Fransızca (Fleurette), karşılıklı iltifat etmek sözcüğünden türemiştir. Biz genelde flört yapmayı karşı cinsle beraber olmak yani çıkmak olarak düşünürüz. Aslında flört tam olarak bu değildir. Karşı cinsle birlikte olunduğu sırada gelişen bir süreçtir.
İnsan ruhu için güzel bir şampanya etkisi yapan flört doğrudan beyinden kaynaklanır. Beyinin yönetim merkezi, hipotalamus (üçüncü karıncığın altında bulunan bez) vejetatif sinir sistemimizin empatik kısmını harekete geçirir. (Bakınız: Sempatik sinirler).
Kalp atışları ve tansiyon yükselir, kaslar gevşer, gözbebekleri de göz kaslarının gevşemesi sonucunda büyür. Böbrek yan bezleri, beyinin epifiz bezlerine adrenalin hormonu salgılar.
Epifiz ise, bu mesajı aldıktan sonra tekrar böbrek yan bezlerine bir emir gönderip, böbrek yan bezlerinin seksüel hormon salgılaması sağlar. Vücut böylece bir tür alarm durumuna geçer.
Bu arada bir risk vardır. Dikkat edilmezse yanlış bir sözcük aniden her şeye son verebilir. Ancak flörtü iyi bilenler, ilk dakikalar içinde benzersiz şekilde sadece gözleriyle, bakışlarıyla konuşurlar. Herkesin içinde birbiriyle samimi olabilmek için bu şekil ayrıca en elverişlisidir.
Flört etmek ya da flört kavramı Avrupa'ya bu yüzyılın başlarında yerleşti. Daha önce bunun yerine kur yapmak gibi sözcükler kullanılırdı. Tanınmış İsviçreli psikolog Auguste Forel, 1904 yılında flörtün mutlak olarak seksüel dürtülerden oluştuğunu söyledi. Forel, kadının erotik duygularını açığa vurmasını ve onaylanmasını sağlayabilecek tek yolun da flört olduğunu, ancak bunun uygarlık yenilikleri arasında bir tür yozlaşma belirtisi olduğunu öne sürdü.
Son birkaç yıldır sürdürülen flört kursları yankılarının aksine pek de ilgi örmedi. Flört etmek okulda öğrenilmez. Almanya'nın Tutzing kentinde Max Palanck Enstitüsü'nce yapılan yeni bir flört projesinin gösterdiğine göre, flörtün bir sonuç verip vermeyeceği ilk 30 saniyede vücut kimyası sayesinde belirgin olmaktadır.
Aramalar: flört nedir? kur yapmak nedir? çıkmak ne demektir? filörtün anlamı ne?
