Bebekte Ay Ay Değişiklikler

Bebeğim 1 aylık

Bebeğiniz artık daha kolay hareket eder, seslere ve kişilere odaklanabilir, görebilir ve duyabilir.

Yüksek seslere kafasını çevirip, bakabilir, insan seslerine tepki verir, güler, aniden irkilebilir.

Kafasını yüzüstü yatarken az da olsa kaldırabilir.

Yalnız kalmak istemez ve tepkisini ağlayarak gösterir. Kucağa alınmaktan hoşlanır ve susar.

Bebeğim 2 aylık

Bebeğiniz başını kısa bir süre dik tutabilir, elleri ve bacaklarını daha çok hareket ettirir.

Etrafını inceler, nesneleri takip edebilir. Kendi el hareketlerine bakar.

Çevresinde birilerinin olması hoşuna gider, sevinç çığlıkları ve gülücüklerle tepki gösterir.

Sesin kaynağına doğru başını çevirip, gözleriyle sesin kaynağını arar.

Bebeğim 3 aylık

Çevresindeki kişilere güler.

Yattığı yerde diğer tarafa yuvarlanabilir.

Çeşitli eşyalara ve hareketli nesnelere dokunmaktan mutluluk duyar.

Dikkat çekmek için değişik hareketler yapar.

Bebeğim 4 aylık

Aynadaki görüntüsüne gülümseyerek tepki verir.

Eşyaları eliyle kavrayıp ağzına götürebilir.

Çevresini keştetmek amacıyla inceler.

Birisi onunla ilgilendiğinde güler, onunla konuşulurken dinler.

Bebeğim 5 aylık

Destekli şekilde oturabilir, desteksiz olarak kısa bir süre oturur.

Renkli ve ses çıkaran oyuncaklarla ilgilenir, elinden alındığında tepki gösterir.

Beslenme, uyuma gibi alışkanlıkları daha düzenli hale gelir.

Etrafına çok dikkatli bakar ve inceler.

Bebeğim 6 aylık

Desteksiz oturabilir ve mamasını mama sandalyesinde oturarak yiyebilir.

Oyuncakları birbirine vurarak sesler çıkarır, sesli ve hareketli oyuncakları sever.

Adını duyduğunda tepki verir.

Bazı heceleri artarda söyleyerek mama, baba, dede gibi anlamlı sözcükler oluşturur.

Bebeğim 7 aylık

İki eliyle oyuncak, biberon ve nesneleri tutabilir.

Emeklemeye başlayabilir.

İlk dişi çıkabilir, bazı çocuklarda ikinci diş de çıkar.

Yemeğini kendisi yemeye çalışır.

Bebeğim 8 aylık

İstediği yöne doğru emeklemeye başlar.

Alçak yerlere tırmanır, koltuklara tırmanarak ayağa kalkabilir.

Yetişkinlerle oyun oynayabilir.

İstediği eşyaları uzanarak almaya çalışır; sevmediği nesneleri iter.

Bebeğim 9 aylık

Eşyalara tutunarak yürümeye çalışır, desteksiz ayağa kalkabilir.

Söylenenleri anlayabilir ve tekrar edebilir.

Ailesiyle oyun oynamaktan mutlu olur.

Söylenen basit komutları anlar ve yapmaya çalışır.

Bebeğim 10 aylık

Sevinçya da kızgınlık gibi duygularını yansıtabilir.

iki eliyle de eşya fufabitir. Küçük nesneleri tek eliyle tutabilir.

Çevreden ilgi bekler, birisinin kendisiyle oynamasını ister.

Oyun oynamayı ve suyla oynamayı çok sever.

Bebeğim 11 aylık

Sevdiği oyuncaklarına, tanıdığı ve sürekli gördüğü kişilere karşı ilgi duyar.

Ayakta kısa süreli durabilir ve yardım alarak yürüyebilir.

Kendi yemek yemeye çalışır, bardaktan kendisi su içebilir.

Müzikli oyunlar oynamaya ve annesi ile beraber şarkı söylemeye bayılır.

Bebeğim 12 aylık

Ayaktayken yardımsız oturur.

Hareketli cisimleri hızla izler.

Birçok kelimeyi anlar.

Kedi ve köpek gibi hayvanların seslerini taklit eder.

Aramalar: bebekte her ay hangi değişiklikler olur, bebeğin aylık gelişimi, bebekler ne zaman ne yaparlar, bebeğin ay ay yaptıkları, bebeğim 3. ayında neler yapabilir, ne zaman konuşur, ne zaman emekler

Asfiksi Nedir? Asfiksi Türleri Nelerdir?

Yenidoğan Asfiksisi
Bebekler doğarken uzun süre içerde kalırsa bebeklerde solunum güçlüğü ya da zayıf solunum gibi durumlar ortaya çıkabilir. Bu durumda akciğerlere dolan hava yetersiz olduğundan bebeğin vücudunda oksijen azlığı baş gösterir. Bu duruma asfiksi denir. Yenidoğanda iki çeşit asfiksi olabilir.

Mor Asfiksi:
Solunum yok ya da çok hafiftir. Bebeğin vücudu morumsudur (siyanotik) kulp atımları dakikada 140 dan fazladır.
Beyaz Asfiksi:
Solunum yok ya da çok zayıftır. Bebeğin vücudu soluk, yarı beyazdır. Kalp atımları dakikada 100 den azdır.

Her ikisinde de bebeğin vücuduna yeterli oksijen giremediğinden oksijensiz kalan organları çalışamaz duruma gelir. Bebeğin beyni oksijensizliğe 3 dakikadan fazla dayanamaz. Bu bebeklere hemen müdahale edilmezse ölür ya "zeka geriliği" olabilir. Bu nedenle:

- Normal zamandan uzun süren doğumlar,
- Kordon dolanması,
- Makat geliş,
- Baş pelvis uyuşmazlığı,

gibi durumlarda bebeğin asfiksili doğabileceğini unutmayın ve asfiksi ile mücadele etmek için gerekli teçhizat doğum anında hazır bulunmalıdır.

Asfiksi durumunu ortadan kaldırmak için YENİDEN CANLANDIRMA işlemi uygulanır. Beyin dokularının yıkımını önlemek için bu işleme doğumdan sonraki ilk 3 dakika içinde başlanmalıdır.

Aramalar: asfiksi nedir, asfiksi çeşitleri nelerdir, yenidoğanın asfiksisi

Çocukta İştahsızlık Neden Olur?

Çocukta İştahsızlık Neden Olur?

İştahsızlık bütün annelerin ortak sorunudur. Böyle bir sorununuz varsa; Çocuğunuzun gelişme grafiğinden, yaşına göre boy ve kilosu arasındaki uyumu araştırın.

Boyu ve kilosu yaşına uygunsa;•
Çocuğunuzu kendi haline bırakın, elinde tabak çocuğunuzun peşinde dolaşmayın. Bir öğünde yemek yemese bile ikinci öğünde çocuğun yiyebileceğini unutmayın. Öğün aralarında kuru yemiş, gazoz, büsküvi, çikolata vb. gıdalar çocuklara verilmemelidir.

Böylece yeniden çocuğuz iştahlı olarak yemek yiyebilir. Fakat iştahsızlık ile birlikte çocukta,
Halsizlik,
Renk solukluğu,
Toprak ve kil yeme gibi alışkanlıklar fark ederseniz veya anemiden (kansızlık) şüphelenirseniz derhal doktora başvurun.

Ayrıca çocukta;
Kaşıntı varsa,
Uyurken ağzından salya akıtıyorsa,
Daha önceden solucan düşürdüyse,
Anüsünde kaşıntı ve kanaması varsa hekime gidiniz.

Aramalar: çocuğuma nasıl yemek yedirebilirim, çocuğum iştahsız, iştahsız çocuklar için öneriler, çocuğun iştahı nasıl açılır, yemek yemeyen çocuğa nasıl yemek yedirilir

Fetişizm Nedir? Neden Fetiş Olunur?

Erotizm dünyasında bir eşle birlikte olmaksızın cinsel sembollere bağlanarak cinsel tatmin sağlayabilenler de vardır. Buna ilk örnek fetişmdir. Kanlı canlı bir insan bedeni yerine, karşı cinse ait özel eşyaların cinsel heyecan uyandırmasına fetişizm denir. Ünlü eşcinsel yazar Jean Genet, şöyle anlatıyor:

"Polis komiserinin rozetini görünce dayanılmaz derecede heyecanlanıyordum. Benim için bu metal cismin erkeklik sembolüydü. Bir işçinin elindeki çakmağın, bir askerin kemer tokasının ve bıçağın keskin tarafının büyük tahrik edici gücü vardı."

Birçoğumuzda az veya çok, gizli fetişizm vardır. Başkalarının dış görünüşü, giysisi, ses rengi ve aksanı, hatta kokusu hoşumuza gider.

Gerçek fetişistlerle aramızdaki fark, bu hoşlanmanın bizim söz konusu kişilerle ilgilenmemize yol açmasıdır. Fetişist ise kişillerle ilgilenmez, cinsel objeleri kişilere tercih eder. Fetişistin hedefi ikili cinsel ilişki değil, yalnız başına mastürbasyon yapmaktır.

Fetişizme ne sebep olur?
Bu sorunun kesin cevabını kimse bilemiyor. Psikologların büyük çoğunluğu, fetişizmin çocukluktaki olayların cinsel bir yansıması olduğunu ifade ediyor.

Çocuklarda Kabızlık (Peklik) Şikayeti

Kabızlık (Peklik): Anne sütünün büyük bir kısmı çocukta bağırsakta emildiğinden, meme emen çocuğun bir gün dışkı yapmamasının bir önemi yoktur. Buna rağmen yeterli derecede gıda ile beslenmeyen veya kusurlu beslenen çocuklarda görülen kabızlığı düzeltmek gerekir. Süt çocuğunun sütle tek taraflı beslenmesinde kuru ve sert, keçi pisliğini andıran (yağ sabunları kakası) bir kaka görülür. Bu takdirde sütü azaltmak ve gıdaya un, sebze ve meyveler ilave etmek gerekir.

Daha büyük çocuklarda tek taraflı ve az artık bırakan gıdalarla beslenme sonucunda kabızlık görülebilir. Süt, beyaz ekmek ve etten zengin bir gıda az artık bırakır ve bunun neticesinde kabızlık görülebilir.

Hareketsiz, iyi alıştırılmamış, sabah acele okula giden veya okulda oyun oynarken dışarıya çıkma ihtiyacına aldırış etmeyen çocuklarda da peklik görülür.

Midenin barsağa açılan ağzının darlığında görülen devamlı kusmalarda ve kalın barsağın alt kısmının genişlemesi ile kendini gösteren kalın barsağın ender rastlanan şekil bozukluğunda şiddetli ve tedaviye karşı direnen peklikler görülür. Bu hastalıklar doktor tarafından ele alınmalı ve özel bir diyet yapılmalıdır.

Çocuğun kakası çok sert olursa çoğu zaman makadın iç kısmını kaplayan ve çok nazik olan deri yırtılır. Çocuk tekrar dışarıya çıkarken yırtılan yerler çok ağrıdığından bu sefer de ağrıdan kakasını tutar. Bu yüzden çocuk kakaya çıkarken ağrı duyarsa vakit geçirmeden doktora göstermelidir.

Peklik çeken çocuklarda müshil veya lavman ancak belli bir süre kullanılmalıdır. Çünkü devamlı olarak kullanılmaları kabızlığı biraz daha artırmaktan başka bir işe yaramaz. Pekliği olan çocuklara ararot, pirinç unu, ayran, kakao gibi kabızlık yapan gıdalar vermeyiniz, bunların yerine çocuk iyileşinceye kadar yulaf unu, basit şekerler veya süt şekerini tercih ediniz. Süt çocuklarına yulafla yapılmış muhallebiler, sebzeler ve erik, incir kompostoları, bir kahve kaşığı zeytin yağı genellikle iyi gelir.

Sağlıklı çocukların ve okul çocuklarının gıdaları doğru düzenlenmeli, günün belirli saatlerinde düzenli olarak helaya gitme alışkanlığını kazandırmalı ve yeterli derecede hareket etmeleri sağlanmalıdır.

Aramalar: çocuğum kabız ne yapabilirim, çocuklarda kabızlık neden olur, çocuğumun kabızlığını nasıl geçirebilirim, kabızlık nasıl geçer, peklik için ne yapmak gerekir, pekliğin tedavisi nedir

Çocuklarda Grip Hastalığı

Grip:
Biraz soğuk algınlığı veya ateşli nezleye yakalanan bazı kimseler grip olduklarını zannederler. Halbuki grip bambaşka bir hastalıktır ve özellikle bir virüs tarafından meydana gelir. Halk dilinde bu hastalığın İspanyol nezlesi veya paçavra hastalığı gibi adları vardır. Paçavra hastalığı denmesi insanı paçavraya çevirmesinden olsa gerektir.

Hastalık birdenbire üşüme, titreme, baş, bel ve kol-bacak ağrılarıyla başlar. Ateş 39 - 40 derece olur. Çocuğun gözleri kırmızı, dudakları kuru, dili paslıdır. İştah azalmış, bazen bulantı ve kusma vardır.

Grip çoğunlukla nefes yollarını seçerek aksırık, öksürükle başlar ve bronşit veya zatürre gibi hastalıklar yapar. Bazen de mide-barsak semptomları özellikle göze çarpar. Burada grip; bulanma, kusma, karın ağrısı ve ishaller ile kendini gösterir. Kimi zamanda sinir sistemi gripten fazla etkilenir ve böyle zamanlarda hastada dalgınlık ve sayıklama görülür. Komplikasyonsuz grip 4-7 gün kadar sürmektedir.

Gripte tedavi; tam istirahat, sulu gıdalar ve komplikasyonlara karşı doktorun tavsiye edeceği ilaçların kullanımıyla mümkündür.

Aramalar: çocuğum grip oldu nasıl iyileşir, çocuklarda gribin tedavisi nedir? grip nasıl geçer, gripten kurtulmak nasıl olur

Trahom Nedir?

Trahom: Göz zarının bulaşıcı, kör edici bir hastalığıdır. Yurdumuzun güney doğu illerinde çok görülür. İlaçlarla bu hastalığın tedavisi kolay bir şekilde yapılmaktadır.

