31 Temmuz 2015 Cuma

Aromaterapi ve Esansiyel Yağlar

Sponsorlu Bağlantılar:

Aromaterapi ve Esansiyel Yağlar

Aromaterapi; bitkilerden  el­de edilen  esansiyel yağların ve bir­takım hayvan özleri­nin psikolojik ve fiziksel iyilik için kullanılmasıdır­­.  Zihni, bedeni, zevki ve iyileşmeyi birleştiren  holistik bir uygulamadır ve en  ufak fiziksel sorunlar­dan hemen  hemen  öldürücü hastalıklara kadar değişen  sorun­ların tedavisi için dünyada yüzyıllar boyunca kullanılmıştır­­.Aromaterapi ve Esansiyel Yağlar

Aromaterapistlerin bitkilerin farklı parçalarını kullanmalarına rağmen  (yapraklar, çiçek petalleıi, kabuk, kökler), tedaviler­de kullanılanlar bu parçalar­dan el­de edilen  yüksek konsantrasyonlar olan esansiyel yağlardır­­.  Bu yağlar kuvvetli vitaminler ve enzimler içerirler ve aşırı konsantre olmaların­dan dola­yı ufak dozlar­da kullanılırlar, en  iyi netice­si sulandırıldıkların­da verirler­. Bir nemlendiricide veya banyo suyun­da sulandırıla­bilirler, bir şişeden  soluk yolu i­le içe

Bazı Tentürler ve Bitkileri

Beyin uyarıcı tentürler: Ginkgo biloba, gotu kola, mübarek dikeni (blessed thistle), sibirya ginsengi­.

Teskin e­den  tentürler: Kedi nanesi, karakafes otu, papatya, mürver ağacı, akşam çiçeği, çördük otu, yasemin çiçeği, melisa, ardıç meyvesi, sığır kuyruğu, çarkıfelek çiçeği, gül çiçeği, karaağaç, mineçiçeği, menekşe­.

Arındırıcı tentürler: Dulavrat otu kökü, akdiken, hindiba kökü, chaparral yaprağı, ısırgan otu, meryemana dikeni, zencefil kökü­.

Genel tonik tentürleri: Böğürtlen  yaprakları, karakafes otu, ginseng, hindiba, yasemin çiçeği, ısırgan otu, pattchouli, ahududu yaprağı­.

Uyarıcı tentürler: Fesleğen, defne, aynısefa, limonotu, rezene, nane, biberiye, lavanta, yalancı melissa, adaçayı, zaferotu, kekik­.

Kaslar ve eklemler için tentürler: Defne, ardıç meyvesi, güveyiotu, miskotu, adaçayı­.

İlgili aramalar: aromaterapi, aromaterapi nedir, esansiyel yağlar nelerdir

Karbonhidratlar Neden Gerekli?

Sponsorlu Bağlantılar:

Karbonhidratlar Neden Gereklidir?

Yanlış bilgi ile donatılmış diyetçilerin baş belası olan karbonhid­ratlar, vücudun enerjisi için ana tedarikçilerdir­­. Karbonhidrat­ların temel çeşitleri olan nişasta ve şekerin sindiriminde kan şekeri olarak da bilinen  glukoz olmakta­dır­­.  Bu kan şekeri beyni­miz ve santral sinir sistemimiz için gerekli enerjiyi sağlar­.

Günlük beslenmenizde karbonhidratlara gereksinim duyarsınız. Böyle­likle yaşam­sal ehemmiyet taşımakta olan doku yapıcı protein, onanma gerekli olduğun­da enerji için ziyan edilmez­.

Glukoz ve glikojene (karaciğer ve kaslar­da depolanan) dönüştürülebileceğin­den  daha fazla karbonhidrat yerseniz sonuç hepimi­zin de bileceği gibi yağdır­­.  Vücut daha fazla yakıta gereksinim duyduğun­da yağ tekrar­dan glukoza dönüştü ­rülür ve kilo kaybedersiniz­.

Karbonhidratları düşük seviyede tutmayınız­. Sağ­lıklı bir hayat sürmek için başka besin öğeleri kadar önemlidirler ve protein gibi gramın­da 4 kalori bulunur­­. Hiçbir resmi miktar önerisi mevcut olmamasına rağmen, kendi yağını­zın enerji için kullanı­mı halinde meydana gelen  kanın asit rahatsızlığı olan ketosisi engellemek amacı ile minimum 50 gram­. önerilmektedir­­.

İlgili aramalar: karbonhidrat vücutta ne işe yarar, karbonhidratların görevleri nelerdir, karbonhidrat gerekli midir, karbonhidrat neden gereklidir

Mutfağımızda Hangi Yağı Kullanmalıyız

Sponsorlu Bağlantılar:

Mutfağımızda Hangi Yağı Kullanmalıyız

Hangi yağların sizin için iyi olduğunu öğrenmek istiyorsanız işte size sağ­lıklı kısa bir liste:

Hodan yağı (Borage oil) GLA içerir (gamma-linolenik asit); mafsal iltihabının ağrısını ve iltihabını azaltmada yardımcıdır; böbreküstü bezlerini kuvvetlendirir; kadınların regl periyotlarını düzenlemeye ve öncesi semptonları azaltmaya yardımcı olabilir.Mutfağımızda Hangi Yağları Kullanmalıyız?

Kanola yağı İyi kolesterol seviyesini yükselten ve kalp hastalığı riskini azaltan harika bir tekli doymamış yağ kaynağıdır.

Çuhaçiçeği yağı (Evening primrose oil) GLA içeren bir başka esansiyel yağ asidi; regl dönemi öncesi semp­tomlarının tedavisine yardımcı hormon benzeri bileşen­lere dönüşür, sağlıklı cilt sağlar, kolesterolü düşürür ve yüksek tansiyonu kontrol eder.

Ketentohumu yağı En iyi omega-3 yağ asidi kaynakların­dan biridir; kanserli tümörlerin büyümesini engelleyebi­lir; iltihaplanmayı azaltır; hormon seviyelerinin normal­leştirilmesine yardımcı olur.

Zeytinyağı İyi kolesterol seviyelerini yükselten tekli doy­mamış yağ oranı bakımından yüksektir; kalp hastalığı riskini düşürür. (Eğer yemekte kullanıyorsanız ekstra virgin soğuk presli olana bakınız.)

Kabak çekirdeği yağı Omega-3 ve omega-6 esansiyel yağ asitleri yönünden yüksektir; sindirime ve dolaşıma yardımcı olur, hamile ve emziren kadınlar için iyidir.

İlgili aramalar: mutfakta hangi yağı kullanmalıyız

Köpekbalığı Kıkırdağı

Sponsorlu Bağlantılar:

Köpekbalığı Kıkırdağı

Köpekbalığı kıkırdağı birçok farklı türdeki kanser için güçlü bir tedavi e­den  olarak en  nihayetinde tanınmıştır­­. Saflaştırılmış köpekbalığı kıkırdağı; köpekbalığı­nın iskeletin­den  el­de edilen  elastiki bir maddedir ve tümörlerin büyümek amacı ile gereksinim duyduğu yeni kan damarları­nın gelişimi­ni engelleyen  bir bileşen  ihtiva eder­.

Besin yardımı olarak Kıkırdak, Benefin(r) Kaposi’s sarcoma ve türlü biçimlerdeki kanserlerin tedavisinde kullanılan angistatin ve endostatin ilaçları­nın mekanizmasına benzerlik gösterir­­. Bununla birlik­te bağışıklık sistemi­ni desteklediği, artrit ağrısını ve eklem iltihaplanmasını azalttığı ve bunların yanı sıra sedef hastalığı, scleroderma, egzama ve başka cilt hastalıkları­nın tedavisinde yardımcı olduğu keşfedilmiştir­­.

Kapsül ve toz biçimde mevcuttur fakat etiketleri dikkatli bir şekil­de okuyun; bütün ürünler % 100 saf köpekbalığı kıkırdağı içermezler­.

UYARI: Köpekbalığı kıkırdağı vücudun yeni kan damarları üretme yeteneği­ni engeller ve çocuklar, vücutçular, gebe kadınlar, gebe kalmayı düşünen  kadınlar, kısa bir müddet önce kalp krizi geçiren  veya büyük bir ameliyat geçiren  herhangi bir kişi tarafı ile alınmamalıdır­­.

Lipoik Asit Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Lipoik Asit

Serbest radikallere karşı benzeri olmayan bir savunucu olan ve antioksidan olarak isimlendiri­len  lipoik asit, vücudun doğal yollar­dan ürettiği vitamin benzeri bir maddedir­­.

Lipoik asit ne sadece yağda çözünebilir ne de suda çözünür, vücut­ta bulunan başka antioksidanların faaliyeti­ni geliştirir­­. Örneğin, eğer C ve E vitami­ni antioksidan stokunuz düşükse lipoik asit bunları geçici olarak doldurur­. Lipoik asit ayrıca kan şekeri seviyeleri­ni normale çevirmeye ve şeker hastalığı­nın başka komplikasyonlarını önlemeye destek olmakta­dır­­.

Gıda ve Besin Desteği Tavsiyesi:

Yaşlandıkça vücudumuz yeteri miktar­da lipoik asit üretmeyi durdurur­. Eğer belli bir yaşın üzerindeyseniz, bu yiyecek yardımını pas geçmek iste­yebilirsiniz­. Lipoik asit tabletler halinde mevcuttur ve ioksidan formüllerine dahil edilmiştir­­. Günlük olarak bir veya iki 50 miligramlik tablet almanız önerilmektedir­­.

28 Temmuz 2015 Salı

Glisin Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Glisin Nedir?

Kimi zaman aminoasitlerin en  basiti olarak söz edilmesine rağmen, glisin (glycine) dikkate değer faydalar göstermiştir­­. Düşük hipofiz işlevi­nin tedavisine yardımcı olduğu bulun­muştur ve ayrıca bedene tamamlayıcı kreatin tedarik etti­ğin­den  (kas fonksiyonu için temel) ilerleyen  adale erimesi­nin te­davisinde tesirli olduğu keşfedilmiştir­­. Şaşırtıcı bir şekil­de bu aminoasitten  fazlaca miktar­da almak bitkinliğe yol açar, uy­gun miktarlar­da alım ise daha fazla enerji üretir­­.

Glisin santral sinir sistemi­nin fonksiyonu için gereklidir, manik depresyon ve hiperaktivitenin tedavisinde kullanılır ve sara nöbetleri­ni önlemeye yardımcı ola­bilir­­.

Besinler üstün­de uzman olan birçok doktor hipoglise­mi­nin tedavisinde şu an­da glisin kullanmaktadır­­.  (Glisin; glikojeni* daha sonra kana glükoz olarak salman* hareke­te geçiren  glukagonun saliminim stimüle eder­.)

Ek olarak midevi hiperasitliğin (birçok ınidevi asit önle­yici ilaca dahil edilmiştir) tedavisinde etkindir­­. Bazı, öncelikli olarak de itici vücut ve ağız kokusu neticesi­ni veren  lösin (Ieuci* ne) dengesizliği­nin neden  olduğu asidemi tipleri­nin (kan­da düşük PH) (eskiden  sadece diyetsel lösin kısıtlama­sı ile te­davi edilen  bir hastalıktı) tedavisinde kullanılıyor­.

Zerdeçal Nelere İyi Gelir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Zerdeçal Nelere İyi Gelir?

Sıklıkla Hint yemekleri yiyorsanız sağlığınız için tahmini­nizden  çok daha fazlasını yapıyorsunuz manasına gelmektedir­­. Köriye sarı rengi­ni veren  bir baharat olan zerdeçaldan el­de edilen  curcumin güçlü bir antioksidandır ve serbest radikal hasarı­nı azaltmakta faydalı olduğu gösterilmiştir­­.Zerdeçalın Faydaları
zerdeçal nelere iyi gelir

Sigaradaki kan­ser yapıcı kimyasal maddelerin sigara içen  kişide oluşturdu­ğu hasarı gidermekte faydalıdır­­.  Bununla birlik­te romatoid artritteki iltihaplanmayı azalta­bilir­­. Artritten  mustarip bir­takım kişiler­de fenilbutazona (reçeteli bir nonsteroidal antienflamatuar) benzeyen  iyileşme yaratmış ve herhangi bir yan tesirye yol aç­mamıştır­­. Bununla birlik­te meme tümörünün büyümesi­ni tetikleyebilen  bir­takım proteinlerin aktivitesi­ni inhibe ediyor ve yüksek kan kolesterol seviyeleri­ni düşürür­.

Zerdeçal uzun süredir Hintli şifacılar tarafı ile karaci­ğer fonksiyonunu güçlendirmek amacı ile Ayurvedada kullanılıyor­. Günümüzde pek çok alternatif hekim hepatit C libi karaciğer rahatsızlıkları olan kişilere curcumin öneri­yor­. Zerdeçal kalp krizine yol açabilecek kan pıhtıları­nın duşumunu da önleyebilmektedir­­. Besin yardımı olarak tavsiye edilen  doz, yemeklerle beraber alınan günde bir üç tane 500 ıg­.lik curcumin tabletidir­­. Pek çok ticari preparat curcumin e bir başka iltihap gideren  olan bromelai­ni bir arada sunar, cisi birlikle daha iyi çalışmaktadır ve bromelain curcumin emilmesi­ni artıra­bilir­­.

Aloe Vera Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Aloe Vera

Sarı sabır ismiy­le da bilinen  Aloe Vera bitkisi, antibiyotik, büzücü ve pıhtılaştırıcı faktörlerin karışımı olan ve aloe vera jeli olarak isimlendiri­len  yara yileştirici bir madde ihtiva eder­.

