Hemen hepimiz ilkokul çağında vücudumuzun 3/4'ünün su olduğunu öğreniriz. Bu sonuca varırken vücudumuzu oluşturan hücrelerin yapısına da bakıyoruz. Çünkü vücudumuzun önemli kısmı vücut sıvılarından, hücre içi sıvılarından ve hücreler arası sıvılardan oluşmaktadır. Bildiğiniz üzere dokuları meydana getiren hücreler ve hücreleri bir arada tutmaya yarayan bağ dokulardır. Vücudumuzdaki sıvının 3'te 1'i hücrenin dışında, dokular ve damarlar arasındaki boşlukta yer alır. Vücuttaki herşey sistematik çalıştığı gibi bu boşlukları dolduran sıvının miktarını dengeleyen sistemler de bulunur. Hidrostatik ve onkotik basınç adı verilen mekanizmalar bu sıvının dengesini korurlar. Sürekli denge halinde olan bu sıvı akışı bazı durumlardan etkilenebilir. Herhangi bir nedenden ya da birçok nedenden kaynaklı olabilecek bu durumun bir sonucu olarak damar içinden dokular arasındaki bölgeye sıvı akışı normalden fazla olabilir. Dokuda sıvı birikimi nedeniyle ortaya çıkan bu duruma ödem denir. Dışarıdan bakıldığında şişlikler halinde görülmektedir.
Kalp yetmezliği, böbrek hastalıkları, karaciğer hastalığı, flebit, yanık, varis, kalp kapağı hastalıkları, periferal vasküler hastalıklar ödem meydana getiren bazı hastalıklardır. Ödem sadece hastalıklardan dolayı oluşmaz. Çok tuzlu yemek, mineral alımının yetersiz olması, aşırı karbonhidratlı besinler tüketme, uykusuzluk, stres, hareketsiz bir yaşam sürmek, egzersiz yapmamak, hormon ilaçlarının kullanılması, adet dönemi öncesi gibi durumlar hastalık harici ödem oluşmasının neden olduğu başlıca durumlardır.
İlgili aramalar: ödem neden olur? ödem oluşmasının nedenleri nelerdir? ödemin nedenleri nedir?