Çocuklarda Arpacık Çıkması

Arpacık: Arpacık kirpik köklerinin bir iltihabıdır. Vücudun başka yerlerinde çıkan sivilcelere benzer. Arpacık göz kapağını ovalarken bulaşan bilinen iltihap mikropları tarafından meydana getirilir. Arpacık; baş verir, patlar ve iyileşir. Tedaviye gerek yoktur aslında. Arpacığın en rahatsız eden tarafı birbiri ardısıra yenilerinin çıkmasıdır. Bu belki de birinin yırtılarak mikropların diğer yağ bezelerine yayılmasından ileri gelir. Bu sebeple arpacık baş verdiği ve açıldığı zaman çocuğun göz kapağını ellemesine ve ovalamasına engel olmaya çalışmalıdır. Eğer çocukta arka arkaya bir çok kez arpacık meydana gelmişse, doktor tarafından muayene edilmelidir. Çünkü arpacık bazen vücut direncinin azalmış olduğunu gösterir.

Aramalar: çocuğumda arpacık çıktı ne yapabilirim, çocuğumun gözünde arpacık oldu, çocuklarda it dirseği neden çıkar, arpacık nasıl geçer, arpacığın tedavisi nedir

Çocuklarda Ağrılı İdrara Çıkma

Ağrılı İdrar Yapma Erkek çocuklarında idrar deliklerinin doğuştan dar olmasından idrar etmekte güçlük çekilebilir. Bu takdirde erken sünnet çok zaman sorunu halleder Bu basit iş ihmal edilmemelidir. Çünkü idrarın tıkanması idrar yolları ve böbrekler için zararlıdır. Bazan penis'in, yani erkek cinsiyet organının başında küçük bir sıyrık görülür. Burada deliği kapayacak ve idrarın geçmesine engel olacak kadar şişme olabilir. Bu küçük yara, idrardan ortaya çıkan amonyaktan ileri gelen hafif bir kızartı ile başlar. Taze idrarda amonyak bulunmaz. Çamaşır ve bezlerdeki mikroplar tarafından meydana getirilir. Bu amonyak yaraları daha çok bebek bir yaşını biraz geçince annenin bezleri kaynatmasından ileri gelir. Bu hallerde pijama, çarşaf ve yastıklarda birikmiş olan mikroplar, çocuk gece altını ıslatınca amonyak yapmaya başlarlar. Tedavide esas, yara olduğu müddet bezleri, pijamaları, çarşafları ve yastıkları kaynatmaktır. Aynı zamanda sık sık oksit dözenk merhemi sürerek yara yumuşatılır ve büyümesi önlenebilir. Eğer çocuk saatlerden beri idrar yapamadığı için ağrı çekiyorsa, yarım saat sıcak banyoya konabilir. Bu da fayda etmezse çocuğu hastaneye veya bir doktora götürmeniz gerekir Kız çocuklarında hafif bir akıntıya oldukça sık rastlanır. Bunların büyük bir kısmı önemsiz mikroplar tarafından meydana getirilir ve kısa bir zamanda kaybolur. Tahriş eden koyu ve bol akıntı görülürse bel soğukluğu ya da başka bir ciddi hastalık olabileceğinden doktora başvurulmalıdır.

Aramalar: Çocuğum tuvalete gittiğinde pipisi acıyor, çocuğum idrar yaparken ağrı duyuyor, ağrılı idrar yapma, çiş yaparken acı duyma, sidiğini boşaltırken ağrı

Çocuklarda ve Bebeklerde Bronşit

ÇOCUKLARDA BRONŞİT HASTALIĞI
Bronşitin ateşsiz olan çok hafif şeklinden en şiddetlisine kadar her çeşidi vardır. Basit bronşit nefes borularına yayılan nezle demektir. Çoğu zaman öksürük çok fazladır. Bazan çocuk solurken uzaktan ıslık sesi gibi sesler duyabilirsiniz. Aynı zamanda göğsüne dokunduğunuz zaman ifrazatın titreşimini hissedebilirsiniz.

Ateş, fazla öksürük ve iştah kaybı olmayan hafif bir bronşit burun nezlesinden biraz daha önemlidir. Fakat eğer çocuk hasta görünüyor, çok öksürüyor veya ateşi 38,5 dereceye ulaşmışsa derhal doktora müracaat edilmelidir. Bu tür vakaların ilaçlarla tedavisi mümkündür.

Sık sık öksüren küçük bebekler ateşleri olsun veya olmasın muayene edilmelidirler. Çünkü hayatın ilk ve ikinci aylarında ateş almadan da ciddi hastalıklar olabilir.

Çocuklarda Burun Kanaması

ÇOCUKLARDA VE BEBEKLERDE BURUN KANAMASI
Burnun iç cidar damarlarında bir çatlak ya da delinme oluştuğunda burun kanamaktadır. Bu kanama çocuk, basit bir soğuk algınlığı veya saman nezlesi geçirirken, şiddetli bir sümkürme veya hapşırmada, burnu bir yere çarpmada, burnunu karıştırırken ya da burnundaki yabancı bir cisimden de kaynaklı olabilir. Son olasılıkta, kanla beraber, kötü kokulu bir akıntı olabilecektir. Burun kanamasında kan kaybı, korkutucu görüntü verebilir fakat buna karşın genelde pek önemli değildir.



BURUN KANAMASI ÖNEMLİ MİDİR?
Burun kanaması genellikle önemsizdir fakat çocuk zaman zaman durdurması pek kolay olmayan burun kanaması geçiriyorsa ya da burun kanaması başa alınmış bir darbe sonrasında oluştuysa mutlaka doktora gitmek gerekir.

BURUN KANAMASI İÇİN NE YAPABİLİRSİNİZ?
Burun deliklerine temiz bir parça pamuk tıkayarak kanamayı durdurmaya çalışın. Çocuğunuzu, başı bir lavabo veya tas üzerine eğilmiş olarak oturtun. Burnunu, burun kemiğinin bittiği noktanın altından iki parmağınızla sıkın (Yukarıdaki resimde görüldüğü gibi). On dakika veya kanamayı durdurana dek kadar uygulamayı sürdürün. Burun kanaması geçiren bir çocuğun burnunu arkaya eğmesine engel olun. Eğer başını geriye doğru eğerse burnun arkasından mideye akan kan mide bulantısı neden olabilir ve çocuk kusabilir.

BURUN KANAMASI İÇİN DOKTORA BAŞVURULMALI MIDIR?
Kanama yarım saatte geçmezse, çocukta baş dönmesi ve sararma oluyorsa derhal bir doktora başvurmak gerekir. Burnunda yabancı bir cisim varsa ve kanama fazlaysa olabildiğince kısa sürede doktora ulaşın.

DOKTOR MUAYENEDE NE YAPACAKTIR?
* Çocuğunuzun başına bir darbe alıp almadığına bakar ve başına bir darbe almışsa kafa filmi isteyebilir.
* Burun kanaması durmamışsa, burnuna gazlı bez koyarak kanamayı durdurmaya çalışacaktır. Bu işlemi lokal anestezi ile de yapabilir.
* Burun kanaması sürekli görülüyorsa doktor çocuğunuzu bir kulak-burun-boğaz uzmanının muayene etmesini isteyebilir, bunun için sizi KBB uzmanına yönlendirebilir.. Tekrarlayan burun kanamaları kılcal damarlardan kaynaklanıyorsa, doktor o noktayı yakarak köreltebilir. Bu işlem genel anestezi ile yapılabilir.

BURUN KANAMASI İÇİN NASIL ÖNLEMLER ALABİLİRSİNİZ?
Burun kanaması sonrasında kanamanın yeniden başlamasını önlemek için çocuğunuzun en az üç saat sümkürmemesi için gerekli önlemleri alınız.

BURUN KANAMASI İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ
Limon suyuna batırılmış bir parça pamuğu burun deliğine tıkayabilirsiniz.

Aramalar: çocuğumun sürekli burnu kanıyor, burun kanaması nasıl durdurulur, burun kanaması için ne yapabilirim, burun kanaması nasıl engellenir, burnun kanamasını durdurma yöntemleri

Çocuklarda Emzik (Yalancı Meme) Kullanımı

Yalancı Emzik. Ağlayan çocuğu teselli etmek için yalancı emzik vermek doğru değildir. Çünkü çocuk belki yeterli gıda almıyor veya bir ağrısı vardır da ondan ağlıyordur. Yalancı emzik, sadece çocuğun hakiki ihtiyacının bir müddet gizli kalmasına yardım edebilir. Fakat bir çok çocuk, yalancı emziğe alıştığında onu bırakmak istemezler. Diğer taraftan, annenin özen göstermesine rağmen yalancı emziği her zaman temiz tutmak kolay değildir. Bu yüzden emzik, çocuğun ağzına mikrop sokan bir araç olabilir.

Yalancı emziğin kötü özellikleri yanında kısa bir süreliğine ve özenle kullanılmasında sakınca olmayan haller de vardır. Mesela daima parmağını emmek isteyen çocuğa emzik verilmesi kötü bir uygulama değildir. Çünkü ileride bu alışkanlığı unutturmak için emziği vermemek mümkün olabilir fakat parmağını emmeyi unutturmak çok daha zordur.

Ağzına verilmediği takdirde katiyen uyumayan veya huysuzluk eden asabi çocuklarda da emzik kullanılabilir. Fakat geceleri, çocuğun emziği ağzından düştükçe bağırıp annesini kaldıracak kadar işi ileriye götürmesine de müsaade edilmemelidir.

Yalancı emzik kullanıldığı takdirde unutulmaması gereken kurallar vardır. Her şeyden önce emziğin son derece temiz tutulmasına dikkat ediniz. Yere düşünce kaynatmadan tekrar çocuğun ağzına vermeyiniz. Bunun için temiz bir bezin içinde ikinci bir emziğin hazır bulundurulması faydalı olur. Çocuğun hava yutmaması için, lastik ucunun delik olmaması gerekir. Aynı zamanda, çocuğun yutmaması için de emziğin arka tablası dediğimiz koruyucu kısmı yeterli derecede büyük olmalıdır. Çocuğunuzu bu alışkanlığından en kısa sürede, en geç 1 yaşına kadar vazgeçirmelisiniz.

Aramalar: yalancı meme kullanımı, bebek kaç yaşına kadar emzik emebilir, emzik kullanmanın sakıncaları var mıdır, emzik zararlı mıdır, kaç yaşında emzik bırakılmalı, yalancı memenin zararları, emzik hastalık yapar mı

Adet Görmek Nedir?

Adet Görmek Nedir?
Bu sözcük, tam anlamıyla; her ay akmak (menstruation) demektir. Bilimsel tanımlama en kolay şöyle olabilir: Menstruation (menstrüasyon-âdet), düzenli bir biçimde, her yirmi sekiz günde bir oluşan olayların bir bölümüdür. Bu süre içinde kadında olup biten bu periyodik olayların sonucu, bir bebek kazanılmak için annenin hazırlanmış olmasıdır. Bu düzenli ve periyodik olaylar dizisinin kısa bir döneminde kadın bebek kapabilir. Bu bebek kapma olayına conception (konsepsiyon) denir.



Ergenliğe ermiş kız ya da kadında, her ay iki yumurtalıktan birinde oluşan, övül (yumurta) dediğimiz bir hücre vardır. Yumurtalık yumurta biçimindedir, iki tanedir. Her biri uterusun birer tarafında bulunur. Kuşkusuz, yerleri kadın karnının alt tarafındadır. Yumurta olgunlaştıktan sonra hemen yumurtalıktan çıkar. Fallop borusu denen yolda ilerler. Bu borular iki tanedir. Her birisi bir yumurtalıktan çıkar ve uterusun bir köşesinden, onun içine açılır. Ayın ortasına doğru cereyan eden bu olaya yumurtamn uterus içine yürümesi, ovulation (ovülasyon) denir. Eğer yumurta (övül) erkek bir hücre tarafından döllenmiş ise, boru içindeki yürümesine yine devam eder, uterusun içine ulaşır ve uterusun iç duvarını döşeyen zara saplanır. Bu döllenmiş yumurta şimdi bir insan yumurtasıdır. Uterusun iç duvarına yapıştığı bir yerde büyüyecek, gelişecek ve bir bebek yapacaktır.

Bu arada uterusun iç duvarını döşeyen sümüksü zarda bir hazırlık olur, buna nidation (nidasyon-yuvalaşma) denir. Yumurtayı beslemek amacıyla kalınlaşır, bol kan biriktirir. Eğer döllenme olmazsa, uterusun içini döşeyen bu zar (Endometrium) kalınlaşmaya da, kan biriktirmeye de ihtiyaç duymaz. O zaman, bu sümüksü uterus zarı (uterus mucosa'sı) hazırlıktan vaz geçip olduğu yerden parça parça kopar, biriktirdiği kanla birlikte azar azar dışarı atılır. Vagina yoluyla dışarı akmakta olan işte bu kana ya da bu tür kanamaya âdet kanaması (mentruation) denir.

Bu, her ay yeniden olur. Bu işler hep günü gününe olduğu için muntazam anlamına gelen (Regles) regl adını alırsa da, bazen düzensizlik de gösterebilir. Özellikle ilk başlangı'çta böyledir, sonradan tam düzene girer. Bu akıntı, kişiden kişiye değişerek üç ilâ altı gün sürer.

Açıklamanızı böyle, yani dürüst ve tam yapınız. Aynı şeyleri çok defa baştan anlatmak zorunda kalırsanız, sabırlı olunuz. Annesi tarafından menstruasyonlarının gelişine iyi hazırlanmış kız çocuk, vücudundaki çapraşık fonksiyonları daha iyi anladığına memnun olarak ve bir kadın olmanın arifesinde bulunmaktan kıvanç duyacaktır.

