Eğer gıdalarımızdan et, süt, yumurta, balık gibi proteinli maddeleri eksiltirsek vücudumuzda önemli sağlık sorunları ortaya çıkar. Gerekli olan kalori nişastalı, şekerli ve yağlı maddelerle temin edilse bile bunun bir önemi yoktur. Gıda maddelerini cinslerini ayırmadan sadece kalori ile hesap etmek yanlıştır. Vücut açısından gerekli, farklı besin türlerini temin etmek gerekir.
İnsan vücudu çeşitli cinste proteinlerin birleşmesinden meydana gelmiş daha karışık proteinlerden yapılmıştır. Bütün bunlar hücrelerimiz için çok önemli maddelerdir. İnsan vücudu havada bulunan azotdan protein imal edememektedir. Sayısız canlı türü içinde ancak birkaç bakteri bunu sağlayabilmektedir. Dünya üzerinde tüm hayvan türleri ve tüm insanlık bu birkaç bakteri ile hayat bulmuştur. Hayatımızı onlara borçluyuz diyebiliriz. Ancak bu yüzyılın başlarında insan zekası suni olarak protein üretimini sağlamıştır. Bugün birçok hayvan ve insanlar fabrikalarda üretilen proteini kullanıyor.
İnsan gıda bakımından çok kısıntılıdır. Proteinlerimiz için gerekli olan başka tür protein maddelerini diğer hayvanlardan almak zorundayız. Et, balık, süt ve yumurtadan aldıklarımızın yanında bitki proteinini de kullanabiliriz. İşte bu çeşitli proteinler vücutta daha küçük üyelerine kadar yıkılmakta ve görevli hücreler bunlardan yeni terkipler ve insanlara has karakterde yeni proteinler yapmaktadır. Tabii bu yapım, insan yaşadıkça devam edecektir. Zira bu nadir proteinler bir yandan yıkılmakta olduğu için yerlerine yenilerini koymak gerekmektedir.
120 gün içinde kanda bulunan kırmızı küreciklerin tamamı tahrip olmakta ve yerine yenileri yapılmaktadır. Her ne kadar hemoglobinin içinde bulunan demiri vücut ekonomik kullanmakta ise de, her gün en az 5 gram protein azotu üre ile kaybedilmektedir. Bunun kendi cinsinden proteinlerle vücut tarafından yerine konması gerekmektedir. Ana maddelerini biz hayvan proteinleri alarak yemek zorundayız.