları kolaylıkla bulabiliyor mu?
8-Dikkatli bir gözlemci mi?

Eğer bütün bunlara "Evet" cevabı verebiliyorsanız çocuğunuzun üstün zekalı olduğundan emin olabilirsiniz.

Aramalar: Çocuğum zeki mi nasıl anlarım?

Çoçuk Emziren Anne Çok Mu Yemeli?

Çocuk emziren kadınlar fazla mı yemeli midir?
Kesinlikle fazla yememelidirler. Süt veren kadın normal gıda almaya devam etmelidir. Gıdasında eksiklik olmadığı yani dengeli ve düzenli beslendiği halde sütü gelmiyorsa çok yemek de fayda etmeyecektir. Tam tersine çok yemesi kendi sağlığı için zararlı olacaktır.

Hamilelikte Huy Değişiklikleri

Hamilelikte karakter değişimi:
Pek çok kadın hamilelik sırasında karakterlerinin değiştiğini görür. Fazla heyecanlı, kaygılı ya da sinirli olurlar.

Bir çocuk beklemekten mutluluk duysalar da, bazen kendilerini bile şaşırtan olumsuz fikirlere sahip olurlar. Bu karakter değişimlerinin sayısız nedeni olabilir. Doğumun bütün aileye getirdiği değişikliklerden korkma, anormal bir çocuk sahibi olma endişesi, doğum korkusu gibi daha bir çok neden olabilir.

Bu tür kaygılar duyuyorsanız, anlaşılabilir olduklarını bilin, özellikle de eğer ilk çocuğunuzu bekliyorsanız. Şimdi her şey sizin için bilinmezliktir, vücudunuzda ve ruhunuzda olup biten her şey size gizemli geliyordur.

Bu tür endişe ve korkularınızı kocanızla konuşun ki birlikte endişelerinizi aşmaya çalışabilesiniz. Her zaman, özellikle size yakın biriyle konuşmanın iyi geldiğinin farkına varılmamıştır. Eğer kocanız yoksa, sizi anlayacak yakın bir arkadaşınızla ya da kardeşinizle konuşabilirsiniz. Bu konuşmalar sonrasında yatıştığınızı, sizin endişelerinizin onların da endişeleri olduğunu keşfedeceksiniz.

Eğer hamileliğin başında kendinizi sinirli hissediyorsanız, çocuğun kıpırdandığını hissettiğinizde, varlığını elle tutulur bir biçimde gösterdiğinde göreceksiniz ki endişelenmeye gerek bir durum ortada yoktur. Çocuk doğurmak, bir kadın için en heyecan verici ve en mutluluk verici olaydır. Bu doğal süreci abartmadan yaşayın ve doktorunuzla sürekli irtibat halinde olun.

Aramalar: Hamilelikte huylar neden değişir? gebelikte kadının hal ve hareketleri niçin değişir? hamilelikte görülen huy değişiminin sebebi nedir?

Hamilelikte İlaç Kullanılır Mı?

Bu konuda ülkemizde farklı şekillerde satılan binlerce ilacı tek tek incelemek söz konusu olamaz. Buna karşın ilaçları iki sınıfa ayırabilir:

Yaygın diye nitelendirebileceğimiz normal olarak bir ailenin ecza dolabında bulundurulan ve reçetesiz satılan ilaçlar. Hiçbiri tehlikeli gözükmez ve bunları normal ölçülerde endişe etmeden alabilirsiniz. Eğer huzursuzsanız ve en küçük bir kuşkunuz varsa, sizi rahatlatması açısından doktorunuza danışınız. Bazı hekimler hamileliğin en başında ve en sonunda aspirini yasaklarlar.

Diğer ilaçlara gelince, yazılmasının sorumluluğu hekime düşer. Rahat olun çocuğunuz için tehlikelere açık hiçbir ilacı yazmayacaktır.

Kronik bir hastalık hamilelikten önce varolabilir (örneğin şeker hastalığı) ve bir tedavi gerektirebilir. Hamile olduğunuz sürece bu tedaviyi sürdürmeniz gerekebilir. Diğer yandan, hamileliğin herhangi bir anında zor bir hastalık (örneğin grip) ya da bulaşıcı başka bir hastalık olabilir. Burada da, hamilelik sırasında yasak olan ilaçları iyi bilen hekime güvenmeniz gerekir.

Aramalar: gebelikte her ilaç kullanılabilir mi? hamileyken nasıl ilaç kullanmak gerekir? hamileyken hangi ilaçlar içilmez?

Gebelikte Bel Ağrısı Neden Olur?

Gebelikte bel ağrısı:
Hamile pek çok kadın bel ağrısı çekmekten yakınır. Söz konusu olan, normal eğriliğinin zorlanmasıyla ilgili omurga sancılarıdır, (özellikle hamileliğin sonunda, hamile kadınların bellerinin çok bükük olduğunu fark etmişsinizdir.) Bu sancılar akşamları, kadın yorgun olduğunda ya da uzun süre ayakta durulduğunda (bazı mesleklerde sık olduğu gibi) yoğun olur. Önemli bir sorun niteliği taşımazlar. Bazı gebelik egzersizleri, yüzme (özellikle sırtüstü yüzme) ve haptonomiyle azaltılabilirler. Bir kineziterapiste danışılabilir.

Kaç Yaşına Kadar Hamile Olunabilir?

Yaşın hamile kalma üzerindeki etkisi nedir?
Kavramsal olarak, hamilelik ovülasyon olduğu sürece, yani menopoza kadar mümkündür. Gerçekte ise kadının doğurganlığı 35 yaşından sonra azalmaya başlar. Ve 40 yaşından sonra, doğurganlığın düşüşü daha belirgindir. Oysa, bu yaşta, genelde çocuk isteği daha güçlüdür, ya da yeniden belirir. Erkeğin yaşı da işin içine girdiğinden bu isteğe yanıt vermek için acele etmek gerekir. Yakın zamana dek bütün erkeklerin 80 yaşına kadar çocuk yapabileceklerine inanılıyordu. Bugün artık istatistikler erkeklerin çocuk yapma gücünün de yaşla birlikte azaldığını gösteriyor.

Aramalar: Kaç yaşına kadar gebe kalınabilir? hangi yaştan sonra hamilelik olmaz? kadınlar kaç yaşından sonra doğuramaz?

Laboratuvarda Yapılan Gebelik Testi

Laboratuvarların Uyguladığı Hamilelik Testleri:
Günümüzde laboratuvarlar yalnızca basit araştırmalar değil, kandaki HCG'nin ölçümlerini de yapıyor. HCG testi hamilelik döneminde salgılanır ve bu hormona "gebelik hormonu" da denilmektedir. Laboratuvarda sizden alınacak çok az miktar kan ile kanınızdaki HCG ölçümü yapılarak gebeliğin söz konusu olup olmadığı kolayca anlaşılabilir.

Bu inceleme, kanama ve sancı gibi terslik durumlarının hamilelik mi yoksa jinekolojik bir hastalık mı olduğunu çabucak anlamayı zorunlu olduğu durumlarda gerekli ek bilgileri sağlıyor. Bu inceleme ayrıca zor bir hamileliğin başlangıcını gözetmekte kullanılıyor. Bu kan ölçümleri hamilelik tanısına, idrar tahlillerinden daha erken varılmasını mümkün kılıyor. Ayrıca regl dönemlerinin düzensiz olduğu (özellikle doğum kontrol hapını bıraktıktan sonra) durumlar için gerekli olan hamileliğin bulunduğu evrenin kesinleştirilmesini de sağlıyorlar.

Bir hamileliği başlangıcında tanımanın daha çabuk ve daha kolay bir yolu daha vardır. Bu yol ancak ateş yöntemim tanıyan ve bunu sürekli uygulayan kadınların elinin altındadır. Hamilelikte ateş düşecek yerde hep yüksek kalır. Böylece adet kesilmesinde yüksek ateşin sürüp gitmesi hamileliğin erken bir belirtisidir. İlk gecikme günlerinden itibaren tanımaya izin verir: Yüksek ateşin 16. gününden itibaren hamilelik ihtimali söz konusudur ve 20. günde, yani bir hafta gecikmeden sonra bu ihtimal gerçekliğe dönüşür.

İlk üç ay boyunca hiçbir incelemeye gitmemeniz gibi şüpheli bir olasılıkta, fizyolojik başka olaylar hamilelik sanısını güçlendirecektir: Üçüncü aya doğru, sıkıldığında memeden salgılanan beyazımsı bir sıvının (kolostrum) belirmesi, dördüncü aya doğru rahmin hacminin gözle görülebilir oranda artması, dört buçuk aya doğru çocuğun hareketlerinin fark edilmesi ki bu ikinci hamilelikten sonra daha erken meydana gelecektir. Ancak bu kadar uzun süre beklemeniz tavsiye edilmez. Bebeğin sağlığı ve emniyeti, sosyal güvenlikten ve bazı diğer sosyal haklardan yararlanmak için üçüncü aydan önce ilk incelemenin zorunlu olduğu günümüzde, muayeneye gitmek için çocuğunun hareket etmesini bekleyen anne oldukça azdır.

İdrarda Yapılan Gebelik Testleri

Hamileliği Öğrenmek İçin İdrar Testleri
Yalnızca tek sefer kullanabileceğiniz testler gerekli bütün aksesuarlarıyla, kutular içinde, eczanelerde reçetesiz olarak satılır. Bazıları bir kutu içinde iki tane olarak satılır. Bunun nedenş eğer gerekirse birkaç gün sonra yeniden tepkimeyi ölçmek için ikinci bir test yapmaya yarar. Farklı markalar vardır. Her kutu içinde kullanım kılavuzları verilir. Bu kılavuzlar anne aday adayının :) testi kolayca uygulayabilmesi için yeterince açıktır ancak yine de incelikle uygulanmadıkları takdirde hatalar olabilir.

Eğer testiniz olumluysa bu, büyük ihtimalle hamile olduğunuzu gösterir (Yanlış çıkan pozitif sonuca çok az rastlanır). Buna karşın eğer test olumsuzsa, hamile olma ihtimaliniz kesinlikle yoktur denilemez. Örneğin, testin çok erken yapıldığı, adet gecikmesinin çok kısa olduğu durumlarda çok yeni bir hamilelik söz konusu olabilir.

Günümüzde testler, hamileliği giderek daha erken öğrenmeye izin veriyor. Laboratuvarlar arasında bu iş artık kimin hamileliği daha önceden haber vereceğine dair saate karşı gerçek bir yarış haline geldi.

