Sigara, günümüzde içenlerle içmeyenler arasında giderek artan bir tartışma konusu olmakta, sigara içmeyenler, içenlerin verdiği zarara karşı kendilerini savunmak için örgütlenmektedirler. Bunun sonucu olarak batılı ülkelerde, çoğu resmi dairelerde artık sigara içilmesi yasaklanmış bulunmaktadır. Bunu yine birçok ülkelerde, kamu taşıtlarındaki yasaklar izlemiş, otobüslerde, trenlerde sigara içilmesi yasaklanmıştır.
Sigara karşıtlarının savları, tartışılamayacak kadar sağlam bir temele dayanmaktadır. Çünkü, sigara sadece içenin sağlığını tehlikeye sokmamakta, bunların çıkardığı duman içmeyenlerin sağlığını da tehdit etmektedir. Uzmanlar, sigara içmeyenlerin başkasının dumanından etkilenmesine pasif sigara içme olayı diyorlar. Günümüzde sigara içme olayına hiç tartışmasız şekilde taksit taksit intihar etme ya da kişinin kendi kendini sakatlaması gözüyle bakılıyor. Sigara içenlerin kansere yakalanma rizikosu, içmeyenlere oranla yüzde 10 ile 20 oranında daha fazladır. Kim 30 yıl süreyle günde 20 sigara içerse, istatistiklere göre, içmeyenlerden 8 yıl daha az yaşamaktadır. Sigaranın kronik bronşit, damar rahatsızlıklarına yol açan olumsuz etkisi de tartışmasız bir gerçek olarak kabul edilmektedir, iktidarsız erkeklerin yüzde 87'si sigara içmektedir. Nikotin ayrıca damar sertliği ve kalp krizlerine de neden olmaktadır. Sigara kadınlarda regl rahatsızlıklarına yol açmaktadır. Yine sigara içen kadınlarda menopoz yaşı kısalmakta, düşük, erken doğum, ölü doğum olayları artmaktadır. Sigaraya 16 yaşında başlamış her iki kadından birisinde hamilelik rahatsızlıkları, süt verme zorlukları ortaya çıkıyor. Ne var ki, dünyanın ünlü sigara fabrikaları, erkekler arasında kaybettikleri müşterileri, şimdi de kadınlar arasında kazanmaktadırlar.
Günümüzde 18 ile 20 yaş arasındaki kızların, yüzde 42'sinin sigara içtiği saptanmıştır. Aynı zamanda 20 ile 30 yaş arasında sigara içen kadınların oranı, yüzde 60'a ulaşmıştır. Kadınlar artık sigarayı eskiden erkeklerin yaptığı gibi çok doğal bir şekilde, her ortamda kolayca içmektedirler.