Dahili yollar­dan kullanıldığı zaman hafif bir laksatif olarak çalıışır­­. Düzenli aralıklarla alınan bir çorba kaşığı (tercihen  aç karına) * günlük olarak toplam yarım litre* mide ülseri­nin tedavisinde yardımcı ola­bilir­­.
aloe vera nedir

Aloe Veranın Faydaları

Aloe vera jeli­nin harici kullanım alanı da oldukça fazladır­­.
* Hızlı ve etkin bir yara iyileştirici olarak iş görür, yanıkların, böcek sokmaları­nın ve zehirli sarmaşığın tedavisine destek olmakta­dır­­.  Bir yaprağı ayırın ve direkt yaralı alana uygulayın veya bir kumaş parçasını aloe vera ile ıslatın ve bağlayın­.
* Aloe vera jelleri, kremleri ve losyonları güneş yanığı sebebiy­le meydana gelen  kabarcıkları ve soyulmaları önleyebilir­­.
* Ayaklardaki nasırların ve sertleşmiş deri­nin yumuşa¬masına yardımcı ola­bilir­­.
* Yüz ve boyuna uygulandığı zaman cildi yumuşata­bilir ve yaşlılık çizgileri­ni kontrollü tuta­bilir­­.
* Hemoroitlerin ağrısını, kaşıntısını ve kanamasını hafifletebilir­­.
* Etkili bir saç kremi olarak kullanıla­bilir­­.

UYARI: Hassas bireyler­de bir merhem olarak ürtiker, kurdeşen, kaşıntı ve başka alerjik reaksiyonlara neden  ola­bilir ve eğer gebe kadınlar tarafı ile dahili yollar­dan kullanılırsa aşırı tehlikeli ola­bilir­­.

27 Temmuz 2015 Pazartesi

Migrenden Kurtulmak İçin Ne Yapılabilir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Migren  Nedir?

Migren, hayatı tehdit etmekte olan tehlikeli bir hastalık olarak görülmemelidir­­. Migren, 4 saat ile 72 saat arasın­da değişen  ataklarla ortaya çıkmış olan, kafanın tek tarafına yerleşen, zonklayıcı bir baş ağrısı şeklidir­­. Bu ataklar esnasın­da baş ağrısı­nın yanın­da bulantı, kusma, normal ışık ve sesten  huzur­suz olma gibi şikayetler de görüle­bilmektedir­­.

Migren  Kimler­de Görülür?

Kadınlar­da migren  görülme ora­nı erkeklerin yaklaşık 3 katıdır­­.  Bu farklılık kadınlardaki hormonal değişikliklerden  kaynaklıdır­­.  Hastaların çoğun­da atak 40 yaşın dan evvel meydana çıkmakta­dır­­.  Genel olarak ergenlik dö­nemine denk gelen  bir dönemdir­­. 50 yaşın üstü bir tanesinde migren  başlama olasılı­ğı azdır­­.  Kadınlar­da migren  birçoğu kez orta yaşlar­da ortaya çıkar­.
migraine, migren hastalığı

Niçin Migren  Hastası Oluruz?

Sebebi kesin bir şekil­de bilinmemekle beraber beyin kandamarları ve beynin sinir iletimindeki kimyasal madde değişimleri netice­si ortaya çıktığı düşünülür­. Kadınlardaki hormon değişik­liği migren  ağrısına neden  ola­bilir­­. Genetik (aileden  gelen, kalıtsal) etkenler hususun­da çalışmalar sürmektedir­­.

Migren  Tipleri

Daha çok karşılaşı­lan iki değişik migren  türü vardır:

Basit Migren: Migrenli hastaların %75 inde görülmekte­dir­­. Aurasız migren  atakları bulunur­. Adi migren  de denilir­­. Genellik­le bayanlar­da görülmekte­dir­­. Tek veya çift yön­lü baş ağrısı görülmekte­dir­­. Kusma nadir olur­­.

Klasik Migren: Auralı migren  atakları görülmekte­dir­­. Migrenli hastaların %10'unu klasik migren  hastaları teşkil eder­. Klasik migren  birçoğu kez çocukluk veya ergenlik çağı boyunca vuku bulur­. İlk atak 40 yaşın­dan sonra gelir ve 2* 6 saat kadar sürmektedir­­. Klasik migrende kişi­nin görme alanın­da boşluk bulunur­. Ve hastalığı olan­lar boşluk olan yeri göremez­. birçoğu kez başın tek tarafın­da ağrı hissi duyulur­. Bulantıyla beraber kusma buna eşlik eder­. Aura, baş ağrısı başlama dan evvel beliren, çok sık görme alanın­da şikayetler olan, bir­takım sinirsel belirtilerdir­­. Migren  şafağı da denilir­­.

Migreni Tetikleyen  Faktörler Nelerdir?

Migren  atağı tek bir nedene bağlı oluşmaz­. Tek bir tetikleyici ile migren  atağı oluşmaz­. Üst üste gelen  tetikleyiciler migren  atakları­nın oluşmasına yol açar­. Birçok incelemede migren  hastaların­dan alınan cevaplara göre en  fazla görülmekte olan hal­ler stres, hormonlar­da değişiklik, halsizlik, bitkinlik ve öğün atlamadır­­.  Çocuklar­da aç kalma, az yemek yeme, kadınlar­da adet süreciyle alakalı hormonal farklılıklar migrene sebep ola­bilir­­. Yeterince yememek, Bazı gıdalar ve içecekler; eski peynir, çerez, çikolata, şarap, alkol, kafeinli içecekler, kahve, çay, katkı maddeleri, Çevresel faktörler; göz alıcı ışık, ağır koku, seyahat, çok yorulma, hava değişiklikleri, Adet süreci, gebelik, doğum kontrol hapları gibi hormonal farklılıklar Uykusuzluk veya aşırı uyuma Duygusal değişiklikler; endişe, üzüntü, tartışma, heyecan, depresyon, stres, Baş ve boyun­da ağrı; göz, boyun, diş, çene ağrısı, Kişide bu tetikleyicilerin hepsi olmak zorunluluğu bulun­maz­. Atağın başlama­sı için bir kaç neden  yeter­. Migren­den  kurtulmak amacıyla ilaçlı metod ve terapi metodu gibi türlü yöntemler uygulanmakta­dır­­.  Uzmanlar yetişkinlerden  değişik oldukları ve gelişimleri­ni tam tamamlamadıkları için çocuklara migren  tedavisinde ilaçlı tedaviden  kaçınmak gerekli olduğunu vurgulamaktadır ve terapi metodu­nu tavsiye etmekteshy;dir­­.

Migren­den  korunmak için neler yapabilir?

Sizde migreni tetikleyici unsurları izlemleyin ve bunlar­dan olabildiği kadar uzak duru­nuz­.

Uyku saatlerinizi düzenli tutmaya, uyuma* uyanma ritminizi fazla değiştirmemeye çelişın­.
Öğünleri olabildiği kadar hep aynı saatler­de yemeye dikkat edin­.
Spor yapmaya dikkat edin, spor yapmak sinir yapınızı da güçlendirecektir­­.
Günlük hayatınızda belirli, düzenli bir rutin tutturun, stresi elinizden  geldiği kadar azaltın­.
Hayır demeyi öğrenin­. Yapmak istemediğiniz şeyleri yapmayın­.
Programlı bir şekil­de yoga, masaj gibi terapilerle geriliminizi atmaya ve azaltmaya çabalayın­.
Çalışırken, kendinize düzenli molalar verin­.

İlgili aramalar: migrenden nasıl kurtuluruz, migrenden kurtulmak için ne yapılabilir, migren nasıl atlatılır, migrene karşı ne yapmak gerekir, migrenin tedavisi nedir, migren nasıl geçer

Kasık Mantarı Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Kasık Mantarı Nedir?

Kasık mantarı, en  fazla karşılaşı­lan mantar enfeksiyonlarındandır ve Tinea Cruris olarak da bilinir­­. genel olarak erkekler­de ve adölesan çocuklar­da görülmekte­dir­­. Kasık mantarı birkaç haftalık doğru bir tedavi ile hızlı bir şekil­de iyileşir­­.
kasık mantarı nasıl geçer

Kasık Mantarı Nedir ve Nasıl Geçer?

Kasık Mantarı­nın Belirtileri

Genel­de cilt yüzeyinde kırmızı veya kahverengi tonların­da hafif kabarık lezyonlarla belirti vermekte­dir­­. Etrafın­da yama biçimin­de küçük su kabarcıkları oluşa­bilir, genel olarak kenarları daha koyu renkte ortaya doğru açılan bir renkte gözlene­bilirler­. Zaman zaman ağrı yapa­bilir­­. Kaşıntı genel olarak görülmekte­dir­­. Pullanma oluştuysa bu, kızarıklık enfeksiyonun başladığı anlamını taşır ve başka kişilere bulaştır­ma rizikosu taşımakta­dır­­.  Kaşıntı ve kaşıma ile şişlik olur akıntı ortaya çıka­bilir, bu da başka yüzeyel enfeksiyonların oluşmasına sebebiyet verebilir­­.

Kasık Mantarı­nın Tedavisi Nedir?

Başlangıç düzeyinde farkedildiği takdirde, doktor tarafı ile verilecek merhem ya da pomatla kısa süre içinde tedavi gerçekleşmektedir­­. İleriki seviyeye geçen, şiddetli ya da dirençli mantar enfeksiyonların­da doktorunuzun reçete edeceği ağızdan ilaçları başka tedaviye ilaveten  kullanmak gerekebilmekte­dir­­.

Banyodan sonra kasıkları temiz bir havlu ile kurulayın uzun süre rutubetli kalmasını engelleyin­.

Havlunuzu sizden  başkası kullanmasın­. Dar olmayan, temiz ve pamuklu iç çamaşırları kullanı­nız­. İç çamaşırlarınızı günlük olarak değiştirin­.

İki hafta içerisinde eğer tedaviye rağmen  iyileşme görülmemektedirse, mutlak suretle doktorunuza görünün­.

Ürtiker Nasıl Bir Hastalıktır?

Sponsorlu Bağlantılar:

Ürtiker Nasıl Bir Hastalıktır?

Deride aşırı kaşıntı yapan küçük kızarıklık ve kabarıklıklara ürtiker ya da diğer adıyla kurdeşen adı veri­lir­­. Ürtiker ba­riz bir alan­da görülebileceği gibi bütün bedene da yayıla­bilir­­. Ürtikerin mukozalar­da görülüşü bilhassa tehlikelidir, zira glottis ödemi boğulmaya neden  ola­bilir­­.

Ürtiker Nedir?

Ürtiker­de en  önemli belirti halk dilinde kurdeşen  olarak bilinmekte olan kabartılı kızarıklıklardır­­.  Kabarık olan ürtiker plağı­nın sınırları ba­riz ve görüntüsü yuvarlakçadır­­.  Bu kabarıkların çapları birkaç milimetreden  birçok santimetreye kadar değişebilmektedir­­. Açık kırmızı olan ortada beyazlaşır­­. Yoğun bir kaşıntıyla beraber belirir­­. Kabarcıklar bütün bedene da yayıla­bilir, vücudun herhangi bir bölümüyle de sınırlı ola­bilir­­.
ürtiker (kurdeşen)

Bazı bölgelerin anatomik yapısı nedeniyle, ürtiker bu bölgeler­de yaygın bir şişkinlik yarata­bilir­­. Ödemlerin boyutu ara ara büyük bir hal ala­bilir­­.

Ürtiker Neden  Oluşur?

Ürtikerler genel­de alerjiden  kaynaklanır­­. Hastalığın oluşumu ana hatlarıyla şöyledir­­. Antijen  denilen  bir madde (örneğin bir protein) bedene girer­. Vücudun defans sistemi antijene karşı antikor denilen  maddeler üretilir­­. Antikorların görevi antijenin istenmeyen  olabilecek tesirleri­nin önüne geçmektir­­. O neden­den  yalnız antijene karşı tesirli olma nitelikleri bulunur­.

Antijenin bir kez daha bedene girme­si ve bunu peşin­den  gelen  antijen* antikor karşılaşma­sı ürtiker belirtileri­ni başlatmaktadır­­.  Alerjik ürtiker hari­cinde rastlantıyla meydana gelen  ürtiker vakaları da görüle­bilmektedir­­. Bilhassa örseleyici maddelerle temastan sonra meydana çıkmakta­dır­­.  Isırganotu gibi bitkiler, böcek sokma­sı gibi uyaranlar ve soğuk veya sıcak etki­yi ürtikere neden  ola­bilir­­.

Organ ve sistemlerin özellik gösteren  hastalıkların­da da ürtikerin ortaya çıkma­sı kolay hale gelir­­. İş salgı sisteminde meydana gelen  bozukluklar da ürtikere sebep ola­bilir­­.

Ürtiker Hastalığı­nın Tedavisi Var MI?

Ürtiker tedavisi­ni antihistaminik ilaçlar teşkil eder­. Bunlar döküntüye sebep olan biyokimyasal süreçleri engeller­. Aynı zaman­da ilaçlar, kaşıntıyı ve derideki yanma duyusunu hafifletir, deri döküntüleri­ni hızla geriletir ve bir sonrasındaki nöbetin gelişimine engeller­. Tepkimeyi önleyen  kortizon veya ACTH (adrenokortikotrop hormon) gibi daha güçlü ilaçla, kan basıncı­nın mü­him ölçüde düştüğü daha ağır vakalar­da kullanmak yerinde olmakta­dır­­.

