Bebek Nasıl Olur?
Bebeğiniz hayata gelmek için doğum öncesi gelişim evrelerinden geçer. Doğum öncesi gelişim, döllenmeden bebeğin doğumuna kadar geçen dönemi ifade etmektedir. Yaklaşık 280 gün süren bu devrede bebeğin gelişim basamaklarını ve ihtiyaçlarını, annenin sağlığına olan etkilerini bilmek hem anne sağlığı hem de bebek sağlığı açısından son derece önemlidir. Ayrıntılı takip ve gözlemlerle ve gerektiğinde yapılacak tahlil ve incelemelerle anne ve bebek için risk oluşturabilecek nedenlerin zamanında fark edilmesi ve gerekli önlemlerin alınması, zorunlu hallerde gebeliğin sonlandırılması ancak mümkün olabilmektedir. Sağlıklı nesiller yetiştirmek sağlıklı, bilgili anne baba adayları ve etkin sağlık hizmetleri verebilecek sağlık kuruluşları ve personeli ile mümkündür.
Doğum Öncesi Gelişim Dönemleri
Gebelik, kadın üreme hücresi ovum (yumurta) ile erkek üreme hücresi spermin birleşmesiyle başlar. Döllenmeyle oluşan yeni hücreye zigot denir. Zigot bir taraftan bölünmeye devam ederken diğer taraftan fallop tüpü içinde ilerler. Yaklaşık on beş günlük sürenin sonunda uterusa (rahme) ulaşır ve uterus duvarına yuvalanıp orada gelişmeye devam eder.
Önce endoderm ve ektoderm tabakaları oluşur, sonra mezoderm adı verilen üçüncü bir hücre grubu endoderm ve ektoderm arasında oluşur. Endoderm solunum ve sindirim sisteminin, mezoderm boşaltım ve iskelet sisteminin, damar ve kasların oluşacağı bölümdür. Beyin, sinir sistemi ve beş duyu ise ektoderm tabakasının farklılaşması ile oluşur. Yeni oluşan organizma hızla gelişmeye devam eder. Bu arada göbek kordonu ve plasenta da gelişerek embriyonun ihtiyaçlarını karşılamaya başlar. Geçici organlar adı verilen plasenta, göbek kordonu 3. ayda gelişimini tamamlar.
Zigot dölüt döneminde olduğu gibi ikinci haftadan 8. haftanın sonuna kadar devam eden embriyon döneminde de hızla gelişmeye devam eder. Dördüncü haftanın sonunda kulaklar kol ve bacakların çıkacağı yerler belirginleşir. Ultrasondaki görüntü fasulyeyi andırır. Üçüncü haftada kalp belirir ve ritmik atışları başlar. Dördüncü haftada ilkel dolaşım başlar. Sekizinci haftanın sonunda ağırlığı 2 grama, boyu 2.5 cm'ye ulaşan organizma bir insan olarak tanınabilir. Üç aylık olduğunda el ve ayak parmakları görülür, dört aylık olduğunda da cinsiyeti anlaşılabilir durumu gelir. Solunum hareketleri 18. haftada da görülebilmesine rağmen 28. haftadan önce normal ortamda yaşayabilmesi için yeterli gelişme sağlanamamıştır. Yutma hareketleri 14. haftada başlar ve 28. haftada emme hareketleri kazanılmıştır. 13-14. haftada uyarılan fetüsün etkisiyle anne karnında dalgalanma hareketleri görülür. Fakat anne bunları ancak 4. aydan itibaren hissetmeye başlar. Önceleri bağırsak hareketlerinden ayırt edilemeyen hareketler giderek belirgin tekmelemelere dönüşür.
Gebelik süresince önce organlar oluşur, sonra bu organlar fonksiyon kazanır en sonunda da tüm vücutta organizasyon gerçekleşir. Genellikle ilk 12 hafta oluşum, sonraki 28. haftaya kadar geçen dönem hızlı büyüme ve fonksiyon kazanma dönemi olarak kabul edilir. 28. haftadan sonra canlı doğumda fetüs özenli bakımla yaşatılabilir. 28. haftadan 38. haftaya kadar da bebeğin büyümesi devam eder. Bu dönemde bebek olgunlaşır ve organlar arasındaki koordinasyonu sağlar. Ağırlığı 1000 gramdan 3000-3500 grama, boyu 35 cm'den 49-52 cm'ye ulaşır. 28. haftadan sonraki her geçen gün bebeğin canlı doğumda yaşama şansını arttırır. Günümüzde ilerleyen tıp ve gelişmiş cihazlar ile birlikte 28. haftadan bir kaç hafta önce doğmuş bebeklere de yaşama şansı doğmuştur. Fakat yine de aşırı prematüre denilen bu bebeklerin yaşama şansı oldukça azdır. Erken doğumun nedeni burada belirleyicidir. Bebekteki olumsuz bir durumdan dolayı erken doğum gerçekleşiyorsa, anne karnından alındıktan sonra yaşaması mucize olacaktır. Modern tıptan önce erken doğan bebeklerin yaşatılması mümkün değildi. Ayrıca anneni hayatı da büyük tehlikedeydi. Bebek için en ideal gelişim yeri annesinin vücududur. Bebek anne karnında ne kadar kalırsa yaşama şansı o kadar artar.