Benzer saç biçimleri ve neredeyse tıpatıp giysilere karşın erkekle kadın arasında belirgin kalan farklılık kadının gelişmiş göğüslere sahip olmasıdır. Memelerin başlıca görevinin bebeği beslemek olduğu bilindiği halde dünyanın büyük kısmında bu görev ikinci plana itilmiştir. En önemli görevin bu yarım dairesel şişkinliklerin erkek gözüne çekici gözükmesi olduğu kadın dikkati çeker. Göğüs güzelliğinin idealleştirilmesi değişik ırklar arasında farklılıklar gösterir. Örneğin Polonyalılar küçük, konik göğüslerden hoşlanırlar. Güney ve Kuzey Amerika yerlileri ise kıvrımlı, sarkık, kavun biçiminde göğüsleri üstün tutarlar. Çinli kadınlar genellikle düz göğüslü olurlar; öte yandan Avrupalı veya Amerikalı erkekler kadınlarının büyük, kalkık, yarım dairesel göğüsleri olmasını isterler. Batı dünyasının kadınları erkeklerini mümkün olduğu kadar memnun etmeye çalışırlar ve doğa uygun şekli vermediği zaman da mekanik yardımcılara baş vururlar; sütyenler, takma göğüsler, silikonlar, kremler ve egzersizler gibi. Erkeğin göğüs seçimi yeni bir gelişmedir çünkü orta çağlarda şöyle tanımlanırdı. «Güzel kadının göğüsleri iri ve kar gibi beyaz, kristal kadar pürüzsüz olmalıdır. Göğüsler küçük, cennet elması veya armudu gibi yuvarlak, ipek gibi de yumuşak olmalıdır. Büyük ve sarkan göğüsler çok çirkindir.»
Demek ki, göğüslerin amacı yeni doğmuş bebek için süt üretip onu beslemesi ve erkeği çeken cinsel etkinliğidir. Değişik kültürlerde ve değişik zamanlarda bir özelliği diğerinden önemli olmuştur.