Aramalar: adet kanaması nasıl olur, adet nasıl gerçekleşir, kadınlar nasıl adet kanaması geçirir, adet görmek ne demektir, ovülasyon nedir, nidasyon nedir, konsepsiyon nedir

Çocuklarda Kepek ve Kepeklenme

ÇOCUKLARDA VE BEBEKLERDE KEPEK SORUNU, NEDENLERİ VE TEDAVİSİ
Kafa derisindeki ölü hücreler sürekli olarak düşmek durumundadır ama saçlar bunların yere düşmesini engeller. Saçların arasına takılıp kalır bu kepekler. İşte buna kepeklenme adı verilir. Bu, ne bir hastalıktır, ne de bulaşıcı bir yanı vardır. Sadece normalin bir başka şeklidir. Kafa derisindeki kepek miktarı, ölü hücrelerin dökülme hızına ve kafa derisinin yağ durumuna göre kişiden kişiye değişiklikler gösterir. Kafa derisi, ilaçlı şampuanlar kalitesiz sabun ve kafa derisinin aşırı ovulup, kazınmasıyla tahriş olursa, dökülen ölü hücre sayısı artar. Çocuğunuzun göz kapaklarının kenarında kepeğe benzer oluşmalar görülürse, bu, "seborrhoeic eczama (blepharitis)" olabilir.


KEPEK CİDDİ BİR SAĞLIK SORUNU MUDUR?
Kepek hiçbir zaman önemli bir sağlık sorunu olmamıştır fakat büyümekte olan çocuklarda bir sıkıntı konusu olabilir. Çocuğunuzun kafa derisi yağlıysa, kepeklenmeyi önlemek mümkün olamaz ise de kontrol altına alınabilir.

SAÇTAKİ KEPEĞİN BELİRTİLERİ NELERDİR?
• Kafa derisi üzerinde görülen ve kolayca uzaklaştırılan, beyaz küçük deri kırıntıları, parçacıkları.
• Saçlarını taradıktan sonra, çocuğunuzun omuzlarına düşen beyaz deri parçacıkları.

KEPEĞE KARŞI İLK OLARAK NELER YAPABİLİRSİNİZ?
1. Çocuğunuzun başında, saçları arasında beyaz kırıntı ve döküntüler görünce bunları ellerinizle uzaklaştırın. Bunlar kolaylıkla ayrılıyorlarsa, kepektirler. Dökülmezlerse, bunları uzaklaştırmaya çalışın, aksi halde bir bitlenme söz konusu olabilir.
2. Çocuğunuzun saçlarını gün aşırı bebek şampuanıyla yıkayınız.
3. Kepekleri çıkaracağım diye, çocuğun kafasını kazıyıp, saçlarını aşırı oranda ovmaya çalışmayın. Böyle bir durum aksine kepeklenmeyi artırır.

KEPEK SORUNU İÇİN DOKTORA GİTMENİN BİR FAYDASI OLUR MU?
Doktora gittiğinizde, doktor mevcut endişelerinizi giderecek, kepekle nasıl mücadele edebileceğinizi size ayrıntılarıyla anlatacaktır.

KEPEĞE KARŞI NE YAPABİLİRİZ?
* Kepeğin tedavisinde kullanılan şampuanları onbeş günde birden daha sık kullanmayın. İçerisinde "selenyum" bulunan şampuanlardan sakının çünkü bunlar çocuğun kafa derisini tahriş edebilir. Diğer zamanlarda çocuğunuzun başını bebek şampuanlarıyla yıkayınız.

KEPEĞE KARŞI BİTKİSEL TEDAVİ YÖNTEMİ
Çınar yaprağı çayı ile kafa derinize masaj yaparak ovalayınız.

Aramalar: kepeği nasıl uzaklaştırabiliriz, kepekten nasıl kurtuluruz, saçım sürekli kepek oluyor, saçlarım her zaman kepekleniyor, kepek nasıl geçer

Çocuklarda, Bebeklerde Kusmanın Belirtileri

ÇOCUKLARDA KUSMAYA EŞLİK EDEN BELİRTİLERİ VE NEDENLERİNİ AŞAĞIDAN OKUYABİLİRSİNİZ. Sizin bebeğinizin kusması hangi türde ise altında yazan nedene bağlı olabilir.

- Her mamadan veya memeden sonra bebeğin ağzından bir miktar süt geliyor, diğer bakımlardan bir sorun yoksa, bebek gelişiyorsa.
- Bu normaldir, zararsızdır.

- Bebek henüz on haftalık değilse, mama veya meme sırasında, ya da sonrasında birkaç kez kustuysa.
- Bebekte "pilor" darlığı vardır.

- Bebeğiniz acıkmış görünüyor ama meme veya mama sırasında veya hemen kusuyorsa.
- Çocuk çiğnemeye başlamadan verilen katı besinlerdir. Bebeğiniz 6 ya da 7 aylık olana kadar sıvı veya püre besin verin.

- Bebeğiniz iyi durumda gözükmüyorsa sık sık sulu kaka yapıyorsa.
- Hemen doktora başvurun. Çocukta "gastroenterit" veya besin zehirlenmesi olabilir.

- Çocuğunuz iyi durumda değil ve cildi kırmızı ve sıcaksa.
- Enfeksiyon olabilir.

- Çocuk iyi durumda değil, sessiz bir kenarda oturuyorsa, midesinde bulantı varsa.
- Araç tutması söz konusudur.

- Çocuğunuzun alnında, başının bir yanında şiddetli ağrı varsa.
- Migren olabilir.

- Çocuk göbeğinin çevresinde, sağ kasığında ağrı hissediyorsa.
- Hemen doktora başvurun, apandisit olabilir.

- Çocuğunuzun şiddetli ağrısı var, dışkısında kan lekesiyle birlikte sümük gibi ifrazat varsa.
- Bağırsak düğümlenmesi olabilir. Derhal doktora başvurun.

- Çocuğunuz boynunu öne eğerken ağrıdan yakınıyorsa, parlak ışıktan kaçınıyorsa.
- Hemen bir doktora başvurun, menenjit olabilir.

Aramalar: bebekler niçin kusar, kusmayla birlikte görülen ateş, çocuğum yer yeez kusuyor

Bebeklerde, Çocuklarda Kusma ve Nedenleri

KUSMA NEDİR? BEBEKLERDE VE ÇOCUKLARDA KUSMANIN NEDENLERİ NELERDİR?
Kusma midedekilerin, şiddetle dışarı atılması, çıkarılması olayıdır. Mama veya memeden sonra bebeğin ağzından bir miktar pıhtılaşmış süt gelebilir; bunu kusma ile karıştırmamak gerekir. Kusma değişik nedenlere bağlı olabilir fakat olayların çoğunda mideden hafif bir uyarı gelir. Sonrasında çocuk tek bir kez kusar ve rahatlar. Ayrıca kusma, pilor darlığı dediğimiz doğumsal olarak meydana gelebilen ve mideyi kalın bağırsağa bağlayan kısmın dar olması gibi bazı özel nedenlere de bağlı olabilir. Çoğu kez ateş yükselmesine eşlik eder ve soğuk algınlığı bile, burundaki salgıların yutulması sonucu mideyi tahriş etmesine bağlı olarak kusmalara yol açabilir. Çocuğunuz kötü kötü öksürüyorsa az evvel yediklerini çıkarabilir. Apandisit, menenjit, migren, başağrısı, besin zehirlenmesi, araç tutması gibi rahatsızlıklar diğer kusma nedenlerindendir. Kimi çocuk, heyecandan, birtakım ön belirtilerden kusabilir, bunlar daha çok emekleme dönemine aittir.

KUSMA ÖNEMLİ BİR SORUN MUDUR?
Kusma daima önemli bir sağlık sorunu olmuştur. Çünkü fazla "su kaybına" neden olur.

ÇOCUĞUMUZ KUSUYORSA BİZ NE YAPABİLİRİZ?
1. Çocuğunuzu yatırın, içerisine kolayca kusabileceği bir kabı yakınına yerleştirin.
2. Kendisine, sık sık ve azar azar (her 10-15 dakikada bir) sıvı verin. Bu, içerisine bir tutam tuz ve bir çay kaşığı dolusu şeker ilave edilmiş soğuk su (tercihen kaynatılıp soğutulmuş) olabilir.
3. Ateşi olup olmadığına bakınız.
4. Yüzünü serin, nemli bir bezle sık sık silerek onu rahatlatmaya çalışınız.
5. Ağzındaki kötü tadı almak üzere dişlerini fırçalamasını sağlayınız.

KUSAN ÇOCUĞU DOKTORA GÖTÜRMEK GEREKLİ MİDİR?
* Çocuğunuz 6 saatlik süre içinde sürekli kusuyorsa, buna ishal ve 39°C ateş eşlik ediyorsa; kusmayla birlikte, kulak ağrısı gibi başka bir ek sorun varsa hemen bir doktora başvurunuz.

DOKTOR KUSAN ÇOCUĞUNUZA NE YAPACAKTIR?
* Kusma nedenini bulacak, buna göre bir tedavi uygulayacaktır. Ayrıca da, su kaybı tehlikesine karşı gerekli önlemleri alacaktır.
* "Su kaybı" tehlikesi varsa, çocuğunuzun hastanede yatırılarak gözlem altında tutulması ve tedavi edilmesini isteyebilir. Hastanede yatarken damardan sıvı verilebilir.

KUSAN ÇOCUĞUNUZA NASIL YARDIMCI OLABİLİRSİNİZ?
* Çocuğunuza hoşlandığı içecekleri verin ama bu sakın süt olmasın. Ayrıca, meyve sularını da seyrelterek (sulandırarak) verin.
* Bulantı, kusma geçtikten sonra çocuğunuza hafif besinler yedirin. Katı besinlere yavaş yavaş geçin.

KUSMA İÇİN BİTKİSEL TEDAVİ
Not: Nane tozu, limon şeker, su karışımı içilebilir.

Aramalar: Çocuğum kusuyor ne yapmam gerekir? bebeğim sürekli kusuyor nedeni ne olabilir? bebekler neden kusar? çocuğun kusmasının sebepleri nelerdir?

Çocuklarda ve Bebeklerde Yüksek Ateş

ÇOCUKLARDA VE BEBEKLERDE YÜKSEK ATEŞ
Vücudun normal ısı ortalaması, 36-37°C'tır; bunun üzerindeki ısıya yüksek ateş denirse de; ısının yükselişi ciddi bir hastalık belirtisi olmayabilir. Ateş, kendi başına bir hastalık olmaktan çok, bir belirtidir (bkz. s. 65). Bir hastalığın dışında, ısı yükselmesi günlük faaliyetlerden de kaynaklanabilir. Çekişmeli bir futbol maçından gelmiş, heyecanlı ve korkulu bir çocuğun ateşinin yüksek olması çok normaldir; bu takdirde, ateşi 38°C olabilir.

ÇOCUKLARDA ATEŞİN ÖNEMİ NEDİR?
Altı ayın altındaki bir bebekte, 37°C'nin üstündeki ateş hep önemli sayılır. Hatta devam edip direnen bir ateşse çocukta "havale" bayılma hali olabilir.

ÇOCUĞUNUZUN ATEŞİ YÜKSELDİĞİNDE NELER YAPABİLİRSİNİZ?
1. Çocuğunuzun ateşinden kuşkulanıyorsanız, ilk olarak ateşini ölçün. Kaç derece ateşi olduğuna bakın. Yirmi dakika sonra bir daha ölçün, değişip değişmediğini kararlaştırın, her seferinde aldığınız rakamları bir yere not edin.
2. Çocuğunuzu yatırın, oda serinse bile giysilerini çıkartın. Ateşi olan çocuğu, ancak ince bir çarşafla örtmek uygundur.
3. Kırk derecenin üzerinde ateşi olan çocuğunuzun tüm vücudunu ılık suyla ıslatılmış süngerle masaj yaparak, silerek onu serinletebilirsiniz, ateşini düşürebilirsiniz ancak her beş dakikada bir ateşinin ölçülmesi gerekir. Ateş 38°C 'ye düşünce uygulamayı durdurmanız gerekir. Hiçbir zaman bu iş için soğuk su kullanmayın. Soğuk, kan damarlarını büzüştürüp ısıyı yükselteceği için uygun değildir.

4. Yukarıda belirtilen uygulamalar bir sonuç vermezse, çocuğunuza "parasetomol" ihtiva eden şurup verin. Su çiçeği veya grip belirtisi gösteren bir çocuğa hiçbir zaman aspirin vermeyin; Reye sendromuna neden olabilirsiniz.
5. Çocuğunuzun, belirli aralıklarla az da olsa sıvı şeyler içmesini sağlayın.

YÜKSEK ATEŞ İÇİN DOKTORA GİTMEK GEREKİR Mİ?
Çocuk 6 ayın altındaysa, derhal bir doktora danışın. Çocuk "havale" geçiriyorsa, daha önceleri bayılma durumuna girmişse, ya da ailesinde "havale" olağan olarak görülüyorsa, doktora başvurun. Ateş 24 saatten fazla devam ediyorsa, bazı belirtilerden kuşku duyuyorsanız bir doktora danışınız.

DOKTOR NE YAPACAKTIR?
Tedavinin seyri, ateşin esas nedenine göre değişecektir. Bakteri kaynaklı ateşli bir hastalıktan dolayı yatan çocuğa doktor, "antibiyotik" tedavisi verecektir. Su çiçeği (chic-kenpox) ya da "soğuk algınlığı" gibi durumlarda, ilaca gerek olmayabilir; yine de doktorun önerebileceği hususlar vardır.

ATEŞLİ ÇOCUĞUNUZ İÇİN NELER YAPABİLİRSİNİZ?
* Çocuğunuzun yatak çarşaflarını, sık sık değiştirin ve sadece bir çarşafla üstünü örtün.
* Çocuğunuzun alnına soğuk bir kompres veya nemli ev havlusu koyun.
* Ateşini ölçmek için çocuğunuzu uyandırmayın. Uykusu çok daha önemlidir.

YÜKSEK ATEŞ İÇİN BİTKİSEL TEDAVİLER
Ateşli hastalıklarda, Ahududu, çakal eriği, kantoron, melek otu, ebe gümeci çayı iyi gelir.

Aramalar: çocuklarda ateşin normal derecesi kaçtır? ateşin normal değeri nedir? çocuğum ateşlendi ne yapmam gerekir? yüksek ateşi çıkan çocuğa ne yapılır? çocuğun ateşi nasıl düşürülür? bebekte ateşi düşürmek için ne yapmak gerekir?

