Çocuklarda Boy Kısalığı
Büyüme, yani normal bir boya sahip olma sağlıklı olmanın en mühim kriterlerinden bir tanesidir. Normal büyümekte olan çocuk sağlıklı çocuktur. Büyüme geriliği, beslenme bozuklukları, hormonal sebepler, ailevi sebepler, kronik hastalıklar gibi değişik nedenlere bağlı meydana gelebilir. Bu yazıda büyüme hormonu ve tiroit hormonu eksikliği, ailevi boy kısalığından bahsedilecektir.
Bir çocuğun boyunun normal olduğu nasıl anlaşılır? Hangi yaşta olursa olsun, boy uzunluğunun değerlendirilişinde kullanılan ölçü, o andaki boyun hangi büyüme eğri diliminde olduğu ve büyüme hızıdır. Kısa boy, çıplak ayakla ölçülen boyun, o yaş ve cinse göre normal büyüme eğrilerinin alt sınırlarında (10 persentil altı) olmasıdır. Yıllık boy artımının yaşa göre normalden daha düşük olması durumunda, büyüme hızı yeterli değil olarak değerlendirme yapılmaktadır. Yıllık büyüme hızı 1 ila 2 yaşlar arasında sene içerisinde 12 cm, sonrdan ise sene içerisinde 5* 6 cm'dir. Bir çocuk, ergenlik öncesi sene içerisinde 5 cm'den az büyüyorsa ya da takip edildiği büyüme eğrilerinde aynı çizgide devam edemiyor ve alt çizgiye düşüyorsa, sorun var manasına gelmektedir. Durumunun tetkik edilişi gerekiyor. Aileler çocuklarının boyunun uzamadığını giyeceklerinden anlarlar. Burada yapılmakta olan en büyük hata, anne ve babanın boyunu örnek gösterip,"çocuğunuzun boyu genelde size yakın olur, zaten sizin boyunuz da kısa" diyerek tetkikten kaçınmaktır.
Büyüme hormonu, boy artışını direkt etkisi altına alan hormondur. Beyinde bulunan hipofiz bezinden salgılanır. Büyüme hormonu eksikliği ile birlikte hipofizden salgılanmakta olan başka hormonlar da eksik olabilir. Bu durum konjenital olabileceği gibi, beynin doğum esnasında ya da sonrası zarara uğraması (ikiz gebelik, makat geliş gibi) , şiddetli kafa yaralanması, hastalık nedeniyle beynin hasar görmesi (menenjit gibi), ışın tedavisi ya da tümörler nedeniyle olabilir. Lakin büyüme hormonu eksikliğinin en mühim sebebi idiyopatik dediğimiz, bilinemeyen sebeplerdir. Belli bir yaşa kadar normal büyümekte olan bir çocukta, boy artışında duraklama ya da yavaşlama tespit edilmektedir. Çocuk akranlarından geri kalmaya başlamaktadır. Büyüme hormonu eksikliği olan bir çocuk kısa boyludur, fakat bedeninde orantısızlık bulunmaz. Bu çocuklar hafif kilolu,yüzleri yaşlarına göre küçük çocuklardır. Büyüme hormonu eksikliği olan çocuklar ergenliğe de geç girerler. Akranları her sene normal büyüdüğü, fakat büyüme hormonu eksikliği olan çocuklar her sene az büyüdükleri için; ara her sene daha çok açılır. Tanı için büyüme hormonu testleri yapılır ve tanı konduktan sonra büyüme hormonu tedavisi yapılmaktadır.
Boy kısalığına sebep olan hormonlardan bir diğeri, tiroit hormonudur. Normal boy artışı için tiroit hormonuna gereksinim bulunur. Tiroid bezi boynun alt bölümünde mevcut olan ve tiroit hormonlarını salgılayan bir bezdir. Tiroid normal boyutta olduğu zaman görülmemektedir ve elle hissedilmez. Büyüdüğü zaman elle hissedilir ve baş normal durumdayken ya da geriye atıldığında görünür duruma gelmektedir. Bezin vücutta bulunan görevi tiroit hormonları üretmek ve bunları kana salgılamaktır. Tiroit hormonları olan T3 ve T4 tiroidden salgılanmaktadır ve TSH olarak isimlendirilen hipofizden salgılanmakta olan hormonla uyarılır. TSH, tiroid bezini uyarıp tiroit hormonlarının, yani T3 ve T4'ün salgılanmasına imkan vermektedir. Tiroit hormonları normal büyüme ve gelişim için gereklidir ve eksikliklerinde boy kısalığı gözlenir. Bu durum doğuştan olabileceği gibi, herhangi bir çocukluk yaşında da gözlenebilir.
Kalıtımın, boy uzamasında rolü bulunur. Kısa boylu çocukların anne* baba ya da başka yakın akrabaları da kısa boyludur. Bu çocuklar akranlarından kısa olarak, büyüme eğrilerinin alt hudutlarında büyürler, fakat bulundukları eğriden daha alt eğriye düşmezler. Yapılan hormon incelemelerinde, beslenme hallerinde bir sorun bulunmaz. Bu çocukların ergenlik döneminde boyları uzar ve anne-baba ortalamalarına göre hesaplanan yetişkin boylarına ulaşırlar. Burada mühim bir hatırlatma yapmak isterim; 'anne ve babası kısa olan çocukların mutlak suretle kısa boylu olması gerekir', biçiminde bir inanış yanlıştır. Sosyoekonomik şartların ve beslenmenin düzelmesiyle, boylarda uzama gözlenir. Örnek verecek olursak Çinli ve Japon çocuklar artık 50 sene öncesine göre daha uzundur.
Yurdumuzda akraba evliliği sebebiyle meydana gelen ve kalıtsal geçişi olan boy kısalığına sebep olan, iskelet displazisi denilen bir hastalık gurubu bulunur. Bu hastalık gurubunda orantısız boy kısalığına rastlanır. Bazı zamanlar bacaklar, bazı zamanlar da kollar kısadır. Baş büyük olabilir. Daha çok karşılaşılan tipi akondroplazidir. Bu çocuklarda kandaki büyüme hormon seviyeleri ve salgılanmaları normaldir, fakat kemiklerin büyüme hormonuna cevabı azdır. Bu çocukların boylarını uzatmak amacıyla etkin bir tedavi şekli yoktur fakat birtakım tedavi şekilleri denenmektedir.