14 Ekim 2014 Salı

Kadınlarda İdrar Kaçırma

Sponsorlu Bağlantılar:

İDRAR KAÇIRMA

Bütün dünyada yaygın rastlanılan idrar kaçır­ma sorunu, yurdumuzda da birçok kadı­nın yanıt arayışına girdiği bir konu olmaya devam etmektedir­­. Her geçtiğimiz sene tıp biliminde yeni metod­ların hayata geçirilmeye başlaması, bu konu hakkın­da sorunlu olan kadınların da yüzünü güldürmektedir­­.

Kadınlar­da bilhassa gündüz ve uyanık olduğun­da istemeden  idrar kaçır­ma bu başlık altın­da değerlendirilir­­. Tanımda idrar kaçırmanın miktarı yoktur; çünkü hijyenik pet kullanma mecburiyetinde olmasına karşın şikayet etmeyen  kadınların yanında, damlama biçimin­de ve seyrek idrar kaçırmalarını bile büyük bir sorun olarak gören  kadınlar da bulunmaktadır­­. İdrar kaçırmanın hastalık boyutu kadı­nın sosyal durumuyla sıkı ilişki içindedir­­.dır­­. Kırsal alan­da sorun yaşlanmadan kaynaklı doğal bir problem gibi görülerek doktora gidilmezken, şehirlerde ve bilhassa çalışmakta olan kadınlar­da idrar kaçır­ma ağır depresyon, yalnızlık hissi ve sosyal ilişkilerde azalma­ya (idrar kokusu, ıslaklık hissi) neden  olarak daha erken  dönemlerde tedavi amaçshy;lı doktora gitme­ye neden  olur­.

İdrar Kaçır­ma Nedir?

İdrar kaçırma, 30 yaşın üzerinde ki her 4 kadın­dan bir tanesinde görülebilen  oldukça yaygın ve ciddi bir sorundur­. Bilhassa menopozdan sonra süreçte ve fazla doğum yapmış kadınlarda, bazı zamanlar hiç doğum yapmamış genç kızlar­da bile görülebilmekte olan idrar kaçır­ma rahatsızlığına tıpta "inkontinans" denilmektedir­­. Yapılan incelemelerde kadınların % 25'i hayatları­nın herhangi bir çağın­da idrar kaçır­ma sorunu ile yüz yüze kalmaktadırlar­.Kadınların ömürleri­nin uzamasıyla problem giderek büyür­.

İdrar kaçır­ma öksürme, hapşır­ma ya da gülme gibi karın içi basıncın artmış olduğu hallerde ortaya çıkabileceği gibi daha az çabay­la da ortaya çıka­bilir­­.

İdrar kaçır­ma rahatsızlığı­nın en  kötü yanı ise "başım ağrıyor" der gibi rahat konuşulamamasıdır­­. İdrar kaçır­ma çoğu zaman saklanan, utanılan ya da yaşlanma ile doğal olarak meydana gelen  bir durum olarak algılanmaktadır

Toplumdaki yaygın oluşuna paralel bir şekil­de , arkadaş toplantıları gibi sosyal ortamlar­da kişiler arasın­da bulunan sohbetler sırasın­da kulak misafiri olunan yanlış bilgiler (örneğin: doğum ve öncelikli olarak de birden  fazla doğum yapmış olan kadınlarda, doğal olarak bir miktar idrar kaçır­ma şikayeti olur! gibi) hastaların bu durumu doğal kabul etmesiyle sonuçlanmaktadır­­. Lakin kısa bir müddet sonra bu kişilerde, idrar kokusu ve bu şikayete bağlı rahat hareket edebilme özgürlüğünün kısıtlanışı nedeniyle sosyal hayat kısıtlanmaktadır­­. Ha t­ta hastalar, insan içerisi­ne çıkamayacak hale gelebilmekte ya da bilinçaltı etkilerle istemli olarak toplumdan kendileri­ni soyutlarlar­.

İdrarımızı nasıl yaparız?

İnsanlar esasında idrar tutamayarak doğar ve toplumsal kaidelere uyabilmek amacı ile aşağı idrar yollarını kontrol etmeyi öğrenir­­. Aşağı idrar yolları­nın istemli kontrolü, beyin kabuğu, beyin sapı, omurilik ve idrar torba­sı adalesi arasın­da bulunan sistemlerin birbiriyle devamlılık gösteren  bir çalışma düzeni içinde el­de edilebi­lir­­. Özetle işeme, omurilik kaynaklı bir refleks ve beyin kontrolün­den  ibarettir­­.

İdrar kaçırmanın çeşitleri var mıdır?

İdrar kaçır­ma öncelikli 3 ana grupta incelenir;

Stress inkontinans (İdrar kaçırma):Kas, sinir güçsüzlüğüne bağlı,
Acil İdrar Yapma Gereksinimi: İdrar kesesi­nin kontrol edilemeyen  otomatik kasılışı,
Karışık tip:Her iki durumun da varlığı.