Çocuklarda Verem (Tüberküloz) Hastalığı

VEREM HASTALIĞI NEDİR? (TÜBERKÜLOZ, İNCE HASTALIK)


Verem (TB, Tuberculosis) kişiyi sürekli hasta eden bir ilettir. Tedavi edilmezse, etkisi altıra aldığı organı tahrip eder. Genellikle akciğerlerde görülen veremi, böbreklerde, beyin zarında ve bel kemiğinde de görürüz. Mikrop kanla vücudu dolaştığından, değişik organları etkileyebilir. Bu durumda teşhis güçleşir. İngiltere gibi bir kısım batı ülkelerinde, sütlerin kesinkes pastörize edilerek satılması sayesinde önemli bir taşıyıcı rasyonalize edilmiş ve veremin bulaşması ve varlığı bertaraf edilmiştir. Sığırlar verem mikrobunu taşıyan hayvanların başında gelir. Sık sık alınan akciğer röntgeni, koldan yapılan testler böylece aşılamalar (BCG) gibi veremin yayılmasını büyük oranda önlemiştir. Bulaşıcı olan veremin bulunduğu yerlerden' gelenler hastalığın sağlıklı insanlara bulaştırılmasına neden olabilirler. Sağlıklı bir çocuk, yetişkin birinden verem mikrobunu kaptığında, hastalık hemen kendini göstermez. Organizma mikrobun etrafını sararak, onun üzerini tebeşire benzeyen bir madde ile kaplayarak etkisiz hale getirir. Yeniden mikrop kapmadığı takdirde, çocuk vereme yakalanmadan rahat bir ömür sürdürebilir. Ancak, çocuk bir süre iyi beslenemez, vücudu zayıf düşerse mikrop yeniden bulunduğu yerden çıkar, tebeşirimsi örtüyü yararak gelişir ve tahribatına başlamak üzere kana karışarak yayılır. Bu taktirde belirtileri etkilediği organa göre değişiklik gösterir. Çocuk sadece yorgun hisseder. İştahı kesilebileceği gibi akciğerlerinin etkilenmesi sonucunda kuru kuru öksürmeye başlayabilir, hatta kanlı balgam çıkarabilir. 


VEREMİN BELİRTİLERİ



• Yorgunluk
• Beslenememe nedeniyle kilo kaybı
• Ciğerler etkilenmişse sürekli öksürük, kan ve balgam çıkarma
• Beyin etkilenirse baş ağrısı, ateş, koma hali


VEREMDE İLK NELER YAPILABİLİR?



Verem mikrobunun bulaşmasını belirtilerden anlamak kolay değildir. Bir veremliyle birlikte bulunan çocuğunuzu mutlaka hekime göstermeniz şarttır.


Çocuğunuzun sağlığından kuşkunuz varsa, uzun süren bir öksürük söz konusuysa çocuğunuzu hemen bir doktora götürmelisiniz.

Ürtiker (Kurdeşen) Hastalığı

Ürtiker Nedir? Ürtiker Hastalığı Hakkında Bilgi


Ürtiker deride oluşan bir hastalıktır; döküntüyü tanımlamak çok kolaydır. Kırmızı deri üzerine beyaz kabarcıklar şeklinde belirmiş, döküntü şeklinde çıkmıştır. Bu kabarcıklar sivilce başı kadar küçük, ya da bir kaç "cm" çapında olabilir. Alerji yapan, çiçek gibi bitkilere, diğer benzeri "alerjen" maddelere dokunmak, çilek ve kabuklu deniz ürünlerinden yemek, penisilin ve aspirin gibi bir takım ilaçları almak, ürtikere neden olabilir. Deriye diken batınca, bulunduğu yer doğal olarak kabarır. Her bir kabarcık grubu çok kaşınır, kaşıntı bir saat kadar etkili olur. Kabarcıklar yok olsa bile, vücudun başka bir yerinde tekrar çıkabilirler.


Ürtikerin Önemi Nedir?


Ürtiker ciddi bir hastalık olmasa bile, yüzde çıkarsa, ağzın çevresinde oluşursa, şişip kabarırsa tehlike haline gelebilir, rahatsız eder, tıbbı yardım gerektirir. Bu tıp dilinde "angioneurotic oedema (anjiyonörotik ödem)" adını alır. Şişme, dil ve boğaz çevresine yayılırsa ciddi sorunlar yaratabilir.


Ürtikerli Bir Hasta Fotoğrafı






Ürtikerin Belirtileri Nelerdir?


• Kırmızı deride beyaz kabarcıklar


• Şiddetli kaşıntılı yaralar


• Bir saat içinde kabaran, başka bir yerden fışkıran kabarcıklar.


• Yüzde şişlikler.

Ürtikere Karşı Neler Yapılabilir? 


1. Ürtikerli alanlara "kalaminli" ilaç sürerek rahatlayın.


2. Kaşıntıyı durdurmak için sıcak banyo yapın.


Ürtiker İçin Doktora Gitmek Gerekli midir? 


* Yüzünüzdeki ürtiker, ağız içinde ve yanlarında çıkarsa, derhal bir doktora danışmanız gerekir.


* Döküntüler birkaç günde geçmezse ve aşırı rahatsızlık duyarsanız, bir hekime başvurun.


Doktor ne yapabilir?


* Doktor kaşıntıya geçirecek, alerjiyi iyileştirecek ilaç tavsiye edecektir.



Şişlik, solunumla ilgili sorunlar yaratıyorsa, doktor "adrenalin" iğnesi yapabilir.


Ne Tür Önlemler Alabilirsiniz?


Sık sık yinelenen ürtikerlerde yediklerinize dikkat ediniz. Aldığınız besinler, sizin için çok önemli değilse, bunu bir iki hafta süreyle kesin ve alınacak yanıtı izleyin, belki ürtiker geçmiştir.

Havale Geçiren Çocuğa Ne Yapılır?

HAVALE NEDİR?
Havale, beynin anormal çalışmasının sonucunda görülen bayılma ve kendinden geçme durumudur. Havale geçiren çocuk bilincini kaybeder, bir kaç saniye boyunca nefes almaz ve bunun sonucunda da kas katı kesilir. Bundan sonra kol  ve bacaklarını bir kaç dakika ritmik bir şekilde uzatarak çekip bükmektedir. Havale başlangıcında çocuk çığlık atabilir ve hava geçirirken altına çiş ya da kaka yapabilir. Havale geçirdikten sonra da çocuk dalgınlaşır ve uykuya yönelebilir.

Havalenin en sık rastladığımız nedeni, grip ve grip benzeri ateşli hastalıklardır. Genellikle 6 ay ile 6 yaşındaki çocuklarda görülen bir hastalıktır. Ailelerin bazılarında bu hastalığa daha çok rastlanmaktadır. Menenjit, beyin iltihabı, kanın kimyasal bileşimde görülen bazı anormallikler, şeker hastalığı olan kişilerde kan şekerinin aşırı düşüşü havaleye neden olabilir. Sara gibi bir rahatsızlık da havaleye neden olabilmektedir.

HAVALE GEÇİRMEK TEHLİKELİ MİDİR?
Havalenin korkutucu bir hastalık olduğunu biliriz fakat havale hastanın hayatını tehlikeye sokmaz.  Bunun yanında önemle üzerinde durulması gerekir ve zaman geçirmeden tedavisine başlanmalıdır.

HAVALENİN BELİRTİLERİ NELERDİR?

• Ateşin birden bire yükselmesi.
• Ağlama ve bilinç kaybı.
• Soluk alıp vermenin durduğu katılaşma dönemi.
• İdrar ya da kakasını bırakma sorunu.
• Dalgınlık.

HAVALE ANINDA NELER YAPILMALIDIR?

1. Çocuğunuz bilincini kaybettiği an etrafındaki eşyaları yanından uzaklaştırmanız gerekir. Buna koltuk, sehpa ve benzeri mobilyalar da dahildir. Bu basit önlemi aldığınızda çocuğunuz çırpınırken ellerini ve ayaklarını savurursa sert bir cisimle yaralanmasını engellemiş olursunuz. Çocuğunuz bebekse ya da henüz küçük bir çocuksa dizinizin üstüne poposu yukarı bakacak şekilde yatırın. Bunu yapmamızın nedeni bilinç kaybı olduğu için çocuğunuzun dilinin arkaya doğru giderek onun nefes borusunu tıkamasını engellemektir. Nefes borusunun tıkanması ciddi bir tehlikedir.

2. Çocuğunuzun yanından bir anlığına bile olsa ayrılmayınız.

3. Çocuğunuzun elini ve ayaklarını çırpınırken tutmaya çalışmayınız. Bunu yaparken ona istemeden zarar verebilirsiniz.


4. Çenesinin arasına herhangi bir cisim sokmaya kalkışmayınız. Havale esnasında kilitlenen dişlerini birbirinden ayırmak için zorlamayınız. Bunlar yanlış ve zarar verici hareketlerdir.

5. Çocuğunuzun çırpınması kesildikten sonra onu yan çevirerek yatırın. Bu şekilde dilin ve tükürüğün solunum yolunu yıkamasının önüne geçersiniz.

Gebelikte Mide Bulantısına Karşı İlaç Var Mı?

Sabahları müthiş bir bulantınız oluyor ve hamileliğiniz size zehir mi oluyor? Bulantıya karşı alabileceğiniz bir  ilaç var mı onu mu merak ediyorsunuz. Bu sorulara aşağıda ki yazımızdan cevap bulabilirsiniz.

Sabahleyin başlayan ve ikindi hatta akşam vakilerine kadar süren mide bulantıları genelde gebeliğin ilk 7 gününden başlayıp 10. haftasına kadar sürmektedir. Ama iyi olan bu bulantılar 12. haftaya doğru yaklaştıkça kaybolmaktadır.. Gebelik başladığı sıralarda görülen mide bulantısının, fiziksel ve psikolojik pek çok nedeni bulunmaktadır. Sık sık ve az miktarlarda yemek bu tür bulantılara karşı iyi gelmektedir. Karbonhidrat içeriği bakımından zengin yiyeceklerin azar azar ve günde 6-8 defa alınması faydalı gelmektedir. Bu basit öneriyi uygulamadan önce bile kendi doktorunuza danışmanız gerekir. Çünkü hamilelik hassas bir dönemdir.

Gebelik süresince ne kadar güvenilir olursa olsun doktorumuzun bilgisi dahilinde çevremizdeki insanlardan duyarak mide bulantımız için herhangi bir ilaç almamalıyız. Unutmayın ki gebelik süresince ne kadar az ilaç alırsanız, siz ve çocuğunuz için o kadar iyidir.

Gebelikte Uçağa Binmek Tehlikeli midir?

Hamile kadınların uçakta basınç altında yüksekten uçmasının anne ve doğacak çocuk için herhangi bir tehlikesi var mıdır?

Bu konuyla ilgili çok farklı bilimsel araştırma yapılmış fakat uçağa binmenin gebelik için risk oluşturup oluşturmadığına dair kesin bir sonuca ulaşılmamıştır. Fakat yüksek alanlarda oksijen seviyesinin az olması annenin doğacak bebeği açısından sakıncalı bir durum olabileceği düşüncesini akıllara getirmektedir.

Bazı doktorların görüşüne göre, gebeliğinde son üç aya girmiş kadınların basınçsız yapıdaki uçaklarda üç bin metrenin üzerindeki irtifalarda uçmamaları gereklidir. Bunun tersi durumda annenin çocuğunu koruması için oksijen alması gerekir..

Uçakla yolculuk etmesi gereken hamile bayanlar için bu noktaya tekrar dikkat çekmekte fayda var. Gebeliğin hiçbir aşamasında basınçlı ortamda bulunmanın sağlık açısından herhangi bir zararı bulunmamaktadır.

Zaten günümüzde havayolu şirketlerinin iyi basınçlı olmayan uçak seferleri yok denecez kadar azdır. Az olan gruba giren uçaklar çoğunlukla küçük uçaklardır. Bunlarda seyahat etmek gebeliğin sonuna kadar yasak olmalıdır.

Gebeliğinizin son aylarında iseniz ve uçağa binmeniz gerekiyorsa bunu doktorunuza da danışmanızda fayda vardır.

Adetten Kesilen Gebe Kalabilir Mi?

Bir kadın menstruasyonu kesildikten sonra gebe kalabilir mi?


Genellikle kabul edildiğine göre, bir kadının menopozdan sonra yani aybaşılarının kesilmesinden bir yıl sonra gebe kalması zordur.

Kesin olarak menopoza girmiş fakat gebe kalmış kadınlarla ilgili bir çok vaka vardır. Ama bu kadınlarda adet dönemleri  tüm hayatları boyunca genel olarak düzensiz olmuştur.

Adet dönemleri kişiden kişiye farklılık gösterebildiği için her kadın kendi doktorunca ve özel vaka olarak kabul edilmelidir.

Trikomonas Vajiniti Bebeğe Bulaşır mı?

Trichomonas vaginalis, vaginadaki bir mantar ya da parazit enfeksiyonundan meydana gelir ve bu zührevi bir hastalık değildir.

Bu geçici hastalığı, vagina içine lokal uygulama yoluyla tedavi edecek birçok etkili ilaç vardır. Bir kısmı da ağızdan alınır.

Bu hastalık doğacak bebek varsa bebeğinizi etkilemeyeceğine güvenebilirsiniz. Eğer varsa da erken dönemde tedavi olursanız doğuma kadar bütünüyle sağlıklı olursunuz.

İlginç ve az bilinen bir nokta şudur ki, kocalar bilmeden bu hastalığa yakalanmış olup tekrar tekrar eşlerine bulaştırırlar. Bu durum, mikroskop muayeneleri ve yayma preparatlarla kontrol edilebilir.

Gebelik Süresinin Uzaması Tehlikeli midir?

Süresi uzamış gebelik, çocuğun açısından erken doğum kadar önemli midir?

Hem erken doğum, hem de süresi geçmiş gebeliklerde, özellikle bir doktorun kontrolü altında bulunan gebe kadının güvenlik konusunda içinin rahat olması gereken ölçülerde olduğu modern istatistiklerle saptanmıştır. Her ikisinde de, en önemli unsur şüphesiz ki zaman unsurudur. Örneğin, sekizinci ayda doğmuş bir çocuk, yedinci ayda doğana göre daha fazla güvenliktedir. Doğumun normal gününü, birkaç gün ya da bir hafta geçmesi pek o kadar önemli değildir. Bazı kadınlar, kalıtsal nedenlerle, normalden daha uzun gebelik geçirirler. Bunun gerçek nedeni tam olarak anlaşılamamıştır.