İlgili aramalar: ürtiker nasıl bir hastalıktır, kurdeşen nedir, ürtiker nedir, kurdeşen hastalığı hakkında

25 Temmuz 2015 Cumartesi

Genç Yaşta Kalp Krizi Öldürür Mü?

Sponsorlu Bağlantılar:

Genç Yaşta Kalp Krizi Öldürür Mü?

Ani kalp krizine karşı genç genç yaşta bulunanlar daha savunmasız­. Sebebi ise kolleteral olarak isimlendiri­len  yaşam­sal öneme sahip damarların yaş ilerlediği müddetçe gelişmesi…

İstanbul Florence Nightingale Hastanesi Kardiyoloji ve İç Hastalıkları Uzmanı Dr­. Hayri Parlar, ""Kalbin fonksiyonları­nın görebilişi için kafi tutar­da oksijene ihtiya­cı bulunur­. Oksijeni kalbin kendi damarları yani koroner damarları getirir­­. Eğer koroner damarlar­da bir tıkanshy;ma ya da daralma var ­ise kalp yeterince oksijen  alamaz, beslenemez­. Netice itibari ile ölüme neden  olabilecek bir tablo olan kalp krizi ortaya çıkar"" dedi­.
gençlerde kalp krizi geçirme

Genç Yaşta Gelen  Kalp Krizi Öldürüyor

İnsan­da yaş arttıkça kalbin tahrip olan kısımların­da kolleteral ismi verilen  kılcal damarlar meydana geldiği için kalp krizin­den  ölüm olasılı­ğı gençlere göre daha az görülmekte­. Bu damarlar, kalbe kan taşımakta olan damarların tahrip olan kısımların­da takviye görevi üstlenir­­. Kalp krizi geçirildiğinde hangi damarlar tıkanırsa, kolleteral damarları o alana kan taşımakta­dır­­.  Bu damarlar yardımıy­la yaşlı insanlar­da ölüm olasılı­ğı gençlere göre azalmakta­dır­­. 

Bilhassa ailede 1­. derece akrabalar­da (anne, baba, kardeş, amca, dayı vb­.) kalp hastalığı var ­ise kalıt­sal etken  ehemmiyet arz eder­. Erkekler­de 50 kadınlar­da 60 yaş öncesi kalp krizleri ani ölüm mevcut ise gelecek neslin yakın takip edilişi gerekiyor­. Yeni nesil­de %30'a varan genç yaşta kalp krizi rizikosu mevcuttur­.

İlgili aramalar: genç yaşta kalp krizi öldürür mü, genç yaşta kalp krizi geçirmek tehlikeli midir, erken yaşta kalp krizinden ölmenin nedenler nelerdir

Kilolu Çocuklar Nasıl Beslenmelidir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Kilolu Çocuklar Nasıl Beslenmelidir?

Şişmanlamaya meyilli olan çocukların ilk önce çocuk doktoruna gösterilmesi gerekiyor­. Gerekli görüldüğü hal­de medikal tedavi uygulanma­sı gerekir­­.

Kilolu Çocuklar için Beslenme Önerileri

Çocuk beslenme­si hususun­da uzmanlaşmış bir diyetisyene danışılmalı ve onun dedikleri doğrultusun­da hareket etmek gerekir­­. Kilo alımı psikolojik bir neden  yüzün­den  gerçekleşiyorsa pedagoğa gözükülmelidir­­.

İlk yapılması lazım olan ailenin beslenme alışkanlıkları­nın gözden  geçirilişi olacaktır­­. Hazırlanacak olan program aile ve çocuğa uygun şekil­de olmalıdır­­.

obez çocuk


Zevkle uygulayabilecekleri, değişim yapabilecekleri, esnek bir program hazırlanmalıdır­­.  Besinler iyi anlatılmalı yemek seçiyorsa ilk başta bunun önüne geçilmelidir­­.

Çocukları Fiziksel Etkinliklere Sokun

Çocukları fiziksel etkinlikler içine çekip kilo vermeleri­ni sağlaya­biliriz­. Herkesin bildiği gibi çocukların ilgisi­ni çeken  en  büyük aktivite oyundur; onları futbol, basketbol, yüzme gibi hareketli sporlara çekip ilgileri­ni arttıra­bilirsiniz­. Zayıfla­mak amacıyla ilk akla gelen  yürüyüş opsiyonu çocuklar üstün­de tesirli olmaz­.

Çocukların Yeterli ve Dengeli Beslenmeleri­ni Sağlayın

Tükettiğimiz gıdaları doğru zamanda, doğru oran­da ve sağlıklı bulunanlarını seçmemiz dengeli beslenmenin ilk kuralıdır­­.

Çocukların açlığa dayanma eşiği azdır, yetişkinler kadar açlığa dayanamazlar­. Eğer belirlenmiş yemek saatleri yok ise gün ­içinde daha fazla acıkırlar ve abur cubur yemek ihtiya­cı duyarlar­. O neden­den  ötürü düzenli şekil­de öğün atlamadan yemek yemeleri gerekir­­.

Çocukların güne iyi başlamaları için mutlak suretle kahvaltı yapmaları gerekir­­. Gün içerisinde 6 öğün olmak üzere az ve sık aralıklarla beslenmeleri temeline uyulmalıdır­­.

Lazer Epilasyon Nasıl Oluyor?

Sponsorlu Bağlantılar:

Lazer Epilasyon Nasıl Oluyor?

İstenmeyen  tüyler kadınlaröncelikli olmak üzere hepimi­zin sorunu­. Bu soruna kökten  bir çözüm getiren  lazer epilasyonlarla ilgili öğrenilmek istenen  her şeyi bu yazıda bula­bilirsiniz­.

Lazer Epilasyon İstenmeyen  Tüyleri Nasıl Yok Eder?

Lazer ile kıl köklerindeki hücreler yakılarak hasara uğratılır­­. Kıl kökü tarafı ile emilen  enerji ısıya dönüşerek kılın kök hücresi­ni tekrar büyüyemeyecek şekil­de tahrip eder­. Kısa süreli uygulanmakta olan bu ışınlar, cilt hücrelerine zarar vermeyecek şekil­de aşıp kıl kökündeki renk pigmentleri tarafı ile emilir­­. Lazer epilasyonu, kıl köklerindeki hücreler­de kıl gelişimi­ni geciktirerek, kılların daha ince ve inerek çıkı­şına imkan vermekte­dir­­.

Lazer epilasyon hangi bölgeler için uygundur?

Göz ve göz kapaklarını korumak koşuluyla vücudun bütün bölgelerinde uygulana­bilir­­.

Lazer Epilasyonda En İyi Sonuç İçin Kaç Seans Uygulanmalıdır?

laser epilasyon, laser epilation


Vücut­ta bulunmakta olan kılların kalınlığı ve yoğunluğu her vücut­ta farklı olaca­ğı için kesin bir seans sayısı vermek doğru olmaz­. Lazer epilasyon uygulamasın­da cilt tipine göre doz ayarlanır ­. Böylelikle kıl köklerine etki edecek ama cil­de zarar vermeyecek güçte çalışılarak en  kısa zaman­da tedavi­nin bitirilişi amaçlanır­­. Kıl meydana gelmesinde gerekli olgunlaşma safhası­nın tamamlama­sı beklenmelidir­­. Vücut bölgeleri için ortalama olarak 5* 8 seans, yüz bölgesindeki daha ince kıllar için ortalama olarak 6* 12 seans gerekli olacaktır­­.

Seanslar Arası Süre Ne Kadar?

Seans aralıkları yüz bölgesi için 4 haftada 1, vücut bölgesi için 6* 8 haftada bir tekrarlanmaktadır­­.  Kıl kökleri her seanstan sonra zayıflayacağı için seans arası bu süreç uzamaktadır­­. 

Lazer Epilasyonun Zararı ya da Yan Etkisi Var mıdır?

Lazer iyonize olmayan enerjidir­­. Doğru kişiler tarafı ile uygulandığı zaman herhangi bir kalıcı yan tesirden  söz edilemez­.

Uygulanmama­sı Gereken  Durumlar

Kılları gri veya beyazlaşmış, bronz tenli, daha önce yakın bir zaman­da lazer epilasyon uygulamış, tetrasiklin ya da izotretinoin gibi ışığa karşı hassaslaştıran ilaç kullananlara deri tipi V ve VI bulunanlara lazer epilasyonu uygulanmamalıdır­­.

İlgili aramalar: lazer epilasyon nasıl oluyor, lazer nasıl olur, lazer epilasyon nasıl yapılıyor

24 Temmuz 2015 Cuma

Burun Estetiği Hakkında Bilgi

Sponsorlu Bağlantılar:

Burun Estetiği Hakkında Bilgi

Güzellik kavramı bayanlar için hep bir tabu olmuştur­. Bilhassa yüz güzelliği­ni bozan kusurlar­da kadınlar hep bir şikayet içerisinde bu soruna, türlü yöntemler aranıp durmuştur­. Arada sırada saç rengi­ni veya modeli­ni değiştirerek ve bazı zamanlar de makyaj hilelerine başvurup bu kusurları örten  kadınlar, son çare olarak da estetik ameliyatlara yönelmeyi tercih etmektedirler­.

Kadınların estetik ameliyatlar içerisinde en  çok tercih ettiği ameliyat burun estetiği veya tıptaki ismiy­le rinoplasti gelmektedir­­. İster hastalığa sebebiyetten, isterse de estetik kaygılar­dan ötürü olsun, bayanlar yüz güzelliğinde burunları için bıçak altına yatmayı her şekil­de kabul etmektedir­­. Kısacası burun yüz güzelliği­nin elzem bir öğesi olduğu hal­de aynı an­da insan sağlığı yönün­den  da oldukça mü­him görevleri olan bir organdır­­.

Peki burun estetiği olmaya karar veren  kadınların bu ameliyat ile ilgi­li bilişi lazım olan bilgiler neler? Burun estetiği tıp dilindeki adıyla rinoplasti­nin hedefi, yüzünüze en  doğ­ru burnu ortaya çıkarmaktır­­. Hastanın burun derisi­nin kalınlığı, kemik ve kıkırdak yapı­nın özellikleri, burun operasyonun­da sonuca direkt tesir edici faktörlerdendir­­. Burun derisisin kalınlığı ve yapısı da ameliyattan sonra burnun görünümünü etki­yi altına alan faktörlerdendir­­. Burun estetiği olma dan evvel doktor tarafı ile yapılanacak fiziki kontroller de o neden­den  önemlidir­­.

Burun ameliyatları uygulama evresinde zor olmayan fakat net neticeleri görmek yönün­den  zorluk yaratabilen  cerrahi işlemlerdir­­. Bun­dan dolayı ameliyatı yapan doktorların burundaki estetik ve fonksiyonelliği dengeleme­si çok önemlidir­­.

burun estetiği hakkında bilgi


Burun ameliyatını kimler yaptıra­bilir?

Burun gelişimi­nin tamamlandığı 18 yaşını doldurmuş, akıl sağlığı yerinde, cerrahi müdahale veya anesteziye engel sağlık sorunu olmayan herkes burun estetiği yaptıra­bilir­­.

Hangi Metodlar Burun Estetiğinde Uygulana­bilir?

Rinoplasti operasyonu lokal veya genel anestezi altın­da uygulanabilmesine rağmen  en  çok talep edilen  şekli genel anestezi olanıdır­­.  Açık ya da kapalı teknikle uygulana­bilir­­. Farkları açık teknikte burun delikleri­nin arasın­da bulunan columella denilen  alan­da ters V biçimin­de kesi oluşudur­. Operasyon­dan sonra hastaları en  fazla merak ettiği konu; ameliyattan sonra tampon alınırken  duyulan ağrıdır­­.  Lakin şu an­da kullanılan silikon tamponlar bu sorunu ortadan kaldırmıştır­­. Burun estetiği operasyonun­da bir başka öğrenilmek istenen  konu ise burun ucunun zaman içerisinde düşme­si ya da burun sırtın­da çökmelerin oluşmasıdır­­.  Şu an­da muteber olan teknikler yönün­den  da bu sıkıntı ortadan kalkmıştır­­.

Ameliyat sonra­sı neler yapıla­bilir?

Burun operasyonunun bitiminde, göz çevresine soğuk uygulama yapıla­bilir ve 3 ila 4 saat içinde birşeyler yemek , içmek ve yürümek olanaklı olabilmekte­dir­­. Ameliyattan 5* 7 gün geçtikten  sonra burun üstündeki plastik kalıp alınır ve ten  rengi bantlarla birkaç gün daha burun örtülür­. Ameliyattan sonra ilk 2 gün hafif morluk ve şişlik oluşa­bilir­­. 3­. günün nihayetinde bu morluklar­da azalmalar başlamaktadır­­.  Plastik kalıplar alındığında, morluk ve şişlikler hafif bir makyajla kamufle edilebilecek kadar azalmakta­dır­­.  Burnun ameliyat sonra­sı en  yeni şekli­ni alma­sı yaklaşık altı ay ile 1 yıllık bir süreci kapsar­.

Erken  iyileşmek için; ba­riz bir müddet istirahat, alkol ve sigara kullanımını kesmek, yoran ve zorlama gerektirmiş olan işlerden  uzak durmak, burnu travmadan korumak, direk güneş ışığına maruz kalma­mak ve kontrolleri ihmal etmemek de önemlidir­­.

Ameliyatsız Burun Estetiği Kimlere Uygulana­bilir?

Hemen  hemen  her estetik ameliyatın­da olduğu şekil­de burun estetiğinde de ameliyatsız uygulamar için çalışmalar yapılır­­. Günümüzde bu amaçla kişiye özel dolgu, botox ve bir­takım lazer yöntemleri uygulanır­­.

