Şifalı bitkilerin içerdikleri aktif maddeler toprağın durumuna, iklime ve mevsime göre değişiklik gösterir. Kurutma ve muhafaza da bu bakımdan önemli rol oynar. Kurutma ve saklanma doğru yapılmaz ise etken maddeler yok olabilir, dolayısıyla bitkiden alınabilecek fayda azalır ya da hiç alınamaz.
Aktif maddeleri; uçucu yağlar, glikozidler, alkaloidler, acı maddeler, tanenler, saponinler, köpüklü maddeler, madeni tuzlar, vitaminler ve flavonoidler olarak çeşitli şekillerde isimlendirebiliriz.
Uçucu Yağlar: Bu yağlar keskin kokuludur. Suda erimeyen maddeler ihtiva ederler. Organik çözücülerle izole edilebilirler. Açıkta bırakılınca kaybolurlar.
Bu yağlar antibakteriyeldir. Mide bozulması ve kokuşmayı önler. Kokusu kamçılar ve rahatlık verir. Birçoğu iltihaplanmayı da önler. Bir kısmı deriyi tahriş eder. Bu yağlardan bazıları ile içeriden ve dışarıdan tedavi gören hastalarda akciğer iltihabı önlenebilir. Balgam söktürür ve akciğerlerdeki mikropları öldürürler. Bu yağlarla solunum yolu hastalıkları tedavisinde çok iyi sonuçlar alınabilir.
Uçucu yağ ihtiva eden şifalı bitkiler çok düşük ısıda kurutulmalıdır. Ayrıca bu bitkileri kapalı kavanozlarda muhafaza etmek şarttır.
Glikozidler: Bu aktif maddeler çeşitli şeker moleküllerinin birleşerek (genin) veya (aglykon) halini alarak diğer moleküllerle birleşmesi sonucu meydana gelirler. Birçok glikozid, örneğin; yüksükotu, adasoğanı ve avcıotu gibi bitkilerden elde edilen glikozidler ki bunlar kalp sağlığı açısından oldukça faydalıdır, çeşitli şeker moleküllerinden ibarettirler ve doğada bunları başka bir şekilde elde etmek mümkün değildir. Şayet glikozid (aglykon) ve (genin) ayrıştırılırsa tedavi gücü azalır hatta yok olur.
Alkaloidler: Bu aktif maddelerde azot vardır. Çeşitli alanlarla aktif rol oynarlar. Birçoğu merkezi sinir sistemi üzerinde etkili olur.
Acı Maddeler: Bunların tatları acıdır. Fakat glikozid ve alkaloid değillerdir. Bu maddeler hazmı kolaylaştırıcı etki gösterirler.
Tanenler: Bu maddeler zor çözülebilir protein içerirler. Diş eti hastalıkları, boğaz, yumuşak deri iltihapları, bağırsak rahatsızlıkları ve deri hastalıklarında kullanılırlar.
Tanenler yalnız proteini değil, alkaloid ve glikozidleri de suda çözülemez hale getirebilirler. Bu bakımdan şifalı çay yaparken reçetelere çok dikkat etmek gerekir. Eğer içilen çay hastalığa etki etmiyorsa çayın içeriği yanlış hazırlanmış olabilir.
Saponinler: Çok karışık bir yapıları vardır. Çok önemli bir yere sahiptirler. Suda köpürürler. Sapon adı da buradan gelmektedir. Zira Sapon Latince sabun demektir. Öksürük ve balgama karşı kullanılırlar. YAZININ DEVAMINA GİT
Sponsorlu Bağlantılar:
Sümüksü Maddeler: Karbonhidratın çeşitli kimyevi ve moleküler kombinezonları sayesinde meydana gelirler. Yarı katı ve yapışkandırlar. İltihaplı organların üzerine yakı gibi kullanılabilirler.
Vitaminler: Hayati önem taşırlar. İnsanlar vitamini gıdalarla birlikte almalıdır. Sentetik vitamin diye bir şey yoktur. Vitamin hapları da kimyasal yöntemlerle vitaminlerin doğadaki kaynaklarından ayrıştırılması ile elde edilir. Vücudumuzun hayati ehemmiyet taşıyan fermentleri üretebilmesi için vitamine ihtiyacı vardır. Vitamin ihtiyacımızı şifalı bitkilerle karşılamamız da mümkün değildir. Kuşburnunda yüksek miktarda C vitamini bulunur. Havuç bol miktarda A vitamini ve C vitamini, buğday yağı ise yine çok miktarda E vitamini ihtiva eder. Vitaminler çok hassastır. Çok çabuk bozulurlar. Bu bakımdan vitamin ihtiyacımızı taze sebze, meyve, meyve suyu veya salata olarak karşılayalım. Pişirilen yiyeceklerdeki vitamin miktarı azalır.
Flavonoidler: Bu maddeler sarı renkli glikozid bileşimlerdir. Çiçeklere renk veren maddeler de bu flavonlardır. Kesin olarak bildiğimiz; flavonoidler kılcal damarları kuvvetlendirerek, kılcal damarların kırılmalarını ve kan sızdırmalarını önler.
İlgili aramalar: Şifalı bitkilerdeki aktif maddeler nelerdir? şifalı bitkilerin içinde neler bulunur? şifalı bitkiler ne içerir?