Tarihlerin yanlış hesaplanması olasılığı her zaman vardır. Doktorların kendi hesaplan çoğunlukla kesin sonuç verir. Doğumdaki herhangi bir gecikme hele doktorun güvence vermesi halinde, hiçbir kaygı uyandırmamalıdır.

Uçuk Nedir? Uçuğun Bitkisel Tedavisi

Uçuk
Uçuk, dudakların ve burnun kenarlarında görülen kabarcıklardır. Bu kabarcıklar çatlayıp açılır ve az bir miktar akıntı yapabilir; daha sonra kabuk bağlar ve yok olur. Uçuk, bazı çocuk ve büyüklerin sinir diplerindeki bir virüs tarafından meydana getirilir (Herpes simplex virüsü). Vücut hararetinin, soğuk algınlığı, güneş çarpması gibi nedenlerle yükselmesi bu virüsü harekete geçirir. Uçuk, bazen ağız yaraları gibi acıyla başlar. Bundan sonra bir kabarcık şeklini alır.

Uçuğun Belirtileri Nelerdir?

Genellikle, dudakların ve burnun etrafında acıyan ve kaşınan kırmızı kabarıklar. Zamanla bunların üzerinde ufak belirtiler oluşur. 

Sonraları kabuk bağlayıp sulanan kabarcıklardır.

Uçuk Önemli Bir Sağlık Sorunu mudur?
Gözün yakınında, gözbebeğinin önünde bir yaraya neden olmadıkça uçuk tehlikeli sayılmaz.

Uçuk İçin Kendimiz Neler Yapabilir, Uçuğu Nasıl Geçiririz?

Uçuk kabarcık haline geldiğinde ellerinizle uçuklara dokunmayın.

Uçuğun bulunduğu yere saf alkol sürerek onu kurutabilirsiniz. Ayrıca vazelinli bir krem sürerek uçuğu yumuşatmak,  sizi rahatlatacaktır.

Vücudumuzda Uçuk Oluştuğunda Doktora Gitmek Gerekir Mi?

Uçuk gözün yakınındaysa doktora başvurun. Uçuğun rengi koyulaşmış, üzerinde apseli noktalar belirmişse, mikrop kapmış demektir ki bu durumda derhal bir doktora başvurmanız gerekir. Çok sık tekrarlayan uçuklarınız oluyorsa vücut direncinizin de düştüğü anlaşılabilir. Bu tür durumlarda da mutlaka doktora başvurmanız gerekir. Doktorunuz uçuk iltihaplanmış ise antibiyotik verecektir. Bunun yanısıra virüse karşı bir pomat verebilir.

Uçuğa Karşı Alınabilecek Önlemler

Havlu, mendil, atkı gibi kişisel eşyalarınızı başkalarıyla paylaşmayın ve başkalarının bu tür kişisel eşyalarına dokunmayın ve kullanmayın.

Sevdiklerinizle de olsa tokalaşırken dikkat etmeli, uçuğu olan birini öpmemeli ve uçuğunuz varsa aynı şekilde başkalarının sizi öpmesine izin vermemelisiniz.

Uçuk güneşe çıktıktan sonra belirdiyse güneşe çıkarken ışınların etkisini azaltacak kremler kullanmanız gerekir.

Uçuğun Bitkisel Tedavisi

Uçuğun üzerine günde bir kaç defa limon suyu sürülürse uçuk geçebilir.

Çocuklarda Bitlenme ve Korunma Yöntemleri

Bitler insan parazitleri arasında bir yandan pedikülozis adı verilen bitlenme hastalığı yaptıkları için, bir yandan da mikroplarını taşıyarak tifüs, dönerateş gibi hastalıkları yaydıkları için toplum sağlığı yönünden önem taşırlar.

Bit özellikle yaşam koşullan kötü, kişisel temizlik kurallarının uygulanmadığı yerlerde görülür.

Ancak, toplu yaşanan yerlerde, biti taşıyan kişilerden diğerlerine bulaştığından temiz insanlarda da bitlenme olaylarına rastlanabilir.

Bitlerin çocuklarda yerleşen 2 türü vardır.

1. Baş biti

2. Gövde biti

Baş biti ortak giysiler, tarak ve fırçalarla, gövde biti yatak takımlan ve giysilerle geçer. Bitlenme çocuklarda yetişkinlerden, kızlarda erkeklerden daha fazla görülmektedir.

Bit Nasıl Bulaşır? Bit yakın temasta bitin ya da üzerinde sirke olan saç telinin hastadan sağlam kişiye geçmesiyle doğrudan ya da üzerinde bit veya sirke taşıyan ortak şapka, atkı gibi eşyalarla bulaşır.

Bitlenmenin Belirtileri: Bit kan emerken deriye salgılarını ve dışkısını bırakır. Bunlar ve derideki ısırık yeri kaşıntıya yol açar. Şiddetli kaşıntıda bitten şüphelenilmelidir. Bazen bitlenme hassas kişilerde deride döküntülerle ve ikincil iltihaplı yaralarla da kendini gösterebilir.

Kesin tanı, bitin ya da sirkenin görülmesiyle konur. Özellikle başın enseye yakın ve kulak arkası bölümündeki saçlarda sirkeler bulunabilir.

Yetişkin bitin kendisini bulmak çok zordur. Sirkenin de kepekten ayırt edilmesi gerekir. Ayırt etmede aşağıdaki tablo fikir verebilir. Sirke ve kepek arasındaki farkı ve nasıl olduklarını aşağıdan inceleyebilirsiniz.

SİRKE
1. Parlak
2. Gri renkli
3. Oval biçimli
4. Kenarları düzgün
S. Kıla sıkıca tutunmuş
6. İki tırnak arasında sıkılınca ses çıkarır.

  KEPEK
1. Mat
2. Gri renkli
3. Çok çeşitli biçimde
4. Kenarları düzensiz
5. Üflenince saçtan ayrılır
6. Böyle bir özellik yoktur.


Gövde biti ise gövdede değil giysilerin dikiş yerlerinde aranmalıdır. Kaşıntı izleri genellikle sırttadır. Enseden sırta doğru üçgen şeklinde bir bölgede kaşıntı izleri vardır.

Bitten Korunma ve Öneriler:

1. Bitlenme çocuklarda en çok okul gibi kalabalık bulunduğu ortamlardan geçer. Okulda bitlenme görüldüğünde en yakın sağlık kuruluşunun yardımı ve işbirliği sağlanmalıdır.

2. Okuldan gelen bir bitlenme olayına rastlandığında veli çocuğunun öğretmenine haber vermeli, diğer öğrencilerin de başlarında bit olup olmadığı araştırılmalıdır.

3. Başında bit ya da sirke olan öğrencilerin aileleri çağnlarak (bit bir aile hastalığı olduğundan), ailenin diğer bireylerinde de bitlenme olup, olmadığı araştırılmalı ve bütün bitlenenlerin aynı anda tedavisi sağlanmalıdır.

4. Sağlık kuruluşunca önerilen tedavilere uyulmalıdır.

5. Kullanılan fırça ve taraklar baştaki bitin tedavisiyle birlikte ilaç içinde tutularak, kaynatılarak temizlenmelidir.

6. Giysilerdeki gövde biti için giysiler kaynar su ile yıkanıp, kızgın ütü ile ütülenmelidir. Eğer giysilere DDT gibi zehirli tozlar serpilirse vücutta emilerek zehirlenmeye yol açacağından elbiseler iyice yıkanmadan giyilmemelidir.

7. Su ve sabunla kişisel temizlik ( el, yüz, vücut temizliği) konularında titiz davranılmalıdır.

8. Başkalarına ait tarak, fırça, başlık, bere, atkı gibi eşyalar kullanılmamalıdır. Okula giden çocukların askıda palto, ceket, başlık gibi eşyalarını üst üste koymamalıdır.. Çünkü bitler oda ısısında günlerce canlı kalabilmektedirler. Öğrenciler birbirlerinin eşyalarım kullanmama konusunda da eğitilmelidir.

9. Tedaviler bittikten sonra bit yönünden aileler ara ara çocuklarını kontrol etmeli onların kişisel temizliği konusuna dikkat etmelidir.

Pernisiyöz Anemi (Habis Kansızlık) Nedir?

Pernisiyöz anemi, yani habis kansızlık tam olarak nedir?

Pernisiyöz anemi, geçmişi de kendisi kadar dikkate değer olan bir hastalıktır. Şaşılacak bir biçimde, ılıman iklimlerde yaşayan, elli yaş üstündeki beyazlarda çok sık görülmektedir. Bu çok önemli kan hastalığı, yüz yıldan daha önce, ilk bulunduğunda, Addison kansızlığı diye adlandırıldı ki, hemen bütün vakalarda öldürücüydü. 1926'da, mide suyundaki önemli bir faktörün eksikliğinden doğduğu anlaşıldı. Daha sonra, bu hastalığın en önemli nedenlerinden birinin B12 vitamini eksikliği olduğu keşfedildi.

Bugün, hastalık erken teşhis edilir ve dikkatle tedavi edilirse, başarısız bir tek vaka bile söz konusu olamaz. Bir mucize gibi, bir zamanlar yüzüne bakılmayan bir besin maddesi olan karaciğerin, bu hastalığın kontrol altına alınmasında etkili olduğu bulundu. Belirli aralıklarla verilen Bl2 vitaminine, yüksek derecede besleyici bir diyetin eklenmesi ve bunun demir ve minerallerle takviyesi sayesinde, pernisiyöz anemili hastalar yaşamlarını ve çalışabilir durumlarını sürdürebilirler. Bir zamanlar öldürücü olan bu hastalığın kontrol altına alınabilmiş olması en büyük bilimsel başarılardan biridir.

Rektum Kanaması Ne Kadar Önemlidir?

Hiç kuşkusuz, rektal kanamanın en sık rastlanan nedeni, hemoroiddir. Bütün eğitici kampanyalara rağmen, rektal kanamalarının "ciddi" olduğu korkusuyla bazı kimselerin hekime gitmekte gecikmeleri, şaşılacak bir durumdur. Ciddi olabilir, fakat çoğunlukla değildir. Hasta sorunun basit bir şey olduğuna ikna edilinceye kadar aylarca ölüm korkuları çeker. Birçoğu insanda, ameliyatın kaçınılmaz olduğu düşüncesiyle, doktora gitmekte gecikirler. Bu korkuyu yıllarca sömürmüş olanlar tarafından yapılmış pahalı ve "büyülü" ilaçlara yem olurlar. Kanamanın nedenini tam olarak bulmak için mükemmel yöntemler geliştirilmiştir.

Diyetler, dikkatli bakım, banyolar, ilaç fitilleri ve barsak işlevlerinin yoluna konulması hemoroid kanamalarını hafifletebilir. Lokal tedavi etkili olmazsa ancak o zaman ameliyat gerekir.

Kültür Alınması Nedir?

Boğaz ve burundan niçin kültür ve yayma proparat, yani froti alınır?

Sağlıklı ağız, boğaz, burun mukozası türlü türlü mikrop, virüs ve mantarlarla örtülüdür.

Mukoza tabakası ve bu küçük canlılar birbirlerine karşı saygılı bir mesafe içinde barışçıl bir yaşam sürdürürler. Gerçekten etkili bazı bakteriler bedenlerinde yaşar, dahası üreyip çoğalırken kendilerinin de sağlıklarının doruk noktasında kalabilmelerini anlamakta birçok kişi güçlük çeker.

Vücudun direnci azaldığında, bu bakteriler aradaki engeli yıkıp, mukoza altındaki dokulara saldırmaya başlarlar. Böylece hastalık yapan iltihap ve enfeksiyonlar meydana getirirler.

Burun, boğaz ya da yutaktan alınarak lam üzerine konulan bir yayma preparat, laboratuvara gönderilir ve mikropların üremesi için etüve (içerisinde belirli bir sıcaklığa ulaşılarak kurutma, mikrop üretimi ve dezenfeksiyon veya sterilizasyon gibi amaçlarla kullanılan alet)  konulur. Mikroskop muayenesi sonunda gerçek mikrop teşhis edilir.

Sonra, bu mikrobu en çabuk öldürecek olan özel antibiyotik ya da sülfamidi bulmak için ikinci bir test yapılır.

Aktif bir alerjinin varlığını gösteren belirli hücreler bu yayma preparatta mikroskopla çok defa doğrudan görülebilir. Habis hücreler bazen bu teknikle görülürler. Yayma preparatlar vücudun bütün öbür kısımlarından da alınabilir ve teşhiste son derece yararlıdırlar.

Biyopsi Nedir?

Biyopsi ne demektir?

Kelime, Yunancadan gelmektedir ve bios yaşam, opsis görme anlamındadır. Biopsi, bir doku parçasının mikroskop altında muayenesinde, içindeki hücre türlerini inceleme işidir.

Bir hastanede vücudun herhangi bir kısmından bir doku çıkarıldığında, en ayrıntılı bir biçimde incelenmek üzere hemen laboratuvara gönderilir. Doku özel eriyikler ile işlenir ve parafinin içinde saklanır. Sertleştikten sonra, ince dilimler halinde kesilir. Uzman patologlar bu kesilmiş parçaları mikroskop altında inceleyip habis hücreler ararlar. Bunlar bulunursa, patolog, kanserin derecesini saptayıp operatörün ve hekimin yapacakları tedaviye yardımcı olabilir.

Bazen ufacık bir örnek parça ağrısız şekilde çıkarılabilir ve tahlil için laboratuvara gönderilir. Biyopsi raporu olumsuzsa, yani habis hücrelere raslanmamışsa ameliyatı daha ileriye götürmek gerekmeyebilir. Biyopsi muayeneleri birçok hastalıkların teşhis ve tedavileri için değerli bilgiler sağlar.

Yaşlılar Neden Unutkan Olur?

Yaşlılarda mutlaka unutkanlık olur mu?

85 yaşındaki birine bakarsınız hafızası hemen hemen orta yaşlarda bir yetişkin gibidir, yine 85 yaşında bir başkasına bakarsınız şimdi söylediğinizi iki dakika sonra unutur.