Ancak aşılmadıkça yanıtın mümkün olmadığı bir eşik, bir sınır var. Öyle ki, hormonlar bir hamileliği ortaya çıkaran belirtici oranı henüz yakalayamamıştır ve bu eşik her kadında aynı değildir. Bir kadından diğerine hormon oranı değişebilir. Böylelikle, aynı günde hamileliği başlamış olan iki kadın aynı testten farklı sonuçlar alabilirler.

Testi yapmak için, bir gece önce çok fazla bir şey içmemek koşuluyla, sabah idrarının kullanılması tavsiye edilir. Böylelikle daha koyu ve dolayısıyla hormon oranı daha yüksek bir idrar elde edilir.

Kısacası, eğer hamilelik testiniz olumluysa hamileliğinize neredeyse kesin gözüyle bakabilirsiniz.

Eğer test olumsuzsa ve vaktinden önce uygulanmışsa yeniden uygulamak için bir hafta bekleyin. Bu sürenin sonunda da test olmumsuzsa ve adet gecikmeniz üzüyorsa, büyük olasılıkla bir laboratuvar incelemesi yapacak bir doktora başvurmanız yerinde olur. Doktor kendi başınıza yapacağınız testlerden farklı olarak yalnız ve hamilelik hormonlarının var olup olmadığını ortaya koymakla kalmayacak, ayrıca bu hormonların miktarını da ölçebilecektir.

Aramalar: gebelikte testi sonucum pozitifse gebemiyim? hamilelik testi yaptım olumlu çıktı şimdi hamilemiyim?

Hamile Olduğumuzu Nasıl Anlarız?

Hamilelik nasıl anlaşılır?

Gebeliğin en önemli ve genelde ilk belirtisi adetlerin durmasıdır. (Tıbbi terimiyle amenore - adet kesilmesi.) Ama bu belirtinin mutlak bir değeri yoktur. Adetleriniz iki-üç gün gecikirse, bundan hemen hamile olduğunuz sonucunu çıkaramazsınız.

- Hamilelik dışında da birkaç günlük gecikmenin olabileceğini gözönünde bulundurarak, çok düzenli bir adetiniz olup olmadığınızı iyi tespit etmek gerekir.

- Bazı hastalıkların (bulaşıcı ya da herhangi bir) bazen adet gecikmesine yol açtığını gözönünde bulundurarak, sağlıklı olup olmadığınızı iyi tespit etmek gerekir.

- Adetinizi bozacak yolculuk, iklim değişikliği, tatil, şok gibi özel durumlar içinde olmadığınızdan emin olmak gerekir.

- Ergenlik ya da menopoz gibi adetlerin genelde düzensiz olduğu dönemlerde olmamak gerekir. Bu durumlardan herhangi biri söz konusu değilse hamile olduğunuzu varsayabilirsiniz.

Başka türlü söylemek gerekirse, "adet gören bir kadın hamile olamaz" denebilir. Buna karşılık "adet görmeyen bir kadın kesinlikle hamiledir" denemez.

Bazı belirtiler ya da rahatsızlıklar hamilelik başlangıcına eşlik edebilir:

Vakaların yüzde ellisinde sabahları safralı, gün boyunca besin kaynaklı kusmanın eşlik ettiği basit mide bulantıları,

bazı besinlere karşı iştahsızlık ve bazı yiyeceklerden tiksinme, bazen tersi olarak iştahın açılması ya da bazı besinlere aş erme,

koku duyusunun değişimi; bazen en zarif parfümün bile çekilmez gelmesi, -»alışılmadık tükürük salgısı,

mide ekşimeleri, gün boyunca yemeklerden sonra uyuma isteği veren ağırlık çökmesi: Bir çocuk beklerken, başlangıçtan itibaren alışık olduğumuzdan daha çok uykumuz gelir,

- kabızlık,
- sık işeme isteği,
- ağırlaşan ve gerginleşen göğüslerin hacminin erken artması. Areol, yani göğüs ucunu çevreleyen morumsu kahverengi halka şişer. Göğüs ucu daha şişkin ve hassastır. Kendi kendinize anlamanızın zor olacağı önemli bir işaret de "Montgomery yumruları" diye adlandırılan, areolün üzerinde beliren çıkıntılardır.

Aramalar: hamilelik belirtileri nelerdir? hamile olduğumu nasıl anlarım? hamilelik nasıl anlaşılır? gebe olup olmadığımı nasıl anlayabilirim?

Hamileyken Çok Mu Yemek Yemelidir?

Gebe kadın çok mu yemelidir?
Gebelikte anne adayları kendi başlarına hareket ederek çok yememelidirler. Çünkü gebelik, kadının hayatında beslenmenin öneminin en fazla olduğu dönemlerdendir. Gebelik döneminde sürdürülecek beslenme düzeni ve şekli annenin ve günü geldiğinde doğacak bebeğin sağlığı açısından oldukça önemli bir yere sahiptir. Zaten bu da gebelik sırasındaki beslenmenin, halk arasında hamileyken annenin çift kişilik yemesi gerekir fikrini ortaya çıkarmıştır. Fakat gebelikte fazla beslenme de en az yetersiz beslenme kadar annenin ve bebeğinin sağlığı açısından sorunlar ortaya çıkarabilir.

Bebeğin anne karnında büyümesi, fiziki ve zihinsel yönden gelişiminin doğru bir şekilde gerçekleşmesi, anne adayının gebeliği süresince beslenmesiyle yakından ilgisi olan bir durumdur. Bir çok yanlış düşüncenin dışında, kadın doğum doktorları, beslenme uzmanları, diyetisyenler; gebelikte annenin her ay ortalama olarak 1 kg. kadar kilo almasını önerirler. Fakat dikkat edilmesi gereken, bu kilo artışının gelişigüzel değil, beslenme ilkelerine uygun bir biçimde sağlanması gerekmesidir. Bundan ötürü hangi yiyecek gruplarından ne kadar miktarda yemesi gerektiğini doktoru ya da diyetisyeni ile konuşarak planlı bir şekilde yürütmelidir.

Gebeliğin son günlerinde alınan kaloriyi arttırmak gerekirse de, arttırılan miktar beşte biri geçmemelidir. Bazı doktorlar bunu bile fazla bulurlar.

Aramalar: hamileyken çok mu yemelidir? gebelikte fazla yemek mi lazım? hamilelikte iki kişilik mi yenmelidir?

Gebelikte Kaçıncı Aya Kadar Çalışılabilir?

Gebe kalan meslek sahibi kadınlar ne zamana kadar çalışabilirler?

Bir işyerinde personel olarak veya fabrikada çalışan, daha doğrusu ayak hizmeti yapan kadınların gebeliklerinin beşinci veya altıncı ayından sonra çalışmaları doğru değildir. Oturarak çalışan kadınlar, işlerine daha fazla devam edebilirlerse de bu sefer de ortaya vücutlarının deforme olma ihtimali çıkar. Bu daha çok kadının bileceği bir iştir. Ama yine de bu tür ikilemlerde kalan kadınların doktoruna danışması yerinde olur. Anne sağlıklı ise, doğumdan sonra da çocuğu 2-3 aylık olunca işine dönebilir.

Aramalar: gebelikte ne zaman işi bırakmak gerekir? gebelikte ne zaman işe ara vermek lazım? doğumdan sonra tekrar ne zaman işe dönülebilir?

Gebelik Sırasında Banyo Yapmak

Gebelik boyunca yıkanmak tehlikeli midir?
Hamile iken banyo yapmanın sakıncası yoktur aksine tavsiye edilebilir. Yalnız dikkat edilmesi gereken; ilk birkaç hafta içinde küvet ve benzeri banyo teçhizatlarıyla suyun içine oturarak yıkanmamak gerekir. Baştan aşağı su dökünerek yıkanmak gerekir. Bu şekilde banyo yaparak gebelikte oluşabilecek, rahime mikrop girme ihtimalinin önüne geçilmiş olunur.

Gebelikte Varisten Nasıl Korunulur?

Gebeliği sırasında her kadının varis olması tehlikesi var mıdır?
Hayır. Varis genellikle kalıtsal bir rahatsızlıktır. Eğer ırsiyet söz konusu değilse, hamile bir kadının bacaklarında varis meydana gelmesi, genişlemekte olan rahmin, kan dolaşımını hafifçe engellemesindendir.

Varislerden korunmak için:
* Her gün hafif beden hareketleri yapınız.

* Uzun süre aynı biçimde ayakta durmayınız. Kapalı bir yerde çalışıyorsanız arada, fırsat buldukça dolaşmayı ihmal etmeyiniz.

* Her gün birkaç dakikadan başlayarak 10 dakikaya kadar, sırt üstü yatıp, bacaklarınızı kaldırarak, topuklarınızı duvara dayayıp durunuz. Canınız sıkılmaması için bu vaziyette bir şey okuyabilir ya da müzik dinleyebilirsiniz. Zaman geçtikçe bu hareketi günde iki kereye çıkarınız.

* Eğer irsi bir varis durumu söz konusu değilse, doğum sırasında meydana gelen varislerin, doğumdan sonra kaybolacağını bilerek endişeye kapılmayınız.

Aramalar: Gebelikten sonra meydana gelen varislerden nasıl kurtulunur? Hamilelikte oluşan varisler için ne yapılabilir?

Gebelik 9 Aydan Fazla Sürer Mi?

Gebelik dokuz aydan fazla sürebilir mi?
Evet, sürebilir. Birçok kadınlar normal gebelik sürmesinden iki hafta daha fazla hafta sonra doğururlar. Ama bugün doktorlar, gebelik süresinden sonra bir hafta geçer geçmez müdahale etmeyi hem annenin,hem de çocuğun sağlığı için daha uygun buluyorlar. Gebeliğin fazla uzaması özellikle çok büyük ve çok küçük bebekler için tehlikelidir.

Çocuğun Doğum Tarihini Hesaplama

Çocuğun ne zaman doğacağı nasıl hesap edilir?
En son adet tarihinizin ilk gününe bir hafta ilave edin. Sonra bu tarihten üç ay çıkartın. Bebek, bu son elde ettiğiniz tarihten tam bir yıl sonra dünyaya gelecektir. Çocuğun ne zaman doğacağını hesap etmek için başka yöntemler de vardır, ama en kolayı budur.

Ekmekte Mikrop Olur Mu?

EKMEKTE MİKROP OLUR MU?
Fırından yeni çıkmış sıcak bir ekmeğin içinde hiç bir zaman zararlı bir mikrobun bulunmaması gerekir. Ama ekmek konulduğu yerden, ambalajsız taşındığı arabadan, ona dokunan kimselerden mikrop alabilir.

