Belirli durumlarda ve cisimlerden sınırsız nevrastenik korkular duyma haline fobi denir.
Birçok insan vardır ki, bunların örneğin, Majorka veya Tahiti Adaları'na gitmesine olanak yoktur. Çünkü uçmaktan korkarlar. Bazıları ise, 12'nci katta bulunan bir balkona çıkmaktan çekinirler. Çünkü aşağıya bakmaktan korkarlar.
Eğer bu korkular artarak sürerse ve insanın hayatını olumsuz yönde etkilemeye başlarsa bunlara fobi adı verilir. Üzücü olan çoğu insanın bu hali gizli tutup açıklamamasıdır. Dünyanın cesur insanlara ait olduğu öne sürülen bir toplumda bu tür korkuları olan kişilerin zekalarının da düşük bir çizgide olduğu varsayımı açıklamayı daha da zorlaştırmaktadır.
Oysa gerçek asla böyle değildir. Dünyanın en ünlü yazarlarından George Barnard Shaw'ın sürekli deli olma fobisi vardı. Almanların en büyük ozanı Johann Wolfgang Göthe de sürekli yaralanma ve hastalanma fobisi ile sıkıntı duyardı. Ünlü korku filmleri uzmanı Alfred Hithchcock, cizvit papazlarında okumuştu. Sürekli kötülükten korkardı. Dünyanın en zengin insanlarından Howard Hughes ise, mikrop ve basilden korkardı. Çevresini, konuştuğu insanları, hatta piyanosunun tuşlarını bile mikrop öldürücü ilaçlarla dezenfekte ederdi. Kadın şair Friederike Kempner, diri diri gömülmekten korkardı. Ölülerin gömülmeden 5 gün bekletilmesi yolunda bir yasayı bu kadın şair çıkartmıştı.
Kişinin bu fobilerinden kurtulabilmesi için, adım adım üzerine gitmesi gerekir. Gerekirse profesyonel yardım sağlaması öngörülür. Bazı terapi kursları da vardır. Üniversite kliniklerinde önce fobiye yakalanan kişinin bu durumu kontrol etmesi öğretilir. Eğer kişi bir yeraltı treninden, asansörden veya bir köpekten korku-yorsa, uygulamalı olarak bu korkuyu atması için kendisine yardım sağlanır. Daha sonra kişi gerçekle yüz yüze getirilir. Önce kendisine yanında destek sağlayan birileri bulunur. Daha sonra yalnız bırakılır. Korkunun her basamağını aşmak her yeni başarı ona zevk verir.
Bazı eski hastalar tıpkı alkolü bırakmak isteyen kişilerin örgütlendiği gibi aralarında topluluklar kurmakta birbirlerine yardımcı olmaktadırlar.