Yaşlılarda genellikle beyne giden damarlar daralır. Bu, bazılarında daha belirgindir. Bu daralma olunca, beyne giden kan ve oksijen azalır ve beyindeki "bellek merkezi" iş görmez olur.

Yaşlılar çoğu kez, eski hatta çocukluğa kadar uzanan anılarını en ince ayrıntılarına kadar anımsarlar da, beş dakika önce ne yediklerini unuturlar.

Bu, aile için güç bir sorun olup, büyük bir sabır ve anlayış ister. Günümüzde beyindeki bu bellek merkezini yeniden canlandıracak ilaçlar vardır.

Yaşlanınca Boy Kısalır Mı?

Yaşlıların boylarının kısaldığı doğru mudur? Kemiklerinde değişiklik olur mu? Yaşlıların Boyu Kısalıyorsa Neden Kısalır?

Yaşlanmada, osteoporoz denen bir durum meydana gelir. Bu durum, daha çok, yetmişini ya da seksenini geçenlerde görülür. Kireci azalan kemiklerde erime olur.

Genellikle kırk beşinden sonra görülen menopozla birlikte bu erime başlar. Vücut ağırlığını taşıyan bacak kemikleri biraz eğrilebilir. Buna benzer değişiklik ve eğrilmeler belkemiğinde de olabilir ve "yaşlılarda boy kısalıyor" sanısını yaratır. Menopoza giren kadınlara uzun etkili kadınlık hormonu verilirse, bu kireç eksikliği azalmaktadır.


Kadında ve erkekte hormon düzeyleri korunabilirse, genel yaşlanma olayı geciktirilebilmektedir. Bu hormon tedavisinde doktorunuz karar vermelidir.

Yaşlılarda Ayaklarda Şişme

Yaşlıysanız, ayaklarınız günden güne şişiyorsa ve geceleri, şişliklerin üzerine bastırdığınızda çukurlaşıyor, sabah kalktığınızda, şişlikler kayboluyorsa...

Bu tür şişliklerin nedeni ciddi bir hastalık olmayabilir ama yine de tam bir muayene yapılmalıdır.

Varis ya da aşırı vücut ağırlığı, özellikle bütün gün ayakta duranlarda, bu tür şişliklere neden olabilir.

Kronik kalp ve böbrek hastalıklarında da ödem, yani şişlikler olur, fakat bunlar sürekli olup, günün çeşitli saatlerinde çeşitli biçimler almazlar.


Bu rahatsızlığınızın gerçek nedenini ortaya çıkarmak için hiçbir şey yapmadan, üzülmeye devam ederseniz, kendinize büyük bir haksızlık yapmış olursunuz.

Yaşlılarda Ayak ve Bacaklardaki Yaralar

Ayaklardaki ve bacaklardaki yaraların tehlikeleri nelerdir?

Bu yaralar, özellikle yaşlılarda, nedenleri erkenden anlaşılmazsa, büyük bir tehlike oluştururlar. Damar sertliği sonucu damarların daralmasıyla, dokulara giden kan ve oksijen azalır. Bu nedenle, dolaşım bozukluğu ve buna ek olarak şeker gibi kronik hastalıkları olanlar, ayaklarını yara bereden korumalıdırlar. Çünkü iyileşmeleri normal insana göre çok daha zordur, uzun zaman ister.

Arteriografi denen bir teknikle kan dolaşımı bozuklukları daha iyi incelenebilmektedir. Bu yöntemde, damara boyalı bir madde verilip bacak ve ayak damarlarının içindeki hareketi incelenir. Düzenli aralıklarla çekilen röntgen filmleriyle, kandaki boyanın akış hızı saptanır.

Bacaktaki derin damar ve varisler böylece hemen görülüp, birçok vakada, rahatsızlık ameliyatla düzeltilebilir.

Glokom Nedir Ve Ne Kadar Önemlidir?

Glokom nedir, ne derece önemlidir?

Glokom, göz küresi içindeki sıvının basıncının artmasıdır. Bu basınç, bir tonometreyle kolayca ve ağrısız olarak ölçülebilir.

Glokom, erken aşamada farkedilir ve yoğun bir tedaviye başlanırsa, görmeyi bozmadan kontrol altına alınabilir. Bunu öğrenmek de, size ve ailenize bir derece rahatlık verebilir.

Glokom, ne bir kanserdir, ne de bulaşıcı bir hastalıktır. Katarakt., yani göze perde inmesiyle bir ilişkisi yoktur, gözün mutlaka körlük yapması da gerekmez.

Glokom'u anlamak ve gereksiz korkulardan kurtulabilmek için, bunun nasıl bir şey olduğunu anlatalım. Göz küresinde özel bir sıvı vardır. Bu sürekli olarak üretilip, sonra incecik bir kanaldan drene edilir(boşaltılır). Birinci tip glokom'da, üretilen ve drene edilen sıvılar arasında bir dengesizlik vardır. Göz küresinin içinde birikip basıncı artıran sıvı, görmeyi bozar. Sıvının bol üretilip az boşaltılmasının çeşitli nedenleri vardır.

İkinci tip glokom, gözküresi içindeki küçük, duyarlı dokuların iltihaplanması ve yaralanması sonucu olur. Duygusal bunalım ve bozuklukların önemli bir rol oynadığı da söylenmektedir.

Glokom erken dönemde fark edilirse kontrol altında tutulma şansı var demektir. Özel ilaçlar ve göz damlalarıyla göz içi basıncı kontrol altına alınabilir ve gözün görme işlevi devam edebilir. İlaçlar tek başına tedavi  için yeterli olmadığında ameliyata başvurulur. Bu şekilde hastalığın ilerlemesine engel olunabilir.

Bebeğin Ateşi Yükseldiğinde Ne Yapmak Gerekir?

 Bebeğin Ateşi Yükselince Ne Yapmalı ?
Yenidoğan bebekler ve çoğunlukla 6 aylıktan büyük çocuklarda yüksek ateşe bağlı havale görülebilir. Havale özellikle erkek çocuklarda daha sık gerçekleşir. Çocukta herhangi bir nedenle ateş yükselmesi olunca çoğu anneler çocuğunu üşütmek korkusu ile kat kat giydirip üzerini sıkıca örtmektedirler. Böyle yaptıklarında bilmeyerek çocuğunun ateşinin daha çok yükselmesine neden olmakta ve hatta çocuklarının havale geçirmelerine sebep olabilirler. Üst üste geçirilmiş havaleler beyinde zedelenmeye yol açabilirler.

Bebeğin Ateşi Nasıl Düşürülür?

Anneler, çocuklarının ateşi yükselince hemen soymalı, kol ve bacaklarını ılık suyla yıkamalı, kasıklarına, koltuklarına, boynuna, kolonya, sirke ya da ispirto ile ıslatılmış bezler koyarak ateşi düşürmeye çalışmalıdır. Ateşli çocuğun sıkı sıkı örtülmemesi gerektiğini, hatta üzerinin açılmasının daha yararlı olduğunu unutmayın.

Çocuk olan her evde aspirin bulunmalıdır. Ateşi olan küçük çocuklara 6-8 saat aralıklarla 1-2 adet çocuk aspirini verebilirsiniz. Hala ateşini düşüremiyorsanız bir doktora götürmelisiniz. Ayrıca su kaybına karşı çocuğunuza yeterince su vermelisiniz.

Bebeğim Sürekli Ağlıyor Diyorsanız...

Çocuğunuz sürekli bir şeyler istiyorsa ve bunun için ağlıyorsa, öncelikle kendinize yardımcı olacak yöntemler bulmalısınız. Zaman buldukça dinlenmelisiniz. Bebeğinizin gece bakımını eşinizle nöbetleşe yapabilirsiniz.

Olabildiğince sakin olunuz. Bebeğinizin sizinle birlikte olma tutkusuna alışmaya çalışınız. Bebeğiniz uyanıkken onun yanında olunuz. Onu koltuğuna, iskemlesine veya beşiğine oturtarak sizin yaptıklarınızı izlemesin sağlayınız.

Ağlayan bebeğin yanına giden anne ve babasının duygusuzluğu ya da tepkisizliği çocuğun gelecek yaşamında başkalarıyla bağlılığında da sorunlar yaratabilir. Bebeğinizle ilgilenirken bunu isteksiz yapmanız bile bebeğiniz henüz çok küçük olsa da bu durum beynine işler. Bebeğinize fazla ilgi gösterirseniz şımarır diye düşünmeyin. Bebeğin şımarması diye bir şey yoktur. Ona doğruyu yanlışı kızarak değil tatlı dille anlatın. O konuşamasa bile, tatlı dilinizle konuşmanızda sizi anlayacaktır.

Ağlamanın nedenlerini merak ediyorsanız "Çocuklarda, Bebeklerde Ağlama ve Nedenleri" ve "Bebeğinizi Sakinleştirmeniz İçin Yöntemler" yazılarını üzerine tıklayarak okuyabilirsiniz.

Çocuklarda, Bebeklerde Ağlama ve Nedenleri

ÇOCUĞUNUZ BİLMEDİĞİNİZ BİR SEBEPTEN DOLAYI MI AĞLIYOR? BEBEĞİNİZ ÇOK MU AĞLIYOR? Cevaplar için bu yazıyı okumanızı öneririz.

Her çocuk ağlar, ama bazıları daha sık ve fazla ağlar; ağlayan çocuk duygularını bu yolla iletir. Kısa bir süre sonra siz onun ağlamasını yorumlar, bunun bir hastalık belirtisi olup olmadığını anlarsınız. Altı aylık oluncaya kadar, bebeğiniz uyanık olduğu saatlerde, yer içer, birtakım sesler çıkararak, gargara yapar gibi ifadelerle çevresiyle iletişim kurar. Altı aydan sonra bebekler uyanınca, kendilerine göre bir takım oyunlar uydurarak çevreleriyle ilgilenirler. Oyun oynamak yerine durmadan ağlayan çocuklar, aşırı istekli olabileceği gibi, diş çıkarıyor olabilirler; bıkkınlık duygusunda otabilirler. Çocuklar genellikle, beslenince karınları doymuşken ağlamazlar. Günün belirli saatlerinde ağlayan, ağlamasını kesmeyen çocuk kolik olabilir. Bebekler, belirli nedenlerden ağlarlar. Hastaysa, bir yerinde bir rahatsızlık varsa, ya da sinirli olunca ağlarlar.

ÇOCUĞUN AĞLAMASI NORMAL MİDİR?

Çocuğun ağlaması normaldir. Aşırı ağlayan bebekler annelerini yorar ve kızdırırlar. Ağlayan bebekleri bu nedenle hırpalamamak gerekir

AĞLAYAN ÇOCUĞUNUZ İÇİN İLK OLARAK NELER YAPABİLİRSİNİZ?

1. Çocuğunuzu kucağınıza alın; istiyor, bununla sakinleşiyorsa ağzına emziğini verin.

2. Çocuğa mama verin; mamasını yemişse, bir kaşık kaynamış soğuk su verin.

3. Çocuğunuzun altını değiştirin, çok sıcak veya çok soğuk olup olmadığını kontrol ediniz.

DOKTORA GİTMEK NE ZAMAN GEREKİR?

Çocuğunuzun ağlaması alışılmışın dışındaysa ya da ishal, ateş veya kusma gibi hastalık belirtileriyle beraber ise bir doktora danışmanızda yarar vardır. Çocuğun rahatsızlığı sizi canınızdan bezdirecek hale gelmişse bir uzman doktora başvurmanız gerekir.

Doktor, çocuğunuzun ne kadar ağladığını bilmek isteyecektir. Hasta olup olmadığını anlamak için onu muayene edecektir. Bebek sağlıklıysa, doktor endişelenecek bir durum olmadığını söyleyip sizi sakinleştirecektir.

Neden Hıçkırırız?

Haftalarca süren hıçkırıklar neden olur? Bunlar nasıl önlenebilir?

Hıçkırıklar, hiç de sanıldığı gibi basit olmayıp, çok rahatsız edicidirler.

Karın ve göğüs boşluklarını ayıran diyafram kasının birdenbire kasılmasından olurlar. Beyinden boyuna ve göğüse inen sinirler de bunda rol oynayabilirler.

Özellikle frenik siniri, diyafram sinirini oluşturup, bazen çok soğuk ya da çok sıcak besinlerden tahriş olarak bir hıçkırığa yol açabilir. Bu durum uzarsa insanı canından bezdirir. Yemek borusu, mide, barsak hastalıkları, zatülcenp (akciğerde su toplanması), alkolizm, heyecanlar, hıçkırığı doğuran nedenlerden sadece bazılarıdır.

Hıçkırığı olan herkesin, bunu kesmek için kendini! göre denediği bir yöntem vardır. Hiç durmaksızın bir bardak soğuk birayı içmek, bunaltıcı bir havada hiç de kötü bir şey değildir. Bir bardak soğuk su da aynı işi yapabilir. Bir kese kağıdının içine tekrar tekrar soluk alıp vermek de karbondioksit yoğunluğunu artırdığı için aynı işi görebilir.


Buz parçaları ya da katı ekmek yutmak, burnu sımsıkı bastırıp kapatmak, enfiye çekip aksırmak, gözyuvarlakları üzerine baskı yapmak, hıçkırığı kesebilir.

Buna karşı günümüzde bir takım ilaçlar vardır. Dikkatle seçilmiş vakalarda, bu konuda uzman olan doktor, psikolog, ruh doktoru tarafından yapılacak ipnotizmayla da başarılı sonuç alınabilir.

Çok Sinirlenmek Bedene Zarar Verir Mi?

Şiddetli öfke ve üzüntüler, bedensel rahatsızlıklar yapabilir mi?

Duygular, bütün bedensel bozukluklarda önemli bir rol oynarlar. Bu, psikosomatiğin temel kuralıdır. Psiko (ruh) ve soma (beden) hastanın sağlık durumunu belirleyen bütünü oluştururlar.


Hastalığında duygusal etken bulunmayan hasta sayısı azdır. Bazıları bunu gizler, bazısı açıkça ortaya koyar, ama hastaların ayrıcalıksız hepsinde hastalığıyla ilgili bir kaygı vardır.

Öfke, huzursuzluk, korku, kaygı, hiç kuşkusuz, vücudun normal çalışmasını aksatır.