Mesleki Sırt Ağrıları

SIRT AĞRILARI:
Belirli bir hastalığın verdiği sırt ağrıları dışında bazı mesleklerden ötürü meydana gelen sırt ağrıları vardır. Mesela hayatı boyunca masa başı çalışan kişiler, durmadan omuzlarını kasarak para sayan veznedarlar, sürekli eğilerek ütü yapan ütücüler, sürekli meyve-sebze kasası indirip kaldıran hal esnafı ve benzerleri mesleklerde bulunanlarda bu tip sırt ağrılarına çok sık rastlanır. Bu ağrıları, herhangi bir hastalıktan kaynaklanan, hastalığın sırta vuran ağrılarından ayırt etmek doktorların ayırt edebileceği bir iştir. Eğer, sırttaki ağrı bir meslek neticesi ortaya çıkan bir ağrı ise, bu yine doktorunuzun tavsiye edeceği özel kremlerle giderilebilir.

Vücuttaki Tuzun Azalması

VÜCUTTA TUZ AZALMASININ ZARARI VAR MIDIR? Vücutta bulunan tuz miktarının fazla miktarda azalması sağlık açısından zararlıdır. Vücudun belirli miktarlarda madeni tuzlara ihtiyacı vardır. Bu tuzları, düzenli ve yeteri kadar alamaz, vücut terleyerek fazla miktarda sodyum ve potasyum kaybederse vücudun dengesi bozulur. Bu da beraberinde bazı sağlık sorunlarına yol açar.

Banyo Yapmanın Faydaları

Banyo yapmanın faydaları:
Banyo yapmak hem bir temizlik, hem bir dinlenme, zindelik kazanma, hem de bazı hastalıklara karşı bir tedavi aracıdır. Vücut sıcaklığını aşmayacak derecede ısıtılmış su ile banyo yapmak, özellikle sinir yorgunluğundan ileri gelen rahatsızlıkların, isteksizliklerin ortadan kaldırılmasında en iyi tedavi yoludur. Beden ve zihin yorgunluğunun tedavisinde ilaçlardan önce, doğru şekilde yapılan ılık banyoları denemelidir.

Vücut ısısındaki bir su ile banyo yaparken damarlar genişler, tansiyon normale döner, sinir merkezleri uyarılmış olur. Bağırsaklar, böbrekler ve karaciğerin çalışması kolaylaştırılır. Vücutta birikmiş olan bazı zararlı toksik maddeler dışarı atılır. Bütün sinir sisteminde ve organlarda rahatlama, ferahlık, canlılık meydana gelir.

Banyonun bu etkilerini tecrübe ile öğrenmiş oldukları için, eski Yunanistan ve Roma'da hamamlar bir eğlenme ve sevişme yeri haline getirilmişti. O kadar ki, Roma'nın yıkılışını, eğlence alemleri için özel hamamlar yaptırılmış olmasına bağlayan tarihçiler bile vardır.

Evdeki yapabileceğiniz ılık su banyoları gibi, deniz banyolarının da yine sinirleri dinlendirici bir etkisi vardır. Deniz banyolarının bir iyi tarafı da, vücudun güneş ve hava ile temasını sağlamasıdır. Temiz hava, ultraviyole ışınları, kan dolaşımını düzene sokar, kanda alyuvarları ve homoglobini artırır, besin maddelerinden vücudun daha çok yararlanmasını sağlar. İştahı açar, çalışma gücünü çoğaltır, zindelik verir.

Güneş almayan karanlık yerlerde oturanların yüzleri ile, bol güneşli yerlerde oturanların yüzlerini, benizlerini karşılaştırmak, güneş ışınlarının değeri hakkında yeter bir fikir verir. Güneş almayanların cildi ne kadar soluk cansız ve cılız ise, güneşlenenlerin cildi o kadar renkli, canlı ve sağlıklıdır.

Verem gibi bazı hastalıklarda güneş banyosu, başlıbaşına bir tedavi çaresi olarak kullanılmaktadır. Özellikle vücutları iyi gelişemeyen bebeklerde güneş banyosu hem kemikleri güçlendirmek, hem mikropları öldürmek bakımından besin kadar değerlidir.

Aramalar: banyo yapmak dinlendirir mi? banyonun yatıştırıcı etkisi var mı? banyo sinirleri alır mı? banyonun faydaları nelerdir?

Kansızlık Nasıl Anlaşılır?

Kansızlık nasıl anlaşılır?
Çocuğunuzun kansız olduğunu sadece yüzünün renksizliğine bakarak söylerseniz, yanılıyor olabilirsiniz. Kan içerisinde kırmızı cisimcikler veya bu cisimciklerdeki hemoglobin adı verilen maddenin az olmasından ileri gelen kansızlıkta gerçi bazen cilt solukluğu görülür, ama herhangi bir çocuğun renksizliği, onun mutlaka kansız olduğunu göstermez. Çocuğunuzun kansız olup olmadığını anlamak için önce bir kan tahlili yaptırmanız gerekir. Tahlil için verdiğiniz kandaki bazı parametreler incelenecek ve size kansızlık probleminiz olup olmadığı söylenecektir. Bu şekilde, tedavi için de gerekli işlemler başlatılacaktır.

Aramalar: Kansızlık olup olmadığını nasıl anlarız? kansızlık nasıl anlaşılır?

Okul Korkusu

Okul korkusu nedir?
Genellikle annesine çok bağlı çocuklarda görülür ve anneden ayrılma korkusundan doğar. Çocuğunun üstüne çok düşen, onu bir an bile gözünün önünden ayırmak istemeyen ve her hareketini izleyen annelere karşı duyulan tepkiler, okul çevresine, öğretmenlere, öğrenci arkadaşlara yöneltilir.

Şiddetli karın ağrıları, bulantı ve korkunun belirtileridir. Genel olarak sabahın erken saatlerinde başlayan bulantı ve ağrılar çocuk okula gönderilmezse hemen geçer. Ama bu durum önemli bir hastalık olarak kabul edilir ve çocuk uzun bir süre okula gönderilmeyip evde yatırılırsa, çocukta suçluluk duygusu ve hastalık belirtileri artar. Eğitim ve öğretiminden geri kaldığı için okula gitme korkusu daha da artar.

Yeni okula gitmeye başlayan çocukta bu belirtiler görülmekte olup, asıl sebep anlaşılınca, durumu öğretmene anlatmak ve ilk günlerde annenin de sınıfa çocuğuyla beraber girmesini sağlamak, kısa zamanda çocuğu normal hale döndürmeye yardım eder.

Aramalar: Okuldan korkmanın nedeni nedir? okul korkusu nasıl geçer? okula gitmekten korkan çocuğa ne yapılır?

Apandisit Patlarsa Öldürür Mü?

Apandisit patlaması ölümcül müdür?
Apandisit delinirse karın zarı iltihabı tablosu ortaya çıkar. Bu da tedavi edilmez ise kesinlikle ölümle sonuçlanır. Hastalarda yüksek ateşle birlikte sepsis adı verilen tablo ortaya çıkar ve bu hastaların hemen doktora gitmesi ve bu hastalara cerrahi müdahale yapılması gerekir. Apandisti patlayan kişinin mutlaka ameliyat olması gerekir. Nadiren bazı durumlarda ölümcül tablo ortaya çıkmaz. Bu tür hastalar nispeten yağ dokularıyla apseleri sınırlanan kişilerdir. Uzun lafın kısası apandisit patlaması durumu gerçekleştiğinde ameliyat kaçınılmaz bir tablodur. Aksi halde ölümle sonuçlanacaktır.

Aramalar: Apandisit patlarsa öldürür mü?

Adetin Kesilmemesi Hamile Olunmadığını Mı Gösterir?

Evet, normal ve gününde regl olmak, kadının gebe kalmadığının en kesin kanıtıdır. Fakat bu kanama, beklenmedik zamanda gerçekleştiyse ve doğal olmayan kan akıntısı görülüyoyorsa kadının gebe olma ihtimalinin devam etmesi anlamına gelir. Böyle bir durum çocuğun anne karnında ters bir yerde olduğuna işaret olabilir. Onun için böyle bir durum karşısında derhal doktora başvurmak gerektir.

Aramalar: adetin devam etmesi hamile olmadığım anlamına mı gelir? adet kanaması olduğu halde gebe olunmaz mı?

Kalp Hastaları Çocuk Doğurabilir Mi?

Kalbi hasta olan kadınlar çocuk doğurabilirler mi?
Çoğu zaman evet. Ama bu rahatsızlığı olan kadınların doktora danışmaları ve gebelikle doğum sırasında özel dikkat görmeleri gerektir. Gayet doğal olarak kalbinden hasta olan bir kadının çocuk doğurması, sağlıklı bir kadının doğum yapmasından daha tehlikelidir. Ama bu tehlike sanıldığı kadar büyük değildir. Kalp hastalığı çocuğa kesinlikle geçmez.

Çocuk Doğurmak İçin En Uygun Yaş

Çocuk doğurmak için en tehlikesiz yaş hangi yaştır?
Regl olmaya başladıktan sonra, sağlıklı olan her kız, çocuk doğurabilir. Yaşlandıkça çocuk doğurmak biraz daha güçleşebilir. Fakat anne sağlıklı olduğu takdirde yine de tehlikesizdir. Doğumun tehlikeli veya tehlikesiz olması annenin yaşından çok yapısına, çocuğun büyüklüğüne ve küçüklüğüne aynı zamanda doğumun şekline bağlıdır.

Nabız Atışlarında Düzensizlik

Nabız atışınızda düzensizlik mi var?
Bir kalp rahatsızlığından şüphelenen kimseler, çoğu zaman ellerini nabızlarından ayırmazlar. Nabız atışlarının zaman zaman normal ve düzenli, zaman zaman da ya hızlı, ya yavaş attığını, arasıra bir atışın sektiğini gördükleri zaman telaşa ve korkuya kapılırlar. Oysa hiç kimsenin nabzı tam bir düzenlilik göstermez, örneğin derin nefes alma, eğilip kalkarken sert bir hareket kalbin atışını hızlandırır, dolayısı ile nabız atışı da yükselir. Arasıra nabız atışında sekmeler olması da herkeste görülebilen bir şeydir, özellikle sigara içenlerde nabız düzensizliği her zaman görülür.

Başkaca bir rahatsızlık hissedilmiyorsa, sadece nabız atışını kontrol ederek korkuya kapılmak yersizdir. Aslında kalp ve nabız atışlarında bir anormallik bulunup bulunmadığı, ancak bu konuda uzman olan bir doktor tarafından anlaşılabilir.

Kırıklarda Ne Yapılır?

Kırıklarda ne yapılır?
Yürürken kayar düşersiniz, merdivenden inerken, tramplenden atlarken, futbol oynarken, bisiklete binerken düşer, çarpar ve bir yerinizi kırarsınız.