Stress inkontinans (İdrar kaçırma)

Daha fazla doğum yapmış kadınlar­da görülür­. Kasık adaleleri­nin ya da sinirleri­nin doğum esnasın­da zedelenişi sonucu, idrar kesesi boynu öksürme, hapşırma, gülme, merdiven  çıkma, yük taşıma, cinsel münasebet esnasın­da yer değiştirerek ya da kapanamayarak karın içinde artan basınçla hasta idrar kaçırır­­.

Acil idrar yapma gereksinimi

Genellikle daha ileri yaşlar­da görülmesine rağmen, idrar kesesi­nin tahriş olduğu hallerde (iltihap, taş, tümör, vb) her zaman meydana gele­bilir­­. Böyle hastalardaküçükken  gece yatağa işeme, gece uykudan uyanarak idrar yapma, gündüz sık idrara çıkma daha fazladır­­. Su sesi ile idrar hissi ya da sıkışma ola­bilir­­. Genel­de fiziksel aktivite (gülme, konuşma, hapşırma,öksürme, yük kaldırma, cinsel aktivite gibi) ile de tetiği çekilebilen, ans ı­zın idrar yapma hissi duyarak tuvalete koşan hasta tuvalet kapısın­da idrarını tutamayıp kaçırır­­.

Karışık tip

Yukarıda bahsedilen  her iki durum aynı hastada beraber vardır­­.

Hastalık nasıl başlar?

Bilhassa sık doğum yapmış olan kadınlarda, rahim ve idrar kesesi­nin sarkmasını önleyen  kasların zayıflama­sı sonucu şikayetleri de artar­. Bu durumda, kadınların idrar kaçırmasını önleyen  en  mü­him mekanizmalar­dan bir tanesi ­ olan idrar kesesi ve idrar kesesi boynu arasın­da bulunan açı bozulmakta, bu da hastanın karın içi basıncını arttıran çok hafif bir çaba da bile idrarını tutamamasına neden  olur­. Öksürürken, hapşırırken, merdiven  çıkarken  ha t­ta gülerken  bile bu sorun yaşanabilmektedir

Bir incelemede idrar kaçırma­sı olan kadınların yüzde 70'i doktora başka nedenlerle başvurduğun­da yapılmakta olan muayene ve öykü alma sonucu idrar kaçırmanın varlığı­nın saptandı­ğı görülmüştür­. Hastalar doktora başvurmaya çekinmekte fakat mecbur oldukların­da gitmektedir­­. Çoğu hasta doktor sormaz ise gizli dertleri­ni söyleyememektedir­­. Pek çok hasta ameliyat olmak istemediği için idrar kaçırmanın sosyal sorunlarına katlanmakta, bir­takım hastalar ağır depresyona gire­bilmektedir­­. Ameliyat olan hastaların bir müddet sonra tekrar idrar kaçırmaya başlaması, başka hastaların ameliyattan kaçmalarına ve idrar kaçırarak yaşamalarına neden  olur­.

İdrar kaçırma nasıl teşhis edilir?

Tanı konuşu basittir ve nedene bağlı bir şekil­de çoğu kez tedavi edilebilmektedir­­. Hasta ve ailesi­nin doktora karşı açık ve dürüst davranışı önemlidir­­. Hastanın idrar kaçırması­nın şekli öğrenilir­­. Öksürürken, aksırırken  ya da ağır kaldırırken  ara ara bir miktar idrar kaçırılıyor mu, idrar sıkıştırdığı zaman tuvalete yetişilemediği takdirde idrar kaçırtacak kadar güçlü oluyor mu, tuvalete yetişememekten  ötürü idrar kaçırıldığı oldu mu, gündüzleri ne genel­de idrar yapılıyor, idrar yapmak amacıyla uykudan kaç kez uyanılıyor, son sene içinde yatağa idrar kaçırıldı mı, giysileri idrar­dan korumak amacıyla ped kullanılıyor mu?

Hasta değerlendirmesinde ikinci aşama; idrar kaçır­ma şikayeti olan hastanın fiziksel muayenesi ve aşağı idrar yollarını etkileyebilecek genel tıbbi sorunların (kronik akciğer hastalığı, felç, parkinson, diabet­.­.­.) araştırılmasıdır­­.

Bu işlemlerden  sonra hastanın idrar tahlili, iltihap yönün­den  idrar kültürleri yapılır­­. Bu tetkiklerde normaldışı bulgu tespit edilirse uygun tedavi yapılır­­. Sonrasın­da hastanın idrar kaçırmasını izlemek amacı ile idrar kesesine bir miktar sıvı verilip ya da sıkışma­sı beklenerek ıkındır­ma ile idrar kaçır­ma gözle görülmeye çalışılır­­. İdrar kaçırmanın varlığını ya da miktarını tespit edebilmek amacı ile ped test yapıla­bilir­­. Hasta bu test için 24 saatlik bir zamanla beraber değiştirdiği pedleri getirir­­. Pedlerin kuru ve ıslak ağırlıkları arasın­da bulunan fark hesaplanarak kaçırmanın varlığı ve miktarı tespit edilmeye çalışılır­­. Bilhassa daha önce idrar kaçır­ma ameliyatı olmasına karşın idrar kaçırmaya süren  hastalar ve ameliyat yapılacak hastalar­da daha detaylı bir araştır­ma olan Ürodinami yapılır­­. Ürodinami epey karmaşık ve pahalı bir test oluşu nedeniyle her hastaya uygulanışı doğru değildir­­. Muayene ve hastalık öyküsün­den  faydalanılarak bir­takım tedaviler denenip sonuca göre ürodinami ya da operasyona karar verile­bilir­­.