Ruhsal sorunların astım, mide ülseri ve ülseratif kolite yol açtığı bilinir. Kalınbarsak hastalıkları ruhsal durumla özellikle ilgilidir.

Kabızlık, ishal, karın rahatsızlıkları, başağrıları, özellikle migren, bu hastalıklardandır.

Öfke ve huzursuzluğun zararları anlatılabilirse, hastalar belki bunlara karşı ruhsal bir çözüm bulmak konusunda ikna edilebilirler.

Mide Guruldamasının Sebepleri Nelerdir?

Sessiz bir ortamdayken insanı rahatsız eden mide gurultuları neden olur?

Bu gümbürtülü sesleri cana yakın kılabilecek tek yanları, tıbbi adlarıdır. Midede ya da barsaklarda sıkışan havanın çıkardığı bu gurultulu seslere borborigmus denir.

Toplantılar ve benzeri sessiz ortamlar bu seslerin çok sevdiği yerlerdendir. Böyle bir durum oldu mu, yanımızdaki kişiye dik dik bakarız ve bu acayip sesin bizimle ilgisi yokmuş düşüncesini uyandırmaya çalışırız.

Aslında, bağırsakta her zaman hava vardır. Doktorlar dinleme aygıtıyla bunu dinlerler. Bazen bu sesin önemli bir anlamı vardır. Borborigmus ise çoğunlukla önemsizdir. Ama uzun zaman direnirse, nedeni araştırılmalıdır. Özellikle çabuk yiyen ve yerken heyecanlı konuşmalar yapan birçok kişide, kronik hava yutma vardır.

Çarpmayla Olan Morluklar Nasıl Geçer?

Başta, sert bir cisimle yapılmış ve morarmaya başlamış bir darbeye karşı ilk önlem olarak ne yapılmalıdır?

Vücudun herhangi bir yerindeki morarma, bir damar yırtılmış ve yumuşak doku içine kan sızmış demektir. İlk iş, yaralanan yerin üzerine bastırmaktır. Sonra, kan sızıntısını azaltmak için buz torbası konmalıdır. Bu iki önlem bir arada, çok iyi sonuç verir.

Yarım saat ya da daha uzun süreli basınç sonunda kanama durunca, zedelenmiş dokuların iyileşmelerini hızlandırmak için bu kez sıcak kompres yapılmalıdır. Böylece, deri altındaki kanın geri çekilmesi de kolaylaşır.

Yaralanmadan sonra, kanın daha çabuk emilmesini sağlayan tablet biçiminde bir enzim kullanılmaktadır. Bu enzimler, çok karmaşık bir yoldan, şişkinliği azaltıp, ekimoz dediğimiz bu morlukların bir an önce kaybolmasına yardımcı olurlar. Bunun dışında bazı morluğun iyileşmesini hızlandıran bazı kremler bulunur.

Fobi Nedir? Fobi Herşeyden Korkmak mıdır?

Fobi, herşeyden korkmak demek midir?

Fobi sözcüğü, Yunancada korku anlamındaki phobos'tan gelir.

Bu, genellikle, belirli bir şeyden korkmak anlamındadır. Türlü korkulara göre türlü fobilerden söz edilir.

Yüksek yer korkusu akrofobi, gece korkusu niktofobi, yabancı korkusu ksenofobi'dir.

Kanser korkusu kanserfobi, kapalı yer korkusu klostrofobi'dir.

Taze hava esintisinden korkmak aerofobi'dir. Fobi tipleri çok çeşitli ve gariptir. Yıldızlardan korkmak anlamında astrofobi bile vardır.

Sayısız fobi vardır ve bunların birçoğu, günlük hayatını sürdürebilen kimselerde görülür. Ama bazen o kadar şiddetli olur ki, kişinin yaşamını tümüyle etkileyip değiştirir.

Uyurken Bacağa Kramp Girmesi

Baldır krampları neden olur, bir çaresi var mıdır?
Çoğumuz derin, rahat uykumuzdan, ani, ağrılı bir bacak krampıyla uyanmışızdır. Bir kaç dakika bile sürse bu bacak krampları insanı perişan eder.

Atletlerdeki gibi, uyanıkken bile, ağrılı ve insanı telaşlandıran kramplar olabilir. Kramplar, bacak kaslarına kan ve oksijen taşıyan atardamarların daralmasından ya da spazmından olabilir. Bunun nedenleri çok çeşitlidir. Yaşlılarda damar sertliği de önemli bir rol oynar.

Bacak kramplarının birçok basit nedeni vardır. Sıkı çorap lastikleri, sıkan ayakkabılar gibi dolaşımı zorlayan nedenlerle bile olabilir.

Büyük çoğunlukla, gece krampları tehlikeli olmaktan çok rahatsız edicidir. Bununla birlikte, uzun sürerse gerçek neden bulunup bu rahatsızlık giderilmelidir.

Ağrılı bir kramp sizi uyandırdığında, o bölgeye vurmak, bastırmak gibi yanlış yöntemler denemeyin. Bu saçma zorlamalar olmadan da, zaten o bacağın derdi kendine yetmektedir.

Daha iyisi, yavaş yavaş yürümeye ya da hafif hafif masaj yapmaya çalışın. Krampı doğuran kan damarlarındaki spazm hemen geçer. Genellikle, siz rahat olursanız, spazm da rahatlayıp gevşer.

Ağrı sürerse, nemli, sıcak havlu koymak iyi gelebilir. Bazen, doktor tavsiyesiyle uyumadan önce alınan kinin (kınakına ağacının kabuğundan elde edilmekte olan bir alkaloid madde), tekrarlayan spazmlara iyi gelmektedir.

Aramalar: gece uyurken ayağıma kramp giriyor, yatarken bacağıma çok ağrılı kramp giriyor

Trişin Nedir? Bulaşıcı Mıdır?

Trişin bir parazittir. Yuvarlak bir kurttur. Çiğ ya da iyi pişmemiş domuz etinden bulaşır. Bazen ayı etinde de bulunur.

Et yenince bunun kurtçukları, kan dolaşımına karışıp, vücudun çeşitli doku ve organlarında yerleşirler. Kaslara girdiklerinde, orada kalsiyum birikintisi meydana gelir ve kas hareket edince ağrılar olur.

Vücudun çeşitli kaslarına yerleşebilir ve her zaman tehlikeli olmasa da, tatsız sıkıntılara yol açabilir. Domuz etinin yenmesinden belirtilerin başlamasına kadar geçen kuluçka devresi, 7-14 gün arasındadır.

Belirtileri o kadar garip ve değişiktir ki, doktorlar, göz kapakları şişmiş ve bağırsaklarından rahatsız hastalar bir de domuz eti yediklerini söylerlerse, bu hastalıktan kuşkulanırlar. Kan tahlilleri teşhiste de yardımcı olabilir.

Bazen herhangi bir kastan alınan bir parça, yani biyopsiyle parazit aranabilir. Bulaşıcı değildir. Ailenin birçok üyesinde birden görülmesi, iyi pişmemiş domuz etinin, aynı zamanda yenmesindendir.

Çocuklarda Parmak Emme Huyu

ÇOCUĞUM PARMAKLARINI EMİYOR, BU HUYUNDAN NASIL VAZGEÇİREBİLİRİM?



Parmak emme, çocuklarda hemen hemen her zaman daha fazla bir güvenlik gereksinimi içindeyken, bir huzur ve haz duygusu verir. Onu utandırarak bu huyundan vazgeçirmeye çalışırsanız, daha çok parmağını emmesine neden olacak bir savunma durumuna itmekten başka bir şey yapmamış olursunuz. Böyle zamanlar ona sevildiğini, istendiğini kendisine hissettirmenin tam zamanıdır.

Eldiven, parmaklık, sargı, parmaklara acı sürmek gibi önlemler, çocuğu daha da kötü duruma itip, tedavisi daha zor ruhsal bozukluklara yol açar.

Kendisine sevgi göstermeğe devam edin. Kızmak yerine cesaret verirseniz ve anlayış gösterirseniz ona destek olursunuz ve sonunda çocuğunuz parmak emmeyi kendiliğinden bırakacaktır. Uyurken parmağını emen çocuklarınızın yanına oyuncak bir ayı gibi benimseyebileceği objeleri koymak onun rahatlamasını sağlayacaktır. Bu yaptığı hareketin sağlığı ve gelişimi açısından sakıncalı olduğu iyi ifadeler kullanılarak çocuğa anlatılmalıdır. Böyle bir durum kesinlikle anne ve çocuk arasında çatışmaya dönüştürülmemelidir.

Sabırla, bu huyun kaybolacağına ve sonunda kendisinin bu işten mutlu, sağlıklı bir genç olarak çıkacağına inanabilirsiniz.

Ağız Yarası Olan Çocuğunuz İçin Ne Yapabilirsiniz?

ÇOCUĞUNUZDA AĞIZ YARASI VARSA DİKKAT ETMENİZ GEREKENLER

1. Ağızdaki yaraların çok acı verdiği zamanlarda sıvı gıdalar vererek çiğnemeyi en alt düzeye indirin. Çocuğunuzun çok az yemesine aldırmayın.
2. Sıcak, tuzlu ve asitli besinler vermeyin. Dondurma ve yumuşak yiyeceklerle karışık besinler veriniz.
3. Dudaklarını, yanaklarını, yemesine, ısırmasına izin vermeyin. Böylece yanak içlerini, dudak kenarlarını yaralamaktan korumuş olursunuz.
4. Dişlerinde bir sorun varsa diş doktorunuza giderek çocuğunuzun tedavi olmasını sağlayın.
5. Yaraların iyileşmesini hızlandıracak piyasada bulunan bir takım solüsyonlar kullanılabilir.
Not: Bir avuç havuç yaprağıyla hazırlanan çayla ağzın günde üç kez yıkanmasında yarar vardır. (Bir takım araştırmalar neticesinde önerilmektedir. Yararlı olacağına inanıyoruz.)

Ağız Yarası İçin Doktora Başvurmak Gerekir Mi?

AĞIZ YARALARI İÇİN DOKTORA GİTMEK GEREKİR Mİ?
Bu yaralar çok acı veriyor, uyguladığınız tedavi yararlı olamıyorsa ve sık sık yara oluşuyorsa bir doktora baş vurun. Yaralar sivri bir dişten oluşuyorsa, çocuğu dişçiye götürün, dişin kenarları düzeltilsin.

AĞIZ YARASI İÇİN DOKTORUNUZ NE YAPACAKTIR?
Doktor iltihap için bir merhem önerebilir; bu tür merhemler tükürükte erimez ve yaralar üzerinde kalır; yaranın iyileşmesini sağlar. Çocuğunuzun ağzında bu tür yaralar sık oluşuyorsa doktor çocuğa kan testleri uygulayabilir. Psikolojik bir problemi ile ilgili olup olmadığına bakabilir. Çocuğunuzda çok şiddetli ağrılar oluyorsa ya da yarası büyük boyutlarda ise kimyasal koter kullanarak yarayı yakmayı önerebilir. Sürekli tekrarlayan ağız yaralarında, size ağızdan alınan hap formunda ilaçlar reçete edebilir. (Öncelikle başka bir hastalığının olup olmadığını araştıracaktır.)

Bebeklerde, Çocuklarda Ağız Yaraları

AĞIZ ÜLSERLERİ (AĞIZ YARALARI)
Ağız yaraları oldukça çeşitli biçimde karşımıza çıkarlar. Bazen, zararsız olarak meydana gelen bu yaraların ağrılı olanlarına rastlanır. Dilde, diş etlerinde, ağız kenarlarında krem beyazlığında yaralardır, öylesine ağrılı yaralardır ki bunlar çocuk yemek yemekten kaçınır. Çocukların ruhsal bunalımlarıyla da ilgili olan bu yaralar okula başlama dönemlerinde, çocukların ruhsal gerginliklerine neden olabilirler. Travmatik yaralar, yanak içlerinde, bir darbe sonunda, yanağın ısırılmasıyla, dişin sert keskin bir bölümünün yanağa sürtünmesiyle oluşabilir. Bu yaralar, acıyan lekeler şeklinde başlar ve diğerlerinden daha da büyüktür. Giderek, son derece sızılı sarı bir krater görünümü alır; yapılan tedavilere rağmen çok yavaş iyileşir. 10-15 günden önce tedavi edilemezler. Ağızda, damakta, diş etlerinde virüs nedeniyle beyaz kabarcıklar oluşur, bunlar acı veren pamukçuk haline gelebilir.



AĞIZ YARALARININ ÖNEMİ
Ağız yaraları çok ciddi sağlık sorunları değildir ancak çok acı vermeleri halinde çocuğunuzun beslenmesini engeller. Ayrıca oluşturacağı ağrılar çocuğunuzun tüm neşesini kaçırabilir.

AĞIZ YARALARININ BELİRTİLERİ
• Dilde, diş etlerinde, ağzın içinde krem beyazlığında ufak kabarcıklar.
• Genellikle yanağın içinde ortaları sarı küçük kırmızı lekeler.
• Bazan ateşin çıkmasına neden olan beyaz kabarcıklar.
• Yemek yemenin getirdiği acıdan kaynaklanan iştahsızlık.
• Çocuğunuz konuşamayacak kadar küçükse ve ara ara nedenini anlayamadığınız bir huzursuzluğu oluyorsa ağzının içini kontrol ediniz.

AĞIZ YARASINA KARŞI NE YAPILABİLİR?
1. Çocuğunuz ağzındaki rahatsızlıktan şikayet edince bunun yaradan kaynaklanıp kaynaklanmadığını araştırınız.
2. Yara, ağzın, yanağın içindeyse, buna neden olabilecek kırık diş, bir tarafı keskinleşmiş, sivrilmiş diş olup olmadığına bakınız.
3. Yara, beyaz kabarcıklar görünümündeyse, bunları bir mendille (temiz) hafifçe temizlemeye çalışın. Altlarında kırmızı ve yara görünümünde lekeler varsa, bu pamukçuk kaynaklı ağız yarası olabilir.
4. Parmağınızın üzerine bir miktar antiseptik kremlerden alıp hafifçe sürün, gliserin de sürülebilir. Çocuğunuza çocuk aspirini veya parasetamollü şurup da verilebilir.
5. Mama ile beslenen bebeğinizin damağında travmatik yara (darbe veya vurulmadan oluşabilir) varsa, mama şişesinin emziğini inceleyin, çocuğunuzun duyarlı ağzına sert gelmiş olabilir, böylece yara meydana gelmiş olabilir.

