Rahim büyümesinin en bilinen nedeni hamileliktir: Fakat bazen dölyatağı bir kas tümöründen ya da kuşku etkisiyle büyüyebilir. Kas tümörlerine miyomata veya fibroitler adı verilir. Bilinmeyen bazı nedenlerden dolayı rahmi meydana getiren bir ya da daha fazla kas lifi gelişmeye başlar ve kısa bir süre sonra rahmin kas duvarının derinliklerinde birkaç küçük, nohut iriliğinde tümör meydana gelir. Bu devrede onları kimse fark edemez fakat aylar, yıllar geçtikçe (çünkü tümörler çok yavaş büyür) bir golf topu, bir tenis topu hatta bir greyfurt büyüklüğüne erişirler. Bu zamana kadar hasta karnında bir şişkinlik hissedebilir ya da tümör içe doğru büyümüşse ve rahim boşluğunun biçimini bozmuşsa kadında daha ağır veya düzensiz adet devreleri görülebilir. Kadın, bu durumda genellikle doktora gider, doktor da bir leğen kuşağı incelemesinden sonra bir tek tümör mü olduğunu, yoksa rahimin birkaç fibroid tümörüyle mü dolup genişlediğini söyleyebilir. Genç yaşında çocuk sahibi olmuş bir kadında fibroitlerin meydana gelmesi olağan değildir. Tümörler genellikle geçkin kızlarda ve yaşlı doğum yapmış kadınlarda görülür. Bu da "Fibroitler hayal kırıklığına uğramış bir rahimde gelişir", söylentisine yol açmıştır. Tümörler çok olağandır ve kadınların % 20'sinin döl yatağında fibroit bulunur. Birçok durumda, tümör hiç bir belirti göstermediği için tedavi gerektirmez, fakat belirtileri olan bir kadın için tedavi gerekmektedir. Seçilen tedavi biçimi hastanın yaşına ve daha fazla çocuk sahibi olmayı isteyip istemeyişine bağlıdır.
Çocuk sahibi olmaya istekli genç bir kadında belirtiler gösteren fibroitler bulunursa doktor bir ameliyatla fibroitleri alır ve rahimi bırakır. Bu biraz bezelyelerin karmaşık kabuklanma şekline benzer ve fibroitlerin yeniden büyüme olasılığı varsa da kadının hamile kalma olanağı fazladır. Daha yaşlı kadınlarda veya artık çocuk sahibi olmak istemeyen bir kadında seçilen ameliyat genellikle histerektomidir ve bu ameliyatla rahim alınır.
Dölyatağı genişlemesinin diğer bir nedeni de kuşku ve üzüntüdür. Eski Yunanlılar döl yatağını kadının duygularının kaynağı olduğuna inanırlardı. Dölyatağının Yunancası histeros tur bundan dolayı kadınlarda isterik sıfatı kullanılmaktadır. Tabiî, duyguların meydana geldiği yer gerçekte beyindir, fakat duygular (gerek huzursuzluğa gerekse mutsuzluğa bağlı olsun) bir süre etkilerini sürdürür dölyatağının dümdüz genişlemesine ve ağır adetlere sebep olur. Doktorlar sık sık rahimdeki bu duygusallık genişlemesini fibroitlerle ilişkili sanarak yanılgıya düşerler ve hatta bu dölyatağının alınması, histerektomi ile sonuçlanabilir. Bu ağır adetleri düzeltmiş fakat olumsuz, rahatsız duygular değişmemiştir ve diğer bozukluklar (genellikle karın ağrıları veya sırt ağrısı diye anlatılır), ameliyattan 3 veya 6 ay sonra kendini göstermiştr. Bazen bu durumu düzeltmek için bir ameliyat gerekir, fakat vakaların çoğunda gereksinim duyulan anlayış ve belki de anlık yararı olacak bazı ilaçlardır.