Kırığın yerine, cinsine, kanamalı olup olmamasına göre yapılacak ilk yardım da değişir. Ayrı ayrı kırık çeşitlerini ileride incelemek üzere, şimdi herhangi bir kırık olayı karşısında alınması gereken genel tedbirleri sıralayalım:

1. Kanama varsa, önce bunu durdurunuz. Mikrop kapmasını önlemek için yaranın üzerine oksijenli su ile temizledikten sonra gazlı bez koyun ve sıkmadan flasterle tutturunuz. Sıkı sargılar sarmak kırığı zorlar, kırık uçlarının iç tarafta ete saplanmasına yol açabilir.

2. Kol ve bacak gibi kırıklarda kırılan organı düzeltmeye çalışmayınız. Bu, hastanede yapılacak bir iştir. Mümkün olduğu kadar kırılan organın hareket etmemesini sağlayınız. Kırık uçların birbirinden daha çok ayrılmasına yol açacak çekiştirme ve sert hareketlerden kaçınınız. Şekil bozukluğu varsa düzeltmeye kalkışmayınız.

3. Tek bacak kırılmışsa, bir sargı ile bunu öteki bacağa bağlayınız. Kınk kolu bir üçgen bandaj yaparak gövdeye sabitleyiniz. Her iki bacak birden kırıldığı takdirde, bir uygun tahta üzerine sıkmadan, fakat sarkmaya ve harekete engel olacak şekilde bağlayınız, diz boşluğu altına pamuk veya diğer bir malzemeden yumuşak destek yerleştiriniz.

4. Dirsek, diz ve ayak bileği üzerinde veya yakınındaki kırıklarda, bu eklem yerlerinin etrafını yumuşak bir destekle besleyiniz.

5. Hastanızı bir an önce donanımlı bir hastaneye götürerek profesyonel bir sağlık hizmeti almasını sağlayınız.

Aramalar: ayak bileği kırığında ne yapılır? kol kırıklarında ne yapmak gerekir? ayak kırılması için ne yapmalıdır?

Karaciğer Ne Kadar Alkol Kaldırır?

Karaciğer ne kadar alkol kaldırır?
Bir Fransız hastanesinin başhekimi Prof. Franken'in bu konudaki iddiası şöyle: İnsan her gün 80 gr. saf alkolü bünyesine alabilir ve bunun karaciğere hiç bir zararı dokunmaz. İddianın sahibi doktor bu alkol miktarını ihtiva eden içkileri de şu şekilde açıklamış:

2 litre bira,
1 litre şarap,
1/4 litre rakı veya viski.

Yani bir gün içinde bu içki türlerinden bir tanesinden belirtilen miktarda içildiği takdirde bunun karaciğere hiç bir zararı dokunmaz. Sadece bunun uygulanması için karaciğerin sağlam ve daha evvelce bir rahatsızlık geçirmemiş olması gerekir.

Aramalar: vücudun kaldıracağı alkol miktarı nedir? alkolün sınırı nedir?

Sayı Saymak ve Sinir Bozukluğu

Sayı saymak ve sinir bozukluğu
Direk saymak, dilim saymak, hatta kaldırım taşlarını saymak zaman zaman her insanda görülen bir şeydir. Bu bir sinir bozukluğu belirtisidir. Bir günah veya suç işlemek veya işlediğini sanmaktan ileri gelen bir sinir bozukluğu olur bu genelde. Sayma hastalığı denilen şey aslında,, bu suçluluk duygusundan kurtulmaya çalışmanın sonucu olarak ortaya çıkar.

Arasıra bu türlü sinir bozukluklarına kapılmanın önemi yoktur. Fakat bazı kimselerde yakaya yapışan bir illet halini alır. Sokakta elektrik direğine dokunmadan yürüyemez, basamaklarını saymadan çıktıkları merdiveni tekrar inip iyice sayarak çıkmadan rahat edemezler. O zaman bir "nevroz" durumu meydana gelmiş demektir. Bir psikiyatristin yardımını istemek gerekir.

Aramalar: takıntılı olmanın nedeni nedir? yolda yürürken çizgilere basmadan yürümek, yürürken kaldırım taşlarını saymak, yürürken bazı nesnelere dokunmadan yürüyememek.

Fazla Vitamin Almak Faydasız

Yeterinden fazla vitamin faydasız
Eğer her öğünde çeşitli besin maddelerinden gerekli miktarlarda yiyor ve kendinizde herhangi bir rahatsızlık hissetmiyorsanız başkaca bir şeye ihtiyacınız yok demektir. Yeterli miktarda vitamin almamak, hiç şüphesiz insanların çeşitli hastalıklara kolayca yakalanmalarına engel olur. Bu yüzden vitaminler vücudunuzun çok önemli koruyucularıdır. Ancak yeterinden fazla vitamin almanın hiç bir faydası yoktur.

Vitaminler genellikle meyvelerde ve yeşil sebzelerde bulunmaktadır. Örneğin, bir portakalda 80 miligram C vitamini vardır bu da insanın bir günlük C vitamini ihtiyacını karşılar.

Sarılık Nasıl Tedavi Edilir?

Sarılık nasıl tedavi edilir?
Çeşitli sebeplere bağlı sarılıklarda önce göz akı sararır, sonra sarılık bütün cilde yayılır. Bu belirti, hemen doktora gitmek için kesin sebep sayılmalıdır.

Sarılıkta idrar koyu bira rengindedir. Dışkının rengi ise açılmaktadır. Hasta iştahsızdır. Bazen ateş ve titreme vardır. Çok çeşitli mikroplardan, kanserlere kadar sebepleri olan sarılıkta ilk günlerde doktora başvurarak sonradan tedavisi mümkün olmayan bir durumla karşılaşılmasını önleyebilir. Sarılık doktor tedavisi ile iyileşme gösterebilir.

Aramalar: sarılık nasıl geçer? sarılığın tedavisi nedir?

Akut Apandisit Ne Demektir?

Akut apandisit nedir?
Akut apandisit, apendiks adı verilen organın ani olarak iltihaplanması sonucu meydana gelen bir hastalıktır. Apandisit rahatsızlığı toplumda %8 olarak görülmektedir. Her yaşta görülebilen bir rahatsızlıktır fakat bilhassa 20-30 yaşları arasında görülür. Her iki cinste de aynı oranlarda görülmektedir. Kadınlarda veya erkeklerde daha sık rastlanır diye bir durum söz konusu değildir.

Apandisit organı nerededir?
Apendiks organı karının sağ alt bölgesinde, kalın bağırsağın başlangıç kısmında ucu kapalı bir organdır. Görünüm itibariyle bir solucanı andırmaktadır. Uzunluğu yaklaşık 10 cm kadardır ve kalınlığı da 0,5 - 1 cm arasında değişmektedir.

Apandisit organının vücuttaki görevi nedir?
Apandisit organının görevi tam olarak bilinmemekle birlikte bağışıklık sisteminin bir parçası olarak düşünülmektedir.

Akut apandisit nasıl olur?
Tüm mide-bağırsak sisteminde olduğu gibi apandisit organının da iç yüzeyinde mukoza adı verilen bir örtü bulunur. Bu örtü kendine özgü bir salgı üretir. Yine burada kendine özgü mikroorganizmalar bulunur. Apandisitin ağzı tıkandığı zaman, salgı, bu tıkanan bölgede birikir ve mikroplar bu bölgede üremeye başlar. Daha sonra bu tıkanma ve şişmeden ötürü akut apandisit adı verdiğimiz rahatsızlık meydana gelir. Bu şişme tedavi edilmez ve büyümeye devam ederse apendiks patlayabilir ve ölümcül bir tablo ortaya çıkabilir.

Anne Adaylarına Basit Tavsiyeler

Anne olacaklara bir kaç küçük öğüt:
Hamilelikten korkmak gerekir mi?
1. Gebelikten çekinmeyiniz. Her normal kadın için yaşantısının en mutlu çağlarından biri bu devredir.

Hamilelik beraberinde sağlık sorunları getirir mi?
2. Bir çok kadın, bu zamanlarda kendilerini daha sağlıklı, daha zinde ve rahat hissederler. Anne olmaya başlamanın kendine özgü güzellikleri vardır. Kadınlar, beden yapısı bakımından da bu çağda gelişirler.

Normal doğum çok acı verir mi?
3. Doğum yapmanın güçlükleri konusunda bazı kadınların şikayetlerine ve abartılarına kulak vermeyiniz. Bunların çoğu olayı büyütürler. Aslında doğum, tahmininizden kolaydır. Doğumu güçleştiren şey; doğumdan korkmak, doğum ağrısını gereğinden fazla gözde büyükmektir.

Gebelik hakkında bilgi sahibi olmanın faydası olur mu?
4. Gebelik, sağlık sorunu veya herhangi bir hastalık değildir. Tamamen doğal bir olaydır. Bu dönemde yapılacak şeyler hakkında doktorunuzdan ne kadar çok bilgi edinirseniz, doğumunuza o kadar rahat hazırlanırsınız. Unutmayın ki anne olmak mutlulukların en büyüğüdür.

Aramalar: hamilelik zor mudur? doğum yapmak çok ağrılı mı olur? normal doğum korkulacak bir şey midir?

Sistit Neden Olur?

Sistit nedir?
Sistit, mesane yani idrar kesesi iltihabı anlamına gelir. Bu iltihaba çeşitli mikroplar sebep olur. Kadınlarda ve yaşlı erkeklerde sık rastlanır. Çok sık idrar yapma ihtiyacı ile kendini belli eder. Günde 6 kereden fazla idrara çıkma, bir mesane iltihabının habercisi olabilir. Karnın alt kısmında ve bacak arasında ağrı, idrar sonunda hafif kan görülebilir. İdrar yapma sırasında yanma hissi görülebilir.

Sistitin tedavisi:
Tedavi, iltihaba sebep olan mikroba karşı etkili olacak ilaçlarla mümkün olur. Ne tür bir ilaç kullanacağına yapacağı tetkikler sonucunda, enfeksiyonun türüne ve boyutuna göre doktor karar verir.

İlgili Aramalar: sistit neden olur? sistitin belirtileri nelerdir? sistitin tedavisi var mı?

Apandisit Ağrısını Nasıl Anlarız?

Apandisitiniz mi var ?
Şu belirtiler, bir apandisitin habercisi olabilir:

Sağ kasıkta ağrılar.
Kabızlık, bulantı ve kusma.
38 derece ateş,
Ani bir şekilde ortaya çıkan ve birkaç gün süren hazımsızlık ve gaz.
Önce karnın ortasından başlayan, sonra sağ kasık altına kayan ağrılarla birlikte bu belirtiler de görülürse hemen doktora gitmek gerekir.

