İnsan vücudunda doğuştan veya sonradan oluşan bazı kusurları ya da yaşlılık sırasında ortaya çıkan izleri gidermek için yapılan cerrahi müdahaleye plastik cerrahi ya da estetik ameliyat adı verilir.
Plastik cerrahlar Avrupa'da diğer doktorlar tarafından bazı ufak tefek şakalara, İngilizce "Liftboys" gibi bazı iğnelemelere konu olurlar. Liftboy, asansörcü çocuk anlamı taşır. Fakat lift sözcüğü, aynı zamanda burun, göğüs kaldırma ameliyatları için de kullanıldığından çifte çağrışımlı bu alaylı sözcük ortaya çıkmıştır.
Aslında şaka bir tarafa, plastik cerrahlarının yanak germe gibi işlemleri mesleklerinin önemsiz sayılabilecek bir kısmını oluşturuyor demek mümkündür. Eğri bir burnu dikleştirmek bir yana, kazada yanan elleri yeniden yaşama döndürmek gibi çok çeşitli önemli dallarda hizmet veriyorlar. Özellikle trafik kazazedeleri için bu tür müdahaleler hayati önem taşımaktadır.
Basında bu tıp dalı kadar sık manşet olan başka bir dal yoktur. Bunun başlıca nedenini de ameliyat olan kişilerin içinde, dünyaca ünlü isimlerin hiç eksik olmamasıdır. Günümüzde neredeyse estetik ameliyat olanları değil, olmayanları daha rahat sayabilecek bir duruma gelmiş bulunuyoruz. Estetik ameliyatta her dönemde bir moda akımı başlatıldığı da izlenmektedir.
Bir ara sarkık göğüsleri kaldırma şeklinde izlenen bu akım, günümüzde sarkık dudakları kaldırma, sarkık yanakları dikleştirme şekline dönüşmüştür. Göbekte de önemli düzeltmeler yapılmaktadır. Bu arada göbeğe dikey bir kıvrım verilmesi belirtildiğine göre, son derece seksi bir görüntü sağlamaktadır. Psikologlara göre, bu kıvrım kadın organı çağrışımı yapmaktadır. Ayrıca eğri kulaklar, çift veya üç katmerli çeneler, gözyaşı torbacıkları ve diğer kırışıklıklar da ameliyatla giderilmektedir. Günümüz parolası mümkün olduğu kadar yumuşak ve mümkün olduğu kadar doğal maddelerden yararlanmaktır. Kıvrımlar, kırışıklıklar, elmacık kemikleri, kalın dudaklar düzeltilirken kollagen yerine bünyenin kendi ürettiği doğal maddeler, Vücudun kendi yağı ve bazı silikon protezler kullanılmaktadır. Estetik ameliyatlarda kullanılan yağlar; göbek, kalça veya kaba etlerden emme yöntemiyle alınmaktadır.
Bazen tüm bunlardan bir kısır döngü oluşmaktadır. Ameliyatla güzelleştirilen bir yerden, bir başka yerin daha güzelleştirilmesi arzusu canlanıyor.
Münihli uzman Dr. Paris Alaxender, son 10-20 yıldır bazı hastaların durmadan bıçak ya da yağ şırıngası altına yattıklarını belirterek şöyle konuşuyor:
"Genç bir kız 17 yaşında burnunun daha güzel görünmesini istiyor. Burnu istediği gibi düzeltiliyor. 20 yaşında yine başvurup, bu kez çenesini biraz daha güzelleştirmek istiyor. 25 yaşında burun kanatlarının kenarında hafif çizgiler oluşunca, bu kez bunları düzelttirmek istiyor. Kendisine vücudundan aldığımız yağ ile biyolojik aşılar yapıyoruz, Böylece tatmin oluyor. Daha sonra 28-30 yaşında yüzü kendiliğinden biraz daralıyor. O sırada yanak kemiklerinin üstüne hafif bir dolgu yapıyoruz. Hasta 35-36 yaşına basınca tekrar başvurup, "Yüzüm bu gidişle 50 yaşında gibi gösterecek" diyor. Çünkü gülerken yüzünde oluşan çizgiler, derinleşmeye başlamıştır. Gülme çizgilerinin yanı sıra bazı öfke çizgileri de belirmeye başlamıştır. Sonra ya göz kapakları düzeltiliyor, ya da yüze yağ iğneleri yapılıyor. Yaşı 40-45 olunca yüzünü gerdirmek için başvuruyor. Daha sonra da alnını düzelttiriyor. Bu müdahalelerin etkisi 5 yıl ya da daha fazla sürmektedir."
Günümüzde erkek hastalar da kadınlar kadar sık başvuruyor. Estetik cerrahiye başvuran erkeklerin sayısı giderek artıyor. Ülkemizde erkekler genellikle burun düzeltme, sarkık meme düzeltme ve saç ekimi gibi operasyonlara sık olarak başvurmaktadır. Bu tür ameliyatlara karşı olanlar da var. Bu kişiler, estetik cerrahların çok çabuk bıçağa sarıldığını öne sürüyorlar. Önce iri burnundan şikayet eden hasta, burnu dik ve küçük bir şekil aldıktan sonra da tatmin olmuyor. Bu nedenle uzmanlar bu tür kişilere ameliyat yerine, psikolojik yardım sağlanmasının daha yerinde olacağı görüşünü savunuyorlar.