Ameliyatsız burun estetikleri genel­de burun ucunu aşağı çeken  kasların botoxla düzeltilişi ve burun sırtındaki kemerin dolgular ile doldurulma­sı metoduyla hastalara uygulanmakta olan bir yöntemdir­­.

Lazerler ise burun ucunun inceltilmesi, burun deri kalınlığı­nın azaltılışı derisi­nin kalitesi­nin arttırılışı ve burun cildindeki damarsal bozukluklar ile renk değişimlerin düzeltilmesinde uygun hasta seçimi ve doğru planlamayla çok başarılı sonuç­lar sağlayabilmektedir­­. Ameliyatsız olarak bilinmekte olan bir başka uygulama ise, esasın­da lokal aneztezi uygulama­sı ile uygulanmakta olan , kıkırdakların cerrahi teknikle diseke edildiği ve burun ucunun sırta doğru iple askılandığı kolay bir uygulamadır­­.  Bu metod burun ucunu kaldırmak amacıyla seçilmiş klinik vakalar­da uygun olabilmekte­dir­­.

İlgili aramalar: burun estetiği hakkında bilgi, rinoplasti nedir, estetik burun ameliyatları, burun estetiği fotoğrafı, burun estetiği resmi

23 Temmuz 2015 Perşembe

Çocuklarda Televizyon ve Bilgisayar Bağımlılığı

Sponsorlu Bağlantılar:

Çocuklarda Televizyon ve Bilgisayar Bağımlılığı

Çocukların bilgisayar ve tv karşısın­da geçirdikleri zamanı dengelemek anne babaların önemli görevlerin­den  bir tanesidir­­. Bilgisayar ve televizyona gün süresinde 1 ila 2 saatten  fazla zaman ayrılmamalıdır­­.

Çocuğunuzda Bilgisayar ve Televizyon Bağımlılığı

Bilhassa çocuklar tatil zamanların­da bilgisayar ve televizyonların başın­dan kalkmıyorlar­. Oysa bu durum çocukların gelişimi­ni menfi etkileyebiliyor­. Aşırı televizyon izlemek çocukların hareket yeteneği­nin azalışı­na ve obezite başlangıcına kadar gidebiliyor­. 2 yaş altı çocukların televizyon izlemeleri onlar için oldukça zararlıdır­­.

Televizyonun Çocuklar Üzerindeki Olumsuz Etkileri

Bebeklik süreci 0* 2 yaş arasıdır­­.  Bu dönem bebeğin en  çok iletişime, insan ilişkisine ihtiya­cı olduğu dönemdir­­. Bu süreci boyunca televizyon karşısın­da bırakılan bebekler­de gelişim gerilikleri görülür­. Bununla birlik­te televizyondaki her program da çocuk için uygun bulunmadığı için çocuğun kontrol dışı bir şekil­de televizyon izleme­si onun yanlış şeyler öğrenip, korkular geliştirmesine veya şiddete yönelmesine bile sebep ola­bilir­­.

Anne babalar evde oluşturdukları kuralları disiplin­den  ödün vermeden  uygulamalıdır­­.  Bu sınırların başın­da çocuğa ba­riz bir müddet televizyon izleme­si için i­zin verilişi ve o süre dolduğun­da çocuğun bütün protestolarına rağmen  televizyonun kapatılışı gelmektedir­­. Evde televizyon izleme zamanları­nın da belirlenme­si gerekiyor­. Ailenin bir arada olduğu yemek saatlerinde televizyonun açılmamasın­da yarar bulunur­.

Televizyon ve bilgisayara en  fazla 1 ila 2 saat ayrılması gerekir­­. Çocuğunuz yalnız kaldığın­da televizyona yönelir­­. Televizyonu katiy­yen  bir ödüle dönüştürmeyin­. Bu durum oluşturduğunuz televizyon izleme programını engeller­. Çocuklar anne babalarını örnek aldıkları için bu durumda çok dikkatli davranmanız gerekir­­. Çocuğun uygulamasını istediğiniz davranışları öncelikli olarak siz uygulamanız gerekir­­.

Televizyon ve bilgisayar başın­da vakit geçirmektense çocuğun arkadaşları ile bir­likte olma­sı onlarla oyunlar kurma­sı kendileri­nin üstün­de anlaştığı kurallar çerçevesinde zaman geçirmeleri onların hem deşarj olmalarını hem de iyi zaman geçirmeleri­ni sağlar­. Sokak oyunları da çocuğun sosyal ve duygusal gelişimine katkı sağlar­.

İlgili aramalar: çocuklardan televizyon bağımlılığı, çocuklarda bilgisayar bağımlılığı

Zayıflamaya Yardımcı Olan Bitkiler

Sponsorlu Bağlantılar:

Zayıflamaya Yardımcı Olan Bitkiler

Fazla kilolarınızdan kurtulmak amacıyla rejim yapıyor ama arzu ettiğiniz hızda kilo veremiyorsanız bitkilerin şifalı dünyasını keşfetmenizde yarar bulunmakta­. Yağ yakmaya yardımcı bitkilerden  hazırlamış olduğunuz çaylar­dan günlük olarak birer fincan içmeyi alışkanlık haline getirdiğinizde kilo verme işi­ni daha çabuk hallettiğinizi göreceksiniz­.

Bu Bitkiler Zayıflamaya Yardım Ediyor

Tere Tohumu: Mebobalizmayı çabuklaştırır ve troid bezi­nin daha sağlıklı çalışmasına imkan vermekte­dir­­.

Fun­da Yaprağı: Vücudun yağları yakmasına yardımcı olarak zayıflamayı kolay hale getirir­­. Açlığın bastırılmasına da yardım etmektedir­­.

Zencefil: Alınan gıdaların daha ba­sit sindirilmesine yardımcı oluyor ve bünyeyi kuvvetlendiriyor­. Kilo vermeye çalışmakta olan kişiler­de enfeksiyon riski­ni azaltmaktadır­­.

Yeşil Çay: Metabolizmayı hızlandırarak kilo vermeye ve bağırsaktaki yararlı bakterileri artırarak sindirmeye yardımcı olmakta­dır­­.

İlgili aramalar: zayıflamaya yardımcı olan bitkileri zayıflatan bitkiler, kilo verdiren bitkiler nelerdir

22 Temmuz 2015 Çarşamba

Nargile Mi Daha Zararlı, Sigara Mı?

Sponsorlu Bağlantılar:

Nargile Mi Daha Zararlı, Sigara Mı?

Amasya Halk Sağlığı Müdürü olarak görev yapan Dr. Öner Nergiz, nargilenin en az 50 sigaraya bedel bir madde olduğunu söyledi.

Nargile Birçok Hastalığa Zemin Hazırlayarak Sağlığı Tehdit Ediyor

Son yıllarda nargile kullanımı­nın artması­nın en  mü­him ne­denlerin­den  biri­nin nargilenin sigara kadar sağlığa zararı bulunmadığı düşüncesi olduğunu dile getiren  Dr. Öner Nergiz, yapmış olduğu yazılı açıklamada, Sigara gibi ham maddesi tütün olan nargile, sigaranın bütün zararlarını bünyesinde taşıdığı gibi sağlık açısından sigaran bile daha fazla risk taşımakta­dır­­.  Bilhassa ağız kanseri, gırtlak kanseri, akciğer kanseri başta gelmek üzere solunum yolu hastalıkları, damar tıkanıklıkları gibi hastalıklara yol açtığı gibi hijyen  kurallarına dikkat edilmediği zaman tüberküloz, hepatit gibi bulaşıcı tehlikeli hastalıklara davetiye çıkarmaktadır dedi­. Elma, kakao, çilek gibi aromalarıyla zararsızmış gibi bize aksedilen nargile esasında sigaradan daha fazla zararlıdır.

İlgili aramalar: nargile mi daha zararlı sigara mı, nargilenin zararı var mı, nargile zararlı mıdır, nargile içmek zararlı mı

Hazır Noodle'ın Zararları

Sponsorlu Bağlantılar:

Hazır Noodle'ın Zararları

Uzakdoğu mutfağı­nın vazgeçilmezi olan erişte benzeri ‘noodle’ üstün­de araştır­ma yapan bilim adamları, hazır noodle severleri uyardı­. Son senelerin en  popüler lezzetlerin­den  noodle’ı hazır tüketen  kadınlar; kalp hastalıkları, felç ve diyabet gibi problemlerle karşılaşa­bilir­­.

Hazır Noodle Kadınlar­da Kalp ve Şeker Hastalıklarına Yakalanma Riski­ni Arttırıyor

ABD’deki Baylor ve Harvard Üniversitesi’n­den  bilim insanları, noodle’ın en  çok tüketildiği ülkelerden  bir tanesi ­ olan Güney Kore’de 11 bin kişiyi inceledi­. Araştırmaya göre, haftada 2 kez hazır noodle yediği­ni söyleyen  kadınların metabolik sendroma yakalanma riski, başka deneklerin tam iki katı daha çok­.

Metabolik sendroma yakalananların vücutları enerji kontrolünü sağlayamıyor, dolayısıyla kişide yüksek tansiyon, kolesterol yüksek­liği gibi hal­ler baş gösterir­­. Bu sorunlar da şeker hastalığı ve kalp hastalıklarını tetikliyor­. Uzmanlar, spor yapan veya dengeli beslenen  kadınların bile haftada 2 kereden  fazla hazır noodle tüketmeme­si gerektiği hususun­da uyarıyor­. Çün­kü hazır besin­lerin raf ömrünü uzatmak amacıyla bir çok firma şeker, tuz ve kimyasal bileşenler kullanıyor­.

Çatlayan Dudaklara Ballı Bakım

Sponsorlu Bağlantılar:

Çatlayan Dudaklara Ballı Bakım

Sürekli kuruyan ve çatlayan dudaklarınızdan şikayetçiyseniz, size bu konu ile ilgi­li kolay ama tesirli bir önerimiz olacak­. Bal ile dudaklarınıza yapacak olduğunuz bakım yardımıy­la daha yumuşak ve pürüzsüz dudaklara sahip ola­bilirsiniz­. Yapmanız lazım olan çok basit­.

Dudaklara Ballı Bakım

İlk olarak dudaklarımı­zın üstündeki kuru ve ölü deriden  kurtulacağız­. Ölü deriden  kurtulmak amacıyla bir bez kullana­bilirsiniz­. Fakat bizim önerimiz dudaklarını­zın üzeri­ni fırçala­mak Yumuşak kıllı bir fırça ile dudaklarınızı suyun altın­da fırçalayın­. Dudaklarınızı sert bir şekil­de fırçala­mak tahrişe neden  olacağından, fırçalamayı olabildiği kadar nazik şekil­de yapmaya çabalayın­. Bu işlem dudaklarınızı pürüzsüz bir hale getirirken  aynı an­da dolgun bir görünüm sağlayacaktır­­.

Fırçalama işlemin­den  sonra dudaklarınıza bal ile bakım uygulaya­bilirsiniz­. Bunun için uygulamanız lazım olan tek şey, süzme balı dudaklarınıza sürmek ve on beş dakika kadar beklemek­. Balı dudaklarınızdan durulamış olduğunuz an­dan başlayıp farkı hissedeceksiniz­.

İlgili aramalar: çatlayan dudaklara ballı bakım, dudak çatlağına ne iyi gelir, balın faydaları, dudak çatlağı, dudak bakımı

Şeftalinin Sindirim Sistemine Faydaları

Sponsorlu Bağlantılar:

Şeftalinin Sindirim Sistemine Faydaları

Sindirim sistemi­nin sağlıklı çalışma­sı için az ve sık aralıklarla yemek yenilmesi­ni tavsiye edici uzmanlar, şeftali­nin de sindirimi kolaylaştıran meyveler arasın­da olduğunu söylüyor­.

Şeftali Sindirimi Kolaylaştırıyor

İçeriğinde bolca vitamin, folik asit, betakaroten, potasyum bulunmakta olan meyveler, vücudun defans işleyişi­ni güçlendirmenin yanın­da hazmı kolaylaştırıp sindirime yardımcı olmakta­dır­­.  Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof­. Dr­. Neriman İnanç, sindirim sisteminde meydana gelen  problemleri gidermek amaç­lı A, B3 ve C vitaminleri­ni barındıran şeftaliyi tavsiye etmektedir­­. İnanç, şeftali­nin antioksidan yönün­den  zengin olduğunu, kanı temizlediğini, böbrek ve safra kesesi­nin düzenli bir şekil­de çalışmasına imkan sağladığını sözlerine ekledi­.

21 Temmuz 2015 Salı

Toksinleri Vücuttan Atan Besinler

Sponsorlu Bağlantılar:

Toksinleri Vücuttan Atan Besinler

Mevsimlerin giderek sertleşmesiyle eller de içerisindeki nemi­ni yitirir ve kuruyup, sertleşmeye başlamaktadır­­.  Vücuttaki zararlı toksinlerin atılmasıyla, bedene dinçlik ve sağlık geldiği gibi kilo vermek de daha ba­sit bir hal alır­­. İşte sizi hastalıklar­dan kurtarıp zinde kalmanızı salayacak toksin attırıcı gıdalar ve onların faydaları…

Toksin Atmaya Yardımcı Besinler

Enginar: Eğer enginarı yeteri miktar­da ve düzenli olrak tüketirseniz, hastalıklara karşı bedeninize kalkan görevi yapacaktır­­. Bağırsaklar için çok yararlı bir sebze olduğu için karaciğerin görevi­ni hafifletiyor­. Muhteviyatın­da mevcut olan "quersetin" ve "rutin" ismine sahip antioksidanlar da kansere karşı vücudu koruyor­.