Aramalar: apandisit nasıl anlaşılır? apandisitin ağrıyıp ağrımadığını nasıl anlarım?

Cilt Solukluğu Neden Olur?

Cildiniz soluk mu?
İnsanların cilt renkleri hiç bir zaman birbirinin aynı değildir. Cildinizin soluk renkte olması, başka bir şikayetiniz yoksa, her hangi bir rahatsızlık geçirmekte olduğunuz anlamına gelmez. Kendinizi her bakımdan iyi hissediyorsanız, cildinizin solukluğu ile ilgilenmeyiniz. Birçok kimseler cilt solukluğunun kansızlıktan ileri geldiğini zannederler. Kansız kimselerde cilt solukluğu vardır, ama her soluk cilt, kansızlık belirtisi değildir. Sizin de cildinizin doğal rengi budur. Başka bir probleminiz yoksa ve kendinizi sağlıklı hissediyorsanız, sadece cildiniz soluk diye doktora gitmenize gerek yoktur.

Aramalar: cildim soluk, nedeni ne olabilir? cilt solmasının nedeni nedir? cilt solukluğunun nedenleri, cilt solukluğu neden olur?

İlaç (Ecza) Dolabında Neler Bulunmalıdır?

Ecza dolabınızda neler bulunmalı ?
Her evde, birden bire ortaya çıkabilecek, yararlanma veya hafif rahatsızlık hallerinde baş vurulacak bir ilaç dolabı bulundurulmalıdır. İşyerlerinde ve taşıtlarda da bir yardım çantası veya daha geniş bir ilaç dolabı bulunması şarttır. Evinizdeki ilaç dolabınızda şu malzemeler bulunmalıdır:

* Dar, orta ve geniş olmak üzere üç ayrı tipte sargı bezi.
* Metal kutuda saklanan steril sargı bezi.
* Bir makara flaster ve ayrıca yapışkan bandajlar.
* Bir paket pamuk.
* Bir metre uzunluğunda, bir santim kalınlığında lastik boru.
* Bir şişe oksijenli su.
* Bir şişe antiseptik çözelti.
* Bir ufak şişe alkol.
* Bir küçük makas.
* Bir küçük pens.
* Bir düzine çengelli iğne.
* Cımbız.
* Yara Bandı.
* Küçük boyda bir ayna.
* Küçük bir el feneri (kulağa, buruna ya da boğaza kaçan bir cisme bakabilmek için.)
* Ateş ölçer

* Bir kutu ağrı kesici.
* Zehirlenme durumu için aktif kömür.
* Kesikler ve yanıklar için merhem.
* Hint yağı (müshil amaçlı olarak, 200 cc'lik bir şişede bulunabilir.)
* Karbonat ya da karbonatlı su (antiseptik olarak kullanılmak için 200 cc'lik bir şişede bulunabilir.)
* İpeka şurubu (kusturucu olarak kullanmak için 200 cc'lik bir şişede bulunabilir.)
* Alerji için antiallerjik ilaçlar.
* Bulantı giderici ilaçlar.
* Kaşıntı durumları için losyonlar ve kortizonlu merhemler.
* Vazelin.
* Güneş kremi.

Evdeki insanların zaman zaman kullanmak ihtiyacını duydukları diğer ilaçlar da bunlara ilave edilmelidir. Devamlı kullanılan ilaçların yedekleri, aspirin gibi ağrı kesici ilaçlar bunların arasında olmalıdır. Malzemeler zamanla eksildikçe ve bazılarının son kullanma tarihi geçtikçe yerine derhal yenileri konulmalıdır.

Ayrıca dikkat: İlaç dolabı çocukların erişemeyeceği, serin ve kuru yerde bulunmalıdır.

Aramalar: ecza dolabında neler olmalıdır? ecza dolabında olması gerekenler nelerdir? ilaç dolabında neler olmalı? eczane dolabında neler bulunmalıdır;?

Horlamaya Karşı Ne Yapılır?

Horlamaya karşı ne yapmalı?
Burundan değil de ağızdan nefes alarak uyuyan insanlar horlar. Burunda ahtapot, kıkırdak çarpıklığı, burun iltihabı ve akıntı yüzünden burnun tıkanması, sinüzit gibi nedenlerle birçok kimseler uyku esnasında burundan nefes alamaz ve horlar.

Böyle hallerde gerekli tedaviyi yaptırmak horlamanın da önünü alır. Fakat sırtüstü yatmak gibi, gerçek bir rahatsızlıkla hiç ilgisi olmayan sebeplerle de insan horlar. Bu sebeple horluyorsanız sırt üstü yatmaktan kaçının ve ağzınızla nefes alıyorsanız, kendinizi burundan nefes almaya alıştırın.

Aramalar: horlama nasıl önlenir? hormalamayı nasıl engelleriz?

Hamilelikte Nefes Nefese Kalma

Gebelikte nefes nefese kalma:
Genellikle hamileliğin ikinci yarısında anne adayı çok çabuk nefes nefese kalır. Bir kat çıkmak bile zor durumda bırakabilir. Bu nefes alma güçlüğü, rahmin hacmini arttırırken karın kitlesini yukarı itmesi ve böylece göğüs kafesinin hacmini azaltmasıyla açıklanır. Geleceğin annesinin nefes almak için daha az yeri kalmıştır. Boğuluyormuş hissine kapılır. Bu his, çocuk basene girmek için aşağı indiğinde yok olacaktır.

Özellikle son iki ay boyunca yoğunlaşan bu rahatsızlıktan acı çekmemek için mümkün olduğunca fiziksel güç harcamalarını azaltmak gerekir. Eğer bu nefes alma güçlüğü çok fazlalaşırsa doktora danışmak gerekir. Kalbinizi muayene edecektir ve belki size sinir yatıştırıcı etkisiyle daha rahat nefes almanıza izin verecek bir sakinleştirici yazacaktır.

Nihayet, boğuluyormuş hissine kapılıyorsanız, işte iyi bir egzersiz: Sırt üstü yatın, bacaklarınızı kıvırın, kollar başın üzerinde, nefes alın. Bu hareket göğüs kafesinin genişlemesini sağlar. Sonra, nefesi dışarı bırakın, kollarınızı vücudunuzun yanlarına getirin. Nefesiniz normale dönünceye kadar böyle düzenli ve yavaş nefesler alıp verin.

Hamilelikte Baş Dönmesi

Hamilelikte baş dönmesi neden olur?
Hamilelik sırasında kan dolaşımı değişir. Kanın toplam miktarı artar, plasentayı beslemek üzere yeni bir devre oluşmuştur, kalbin atışları hızlanır.

Normal olarak, kalp sorun çıkarmadan bu ek çalışmayı yüklenir ancak annelerin kalp kaynaklı olduğunu sandıkları bazı rahatsızlıklar görülür. Bu, basit bir "başdönme" hissinden, soğuk terle birlikte baş gösteren bilinç kaybı hissi gibi derin ve pek hoş olmayan rahatsızlıklara kadar gider. Bu sıkıntılar ağır hastalık niteliğinde değillerdir. Sinirsel kaynaklıdırlar. Çünkü hamilelik her zaman az çok sinir sisteminin durumunu etkiler.

Eğer bir rahatsızlık hissediyorsanız, uzanın ve bacaklarınızı yukarı kaldırın ki kan başınıza doğru aksın.

Bu tür sıkıntıları önlemek için sabahları aç kalmayın, ani sıcaklık farklarından ya da çok sıcak bir yerde zaman geçirmekten sakının. Eğer bu rahatsızlıklar sık oluyorsa ve araba kullanıyorsanız, rahatsızlığın yaklaştığını hissettiğinizde durun. Bu, daha ihtiyatlıdır.

Hamileliğin sonunda, bazı kadınlar sırt üstii yattıklarında, baygınlığın kıyısında olduklarını hissederler. Bu etkileyici ancak önemsiz rahatsızlığı yok etmek için, sol tarafa yatmak ya da yastıklara dayanarak yarı oturmak yeter. Bu çok özel rahatsızlık, rahmin, üst ana toplardamarı, vücudun bütün üst kısmının toplardamar kanını kalbe gotüreıı büyük damarı sıkıştırmasına bağlıdır. Dizlerin altına bir yastık da konabilir, liazen arkaya kayar, bel yere değer ve ana toplardamar sıkışmaktan kurtulur.

Bazen can sıkıcı ve etkileyici olsalar da, bu sıkıntıların hiçbir zararı yoktur. Ancak eğer fazla sık oluyorlarsa, hekime bundan söz etmek gerekir.

Aramalar: gebelikte mide bulantısının nedenleri nelerdir? hamileyim ve midem çok bulanıyor ne yapabilirim? gebelikte baş dönmesi nasıl önlenir?

Hamilelikte Kan Şekerinin Düşmesi

Kan şekerinin düşmesi (Hipoglisemi): Hemen hemen her sabah olur. Bulantılarla, terlemeye eşlik eden bir açlık hissiyle ortaya çıkar. Eğer pek sağlam olmayan bir kahvaltı yapılmış ise, basit bir fincan kahve ya da çay, ya da eğer özellikle hızlı emilen şekerler yenilmişse, şeker, reçel, bal gibi, bu rahatsızlık meydana gelir. Bu şekerler insülin salgılanmasına neden olurlar ve bu insülin salgısı yaklaşık iki saat sonra kan şekerinin düşmesine yani kandaki şeker oranının azalmasına neden olacaktır. Bu rahatsızlığa karşı duyarlı kadınların öğünlerini bölmeleri, sabah kahvaltısında biraz ekmek, bir yumurta, peynir ya da biraz et yemeleri, saat 10'a doğru bir elma ya da yoğurt yemeleri kendi yararlarınadır. Aynı şekilde, akşamüstü saat beşe doğru bir şeyler yemek de iyi olur.

Gebelikte İdrar Sorunları

Gebelikte idrar zorlukları:
Böbreklerin işlevi hamilelik sırasında hiç değişmemiştir. Yalnızca çocuğun varlığı böbreklere fazladan bir çalışma yükler. Bu yüzden hamilelik öncesinde görülmeyen bir böbrek yetmezliği bu zamanda ortaya çıkabilir. Bu, idrar tahlillerini düzenli ve tekrar tekrar yaptırmanın ne kadar önemli olduğunu gösterir.

İdrar torbasına gelince, özellikle hamileliğin başlangıcında ve sonunda varlığını acımasız bir şekilde gösterir. Hamile kadın, hamilelik dışında olduğundan çok daha sık işeme isteği duyar.

Bu olgu başlangıçta, idrar torbasının önemli miktarda salgılanan hormonlardan etkilenmesiyle, sonunda, çocuğun başının idrar torbasına bastırmasıyla açıklanır.