İdrar kaçırma nasıl tedavi edilir?

Cerrahi olmayan tedavi: Amaç, istem dışı idrar kaçırmaya katılan faktörlerin düzeltilmesi­ni sağlamaktır­­. Bu yaklaşım; sorunu kötüleştiren  faktörlerin azaltılışı (örneğin kabızlık, şişmanlık, sigara kullanımı, aşırı sıvı alımı­nın kısıtlanması) ve artmış karın içi basıncını dengelemek amacı ile hastanın pelvis tabanı yeteneği­ni arttırmaya yönelik kaslar ile kadınlık hormonu durumunun düzeltilmesi­ni kapsar­.

Kegel egzersizleri: Pelvis, tıpta leğen  kemiklerimiz arasın­da kalan anatomik bölgedir­­. Doğumda, bebeğin takip edeceği yol burasıdır­­. Bu alan­da organlar ve fazlaca sayıda kaslar vardır­­. Pelvis tabanını oluşturmakta olan kasların eğitilmesi, bu egzersizleri tanımlayan Dr­. Kegel' in adı ile anılır­­. Pelvisin tabanını oluşturmakta olan kaslar, leğen  kemikleri içerisinde kurulmuş bir ha­mak gibidir ve pelvis içerisindeki organları taşımakta­dır­­. Bu kasların eğitimi idrar yaparken, bu alan kasları­nın sıkılışı ile idrar akımı­nın durduruluşu ve bir müddet tutuluşu ile sonra tekrar gevşetilişi ile başlamaktadır­­.

Bu işlemi yaparken  hangi kasların kasılması­nın bu etkiyi sağladığı anlaşılmaya çalışılmalıdır­­. Bu kas grupları öğrenildikten  sonra, gün boyu 200 kere kasılışı ve gevşetilmelidir­­.

Kegel, egzersizleri­nin değişik versiyonları vardır­­. Örnek verecek olursak kasların kasılmasını, bir asansörün her ka t­ta durma­sı gibi kademe ­ kademe arttırmak ve sonra da gevşetmek­. Bir başka yöntemde de, bu kaslar bütün güç ile kasılır ve bir müddet tutulur­. Sonra da, tam aksi bir güçle sanki bu kasları dışarı atacak gibi güç vermek de bir yöntemdir­­.

Tavsiye edilen  bir başka yöntemde ayakta ya da otururken  bacaklar hafif olarak aralanır­­. Pelvis kasları yavaşça kasılarak en  üst düzeye çıkılır­­. Sonra gevşetilir­­.

Yavaş Yükseltmek: Kasları yavaşça kasın ve yükseltin­. 5 saniye tutun­. Sonra serbest bırakın­. 5 kez üst üste deneyin­.

Hızlı Yükseltmek: Şimdi hızla kasları kasın ve hemen  gevşetin­. Bu hareketi 5 kez yapın­.

5 yavaş, 5 hızlı hareket günlük en  az 5 kere yapılışı gerekir­­. Hamilelik süresincede en  az 3 kez yapılışı gerekir ve doğumdan sonra da minimum 10 kez yapılışı gerekir­­.

Yapılan çalışmalar ile Kegel egzersizlerin;
Vaginal yolla olacak doğumların kolaylaştığı, bu bölgenin doğumdan daha az etkilendiği­.
Bilhassa doğumdan sonra sık olarak görülmekte olan öksürmek, aksırmak, gülmek ile idrar kaçırmayı engeller­.
Seksüel ilişkilerde alınan zevki, her iki eş içinde arttırmaktadır­­.

İlaçla tedavi

Konunun uzmanı hekimler tarafın­dan mesaneye gevşetici ilaçların kullanılışı uygun klinik vakalar­da yarar sağlar­.

Cerrahi tedavi

Gerçek stres inkontinansın asıl tedavisi, cerrahi yöntemlerdir­­. Bu amaçla günümüzde uygulanmakta olan değişik ameliyat türleri vardır­­.

Tedavide el­de edilen  başarı yüzdesi nedir?

Hastalar genel sağlık durumları ve eşlik eden  başka pelvik sorunlar dahil bütün yönleriyle bireysel olarak değerlendirilip, idrar kaçırmaya neden  olan faktörlerin düzeltilmesine yönelik en  doğ­ru tedavi yöntemi seçilmelidir­­. Bu şekil­de değerlendirilerek seçilmiş klinik vakalar­da cerrahi tedavideki başarı oranları yüzde 60-90'lara ulaşır­­.