Bu konuyla ilgili yazılar için aşağıdaki "BENZER KONULAR" a göz atın.
Aramalar: çocuğumun ağzında yara çıkıyor, ağızda çıkan yaralar neden çıkar? ağzımda sürekli yara çıkıyor bunlar neden çıkıyor?

Bebeklerde Gözde Çapaklanma

BEBEKLERDE, ÇOCUKLARDA GÖZÜN ÇAPAKLANMASI VE NEDENLERİ
Bebeğin yaşamının ilk haftasında gözlerinin çapaklanması olağandır. Göz çapaklanması neden olur dersek, doğum sırasında daima göze yabancı bir madde örneğin "amnion" sıvısı gözlerin çapaklanmasını hazırlayabilir. Bebeğinizin gözlerinden cerahat sızar, uyandığı zaman göz kapaklarının birbirine yapışmış olduğu izlenir.

GÖZ ÇAPAKLANMASI BİR HASTALIK BELİRTİSİ MİDİR?
Çapaklanan göz önemli bir sorun değildir; bebeğinizin göz sağlığı için de tehlike arzetmez. Ama, daha sonra gelebilecek "conjunctivitis" hastalığının önlenmesi bakımından önem arzeder.

GÖZ ÇAPAKLANMASININ BELİRTİLERİ
* Gözün birinin veya her ikisinin iç köşesinden cerehat gibi bir akıntının gelmesi.
* Bebek uyandığında göz kapaklarının birbirine yapışık olması.

BEBEĞİNİZİN GÖZÜ ÇAPAKLANDIYSA NE YAPABİLİRSİNİZ?
* Her iki gözü, kaynatılıp ılıtılmış suyla, her biri için ayrı pamuk kullanarak temizleyiniz. Silmeyi, gözün dış köşesinden başlayıp aşağıya doğru yapın.
* Bebeğinizi, hasta gözü yukarıda kalacak biçimde yan yatırın öylece uyutun. Aksi halde, öbür gözü de yatak çarşaflarının sürtünmesiyle mikrop kapabilir.

ÇAPAKLANMA İÇİN DOKTORA GİTMEK GEREKİR Mİ?

Çocuğunuzun göz küresi kızarmışsa, derhal doktora başvurun. Çünkü "konjunktivitis" tehlikesi olabilir. Çapaklanma 24 saatte geçmezse, hemen bir doktora başvurun.

DOKTOR NASIL BİR TEDAVİ UYGULAYACAKTIR?
Gözde bir enfeksiyon söz konusuysa, doktor günde 3-4 kez uygulamanız için size bir göz damlası verecektir; göz merhemi vermesi olasılığı da vardır.

GÖZ ÇAPAKLANMASI İÇİN NELER YAPILABİLİR?
* Bir akıntı halinde bebeğinizin gözünü sık sık yıkayın.
* Sağlam gözün de hastalanmaması için yatak takımlarını sık sık değiştirin.

Aramalar: bebeğimiz gözü devamlı çapaklanıyor, çocuğum her sabah kalktığında gözü çapaklanmış oluyor, göz çapağı nasıl geçer

Saçlarda Kepek Sorunu

SAÇLARDA KEPEK SORUNU

Saçlardaki kepek için piyasada bulunun yüzlerce "%100 garantili" şampuanlara ve değişik tedavilere rağmen niçin yine de çoğumuz saç kepeğinden kurtulamıyoruz?

«Yüzde yüz etkili» kepek ilacı yapımcılarının heyecanlı sözleri ile ilaçlarının etkinliği arasında büyük farklar vardır. Kuşkusuz, bazı ilaçların bazı kimselere biraz da olsa faydası vardır fakat ilaçların hiçbiri sorunu tam olarak çözmez.

Kepek, seboreik dermatitis olarak bilinen bir tür deri tahrişi ya da enfeksiyonudur. Gerçek nedeni bilinmemektedir. Bu deri ve saçlı deri hastalığının «kepeklenme» genel adı altında birçok türü vardır. Bu yüzden, bu sıkıcı ve sosyal yönden tatsız hastalığı çekenler, önce bir deri doktoruna başvurmalıdırlar.

Birçok vakada saçlı deriyi yıkamak ya da yağlamak, en basit çözüm olabilir. Cilt doktorları daha yararlı ilaçların birçoğunun formülünü tam olarak bilirler ve kime hangisinin daha iyi geleceğine karar verebilirler. Uygun biçimde kullanıldıklarında, kepekleri en aza indirebilen ve alttaki cilt hastalığını etkileyebilen ve cildin nem dengesini tutan çok iyi sabun, deterjan ve kükürtlü şampuanlar vardır.

Aramalar: saçlarım sürekli kepekleniyor, saçlardaki kepekten nasıl kurtuluruz? kepek sorunu için ne yapmak gerekir?

Mide Gurultusu Neden Olur?

MİDE GURULTUSU, NEDENLERİ VE MİDE GURULTUSUNU ÖNLEMENİN YOLLARI

Mide gurultusunun, kulağa daha hoş gelen tıbbi bir adı vardır: Borborigmus. Bu gurultular kalınbağırsakta gaz birikmesinden olur. Bu gaz birikmesi, çoğunlukla, yeme, içme sırasında hava yutmayla başlar. Çok çabuk yemek ve içmekten kaçının. Yemek sırasındaki hızlı, heyecanlı konuşmalar, hava yutulmasını kolaylaştırır. Yine yemek sırasındaki üzüntüler de hava birikimini kolaylaştırır. Derin iç çekme ve kendimizi zorlayarak geğirmemizin arkasından da hava yutma olur. Emilmemiş su ile hapsolan hava, gurultu sesini verir.

Eğer yüksek sesli inatçı gurultular varsa, doktora giderek bir bağırsak hastalığının erken belirtisi olup olmadığı araştırılmalıdır. İnce ve kalınbarsaklarda yapılacak röntgen araştırmalarıyla neden bulunup gereken tedavi uygulanmaya başlayabilir.

Aramalar: karnım çok gurulduyor, mide neden guruldar? mideden sürekli sesler gelmesi

Hıçkırık Nasıl Kesilir? Hıçkırık Nasıl Durdurulur?

Hıçkırık Nasıl Kesilir? Hıçkırık Nasıl Geçer?

Hıçkırık, diaframın kasılmalarıdır ve çoğunlukla kendiliğinden geçer. Gerilimler ve tedirginlikler hıçkırığı arttırabilir. Uzmanlar haha ilk belirtide, bilinen şu yöntemlerden birini uygulamanızı tavsiye ediyor: Bir bardak soğuk suyu duraklamadan için, sert bir ekmek kabuğunu çiğneyin ya da yirmi saniye için soluğunuzu tutun. Bunlar da yarar sağlamazsa, ağzınızı ve burnunuzu sıkıca bir kâğıt torbanın içine sokarak soluk alıp verin. Böylece torbanın içinde karbon dioksit yoğunlaşır ve çoğu kez hıçkırık kesilir.

İnsanlar Neden Rüya Görür?

İnsan Neden Rüya Görür?

Yıllardır her gece anlamsız rüyalar görmekteyiz. Bir zamanlar, rüyaları değerlendirmek o kadar zordu ki, konu tümüyle bir köşeye atılmıştı. Bu durum, kendi masal ve saçmalıklarını uyduranların sömürüsüne meydanı boş bıraktı. Yaşantılarını kehanetlere ve gördükleri rüyalarının yalan yanlış yorumlanmasına göre ayarlayan saf kişilere "rüya kitapları" satıldı. Halen günümüzde de bu saf insanlardan dolayı büyük bir gelir kapısı olduğu için bu rüya kitapları, rüya tabirleri web siteleri uzun bir süre aramızda olacaklar gibi gözüküyor. Bu tabirler o kadar anlamsızdır ki gördüğünüz nesneyi anlatan hem olumlu hem olumsuz yüzlerce kişi tarafından yapılan yorumları görürsünüz. Ve bunlardan elbet biri tam sizin aradığınız yorumdur ve siz onu tutar kendinize oracıkta yapıştırıverir siniz.

Bugün rüyaların incelenmesi, psikolog ve psikiyatristlerin ilgi alanına girmektedir. Küçük çocukların uykuda göz kapaklarının altında hızlı göz hareketleri olduğu fark edildiğinde bu sorun başladı. Bugün, hızlı göz hareketleri ile rüyalar arasında kesin bir bağlantı olduğu bilinmektedir.

"Rüyaların ustası" Dr. Slgmund Freud'un temel görüşü, şimdi daha önce sağlanamayan bilimsel çalışmalarla desteklenmektedir. Kısacası, Dr. Freud'a göre rüyalar, kişilerin iç çatışmalarının dışarıya yansıtılması olarak görmüştür.

Şu anda kabul edildiğine göre, bazı rüyalar, normal, sağlıklı uykuya karışan baskıları temsil etmektedirler. Bu nedenle, rüyalar, bazı kimselerin beş saatlik uyku ile yetinebilmelerine karşılık başkalarının nasıl olup da on saat uyudukları halde güçlükle kalkabildiklerini açıklamakta büyük kolaylık sağlayabilirler.

Rüyalar sizi boşuna yoruyorlarsa, o zaman, psikolojik yönden öğütlere gereksiniminiz var demektir. Böylece, bilincinizin daha derin tabakaları gün ışığına çıkarılabilir. Bu alanda uzman olan bir kimseye danışıldığında açıklamanın bazen ne denli basit olduğu, şaşılacak bir şeydir. Rüyalarla ilgili bilimsel çalışmalar günümüzde de hala devam etmektedir.

Yapay (Suni) Döllenme İle Çocuk Sahibi Olmak

Çocuk sahibi olamayan çiftlerde sorun eğer kadından kaynaklı değilse ve kadının gebe kalmasını önleyecek herhangi bir problem yoksa doktor yapay döllenme tavsiye edebilir.

Bu işe girişmeden önce, yapay döllenmenin ruhsal ve yasal yanlarını soruşturmalı ve okumalısınız. Bu hassas konuda sizi aydınlatabilecek birçok tıbbi, psikolojik ve hukuki kaynak vardır.

Kocanız kısır olduğu için, doktorunuzun size verilecek bir sperm bulması gerekir. Ahlaki ve hukuki sorunların doğabileceği açık olduğundan ortaya çıkabilecek mutsuzluklardan kaçınmak için, bu konuyu eşinizle aranızda ayrıntılı bir biçimde konuşmalısınız. Ayrıca doktorunuzla ve hatta bir psikologla da konuşmanız gerekebilir. Pek çok çiftin başlangıçtaki mutlulukları öngörülemeyen sorunlarla gölgelenmiştir.

Erkeklerde Kısırlığın Önemli Nedenleri Nelerdir?

Erkeklerdeki kısırlığın en önemli nedenleri şunlardır;


Erkekte, sperm yokluğu, spermin azlığı, spermin hareket eksikliği başlıca nedenlerdir.

Bazı gelişme bozuklukları da erkeklerde sperm üretimini engelleyebilir. Testis iltihapları ve varikosel gibi rahatsızlıklar da kısırlık yapabilir.

Genellikle, bilinenin aksine çocuğu olmayan çiftler de erkeğin kusurlu olması daha sık görülen bir olaydır. Erkeğin kısırlıkta ki kusurunun %40 kadar olduğu sanılmaktadır.

Kısırlık nedeninin araştırılmasında, spermin mikroskobik muayenesinin yanı sıra, hormon araştırma testleri de yapılmaktadır. Spermi taşıyan sıvının asit dengesi ve kimyasal analizi de çok önemlidir.

Çocuklarda Kansızlık (Anemi)

KANSIZLIK (ANEMİ)
Çocukların beslenmesinde demir içeren hayvansal besinlerin (et, yumurta gibi) yetersiz oluşu, demirin daha çok tahıl ve sebzelerden sağlanmasına bağlı olarak bağırsaktan demir emiliminin düşük olması, barsak parazitleri veya herhangi bir nedenle vücutta kan kaybına bağlı olarak kansızlık görülmektedir.



Kansızlıkta kan hücreleri içindeki demiri taşıyan hemoglobin miktarının azalması söz konusudur. Hemoglobin düzeyinin ölçümü ile kansızlığın derecesi ortaya konulur.

Normal ilkokul çağındaki bir çocuğun hemoglobini %11 gram olmalıdır. Bunun altındaki değerler kansızlık olarak nitelendirilir.

KANSIZLIĞIN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Kansızlığı olan çocuklarda halsizlik, solukluk, çabuk yorulma gibi belirtiler ortaya çıkar. Hemoglobin dokulara oksijen taşımaktadır. Kansızlık olduğunda hemoglobin düzeyi düşer, vücudun oksijen ihtiyacı karşılanamaz ve bu nedenle kaslarda çabucak yorgunluk ve halsizlik başlar.

Kansızlığı olan çocukların bulaşıcı hastalıklara karşı direnci azalmakta, sık hastalanmaktadırlar. Ayrıca, kansızlık, iştahsızlığa ve sık hastalanmaya yol açtığından beslenmenin de bozulmasına sebep olmaktadır.

Kansızlığı olan çocukların dikkati azalmakta, derslerinde de başarısız olmaktadırlar. Uzamış kansızlık gelişme geriliğine de yol açabilir.

KANSIZLIKTAN NASIL KORUNULUR? KANSIZLIK NASIL GEÇER?
1. Yüksek demir içeren birinci grup (et, yumurta, tavuk, baklagil, yağlı tohumlar) yiyeceklerin yeterli miktarda alınması, hayvansal demir kaynaklarının tercih edilmesi gerekir.
2. Bağırsak parazitlerinden korunmak (Kişisel temizlik ve çevre sağlığının uygun olması) gerekir.
3. Bağırsak paraziti görülürse erken tedavi edilmesi gerekir.

KANSIZLIK İÇİN ÖNERİLER
* Soluk görünen, çabuk yorulan çocuğun kansız olabileceği düşünülerek doktora götürülmeleri gerekir.
* Kansızlığı olan çocuğun ilaçlarını yeterli ve düzenli kullanması sağlanmalıdır.