Brüksel lahanası: Brüksel lahanası, beyaz lahana, brokoli, karnıbahar aynı soydan gelen  ve içerisinde yüksek lif barındıran sebzelerdendir­­. Bu sebeple hazmı kolaylaştırarak, bağırsak ve karaciğer sağlığını koruyorlar­. Bununla birlik­te bu sebzeleri tüketmek, kansere yakalanma oranınızı da yüksek miktar­da düşürür­.
toksin attıran besinler

Portakal: Vitamin C ve antioksidan kaynağı portakal, sizi hem kışın kaçınılmaz olan hastalığı gripten  koruyacak hem de karaciğerinizi güçlendirmeye yardımcı olacaktır­­. Portakal bunun yanın­da bağışıklık sistemi­ni güçlendirmenin hari­cinde kolestrolün düşmesine de yardımcı besinlerdendir­­.

Yumurta: Mucizevi gıdalar­dan olan yumurtanın faydaları say say bit­mese de yumurtanın en  ilginç yararların­dan biri; alkol alımın­dan sonra vücudun toparlanmasını hızlandırmasıdır­­.  Nedeni i­se alkolün metabolizmadan atılmasına imkan veren  "sistain" ismine sahip aminoasit yönün­den  yumurtanın zengin olması­.

Mercimek: Mercimek ve fasulye gibi bakliyatlar da çinko bakımın­dan oldukça zengindir ve bağışıklık güç vermekte­dir­­. Vücuttaki bütün organlar için olumlu katkıda mevcut olan çinko yardımıy­la metabolizma da daha tesirli ve düzenli çalışmakta­. Kan yapıcı etkisiyle vücudun dolaşım sistemi için de oldukça faydalı­.

Yulaf: Sağlığınıza uzun vadede yarar meydana getirmek amacı ile günlğk kahvaltınıza yulaf eklemeyi boşlamayın­. Yulaf, hem kolestrolü düşürüyor hem de kolon ve meme kanseri­ni önleyici rol oynuyor­. Üstelik düzenli şekil­de tüketildiği zaman bağırsakların düzenli çalışmasına imkan vermekte­dir­­.

Neden Kilo Veremiyorum?

Sponsorlu Bağlantılar:

NEDEN KİLO VEREMİYORUM?

Düzenli beslenerek egzersiz yapmanıza rağmen  ha­len  kilo verememekten  mi şikayetçisiniz? İşte kilo verememeni­zin sebep­leri.

Kilo Verememenin Nedenleri

Suyu ihmal etmek: Vücudunuzu nemlendirmenin yanın­da düzenli şekil­de su içmek, gıdaların parçalanıp sindirilmesine ve kilo kaybına da yardımcı olmakta­dır­­.  Bilhassa yemekler den  evvel içecek olduğunuz bir bardak su, midede doyum hissi sağlayarak daha az yemek ile doymanızı kolaylaştıracaktır­­.

Bütün gıda grupların­dan yememek: Bütün gıda grupların­dan yeteri ka­dar tüketmemek, yemeyi kestiğiniz gıdalara daha fazla istek duymanıza ve beslenme yetersizliğine sebep olmakta­dır­­.  Karbonhidratları tüketmeyi kesmektense kepekli tahıllara odaklanmanız daha doğru olmakta­dır­­.

Yeterince yürümemek: Günlük 15 dakika tempolu yürüyüş sağlık amaç­lı kafi görünse de size planlamış olduğunuz kadar ağırlık kaybı sağlamaya­bilir­­. Kilo vere­bilmek amacı ile günlük en  az 30 dakika tempolu şekil­de yürümeniz gerekir­­.

Aç karnına egzersiz yapmak: Aç karnına egzersiz yapmak, kalori yakımını yağ yerine kastan sağlar­. Bu durumla karşılaşma­mak amacıyla hafif gıdalar tüketebilir ve bu sayede kas kaybını­zın önüne geçmiş olursunuz­.

Spor­dan sonra fazla atıştırmak: Spor­dan sonra tüketecek olduğunuz atıştırmalıklar da, kilo vermenizde oldukça mü­him bir yere sahip­. Normal öğün saatiniz değilse, spor­dan sonra yiyecek olduğunuz atıştırmalığın 150 kalori dolayın­da olmasına dikkat edin­.

Yalnız­ca kardiyo yapmak: Kilo vermek amacı ile yalnız­ca kardiyo yapmak kafi olmaz­. Ağırlık çalışmak da kilo vermenizi sağlayacaktır­­. Ağırlık çalışarak kaslarınızı güçlendirebilir ve metabolizmanızı hızlandıra­bilirsiniz­.

Yeteri kadar yememek: "Sonrasın­da yemek yerim" diyerek kendinizi aç bırakmayın­. Bu durum kalori almamanızı sağlar fakat metabolizmanı­zın dengesi­ni bozarak başka öğünler­de daha fazla yemek yemenize neden  olmakta­dır­­.

Ayakta yemek yemek: Buzdolabı­nın veya mutfak tezgahı­nın önünde durup bir şeyler yemek zaman­dan kazanç gibi görüle­bilir, lakin farkına varmadan fazla yemenize sebep olmakta­dır­­.

İlgili aramalar: neden kilo veremiyorum, kilo verememenin nedenleri nelerdir, neden zayıflayamıyorum

Göbek Yapan Şeyler

Sponsorlu Bağlantılar:

Göbek Yapan Şeyler

Göbeğinizdeki yağlanmadan şikayetçi misiniz? İşte göbekte yağlanmaya neden  olan alışkanlıklar­.

Göbek Yapan Alışkanlıklarımız

Gün içinde belli aralıklarla gazlı içecek tüketmek, haftada bir kere tüketenlere oranla bel bölgesinde iki kat çok genişletiyor­. Tatlandırıcılı bulunanları da tercih etmek bir çözüm değil, çünkü tatlandırılılı içecekler de daha çabuk acıkmanıza ve daha sık yemek yemenize neden  olmakta­dır­­.

Yapılan hatalı alışkanlıklar­dan biri de, yemek yerken  geniş tabaklar kullanmaktır­­. Tabağınız ne kadar büyük olursa, koyacak olduğunuz yemekler küçük görüneceğin­den  size daha fazla yemek koyma isteği verir ve yediğiniz yemek miktarını arttırmaktadır­­.  Yeme isteğinizi arttıran bu zinciri kırmak amacıyla daha ufak tabakları tercih edin­.
göbek yapan alışkanlıklar

Vücut, uyku esnasın­da kalori harcayarak yediklerimizi sindirir­­. Lakin gece geç saatte yemek yeip daha son­ra uyuduğunuzda vücudunuz bu işlevi­ni yapmakta zorlanıyor ve bu da göbek bölgenizde yağlanmaya neden  olmakta­dır­­.  Bununla birlik­te yemek yedikten  hemen  sonra uyumak hazımsızlık ve asit reflüsünün de sebep­lerin­den  biri­.

Yağlı yiyeceklerin geneli kilo artmasına neden  olmaz­. Bilhassa tekli doymuş yağlar vücut için gerekli ve yararlıdır­­.  Avokado, zeytin yağı ve çekirdekler, karın bölgesinde biriken  yağı eritmekte oldukça işe yarıyor­. Gün içerisinde ne kadar şeker tüketirseniz, vücudunuzdaki yağlanma da o kadar fazla olmakta­dır­­.

Düzensiz uyku da göbek yağlanması­nın sebep­lerin­den  bir tanesidir­­. Gece uykularınızı düzenleyerek stres hormonunuzu da kontrol altına ala­bilirsiniz­. Uykunuz düzene girdiğinde ve kortizol seviyeniz normale ulaştığında, iştahınızı kontrol altına alan leptin hormonunu salgılamaya başlayacaksınız­.

Meyan Kökünün 12 Faydası

Sponsorlu Bağlantılar:

Meyan Kökünün 12 Faydası

Dr­. İbrahim Saraçoğlu meyan kökünün insan vücudu yönün­den  epey mü­him bir bitki olduğunu ve birçok hastalığa yararı bulunduğunu belirtmektedir­­. Meyan kökünden "aşlama" da denilen şerbetini yaparak sıcak yaz günlerinde buz gibi serinleyebilirsiniz. Sağlıksız kola, gazoz gibi içecekler yerine günde 1-2 bardak meyan kökü şerbeti size iyi gelecektir. Meyan kökü şerbeti lezzetli bir içecek olmasının yanısıra çok da faydalıdır. Meyan kökünün faydaları arasında en iyi bilinen 12 faydası şunlardır.

Şimdi meyan kökünün 12 faydasına beraber bakalım ve daha sık yemek ya da şerbetini içmek için gayret edelim­.

– Karaciğer iltihaplanma­sı tedavisinde kullanılır­­.

– Boğaz ağrısını geçirir­­.

– İdrar söktürücü etki­yi bulunur­.

– Hazmı kolay hale getirir­­.
meyan kökünün 12 faydası

– İştahı açar­.

– Kabızlığı giderir­­.

– İshale faydalı olmakta­dır­­.

– Kronik hepatit ve siroz tedavisinde oldukça faydalı olan meyan kökü antiviral tesirleri ile bilhassa Hepatit A ve Hepatit C gibi hastalıklarına neden  olan virüslere karşı tesirlidir­­.

– Kanseri önlemeye destek olmakta­dır­­.

– Nezle, grip ve solunum darlığı gibi hastalıklara karşı faydalıdır­­.

– Göğsü yumuşatır, öksürüğü keser ve balgamı söktürür­.

– Mide ve onikiparmak bağırsağı ülseri , gastrit ve ince bağırsak iltihaplanmaların­da faydalıdır­­.

İlgili aramalar: meyan kökünün faydaları, meyan kökünün 12 faydası, aşlamanın faydaları

14 Temmuz 2015 Salı

En Etkili Selülit Tedavileri

Sponsorlu Bağlantılar:

En Etkili Selülit Tedavileri

Yaz aylarında fazla kilolar ve selülitler yüzünden paniğe kapılırız. Bahar aylarında selülitlerden ve fazla kilolardan kurtulmanın yollarını ararız. Plajda, kısa etekler ve kısa şortlarla gönül rahatlığınca gezmek ve eğlenmek istiyorsanız, öncelikle kendinize sonsuz güvenmeniz gerekir. Selülit problemi öz güveni kıran durumlardan bir tanesidir.

Selülitlerden estetik tedavilerle kurtulabilirsiniz. Bahar aylarında yaptıracağınız selülit tedavileri ve operasyonlarla yaza dilediğiniz gibi merhaba diyebilirsiniz.

Sağlıksız beslenme ve yeterince su içmeme, sporsuz yaşam gibi etkenlerin tetiklediği selülitlerden bakın hangi estetik operasyonlarla kurtulabilirsiniz.

Dolaşımı Düzenleyen Operasyon: Mezoterapi

Mezoterapi, dolaşımı düzenleyen bir operasyondur. Selülitleri oluşturan yağ parçalarını ilaçlar ve vitaminlerle iyileştirici ve selülitin engellenmesini sağlar. Selülit tedavisindeki en başarılı yöntemlerden biri olarak kabul edilir.

Mezoterapi tedavisinde seans sıklığı ve ilaçlar selülitin yoğunluk derecesine göre belirlenir. Mezoterapi operasyonunun bir seansı yaklaşık 30 dakika sürer. 15 seans sonrasında istediğiniz görünüme kavuşabilirsiniz.

15 Seansta Selülit Tedavisi: LPG

LPG cihazı adını Fransa’da ki üreticisinin adının baş harflerinden (Louis Paul Guitay) almıştır. 15 seansta selülitlerinizden kurtulmanızı sağlatan bir tedavi yöntemi. Haftada 3 seans yapılan bu tedavi daha sonralarda haftada ikiye indiriliyor. 15 seansı tamamladıktan sonra selülitlerinizden kurtulabiliyorsunuz.

Bu yöntem ilk önce alttaki selülit dokusunun ön plana çıkmasını sağlıyor daha sonra da bu problemi kökten çözüyor.

Yağ Dokularına Dalga Terapisi: Akustik Dalga Terapisi

Yağ dokularına verilen akustik dalgalar sayesinde selülitlerinizden kurtulmanızı sağlayan bu uygulamanın adı: Akustik dalga terapisi. Selülitli bölgeye şok dalgalar verilerek yağ dokusunda çözülme sağlayan tedavi, toplamda 4 hafta kadar sürüyor.

Karanfil Zayıflatır Mı?

Sponsorlu Bağlantılar:

Karanfil Zayıflatır Mı?

Karanfil 15 ila 20 metre arasın­da değişen  ebatlara sahip, hoş kokan bir baharat türü olarak geçmektedir­­. Karanfil, kışın yaprak dökmeyen  karanfil ağacı­nın çiçeğin­den  ve tomurcukların­dan el­de edilmektedir­­. Bununla birlik­te bu ağacın çiçeklerin­den  karanfil yağı da çıkartılır­­. Sizlere hemen  karanfilin faydalarını aktarmak istiyorum­.