Bu sık işeme isteklerini önlemek için, geleceğin annesi özellikle akşamları, gece boyunca rahatsız olmamak için daha az içmeye çalışır. Bu doğal bir tepkidir ancak günde en az bir buçuk litre su (ya da sıvı) içmek gerekir. Çok içmek hamilelik sırasında sık görülen idrar yolları iltihaplarını önlemenin en iyi yoludur.

Eğer gerçekten sık işeme isteği çok fazla rahatsız ediyorsa, bundan hekime söz edin. Size çoğunlukla etkili antispazmodik ilaçlar verecektir.

Bazen hamilelik sırasında bu durum ortaya çıkabilir. Ölçülü olabilir. İdrarı tutma güçlüğü ya da çok daha önemli olabilir. İhtiyaç duyulduğu anda ya da bir öksürük, hapşırık, güç sarfetme sırasında tutmak olanaksızlaşır.

Eğer bu tutamama ilk altı ayda ortaya çıkarsa, apış arasının yeniden çalışır duruma getirilmesine, hiç beklemeden başlanabilir. Bu yeniden çalışır duruma getirme, bir kineziterapist (fizik tedavi uzmanı) ya da hekim tarafından yapılabilir. Ebe ya da doğumu yaptıran doktor bunu size önerecektir.

Aramalar: hamilelikte sık idrara çıkma neden görülür? hamilelikte sürekli tuvaletin gelmesinin nedeni nedir? gebelikte çok tuvalete gitme neden olur? hamilelikte idrar yaparken zorlanmanın nedenleri nelerdir?

Vulva Varisleri

Vulva varisleri nasıl geçer?
Bazı kadınlarda dış jenital organlarda varislerin ortaya çıktığı görülebilir. Genelde çok önemli olan bu vulva varisleri yürürken ya da cinsel ilişki sırasında duyulan sancıların nedeni olabilir. Doğumdan sonra bu varisler hiçbir iz bırakmadan tümüyle yok olacaklardır.

Doğumu beklerken belli belirsiz bir yatışma sağlayacak bölgesel bakımlar dışında yapılacak tedavi yoktur:
* Soğuk oturma banyoları (okşayarak, sürtmeden kurulamalı, sonra kuru olarak talk pudrası sürmeli.)
* Çinko oksitli krem sürülmesi.

Gebelikte Beyaz Akıntı Gelmesi

Hamilelikte beyaz akıntılar:
Deri, katmanlar halinde yerleşmiş hücrelerden oluşmuştur ve bütün yaşam boyunca durmaksızın yüzey hücreleri yaşlanır, ölür ve vücuttan atılır. Sonra yeni hücreler onların yerini alır. Pul pul dökülme denen bu sürekli olgu gözle görülemez (ancak örneğin güneşlenmeden sonra fark edilir).

Vajina mukozası da deri gibi yapılmıştır. Durmaksızın, hücreler ayrılır ve vücuttan atılır. Ancak hamilelik sırasında yumurtalıklar ve plasenta tarafından salgılanan büyük miktardaki hormonların etkisiyle hücrelerin pul pul dökülmesi çok daha önemlidir. Hücreler son derece normal, dolayısıyla sizi endişelendirmemesi gereken beyazımsı, pıhtılı, yapışkan bir sıvı oluştururlar.

Bu sıradan beyaz akıntılar ya da vajinal salgılar, genelde daha çok, sık sık farklı renklerdeki (sarımsı, yeşilimsi) kaşıntılı ve bölgesel yanmaların eşlik ettiği akıntılarla karıştırılmamalıdır. Bu tür akıntılar bir iltihabın kanıtlarıdır (vajinit ya da vulvo-vajinit).

Bu iltihabın teşhisi, bazen parça almak isteyecek bir hekim tarafından yapılacaktır. Alınan parça normal olarak bir mantarın (kandida albikan) ya da bir parazitin (trikomonas) varlığını da gösterecektir.

Vajinitlerin tedavisi esas olarak ovül ya da jinekolojik haplar şeklinde bölgeseldir, (genel bir tedaviye ihtiyaç duyulduğu enderdir. Buna karşın, hamilelik sırasında oldukça sık nüksederler. Eğer anne tedavi edilmezse doğum sırasında bebek bunu kapabilir ve daha sonra ağzında ya da poposunda iltihaplanmalar olabilir.

Aramalar: gebelikte beyaz akıntı neden olur? hamilelik sırasında vajinadan beyaz akıntı gelmesinin nedenleri nelerdir? gebelikte beyaz renkli sıvı akmasının nedeni nedir?

Gebelikte Kaşıntı Neden Olur?

Gebelikte kaşıntının nedenleri ve tedavisi:
Bazı kadınlar hamileliğin ikinci yarısında ve özellikle sekizinci aydan itibaren kaşıntılardan yakınırlar. Bazen bütün vücutta fakat genellikle karın bölgesindeki kaşıntılardan şikayet ederler. Genelde kaşıntılar, döküntü eşliğinde olmaz ama yoğun olabilirler ve kadın kendini kaşımaktan alamayınca kaşımaya bağlı zedelenmelere neden olabilirler. Kaşıntılar karaciğerin işlevindeki değişimlere bağlıdır. Eğer çok önemlilerse ya da sivilce ya da iri su dolu kabarcık döküntüsüyle ortaya çıkıyorlarsa, hekime danışılması tavsiye edilir.

Bu kaşıntıların tedavisi esas olarak ağız yoluyla ya da kas içi enjeksiyon şeklinde alınan mertizon türevlerinde yatmaktadır. Kortizonlu pomadlar da etkili olabilir ancak çok dikkatli bir şekilde sürülmeleri gerekir. Özellikle altıncı ve sekizinci aylar arasında geliştiğini bildiğimiz çatlakların oluşmasına da meydan hazırlarlar.

Aramalar: hamilelikte neden kaşıntı olur? hamilelikte kaşıntı başlamasının nedenleri nelerdir? gebelik döneminde çok fazla kaşıntı olması.

Psikolog nedir? Psikolog Ne İş Yapar?

Psikolog nedir? Psikoloğun görevi nedir?
Psikologların başlıca görevleri ruhen rahatsızlık geçiren her yaştan insanla meşgul olmak, onların eksikliklerini düzeltmek ve onları sağlam bir ruh yapısı içine sokmaktır. Onları ilgilendiren rahatsızlıkların içine korkaklık, çekingenlik, yanlış yetiştirilme, tembellik ve kısacası ruh yapısıyla ilgili bütün aksaklıklar girer.

Rahim Kanserinden Nasıl Korunuruz?

Rahim kanserine karşı nasıl önlemler almalıyız?
En sık görülen kanser çeşitlerinden olan rahim kanserinden korunmak mümkün olabilmektedir. Her kadının ilk korunma çaresi olarak senede bir defa doktora başvurarak kanserden korunma muayenesi yaptırması gerekir. Burada yapılacak testle kanser tehlikesi kontrol altına alınabilecek ve jinekolog kadını yüzde yüz bir garantiyle iyileştirebilecektir. Çünkü bu hastalığın kendini esas olarak göstermesi, vücutta ilk belirtilerinin görünmesinden epey bir zaman sonra başlar. Diğer kanser çeşitlerinden korunmak için de ön muayenelerden geçmek mutlaka gerekir. Ne kadar erken teşhis yapılırsa, o kadar çok kurtulma şansı doğar.

Kanama Nasıl Durdurulur?

Kanama nasıl durdurulur?
Bir kesik veya başka herhangi bir nedenle açılmış olan yaradan fazla miktarda kan akıyorsa yapılacak tek şey, temiz bir bezle yaranın üstüne bastırmaktır. Bezi doğrudan doğruya yaranın üzerine ve yaradan daha geniş bir bölgeyi kaplayacak şekilde koyunuz, elinizle bastırınız. Bu arada başka birisinin hazırlayacağı sargı getirilince, bunu yine yaranın üzerindeki bezi kaldırmadan sıkıca sarınız. Kanama devam ederse, bu sargıyı çıkarmayın, yaranın daha üstünde bir yere ikinci bir sargı daha sarınız. Kanama yerinin üzerindeki bu baskıyı kaldırmaz veya hafifletmezseniz kanama duracaktır. Sonrasında ise en yakın sağlık kurumuna giderek pansuman yaptırın ve olası enfeksiyon risklerine karşı önlem alın.

Bayat İlaçlar Kullanılır Mı?

Bayat ilaçları atın!
İlaçlar çok uzun süre bozulmadan saklanamazlar. Bazı ilaçlar fabrikada yapıldıktan sonraki altı ay içerisinde asıl özelliklerini kaybeder, ya işe yaramaz veya zarar verici hale gelebilirler. Hemen hemen ilaçların hepsinin kutusunun üzerine en son kullanılma tarihleri yazılmıştır.

İlacın çabuk bozulmasını önlemek için, şişe ağızları sıkı sıkı kapalı tutulmalı, rutubetsiz ve serin bir yerde tutulmalıdırlar. Her ilaç kutusunun üzerine satın alındıkları tarihi yazınız. Rengini, koyuluk kıvamını değiştirmiş ilaçları atınız, özellikle göz damlaları ve merhemlerini, burun damlaları, öksürük hapları, yara merhemlerini uzun süre saklamayınız ve atınız.

Aramalar: son kullanma tarihi geçmiş ilaç kullanılır mı? günü geçmiş ilaç alınır mı? son kullanımı geçen ilaç yutulur mu? ilaç nasıl saklanır?

Kulak İltihabına Karşı Ne Yapılır?

Kulak iltihabına karşı ne yapılır?
Boğazdan veya burundan giren bazı mikroplar, orta kulakla birleşen bir boru yoluyla orta kulak iltihabına yol açar. Bu iltihaplanma şiddetli ağrılara sebep olduğu gibi, iç kulakta devamlı olarak akıntı yapan bir irin yuvası halini de yaratabilir. Kızıl, kızamık gibi ateşli hastalıklar sırasında çocuklarda bu durum meydana gelebilir.

Bademcik ve bezelerdeki iltihaplanmalar da orta kulağa yayılabilir. Baş ağrıları, baş dönmeleri, yüksek ateş meydana gelir.

Çok şükür ki bu çeşit iltihaplanmalarda antibiyotik tedavisi çabuk ve etkili sonuçlar vererek hastayı kurtarır.

Bazen de kulak akıntıları, kulak zarının dışında, dış kulakta herhangi şekilde bir mikrop kapmadan meydana gelen iltihaplanmalar yüzünden olur.

Aramalar: kulak iltihabı nasıl geçer? kulak iltihabının tedavisi nasıldır?

