Zaman zaman, hastaneye zamanında varamayan, bebeğini; arabada, takside veya belki hastane merdivenlerinde doğuran kadınların hikayelerini duyarız. Bu olaylar çok azdır ve bebek bekleyen kadınların çoğu hastaneye gerekli zamanda yetişirler.
Doktorlar, hemşireler ve hasta bakıcılar için hastane alışılmış bir iş yeridir; birçok hasta için boyun eğmez kişilerin hastaya inanılmaz şeyleri yapması için emir verdiği, herkesin çok meşgul göründüğü, ona aceleyle ne yapması, nasıl davranması gerektiği anlatılan, garip ve korkutucu bir yerdir. Bu otoriter, insanüstü çalışma hızla devam eder ve hastaneler insanların diğer insanlara yardım ettiği yerler olur. Çocuk doğumu özünde doğal bir olay olduğu için bu insancıl çalışma doğum kliniklerinde özellikle kendini gösterir ve gittikçe daha sıradan oluşu mutluluk vericidir. Bebek bekleyen kadının tedirginliğini gidermek için bir çare de hamileliği sırasında gidip hastaneyi görmesidir. Birçok hastane bu ziyaretçilerle işbirliği yaparak onlara doğum odasını kalacağı odayı ya da koğuşu gösterir.
Doğumun başında, hasta oradaki bir hastabakıcı veya doktor tarafından incelenir ve bu kişi hastanenin kurallarına bağımlı kalarak hastanın kendi doktoruna haber verir. Yapılan ilk şey hamile kadının doğumun hangi devresinde olduğunu saptamaktır. Bu bilgi, hastanın son birkaç saatte olanları açıklamasından ve gerekirse bebeğin rahimdeki duruşunu anlamak için yapılacak incelemeden alınır. Doğum fazla ilerlememişse hastanın bir hastane giysisi alıp yatağına yatması ve doğum anına hazırlanması olağandır. Geçmişte bu hazırlık epey karmaşıktı: hasta sıcak bir banyo yapar, kendisine bir iğne yapılır, vulva ve etrafındaki tüyler traş edilirdi. Bugün sıcak banyonun yerini ılık duş almıştır ve bu da hastanın isteğine bağlıdır. İğne yapılmaz; onun yerine arka geçitten küçük bir hap verilir, böylece iğneyle sebep olunabilecek kas rahatsızlığı önlenir. Tüm alanın traş edilmesi yerine yalnız apış arası temizlenir ve pübik tüyler makasla kısa kesilir. Çok eski yöntem rahatsız edici ve utandırıcıydı, hasta kendini yolunan bir tavuğa benzetiyordu, ayrıca bu işte pek gerekli değildi.
Bütün bunlar sona erdikten sonra orada bulunan doktor, eğer eldeyse, hastanın doğum öncesi raporunu inceler ve soğuk algınlığı gibi iltihaplı bir hastalığın o anda olup olmadığına bakar. Sonra hastanın bir idrar örneğini inceler ve tansiyonuna bakar. Daha sonra bebeğin doğmaya hazır olduğundan ve kafanın annenin leğen kuşağına yerleştiğinden emin olmak için bebek bekleyen annenin karnını bir kere daha inceler. Bir leğen kuşağı incelemesi yapmak da isteyebilir, böylece doğumun gelişmesini tümüyle değerlendirebilir. Bu inceleme hamilelik sırasından yapılan leğen kuşağı muayenesinden değişik değildir, yalnız iltihaplanmayı, mikrop kapmayı önlemek için fazladan tedbirler alınmaktadır. Doktor ellerini temizlerken hasta sterilize edilmiş bir örtü üzerine yerleştirilir ve tozluklar takabilir. Doktor vulva alanın antiseptik bir karışımla temizler ve doğum için özel bir antiseptik kremi vajinaya döker. Bu mikroplara karşı kadını korumakla kalmaz, incelemeyi de kolaylaştırır. Bu incelemeler sırasında doktor hastanın herhangi bir sorusunu cevaplayabilir.