Karanfil antiseptiktir­­. Mikropları öldürücü özelliğine sahiptir. Bilhassa diş ağrılarını kesmeye destek olmakta­dır­­.  Diş hekimliği mesleğinde karanfilin yeri ayrıdır çünkü diş hekimleri bu bitki­nin ağrı gideren  ve antiseptik özelliğin­den  yararlanırlar­. Aynı zamanda ağız kokusunu giderici olarak da bilinir­­. Bun­dan dolayı günlük kullanımda ağız kokularını bastırmakta en etkili yöntemlerden biridir karanfil kullanmak­. Gaz sorunu yaşayanlar için gaz söktürücüdür­. Bedenin refleksi­ni güç verir, uyarıcıdır­­.  Zihni açar, yorgunluğu giderir­­. Kalp sistemi için oldukça yararlı olan karanfil, kalbi güçlendirdiği gibi aynı an­da beyine de fayda­sı vardır ve belleği güçlendi­rir­­. Lenf sistemi­ni güç vermekte­dir­­. Baharatsı özelliğin­den  ötürü iştah açar­. Sindirim sistemi­ni düzene sokarak hazmı kolay hale getirir­­. Göğüs bölgesinde ve midede dayanıklılık sağlar­. Karanfil bitkisi­nin başka bir özelliği de güçlü bir balgam söktürücü oluşudur­. Bununla beraber öksürüğü keser­. Cinsel isteği arttırır, mide bulantısını önlerken  aynı an­da öksürüğü geçirir­­. Ateş düşürücüdür­. İshali keser­. Karanfil faydalarını sizlere sunduktan sonra şimdi bu bitkiyi nasıl kullanabilecek olduğunuz ile ilgi­li birazcık bilgi vermek istiyoruz­.

SERENAY SARIKAYA'NIN ZAYIFLAMA SIRRI "KARANFİL"

Karanfil tohumu toplanıp kurutma işlemin­den  geçtikten  sonra kaynatarak karanfil çayı olarak kullana­bilirsiniz­. Bununla birlik­te size bir tavsiye; karanfil çayı içine tarçın eklerseniz bilhassa boğaz ağrısı için ilaçlı niteliğinde bir bitkisel çay hazırlamış olursunuz­. Karanfilden  çıkan karanfil yağı ile romatizma şikâyetleri­ni azaltıcı yönde bir uygulama yapa­bilirsiniz­. Karanfil yağını romatizmalı alana sürdüğünüz takdir­de yararı gözle görülür şekil­de fark edeceksiniz­. Aynı zaman­da karanfil bitkisi­ni bal ile de yiyebilirsiniz­. Bu karışım iktidarsızlığa faydalı olmakta­dır­­.  Karanfil bitkisi­ni su ile kaynatıp el­de ettiğiniz karışım ile ateşli hastaları terletmek ve ateş dindirici olarak kullanım amacı görülmekte­dir­­. Bununla birlik­te bahsi­ni ettiğimiz gibi güçlü bir balgam sökücü ve öksürük önleyicidir­­. İshal program çekiyorsanız karanfil kökünü kaynatıp oldukça tesirli gelecektir­­. Aynı zaman­da karanfil sindirim sistemi düzenleyici söylemiştik bununla beraber boşaltım sistemi­ni düzene sokan karanfil mide ve bağırsak bozulmalarını giderir­­. Sizlere şimdi karanfilin sık kullanım şekli olan karanfil çayı­nın nasıl hazırlandığı­nın tarifi­ni vereceğiz­.
karanfil zayıflatır mı


İlk olarak 6-7 diş olan karanfili toz şekline gelene ka­dar havan­da iyice dövün­. Sonrasın­da içecek olduğunuz bardak boyutu kadar olan suyu kaynatma işlemine elbet­te tuttuktan sonra, karanfil tozunu kaynamış suyun içerisi­ne atın­. Demlik kapalı hal­de beklerken  10 dakika bir kaynama ve demlenme süresi­ni bekleyin­. Çayın daha tesirli olma­sı için 20 dakikada bekleyebilirsiniz­. Sonrasın­da bu işlemler bittikten  hemen  ardın­dan karanfil çayınızı içebilirsiniz­. Eğer tek sefer­de daha fazla adet karanfil çayı sağlamak istiyorsanız, bir sefer­de daha fazla su ve daha fazla karanfil kullanarak hazırlaya­bilirsiniz­. Bu hazırlamış olduğunuz karanfil çayları buzdolabın­da saklaya­bilirsiniz­. Lakin iki üç gün ­içinde saklamış olduğunuz karanfil çayı­nın tüketmeniz gerekiyor­.

İlgili aramalar: karanfil zayıflatır mı, serenay sarıkayanın zayıflama formülü nedir, karanfilin faydaları nelerdir, karanfilin yararları

13 Temmuz 2015 Pazartesi

Zayıf Görünmek İçin Neler Yapabiliriz?

Sponsorlu Bağlantılar:

Zayıf Görünmek İçin Neler Yapabiliriz?

Giydiğiniz kıyafet, taktığınız aksesuar, giydiğiniz ayakkabı hatta saçınız ve duruşunuz zayıf görünmek amacı ile size birçok seçenek sunar, ama en  mü­him altın kural dikkati sorunlu bölgelerden  uzaklaştırmaktır­­. Örneğin, alt bedeninizde kilo sorunu var ­ise dikkatleri üst bedene çekecek aksesuar ve renk seçimi yapmak doğru olacaktır­­.

Zayıf görünmenin sırları nelerdir?

Anvelop elbiseler bir kadın için olmazsa olmazlardandır­­.  Modası geçmeyen  Anvelop elbiseler V biçimin­de durduğu için görsel illüzyon yaratarak sizi olduğunuzdan daha ince göstermekte­dir­­.

A kesim etekler de kalça genişliği­ni gizlemek amacı ile gardıroplar­da olma­sı lazım olan parçalardandır­­.  Bele oturan A kesim etekler, beli ince gösterip kalçayı da başarıyla gizler­.

En bilinen  kurallar­dan bir tane­si de çizgili kıyafetlerden uzak durmak! Evet çizgilerden  uzak durmak gerekiyor ama bu kural yalnız­ca enine çizgili desenler için geçerlidir­­. Boyuna çizgiler vücudu her zaman daha uzun ve ince göstermekte­dir­­.

Peplum elbise ve üstler de zayıf gösteren  giyeceklerdendir­­. Üst bölümü vücudu saran, bel ve bacak bölgelerinde genişleyen  Peplum giysiler vücudu toparlayarak daha ince görünüm sunar­.

Pantolon paçalarını uzun tutarak da zayıf görünüm el­de edebilirsiniz­. Uzun ve bol paçalı pantolonlarınızı da yüksek topuklu ayakkabılarla tamamlayarak daha uzun boylu ve ince görünebilirsiniz­.

Doğru bedende giyinmekte bir başka mü­him noktadır­­.  Kendi bedeninizden  büyük veya küçük giysileri tercih etmeyin çünkü büyük giysiler sizi daha kısa ve kilolu göstermekte­dir­­. Aynı şekil­de küçük giysiler­de dikkati sorunlu bölgelere çekip sizi daha kilolu göstermekte­dir­­. Her zaman rahat olduğunuz ve doğru bedeninizde olan giyecekleri tercih etmeniz gerekir­­.

Robadan kesim elbise ve üstler de zayıf görünmek amacı ile seçilen  giysilerdendir­­. Robadan kesim, göğüs altın­dan başlayıp bollaştığı için karnınızı, belinizi ve kalçanızı iyi bir şekil­de gizler­.

Tek renk giyinmek de zayıf gösteren  bir alternatiftir­­. Koyu kahve, lacivert ve siyah tonları sorunlu bölgelere dikkat çekmeyerek daha ince görünmeyi sağlar­. Fakat elbet­te ki zayıf görünmek amacı ile de bütünüy­le karalara bürünmemek gerekir­­. Tek renk giyinmek istediğinizde, dikkat çekmek istediğiniz alanı eğlenceli aksesuarlarla giyecekinize ayrıntı katarak stilinizi tamamlaya­bilirsiniz­.

Ayakkabılar da ince görünmek amacı ile mü­him detaylardandır­­.  Özellikle; babet, sandalet, ufak topuklar, küt burun ayakkabılar­dan uzak durmalı ve bunun yerine yüksek kalın topuklu ayakkabıları tercih etmeniz gerekir­­.

Yüksek bel pantolon ve etekler de bel hattını yeniden  çizdiği için olduğunuzdan daha ince göstermekte­dir­­. Bilhassa bel ve karın bölgesi­ni ince göstermek istediğinizde yüksek bel pantolon ve etekleri tercih etmeniz gerekir­­. Bu kombinasyonunuzu da yüksek topuklu ayakkabılarla tamamlar iseniz daha iyi bir sonuç el­de edebilirsiniz­.

Giysilerini­zin yanı sıra duruşunuzda ince görünmek amacı ile mü­him etkenlerdendir­­. Dik durarak bedenini­zin formunu daha iyi gösterebilir ve giydiklerinizi de en  iyi şekil­de taşıya­bilirsiniz­.

İç çamaşırı seçiminizi de özenle yaparak vücut hatlarınızı toparlaya­bilirsiniz­. Üst bedeninizde fazlalık varsa, toparlayıcı sütyenleri tercih edebilirsiniz­. Aynı şekil­de alt beden  için de toparlayıcı ve likralı kumaşları seçmeniz gerekir­­.

Çorap ve korseler de yine sorunlu bölgeleri formdaymış gibi gösterecek ayrıntılardandır­­.  Opak ve koyu tonlar­da çoraplarla bacaklarınızı olduğu için daha ince gösterebilirsiniz­. Korseler de yine zayıf görünmek amacı ile sıkça kullanılır ama burada dikkat etmeniz lazım olan nokta hareketinizi kısıtlamayan korseleri seçmeye özen  göstermektir­­.

Çanta ve kemer gibi aksesuarlar da size ince görünmek amacı ile alternatif suna­bilir­­. Ufak çantalar yerine orta boylar­da çantaları tercih etmeniz gerekir­­. Kemerleri de tam karnımızdan sıkmak yerine, göğüsün birazcık altın­dan takarak Robadan kesim yarata­bilir ve belinizi olduğu için ince gösterebilirsiniz­.

Saçlarını­zın da zayıf görünmek amacı ile mü­him olduğunu unutmayın­. Yukarıdan toplanmış bir atkuyruğu ile bilhassa üst bedeninizi daha ince gösterebilirsiniz­.

Zayıf görünmek amacı ile giyeceklerle yapabileceklerimiz bir yana, sağlıklı yaşamı benimsemek en  mü­him karar olacaktır­­. Sağlıklı beslenerek, bol su tüketerek ve düzenli egzersizler yaparak kısa zaman ­ la sağlıklı bir bedene sahip ola­bilirsiniz­. Bununla birlik­te, kendine güvenmek bir kadı­nın en  güzel giyecekidir­­. Dik durun ve güzel bir kadın olduğunuzu kendinize hatırlatmayı unutmayın­.

Yazar: Merve Özkaynak

İlgili aramalar: zayıf görünmek için neler yapabiliriz, zayıf görünmenin sırları nelerdir, nasıl zayıf görünürüz

Hemoroide Karşı Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Hemoroide Karşı Nelere Dikkat Etmek Gerekir?

Hemoroidden  kurtulmanın ilk yolu dengeli besle­nip kabızlıktan kurtulmaktan geçmektedir. Mutlaka tedavi edilmesi lazım olan bir hastalık olan hemoroidle baş etmenin 9 altın kuralını açıklıyoruz.

Anadolu Sağlık Merkezi'nde Genel Cerrahi Uzmanı olarak görev yapan Dr­. Ayhan Erdemir, "Sürekli kanayan ve bu sebepten  ötürü yaşam kalitesi etkilenen  hastaların tedavisinde de cerrahi metod öncelikli olarak düşünülmelidir" diyor­.

Hemoroid Yaşam Kalitenizi Bozmasın!

Hemoroid, bağırsak alışkanlıklarındaki ani değişiklikler, başta gebelik olmak üzere karın içi basıncı­nın artmış olduğu durumlar, hareketsiz yaşam, çalışma koşulları ve genetik yatkınlık gibi sebep­lerle oluşuyor­. Şikayete neden  olan birinci ve ikinci evredeki hemoroidler­de tıbbi tedavi uygulanma­sı gerektiği­ni söyleyen  Dr­. Ayhan Erdemir, şu şekilde devam ediyor:

"Üçüncü ve dördüncü evre ise öncelikli olarak yine tıbbi tedavi gerektiriyor ama tıbbi tedaviye yanıt alınamazsa cerrahi tedavi yani ameliyat yapılması gerekir­­. Bununla birlik­te devamlı kanama­sı olan ve bu sebepten  ötürü yaşam kalitesi etkilenen  hastaların tedavisinde de cerrahi metod öncelikli olarak düşünülmelidir­­.""

Dr­. Erdemir, hemoroid oluşumunun en  fazla nedeni­nin yanlış beslenmeyle meydana gelen  kabızlık olduğunu söylüyor­. Posadan fakir beslenme biçimi ve az sıvı tüketilme­si ise kabızlığın öncelikli sebep­leri içerisinde gösteriliyor­. Bitkilerin muhteviyatın­da mevcut olan ve sindirim enzimleri ile parçalanmayan posalar, bağırsak çapı­nın genişleterek hareketleri­ni artırıyor ve dışkı­nın yumuşamasını sağlıyor­. Hemoroid tedavisinde dışkıyı yumuşak tutmak amacıyla bol sıvı tüketmenin ve dengeli beslenmenin önemine değinerek, ayaküstü beslenme alışkanlığın hemoroid, hat­ta kalın bağırsak kanser riski­ni artırdığına dikkat çekiyor­.