Post-op (Postoperatif) Nedir?

Postop terimi sağlık sektöründe sık kullanılan bir terimdir ve açılımı "postoperatif" tir. Cerrahi müdahale sonrası, ameliyat sonrası gibi anlamlara gelmektedir.

Aramalar: post op ne demek? postop nedir? postopun açılımı ne?

Bağımlılık Nedir?

Bağımlılık Nedir?
Bağımlılığı kısaca, kişinin kullandığı madde üzerindeki kontrolünü kaybetmesi ve o maddeyi kullanmadan hayatını devam ettirememeye başlaması olarak tanımlayabiliriz. Bağımlılık durumu bir defa oluştuktan sonra kişinin bu durumdan kurtulması oldukça zordur ve kişi bağımlılığından kurtulamadıkça hayatı boyunca kullandığı maddeyi almak zorunda kalır.

Hipofiz Bezi Nedir? Görevi Nedir?

Hipofiz bezi nedir?
Kafatasımızın içerisinde ve "Türk Eğeri" adı verilen bir kemik oyuğuna yerleşmiş olarak bulunan hipofiz bezi, farkına varıldığı ilk zamanlarından itibaren vücudun hormon orkestrasının orkestra şefi olarak görülmüş ve bu şekilde tarif edilmiştir.

Hipofiz bezinin görevleri nelerdir?
Hipofiz bezi bir çok hormon salgılayarak, yine hormon salgılamakla görevli diğer iç salgı bezlerini de kontrol eder. Tiroid bezi, paratiroid tezleri, böbreküstü bezleri, cinsiyet bezleri, süt bezleri ve pankreas bezi bu kontrol altında tuttuğu iç salgı bezleri olarak sayılabilirler. Bunlar hipofiz bezinin bir ya da birkaç hormonunun etkisi altında tutulurlar. Bu kontrol hormonlarının dışında hipofiz bezi yine, gelişme hormonu, idrar miktarını kontrol etmekle görevli antidiüretik hormon, doğum sırasında uterusun kasılmalarını sağlayan uterus hormonu gibi maddeler de salgılarlar.

Hormonların hepsi normal şartlarda kanda bulunurlar. Tam sağlıklı olmak için bunların gerekli oranda birbirleri ile dengede bulunmaları gerekir. Eğer bir bez gerektiğinden fazla ya da yetersiz çalışırsa bu eşitlik bozulur ve hastalık durumu oluşur.

Prematüre Bebeklerin Aşılanması

Prematüre bebeklerin aşılanması:
Prematüre bebeklerde aşı ile önlenebilir enfeksiyon hastalıkları riski artmıştır. Fakat bu grubun aşıları çeşitli kaygılar nedeniyle sıklıkla geciktirilmektedir. Sağlıklı prematüre ve düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlar, miadında doğmuş bebekler için önerilen aşı çizelgesine uygun ve tam doz olarak aşılanmalıdır. Prematüre yenidoğanlarda aşı dozu azaltılmamalıdır. Prematüre bebeğin aşılanabilmesi için sağlıklı ve düzenli kilo alıyor olması gerekir. BCG yani verem aşısı bebeğin gebelik yaşı 34-35. haftaya ulaşınca veya vücut ağırlığı 2000 gramın üzerine çıkınca uygulanabilir. Bebeklik döneminde önerilen tüm aşılar, prematüre ve düşük doğum ağırlıklı yenidoğanlarda güvenlidir.

Sudaki pH Derecesi Ne Olmalıdır?

pH nedir?
pH, potansiyel hidrojen anlamına gelir. pH değeri sıvılarda sıvının asidik veya bazikliğini gösterir. pH değeri 0 ila 14 arası bir sayıyla belirtilmektedir. 7 değeri nötr olarak kabul edilir ve pH değeri 7’nin altında olan sıvılar asidik, pH’ı değeri 7’nin üzerinde olan sıvılar ise baziktir (alkali).

Suyun pH değerinin önemi var mıdır?
Suyun ph'ı önemlidir çünkü düşük pH’lı su asidik yapıda olacağında aşındırıcı olabilmektedir. İçtiğiniz asidik su; demir, bakır, manganez, çinko, kurşun gibi metalleri yüksek miktarlarda içerebilirler. Ayrıca asidik bir su geçtiği metal boruları aşındırarak borudaki metalleri suya karıştırabilirler. Sağlık için bu maddelerin hayati önemleri olsa da fazlası vücuda zararlı olacaktır.

İçilen asidik su, ağızda ekşi ve metalik bir tat bırakır. Bu su tutulduğu tanklarda ve geçtiği borularda mavi-yeşil bir renk ortaya çıkarır.

İçtiğimiz suyun pH derecesi ne olmalıdır?

Suyun çıktığı kaynağa göre ph derecesi de değişir. Su ne kadar bazik olursa, kimyasını değiştirebilecek asidik etkilere bu o kadar dirençli olduğu anlamına gelir. Sağlığımız için faydalı olanı bazik su içmemizdir. Tıpkı yediklerimiz de olduğu gibi içtiklerimizin de vücudumuzun kimyası üzerinde tesiri bulunur. Başlıca içeceğimiz de su olduğu için içtiğimiz suyu seçerken çok dikkat etmeliyiz. İnsan vücudunda pH dengesi önemli olduğu için vücudumuz sürekli olarak pH dengesini sağlamaya çalışmaktadır.

İktidarsızlık Neden Olur?

İktidarsızlığın nedeni nedir?
Bu durum nadiren kadında yumurtalıklarında ve erkeklerde testislerin bozulması neticesinde meydana çıkar. Kısırlığın dışında, hormonun eksik oluşu kadında ve erkekte bu durumu meydana getirir. İktidarsızlık erkeklerde cinsel organın sertleşme sorunudur.

Erkeklerde iktidarsızlık nadiren hormonlarla ilgilidir. Bunu kesin olarak tesbit etmeden hormon tedavisine başlamak, hele doktor kontrolü olmadan gizlice almak hakiki iktidarsızlığa zemin hazırlamak anlamına gelir. Çünkü dışarıdan cinsiyet hormonu verilince, vücudun cinsiyet bezeleri salgılarını keserler.

İktidarsızlığın nedeni ve tedavisi:
Erkeklerdeki iktidarsızlığın esas sebebi psikolojiktir. Eğer iktidarsızlığı doğuran ruhi sebep ortadan kalkarsa, hastalık da kaybolur.

Cinsiyet Hormonları

Cinsiyet bezi hormonları:
İnsan hayatında iki kritik devre vardır. Bunlar ergenlik ve yaş dönümüdür. Her iki hal de cinsiyet hormonlarımızla ilgilidir. Bu iki devrede meydana çıkacak ruhi fırtınalar çok önemlidir.

Onüç yaşında birdenbire yabancı içgüdülerle meydana çıkan gerek ruhi ve gerek bedeni değişiklikler cinsiyet bilgisi verilmemiş insanda anlayamadığı fırtınalara sebep olur. Cinsiyet hormonlarının kana büyük miktarlarda geçişi ile meydana gelen bu tablo çocuğun ruh halini altüst eder. Bu halden önceki gerekli bilgiyi ve kültürü gençlere verebilmek görevi ebeveynlerinin ve öğretmenlerindir.

Yaş dönümü dediğimiz; kadınlarda "menopoz" ve erkeklerde "andropoz" adı verdiğimiz dönemlerdir. Yaş dönümü de ergenlik dönemindeki benzer ruhsal fırtınalara yol açar. Daha geç devrede geldiği için şaşkınlık o kadar belirgin değildir. Fakat yine de cinsi kültürü eksik insanlarda, yönünü şaşırtacak hareketlere yol açar.

Yaş dönümünün kadındaki belirtileri herkesçe bilinir. Yüz cildinde kızarmalar, ateş hissi, birdenbire terlemeler, çarpıntı, ailesine karşı ilgisizleşmek, mide şikayetleri ve olaylardan çabuk etkilenmek bunların başında gelenlerdir. Mensturasyon (adet) devam ettiği veya düzeni bozulmaya başladığı zamanlarda bu belirtiler yavaş yavaş çıkmaya başlar. Geçici tansiyon yükselmeleri olur. Menopoz (yaş dönümü) belirtileri çocuksuz kadınlarda çocuklulara nazaran daha fazla görülür. Bazı hallerde ruhi yenilgi nadir de olsa akıl hastalıklarına da yol açar. Uykusuzluk ve huzursuzluk hali sürekli olur.

Cinsiyet hormonlarının verilmesi bu arızaların çoğunu önler.

Erkekte yaş dönümü kadına nispetle daha sönük geçer. Nadiren, yüzde sıcaklık hissi ve sinirlilik olur. Bu hal erkeği akli gücü ve olaylara karşı karamsarlığı ile bir melankoliye dahi götürebilir. Erkekte de cinsiyet hormonlarının verilmesi bu belirtileri siler. Her iki cins için hormonların verilişi, gençliği iade amacı taşımaz. Bu durumların olumsuz yan etkilerini kaldırmak ve akıl sağlığını yerine getirmek için verilir. Bu tedavilerden sonra gerçekten de şartlara uyma ve eski hayatına tekrar kavuşma mümkün olmaktadır.

TSH Nedir?

TSH Nedir?
TSH, Tiroid Stimulan Hormon'un baş harfleri kullanılarak kısaltılmış tiroid uyarıcı hormondur. TSH, beynimizde bulunan hipofiz bezinin ön lobu tarafından salgılanan ve boynumuzdaki tiroid bezine etki edip T3 ve T4 hormonlarının sentezlenmesini ve salınımını uyaran bir hormondur. Tiroid hormonları, TSH salınımı üzerine inhibitör (negatif geribesleme) etki göstermekte iken hipotalamus tarafından salgılanan TRH hormonu salınımını uyarmaktadır.

TSH NEDEN YÜKSELİR?
TSH'ın yükseldiği durumları şu şekilde açıklayabiliriz;
Primer Hipotiroidi
Ektopik TSH üreten tümörler (Bilhassa akciğer tümörü ve meme tümörleri)
Hashimato Tiroiditi
Hipofiz tümörlerine bağlı tirotoksikoz
TSH oto antikorları (nadir bir durumdur ama yine de unutulmamalıdır)
Yetersiz şekilde tiroid hormon tedavisi gören hipotroidi hastaları
Tiroid hormonlarına rezistans

TSH NEDEN DÜŞER?
TSH DÜŞÜK OLDUĞU DURUMLAR:
Primer Hipertiroidi
Sekonder ve Tersiyer Hipotiroidi
Tedavi sonrasında "Graves Hastalığı"
Ötroid hasta sendromu
Hipotiroidi tedavisi sırasında fazla tiroid hormon verilmesi.

