Hergün aşağı yukarı 700 gram katı gıda ve yine o kadar oksijen kullanıyoruz. Oksijen bu gıdayı yakan yakıttır. Kömürün yanışı çabuk bir olaydır. Bu arada da çok miktarda hararet elde edilir. Kabuğu soyulmuş bir elmanın zamanla sarılaşması ise kimyasal yoldan yapılan yavaş bir yanmadır. Bundan dolayı, elmanın sarılaşmasından meydana çıkan ısıyı biz fark edemeyiz.
Hücrelerimizdeki yanma olayı da türlü etkilerle kontrol edilen yavaş bir yanmadır. Bu esnada meydana çıkan enerji de sadece hararet halinde görülmez. Gıda yanışı ne olursa olsun vücudun ısısı 36.5 dereceyi geçmez.
Açığa çıkan suyun yarısı idrarla veya solunumla çıkar, karbondioksit de akciğerlerden dışarı verilir. Bu sebeple solunum ve sindirim birbirinden kesin olarak ayrılabilen iki ayrı işlem değildir.
Vücudun ocağında ne kadar madde yandığını tayin etmek, yanmayı yapan oksijen ve çıkan karbondioksit miktarını ölçmekle mümkündür. Eğer bu ölçme tam istirahat halinde yapılırsa, istirahat halinde vücudun ne kadar enerjiye ihtiyacı olduğu, kalori ölçüsü ile tayin edilebilir.