Hemoroide Karşı Uyacağınız 9 Altın Kural

Meyve kabukları­nın posa yönün­den  çok kıymetli olduğunu açıklayan Dr­. Ayhan Erdemir, hemoroidle baş etmenin yollarını şu şekilde sıralıyor:

1* Meyve suyu içmek yerine meyvenin kendisi­ni tüketin­. Günde 3 ila 5 porsiyon meyveyi posa yönün­den  zengin olan kabuğuyla beraber yiyin­. Kabuğuyla yiyebileceğiniz meyve ve sebzeleri iyice yıkayıp mutlaka kabuğunla yiyiniz.

2* Günde 0,5 - 2,5 litre arasın­da sıvı tüketin­. Sıvı ihtiya­cı gün ­içinde farklılık gösterebilir­­. Aldığınız kalori kadar sıvı tüketin­. Sıvı­nın fakat posalı besinlerle beraber tesirli olacağını unutmayın­.

3* Beyaz un yerine siyah unu tercih edin­. Kepek ekmeği, buğday kepeği, yulaf ekmeği ya da çavdar ekmeği tüketin­. Buğday unu, beyaz una göre daha fazla posa ihtiva eder­. 100 gr buğday kepeği 44 gr posa içerirken  aynı miktar­da beyaz un 3,2 gr posa ihtiva eder­. Pilav, makarna, çorba yaparken  de, kepekli unu tercih edin ve bol sebze ilave edin­.

4* Sebze yemeyi boşlamayın­. Brokoli, enginar, kereviz, pırasa, ıspanak ve bezelye gibi sebzeler posa bırakıp hemoroid sıkıntıları­nın azalışı­na destek olmakta­dır­­.  Lakin bu besin­lerin aşırı tüketimi gaz yakınmalarını artıracağı unutulmamalıdır­­.

5* Haftada iki kez kurubaklagil tüketin­. İyi bir protein kaynağı ve posa bakımın­dan zengin olan kuru fasulye, nohut, bulgur veya mercimek haftada iki kez tüketilince bağırsakları yumuşatır ve hemoroid yakınmalarını azaltmaktadır­­.

6* Acıya dikkat edin­. Acı­nın direkt hemoroid yapıcı etki­yi yok fakat acı, makat ağzındaki yanma hissi ve tam boşalamama sebebiy­le ıkınma ihtiya­cı fazlalaştırır­­. Aşırı ıkınma ise hemoroidlerin büyümesine, şişmesine ve kanamasına yol açar­. Acı­nın direkt etki­yi olmasa bile hemoroidleri menfi etkilemektedir­­.

7* Keskin lezzetlerden  uzak duru­nuz­. Bol acılı, ekşili, baharatlı gıdalar, mayalı besinler, hardal, kırmızı et, kızartma, çay ve kafeinli içeceklerden  uzak duru­nuz­.

8* Kilo verin­. Fazla kilo, makat ağzına baskı yapar ve hormonal etkilerle hemoroidal yakınmalarını fazlalaştırır­­. Makat ağzındaki hemoroidal damarları saran bağ dokusundaki gevşemeler; damarların genişlemesine, şişmesine, ıkınma ile makattan dışarı sarkmasına, yapısı­nın frajil olmasına ve hafif bir travma ile kanamasına yol açar­.

9* Egzersiz yapın­. Beslenme biçimine dikkat etmek önemli­. Lakin tuvalet alışkanlığını düzene soktuğunuzda ve egzersiz yaptığınızda, hemoroidal yakınmalarınız daha güçlü bir şekil­de düzene girer­.

İlgili aramalar: hemoroide karşı nelere dikkat etmek gerekir, basurdan nasıl korunulur, hemoroidin ilerlemesini nasıl durdurabiliriz, basuru olanlar nasıl beslenmelidir

Yağ Yakma Teknikleri

Sponsorlu Bağlantılar:

Yağ Yakma Teknikleri

Amerika Birleşik Devletleri'nin Indiana eyaletindeki Purdue Üniversitesi’nde yürütülen  bir araştırma, gün içerisinde yağ yakma­yı hızlandırmak amacıyla uyulma­sı lazım olan 9 belli başlı yolu ortaya koydu­.

Su içmek

Bol su içmenin vücut­ta bulunan nemi koruduğu ve kuruluğu önlediği gibi metabolizmayı da düzene soktuğu bilinir­­. Zira bol su içmek, gereksiz kalori almaya gereksinimi­ni azalttığın­dan yağların daha çabuk yakılmasına yardım etmektedir­­.

Egzersiz

Vatan’daki habere göre, stres yüzün­den  yavaşlayan vücut, yağ yakmak amacıyla kafi gücü bulamadığın­dan kasları gereğince çalıştıramıyor­.

Ara öğünler

Ara öğünler­de küçük atıştırmalar, ana öğünde aşırı yemenin önüne geçerek metabolizmaya aşırı yüklenmekten  koruyor­.

D Vitamini

D vitamini­nin hastalıklara karşı etki­yi olduğu hal­de kilo vermedeki etki­yi de güçlü­. Güneş ışığın­dan faydalanarak alınan D vitamini, ekstra kaloriye karşı besle­yici özellik taşıyor­.

C Vitamini

Yağ yakmada direkt tesirli olduğu kanıtlanan C vitamini­nin günlük olarak en  az 75 miligram alınma­sı tavsiye ediliyor­. Bir greyfurt, 44 miligram Vitamin C ihtiva etmektedir­­. Lif bakımın­dan zengin Vitamin C birçoğu meyvede bulunmakta­dır­­.

Ağırlık kaldırmak

Kollara ve bacaklara ağırlık kaldırtma egzersizi, vücut­ta bulunan fazla yağı yakmaya yardım ettiği gibi vücut ısısı­nı da koruyor­.

Merdiven  kullanmak

Asansör kullanmak yerine merdiven  kullanmak, başka yağ yakma egzersizlerine göre 2 kat daha etkili­.

Gülmek

Gülmek ve kahkaha atmanın sinir sistemi­ni rahatlatan niteliği yanın­da en  az 10 kalori yakmayı sağladığı da belirtiliyor­.

Yeşil çay

Yeşil çayın, yağ çözülmesine imkan veren  karakteristiği yapılmakta olan bütün çalışmalarla onaylanıyor­. İnsülin ve glukoz oranlarını dengeleyici etki­yi yardımıy­la hem yağ emilimine katkı veriyor hem de vücut sağlığını koruyor­.

İlgili aramalar: yağ yakma teknikler, yağ yakıcı hareketler, yap yakma metodları

Adet Sancısına Ne İyi Gelir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Adet Sancısına Ne İyi Gelir?

Kadınların en  çok şikayet ettiği periyodik rahatsızlıkların ilk esnasın­da adet sancıları geliyor­.

Bu dönemde; ağrı kesiciler, sıcak su torbaları ba­zı zamanlar kurtarıcı görevi­ni yapsa da artık başrol­de şifalı ot civanperçemi yer almakta­.

Pek çok kadın, beden, cilt ve saç problemlerine çözüm için tabiattan yararlanıyor­. Bu sorunlar arasında, adet düzensizlikleri ve ağrılar mü­him bir yer taşıyor­. Şifalı bitkilerin içinde ünlü bir ot var: Civanperçemi­. Kadınlar regl süreci boyunca bu bitki­nin çayını içtiklerinde rahatlıyorlar­. Bununla birlik­te yumurtalık iltihaplanmasın­da da kadınların tercih ettiği şifalı bir bitkidir…

Bitkisel şifa formülleri her zaman için dikkat çekiyor­. Nedeni atalarımızdan bugüne dek gelen  ve eskimeyen  bir şifa metodu olması­. Şifalı otlara olan talep büyükannelerimizden  bugüne hiç azalmadı ki!Hat­ta eskiden  bu otlar­dan "sofraya aş, hastaya ilaç" olarak söz edilirdi­. Doğadaki bu denge her zaman vardı­. Bir hastalık baş gösterdiğinde, onun şifası­nın yine tabiat­ta olduğuna dair sözler hemen  her dil­de çok eski eserler­de yer aldı­. Doğanın insana hediye ettiği şifa gerçeğin­den  hareketle, size bun­dan sonra doğal şifa hakkındaki bilgilerimi paylaşacağım­. 15 senedir bitkilerle uğraşan bir herbalist olarak (www­.herbalisttarkan­.com) değineceğim konular yalnız­ca bitkiler ve otlar olmayacak tabii­. Bunların hari­cinde insan sağlığı ve kişisel bakım için çok güzel neticeler yaratan besinler ve uygulamalar­dan da söz edeceğim­.

Civanperçemi ile oturma banyosu

Şifalı otlar­dan öyle kolayca söz etmek doğru olmaz­. Zira bu otları toplamanın, saklamanın, kurutmanın incelikleri bulunmakta­. Örnek verecek olursak kadınlar için ehemmiyet taşımakta olan "civanperçemi" çayırlarda, dar tarla yolların­da yetişiyor­. Adet kanamaları düzensiz kadınlar, bu bitki­nin çayını içtiklerinde rahatlıyorlar­. Bununla birlik­te yumurtalık iltihaplanmasın­da kadınların tercih ettiği bir ot­. Tabii birçok etki­yi var, onlar­dan da söz etmek istiyorum­.

Hemoroid yani basur hastalığın­da da oturma banyosu çok faydalı­. Bununla birlik­te yüzde kırmızılık görünü­mü veren  kılcal damar çatlamalarına karşı da çok tesirli bir bitki­. Bunun için uygulaması: Her gün civanperçemi çayına bir tutam pamuk batırılarak yüzün silinme­si yolu i­le gerçekleşiyor­.

Pek çok kişi bu otun nasıl kullanılacağını bilmez­.

Oturma banyosu da tesirli yararlanma yolların­dan bir tanesidir­­. Bir kaba demlenmiş olarak bu ot konulup, oturma banyosu yapılır ise (banyoda hazırlanıyor) ağrılar azalmakta­dır­­.  Oturma banyosu da şöyle yapılıyor: 1 litre kaynar suya, 30 gr civanperçemi atarak 3 dakika kısık ateşte kaynatın­. Sonra 15 dakika demlensin­. Banyoda su ile çoğaltılarak ılık hale getirin ve bu suda 15 dakika oturun, etkisi­ni göreceksiniz­.

Rahim akıntılarına çözüm olarak da bu oturma banyolarını deneyin­. Menopoz süreci boyunca ise çayını içmek iyi geliyor­. Bitki, kemik iliği hastalıkların­da da yardımcı bir rol üstleniyor­. Bununla birlik­te, kadınları bezdiren  vajinal kaşıntılara bitki­nin kaynama suyu deva­. Haftada iki kez yaptığınız oturma banyolarında, eğer düzenli uygulamayı aksatmazsanız, bunlarla gelen  rahatsızlıkları yok etmektedir­­. Yalnız hamilelik boyun­ca kullanılmama­sı benim gibi bütün herbalistlerin tavsiyesidir­­.

Sirke şifa deposu gibi

Çok kolay ifadeyle ekşimiş üzüm ve elma suyu diyebiliriz sirkeye­. İçinde C vitamini, bir­takım madeni tuzlar bulunmaktadır­­.  Cilt güzelliğine düşkün müsünüz? Sirke size muhteşem bir yardımcı bu konuda­. En başta yazın güneşten  ötürü yüzünüzde meydana gelen  lekeler için güzel bir "doğal kozmetik"­. Bir su bardağı suya bir çorba kaşığı sirke koyun, birazcık ocakta ılıtın­. Bu el­de ettiğiniz sıvıyı bir şişeye koyun­. Akşamları yatarken  bu suy­la cildinizi temizleyin­.

Sirke ve zeytinyağı gibi bitkisel ürünlerin cil­de ne gibi etki­yi olduğu yolun­da sorular da Aroma Şifalı Bitkiler'e sık gelyior­. Elma sirkesi cildin ph seviyesi­ni normal düzeye çeker­. Cildin pul pul olmasına en­gel olmakta­dır­­.  Bununla birlik­te sirke antiseptik olduğun­dan enfeksiyona neden  olan bakterilerin çoğalmamasına imkan vermekte­dir­­.

Doğal ve sağlıklı saçlara kavuşmak isteyenler için iyi bir seçim sirke­.­.­. Başınızı yıkadıktan sonra durulama suyuna bir ya da iki çorba kaşığı sirke atın ve son kez yıkayın­. Bu uygulamayla hem kepek kalmaz, hem de saç telleri canlanır ve parlaklaşır­­.

Sirkede binbir çeşit deva bulunmakta­. Bununla birlik­te şifa amacı ­ile yiyebilirsiniz­. Bu aralar herkes gripten  korkuyor­. Bu tür hastalıklara karşı sirkeli su mikrop önlemeye güzel doğal bir önlemdir­­. Sirke asidi­nin antiseptik özelliği bulunmakta­dır­­.  Bir su bardağı suya, bir çorba kaşığı elma sirkesi koyarak suyu karıştırın­. Sıvıyı bir kaşık balla tatlandırın­. Sabah kalkınca bu sudan için­. Elma sirkesindeki kalsiyum miktarı epey fazladır­­.  Kemikleri mineral bakımın­dan zenginleştiren  sirke osteoporozu önlemede tesirli olmakta­dır­­. 

10 Temmuz 2015 Cuma

Göbek Nasıl Eritilir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Göbek Nasıl Eritilir?

Peki, bu iş için nasıl bir yol uygulamalıyız ki kışın yaptığımız göbeği yazın geçişine fırsat vermeden  eritelim? İşte uzmanlar­dan fazla kiloları atarak göbek eritmek amacı ile mü­him öneriler…

Yaz tatili sürecine girdiğimiz şu günler­de birçoğumuzu fazla kilolar­dan kurtulmak ve kışın depoladığımız yağları eritmek amacı ile diyet yapma telaşı sarmıştır­­.

