Stres ingilizce (distress) bitkinlik sözcüğünden türemiştir. Ruhsal ve bedensel etkiler oluşturan gerilim halidir.
Stres olmasaydı, belki de insanlar hala ağaçların üzerinde yaşardı. Stres vücudun alışılmamış yüklenimlere karşı tepkisidir. Bu sırada adrenalin, noradrenalin gibi belirli hormonlar salgılanır. Stres sırasında belirli kaslar gerginleşir, dolaşım ve solunum sistemi daha aktif hale girer, kan basıncı yükselir, boyun ve burun kasları açılır, solunum yolları da mümkün olduğunu kadar genişler. Aynı zamanda vücudun hayati önem taşıyan ikinci derecedeki bazı işlevleri ihmal edilir. Örneğin, bazı kanalları kapatan kaslar gibi. insanın korkudan altına yapması da bu yüzdendir.
Stres sırasında vücudun kısa vadeli olarak yüksek etkinliklerde bulunması da mümkündür. Stresten sonra vücut yeniden sakinleşmek için zamana ihtiyaç duyar. Uzmanlar esas sorunun da bu durum olduğunu vurguluyorlar. İnsanlar daima hazır bulunmak için, giderek daha çok artan bir gerilim durumuna giriyorlar. Stresten ıstırap çekiyorlar. Amerikalı iki uzman Thomas Holmes ve Richard Rahe, dünya çapında bir araştırma yaptıktan sonra, en ağır stres olaylarının bir listesini çıkartmış bulunuyorlar. Buna göre, eşlerden birisinin ölmesi, 100 puanlık bir stres oluşturmaktadır ki, listede en yüksek sırayı bu faktör almaktadır. Boşanma 73 puan, sevilen bir insandan ayrılma 65 puan, hapis cezasına çarptırılma 63 puanlık bir stres oluşturuyor. Sevindirici olaylar da stres oluşturmaktadır. Örneğin Loto'da önemli bir ikramiye kazanma 38 puanlık bir stres oluşturmaktadır.
Kim ne kadar stres kaldırabilir?
Bu durum kişiden kişiye değişmektedir. Acının oluşturduğu strese dayanma çizgisi, erkeklerde kadınlardan daha alt (zayıf) düzeydedir. Yine de karısı ölen erkekler ya da işinde büyük zorluklarla karşılaşan erkeklerin, kadınlardan daha çok intihar ettiği gözlenmiştir. Stresin insanı hasta ettiği de kesinlik kazanmıştır. Mide iltihapları, dolaşım sorunları, psiko-somatik rahatsızlıklar ve kalp krizlerine yol açmaktadır.