TSH SONUCUNU ETKİLEYEN DURUMLAR:
Yenidoğanlarda TSH değeri normalde yüksektir fakat yaklaşık olarak 1 hafta sonra normal düzeylere düşer.
Birçok ilaç (özellikle de tiroid ilaçları ve steroidler) TSH’ı baskılarlar.
Lityum, potasyum iyot, amfetamin ve iyot ihtiva eden ilaçlar TSH seviyesini artırabilirler.
Test yapılmadan önceki son 1 Hafta içerisinde radyoizotop tedavi almış kişiler test yaptırmamalıdır.
İlk trimester gebelik döneminde TSH seviyeleri düşük çıkabilmektedir. Yaşlılarda yüksek TSH değerleri görülebilmektedir (80 yaşından büyüklerde 10 µU/mL’ye varabilmektedir.)

Burun Karıştırma

BURUN KARIŞTIRMA
Burun karıştırma yalnızca 3-5 yaşlarındaki çocuklarda görülen kötü bir alışkanlık değildir. Kendilerini kimsenin görmediğini sandıkları anlarda ya da dalgınlıkla yetişkin insanlar da burunları karıştırmaktadırlar. Hatta bu durumu normal kabul etmiş kişiler bile vardır. Böyle insanların arasında çocukları burnunu karıştırıyor diye dövenler bile vardır. Doktorlara ve psikiyatristlere göre burun karıştırma, normal temizlik yöntemleriyle çıkarılması mümkün olmayan bazı kirlerin ve burunda dışardan görünen ve hoş görünmeyen salgıların burundan elle çıkarılması için yapılıyorsa bu durum normal görülmelidir.

Fakat burun temizliği temiz bir parmakla yapılmalı aksi taktirde burunun iç kısmı temizleme sırasında tahriş olabilir. Bu da burunun mikrop kapmasına neden olabilir. Burunda kurumuş şekilde olan salgılar bizi rahatsız edebilir fakat bunların soluduğumuz havadaki kirleri süzdüklerini unutmayalım. Kimi insanlar temizlerken parmağına mendil sarıp bunu burun deliklerine sokarlar fakar burun deliği parmağa mendil sararak sokmak için çok küçüktür. Bu sebeple böyle durumlarda parmağın temizlenerek herhangi bir şey sokulmadan temizlenmesi sağlık açısından daha faydalı olabilir. Kendisini ve çocuklarının dış görüntüsüne önem verdiği için ya da sağlığı için yapsa bile insanların göze çarpan bölgelerde olmadıkça burun salgılarını temizlemesi doğru değildir. Burunu sürekli karıştırmak enfeksiyona ya da başka rahatsızlıklara neden olabilir.

Parmakla burun karıştırmak toplumda hoş karşılanan bir hareket değildir ve başkalarının midesini bulandırabilir. Bu yüzden bu işi yaparken yalnız olduğumuzdan emin olmalıyız. Çocuklarımız da böyle bir ihtiyaç duyduklarında tuvalete ya da banyoya giderek lavaboda yapmalarını söylemeliyiz. Yine çocuklara bu temizliği yapmadan önce ve yaptıktan sonra ellerini yıkamalarını hatırlatmalıyız.

Küçük çocukların temizlik amacı dışında burun karıştırmalarının önüne geçmek için, eline kendini oyalayacak bazı oyuncaklar ve uğraşlar vermek faydalı olacaktır.

Aramalar: burun karıştırma problemi, çocuğum devamlı burnunu karıştırıyor, burun karıştırmanın bir sakıncası var mıdır? burun karıştırılır mı?

Prostat Büyümesi

PROSTAT BÜYÜMESİ

Yaşlı erkeklerde görülen bir belirtidir. Prostat bezi idrar kesesinin altında ve idrar yolunu saran bir salgı bezidir. Eğer büyürse içinden geçen idrar yolunu sıkıştırır ve idrar yapmayı güçleştirir.

İdrar eskisi gibi süratle akmaz olur, ince ince gelir, veya damlıyarak çıkar, İleri hallerde idrar kesesi iyice dolup gerilmeden idrar etmeğe imkan olmaz. Bu durumda bile epeyce beklemek gerekir.

Bazı insanlar bu hali ihtiyarlığın tabii bir sonucu olarak kabul ederler. Bu yanlıştır. Prostat büyümesi bir hastalıktır ve mutlaka tedavi edilmesi gerekmektedir. İdrarın çıkışı güçleştikten sonra ne kadar geç kalınırsa, ameliyatın tehlikesi o kadar artar. Zira kesede biriken idrar iltihaplanır ve bu iltihap böbreklere kadar gidebilir.

Prostat büyümesi başlangıçta bazı hormon ilaçları ile tedavi edilebilir. Fakat ileri şekillerde cerrahi müdahale şarttır. Bugün geliştirilmiş olan teknik ve ameliyat şartları, prostat ameliyatını eski tehlikeli halinden kurtarmıştır.

Aramalar: Prostat büyümesi nasıl tedavi edilir? prostat büyümesinin nedenleri nelerdir?

Prematüre Bebeğin Cilt Bakımı

Prematüre bebeğin cilt bakımı:
Yenidoğan bir bebeğin cildi sizin cildinizden çok daha ince ve son derece hassastır. Bu nedenle dış etkenlerle kolayca enfekte olabilir ya da alerjik tepki verebilir. Bebeğinize uygun bir cilt bakımı uygulamanız çok önemlidir.

Yenidoğan bebeklerde cildin kurumaya eğilimli olması nedeniyle nemlendirici kremler kullanılması faydalı olabilir. Ancak kullanılacak kremler nötral pH'da, alkolsüz, parfümsüz ve kokusuz olmalıdır.

Bebekte pişik sorunu:
Bez bağlanan her bebek, özellikle bez bölgesinde pişik adı verilen cilt problemleri yaşayabilir. Bu sık görülen rahatsızlığı kolayca fark edebilirsiniz; bebeğinizin poposu kırmızı ve iltihaplı olur, bez bölgesinin çevresinde kabarıklık görülür. Bebek özellikle bez değiştirirken ağlar ve huzursuzdur.

Pişik tedavisinde asıl olan bebeğinizin poposunun ıslak veya nemli bırakılmamasıdır. Bu nedenle sık sık bez değiştirilmelidir. Özellikle kıvrım yerlerinin ıslak/nemli kalması engellenmelidir. Gerekirse pişik kremleri kullanılabilir.

Pudra, deri gözeneklerini tıkama ve çok daha önemlisi bebeğin solunum yollarına kaçıp uzun süreli akciğer hastalıklarına yol açma riski nedeniyle kullanılmamalıdır.

Aramalar: pişik nasıl geçer? pişik kremi mi pudra mı sürmeli? pişik nasıl önlenir? bebeklerde pişiğin tedavisi nedir?

Bebeğin Banyosu Nasıl Yaptırılır?

Bebeğin banyosu:
Bebek ancak göbeği düşünce yıkanır. Göbek düşmeden önce bebeği her gün ılık su ile silip temizleyebilirsiniz. Bebeğinizin su ve banyo ile ilk tanışması çok önemlidir ve banyo zamanının, hem bebek hem de anne için bir kabus mu yoksa hoş bir an mı olacağını belirler.

Oda sıcaklığı bebeğin üşüyüp irkilmeyeceği bir dereceye (20-24 derece) ayarlanmalıdır. Başında konak varsa banyodan birkaç saat önce badem yağı sürüp banyodan sonra bebek tarağı ile tarayıp konağı uzaklaştırın.

Banyo için bebeğinizin ayrı ve özel bir leğeni olmalıdır. Banyo işlemi uzun sürmemelidir (5-6 dakika). Suyun sıcaklığını dirseğinizle kontrol edebilirsiniz ama bir termometre ile de sıcaklığı ölçebilirsiniz. Su 36-37 derece olmalıdır.

Nötral pH'da bebek sabunu, bebek şampuanı ve yumuşak bir yıkama bezi gerekir.

Aramalar: Bebek nasıl yıkanır? bebeğin banyo suyu sıcaklığı ne olmalıdır?

Tiroid Bezi Hastalıkları

TİROİD BEZİ HASTALIKLARI
Eski Romada, evlenme gecesinden sonra kadının boynunu yoklamak adetti. Eğer boynun önündeki tiroid bezi şişmişse bu evliliğin iyi bir şekilde devam edeceğine işaret ederdi. Demek ki o zamanlardan beri iç ifraz bezlerinin insanların heyecanı va ruhsal duyumları ile ilgisi bilinmekteydi.

Gerçekten de sempatik sinir sistemi ve böbreküstü bezlerinin salgıları ile ilgili olan heyecanlarımız tiroid hormonuna da tesir etmektedir. Bu hormonun salgılanması hipofiz bezinin salgıları ile ilgilidir. Hipofizin bu salgıları da yine kandaki tiroid hormonu miktarı ile ayarlanır Bu işlem aynı zamanda ruhsal durumumuzla da sıkı sıkıya ilişkilidir.

Tiroid bezinin fazla salgı yapması halinde "Basedow hastalığı" denilen bir hastalık ortaya çıkar. Bu fazla salgılanma sonucunda hücreler tarafından yakılan glukoz miktarı artar. Yeterli miktarda gıda alındığı ve hastanın iştahı iyi olduğu halde devamlı kilo kaybı olur. Aynı zamanda hasta sinirlidir. En ufak sebeple sinirlenir. Bu fazla salgılama nadiren bizzat tiroit glandına bağlı sebeptendir. Çoğu kez hipofiz guddesinin ön kısmından salgılanan ve tiroidi uyaran hormonun (TSH) fazla imal edilmesinden olur. Bu uyarıcı hormonun artışı da gerek ruhsal sebeplere ve gerekse cinsiyet guddelerine (bezelerine) bağlıdır.

Tiroid bezi Basedow hastalığı ile ilgisi olmayan sebeplerle de büyür. Basit guatr (goitre) denilen bu hal iyot eksikliği sonucu meydana çıkar. Genellikle dünyanın her tarafında "guatr bölgeleri" vardır. İsviçre bunlardan biridir. İyot eksikliğini karşılamak için İsviçre'nin dağlık bölgelerinde yemek tuzuna iyot katılmaktadır.

Memleketimizde de bazı bölgeler, (Kastamonu, Adapazarı, Antalya gibi illerimizde) guatr bölgeleri halindedir. Denizden uzak olan yerlerde eğer içme sularında veya kaya tuzlarında iyot eksik ise basit guatr meydana çıkmaktadır.

Tedavi ilk olarak ilaçlarla denenir. Bazı hallerde de büyüyen tiroid bezini cerrahi müdahaleyle çıkarmak gerekir.