Beslenme, Diyet ve Akupunktur Uzmanı olan Dr­. Murat Topoğlu yaza girerken  zayıflama önerileri­ni verdi­. Dr­. Topoğlu şöyle konuştu:

"Yaz aylarına girerken  önereceğim bir şey var o da bolca su içmek­. Günde 3 litrenin altın­da su içmemeniz gerekir­­. Tansiyon düşüklüğü yaşayanların da günde 2 şişe maden  suyu içmeli­. Haftanın 3 ila 4 günü de ekstradan birer saat yürüyüş yapılmalıdır­­.  Bunun hari­cinde vücut kilo veriyor­. Zaman zaman kilo vermemiz dura­bilir­­. Kadınlar­da adet süreci boyunca durma­sı normaldir­­. Adet bittikten  2 gün sonra tartılmalıdır­­.  Kilomuz bazı zamanlar iki hafta da durgunluk gösterebilir­­. Devam etmek lazım diyete­. "Bütün hafta diyet yaptım, kilo aldım" demeden  diyete devam etmek gerek­.

Bu işin mü­him tarafların­dan bir tane­si de verdiğimiz kiloyu korumak­. Onun için de mutlak suretle koruyucu beslenme şekli­ni devam ettirmemiz gerekir­­. Öğlen  bir tabak yemek, akşam bir tabak yemek yiyorsunuz­. Günde üç dilim ekmek tüketiyorsunuz­. Haftada iki kez sütlü tatlı yiyorsunuz­. Bu biçimde verdiğiniz kiloyu geri almazsınız­.

Haftada iki top dondurma da tükete­bilirsiniz­. Haftada iki kadeh alkol tüketiyorsanız sorun yok ama daha fazlaysa, o alkol kadar zeytinyağı tüketiyor gibi olursunuz­.

Zeytinyağı­nın 100 gramın­da 900 kalori bulunmakta­. 4 kadeh alkol­de 1800 kalori bulunmakta­. 1800 kalori bütün gün gereksiniminiz olan kaloridir­­. Bir şey yemeseniz de kilo almaya devam edersiniz­.

Haftada bir iki kadehle kalıyorsanız sorun değil ama artıyorsa sorun­. Kolalı içecekler iştah artırıyor, kilo aldırıyor­. Şekerli gazlı bir su­. Doğal sıkma meyve sularını tavsiye ediyoruz­."

Göbek nasıl erir?

Dr­. Topoğlu şöyle devam etti: "Göbek eritmeyle ilgili, mekik hareketleri­ni tavsiye etmiyoruz­. Bol yürüyüş yaparlarsa göbek kendi kendi­ne erir­­. Çalışanlar da otobüsten  veya servisten  bir durak önce inmeliler­. Alışveriş merkezine yürümeniz bile yeterli­. Bir spor salonuna gitmenize gerek yok­tur­.

"İnsanlara devamlı bir şeyler öneriyoruz insanlara­. Kadınlar geliyorlar "Enginar yaptım, suyuna ekmek banmıyorum, üzerin­den  yiyorum doktorcuğum" diyorlar­. Fakat bilmiyorlar ki enginar konulan bir bardak zeytinyağını emiyor­. Emdiği zeytinyağını yediğiniz zaman siz zaten  yağı yiyorsunuz­.

Zeytinyağlı yemekler zararlı değil ama koyduğunuz yağ miktarı çok önemli­. Bir ara da fındık, fıstık modası vardı­. Herkes avuç avuç cinsel nesne olarak gördüğü fındıkları yiyorlardı­. Bilmiyorlar ki onlar göbeklerimize, yağ olarak geldi­. 26 senedir 40 bin insanın zayıflama çileleri­ni bir­likte yaşadığı biriyim­. 10 yaşın­da 56 kilo olan bir çocuğun 15 kilo verip daha son­ra yaşadığı sevinci anlatamam­.

Okulun­da arkadan gelen  arkadaşı, "Hey şişko baksana" dediğinde o çocuğun üzülmesi­ni düşünebiliyor musunuz? O çocuk günlük olarak yaralanıyor­. Dolayısıyla şişmanlığı mutlaka bir hastalık olarak kabul etmeniz gerekir­­. Biz insanlara diyet veriyoruz ama uygulamıyorlar­. Dengeli beslenemiyoruz­. Pişirme teknikleri kilo alımın­da mü­him rol oynuyor­. Tavuk mesela, derisi­ni çıkardığınızda kilo yapmaz­. Fakat halkımız derisi lezzetli diye yemeye devam etmektedir­­."

Dr­. Topoğlu diyet yemeği hazırlanışı­nın bilinmediğine dikkat çekip Dr­. Ümit Aktaş ile beraber yeni bir sistem kurdukları­nı da açıkladı­. Diyet yemeği isimli internet sitesin­den  dileyenlerin diyet yemekleri­ni sipariş edebilecekleri­ni ve bu sayede kilolarını koruyabilecekleri­ni ifade edici Dr­. Topoğlu, "Besinler, havası alınmış özel vakumlu kapların içinde düşük ısıda ve minimum yağ kullanarak uzun sürede pişiriliyor­. Pişirme sırasın­da besinler­de minimum su yitimi meydana geliyor ve böyle­likle yiyecek değeri­ni kaybetmeyen  epey sağlıklı yemekler hazırlanıyor­. Hazırlanan yemekler hava almayan, akıntı yapmayan vakumlu kaplar­da paketleniyor, pastörize ediliyor, böyle­likle her türlü zararlı mikroorganizma yemeklerden  uzaklaştırılıyor ve yemekler uzun süre sağlam duru­ma geliyor­. Bu sayede, müşterilere taze taze ulaştırılıyor" dedi­.

Obezite günümüzün en  büyük tehlikelerin­den  biridir.

Beslenme, Diyet ve Akupunktur Uzmanı Dr­. Ümit Aktaş ise şunları söyledi:

"Obezite günümüzün en  büyük tehlikelerin­den  biri­. Sağlık sorun­ları yanın­da kalpten  diyabete kadar uzanan çok geniş sıkıntıların sebebi­. Obez kişiler toplumdan uzaklaşmakta ve sosyal izolasyona maruz kalıyor­.

Dünya Sağlık Örgütüne göre obeziteye bağlı olarak gerçekleşen ölümlerin sayısı 3 milyonu geçiyor­. ABD nüfusunun yüzde 60'ı fazla kilolu, yüzde 35'i ise obez­. Siz hastanıza ne diyet verirseniz verin hastanı­zın temel ihtiya­cı diyet yemeği­.

Çalışanlar diyet yemeği bulamıyor, evde diyet yemeği yapamıyoruz­. Kişiler aç kalarak zayıflamaya çalışıyor veya zayıflama girişimleri başarısız olmakta­dır­­."

İlgili aramalar: göbek nasıl eritilir, göbek yağları nasıl yakılır, hızlı göbek eritme

Yağ Yakan Besinler

Sponsorlu Bağlantılar:

Yağ Yakan Besinler

Yediğiniz gıdalara dikkat ettiğiniz hal­de kilo veremiyorsanız bir­takım gıdaları beslenme programınıza ekle­yip daha ba­sit kilo verebilirsiniz­.

Bu besin­lerin neler olduğunu Hisar Intercontinental Hospital'de Beslenme ve Diyet Uzmanı olarak görev yapan Elif Karacanoğlu’n­dan öğrendik.

Yeşil Çay
Bazı çalışmalar yeşil çayın karın yağı yakarak vücudu uyardığı ve kilo kaybını teşvik ettiği­ni göstermiştir­­. Yeşil çay, metabolizmayı etkisi altına alan fitokimyasal bir yapı ihtiva eder­. Kilo kaybı hususun­da yeşil çaydan destek almak istiyor iseniz günde birkaç fincan içmeniz gerekebilmekte­dir­­.

Tarçın
Yapılan çalışmalar tarçı­nın kan şekeri seviyesi­ni düzenlemede yardımcı olduğunu göstermiştir­­. Bilhassa Tip 2 diyabeti bulunanlardatarçın iştahı azaltmak amaç­lı kullanıla­bilir­­. Tatlıdan vazgeçemem diyenlerdenseniz kalori eklemeden  tat almak amacıyla kahve, çay, veya yoğurdun içerisi­ne karıştırın­.

Greyfurt
Sindirimi uzun süreli ve bolca lif içeren  greyfurt; yağ yakıcı özelliğe sahip olmasa bile daha az kalori alıp kendinizi tok hissetmenize destek olmakta­dır­­.  Yemekten  önce yarım greyfurt yer veya yarım bardak greyfurt suyu içerseniz yemek esnasın­da daha az yiyecek olduğunuz için daha az kalori almış olursunuz­.

Karpuz
Su muhteviyatı fazla olan besinler bağırsaklar­da daha fazla yer kaplar; bu da yemek amacı ile daha az yer bırakmaktadır­­.  Birçok çiğ sebze ve meyve de su muhteviyatı yüksek olduğun­dan midede çok yer kaplarken  düşük kalori almanızı sağlar­. Karpuz likopen  yönün­den  zengin bir kaynaktır ve gün için bir­takım A ve C vitaminleri almanıza da destek olmakta­dır­­.

Armut ve Elma
Armut ve elma da lifli meyveler olduğun­dan su içerikleri yüksektir­­. Bunların suyu yerine kendisi­ni yemek hem daha fazla lif almak hem de çaba harca­mak yönün­den  daha sağlıklıdır­­. 

Üzüm
Kalori değeri başka meyvelere göre yüksek olan üzümü ölçülü tükettiğiniz za­man daha uzun süre tokluk hissedersiniz­. Yaş üzüm yerine kuru üzüm tüketmek ise hem kalori değeri­ni düşürür hem de daha uzun süre tok kalmanızı sağlar­.

Çiğ Sebzeler
Çiğ sebze mucizevi bir aperatiftir­­. Açlık hissettiğinizde cips gibi abur cuburlar yerine doğranmış kereviz, havuç gibi sağlıklı aperatifleri tercih ederseniz daha az kalori almış olursunuz­.

Salata
Yemekten  önce daha az kaloriyle doymanın başka bir yolu da salata yemektir­­. Bilhassa marul midede yer kaplar su muhteviyatı bol bir gıdadır­­.  Marul yerseniz midenizde yağlı gıdalara daha az yer bıraka­bilirsiniz­. Meyve ve sebze ya da rendelenmiş peynir çeşitleri ekle­yip salatanızı daha lezzetli bir hale getirebilirsiniz­. Lakin soslara dikkat edin­. Bununla birlik­te salatınıza vücut­ta yağ yakıcı etki­yi olduğu kanıtlanmış olan sirke de eklerseniz yağlarınızı eritme hususun­da iyi bir yardımcı da kazanmış olursunuz­.

Fındık
Kuruyemiş, öğünler arasın­da açlık frenlemek amacı ile mükemmel bir yoldur­. Protein, lif ve kalp için sağlıklı yağları yüksek miktar­da ihtiva eder­. Çalışmalar fındığın ölçülü yendiği zaman kolesterol düzeyleri­ni düzenlediği­ni ve kilo kaybını teşvik ettiği­ni göstermiştir­­.

Yumurta
Çalışmalar sabah protein yemenin daha uzun süre tok tuttuğunu göstermiştir­­. Simit veya poğaça gibi besinler yerine yumurta yiyerek daha uzun süre tok kala­bilirsiniz­. Bir yumurtada 75 kalori vardır; fakat yüksek kalitedeki protein muhteviyatı ve başka yaşam­sal yiyecek maddeleri ile beraber çok daha sağlıklı beslenmenizi sağlar­.

Kahve
Kahve metabolizmanızı hızlandırarak kilo vermenize de yardımcı olur; fakat ekstra kalori içermediği sürece…

Yulaf ezmesi
Lif bakımın­dan zengin olan yulaf ezmesi­ni bol su veya sütle sıcak yerseniz daha uzun süre tok hissedersiniz­. Tadını sevmiyorum diyenlerdenseniz tarçın ya da Hindistan cevizi karıştıra­rak daha lezzetli bir hale getirebilirsiniz­.

Çorba
Kremalı ve çok yağlı bulunmadığı müddet daha az kalori almanıza destek olmakta­dır­­.  Yemekten  önce yendiğinde, kalorisi ­ yüksek besin­lerin yeri­ni ala­bilir­­. Bununla birlik­te tavuk, balık, sebze ya da fasulye ekle­yip çorba hari­cinde yalnız başına tatmin edici, kalorisi ­düşük yemek yapa­bilirsiniz­.

Patlamış Mısır
Yağ ve tuz eklemediğiniz müddetçe patlamış mısır yemenizde bir sakınca bulun­maz­. Zira patlamış mısır kalori muhteviyatı çok düşük bir gıdadır.

Balık
En iyi protein kaynakların­dan bir tanesidir­­. Omega-3 yağ asitleri vücudun kendi üretmediği yağ grubun­da yer aldığı için mutlak suretle balık tüketmek gerekir­­.

Yağsız süt
Yağsız süt, yağlı sütte bulunmakta olan protein ve kalsiyumu sağlayarak tok hissetmenize ve bilhassa bel ve karın bölgesinde kilo kaybınıza destek olmakta­dır­­. 

Yağsız Et
Protein uzun süre tok tutarak sindirim esnasın­da daha fazla kalori yakmanıza destek olmakta­dır­­.  Fakat önemli olan yiyecek olduğunuz protei­ni doğru seçmektir­­. Derisiz tavuk göğsü, biftek gibi et türleri daha az yağ içerdiğin­den  daha sağlıklıdır­­.