23 Eylül 2010 Perşembe

Spinal Analjezi Nedir? Spinal Analjezinin Tedavisi Nedir?

Sponsorlu Bağlantılar:

Spinal Analjezi

Travayın erken dönemlerinde sürek­li bir epidural anal­jezi sağlanmamışsa operatif bir vajinal doğum ya da plasentanın elle ayrılması gerektiğinde spinal blok ge­rekli olabilir. Spinal blo­kun etkisi hızlı başlar, ağrı ke­sici özelliği güçlüdür ve belirgin bir mo­tor blok yapar. Bu durum özellikle rotasyonal forseps kullanımında ve sezaryende avan­taj oluşturur.

Çıkımda forseps uygulanacaksa sadece sakral kök­leri blo­ke eden analjezi tercih edilir. Burada analjezi perine de­risi ve vajinaya sınırlı olup mo­tor blok ve diğer komplikasyonlardan kaçınıl­mış olur. Bu amaçla 0,5 mi hipertonik lignocaine solüsyonu gebe oturur­ken uygulanır ve anne bu po­zisyonda 3 dk. tutulur.

Alt spinal blok rotasyonal forseps ve plasentanın elle çıkarıl­ması için yeterli analjezi sağlar. Bu teknikle oluş­turulan blok onuncu torasik dermatoma dek yük­selir (T 10).

Teknik

Diğer bölgesel bloklarda ol­duğu gibi steril şartlarda ça­lışmaya özen gösterilmelidir. Damar yolu açılarak kristalloid bir sı­vı ile yükleme yapılır. Hastaya oturur ya da lateral yatar şekilde pozisyon verdirilir. Hastanın pozis­yonu lokal anestezik maddenin yayılımını et­kilerse de, blokun sınırlarının önceden be­lirlenememesi spinal blokun dezavantajlarından bi­risidir.

İlk olarak üçüncü ya da dördüncü lumbal aralık hi­zasına cilt altı anestezik verilir. İnce spinal bir iğne (25 G ya da 26 G) kullanılarak postspinal baş ağrı­ları insidansı ve şiddeti azaltılmaya çalışılır. Bu iğnenin çok ince olması nedeniyle 19 G iğne için kullanılan bir mandren de kullanıl­malıdır. An­cak mandrenin 2 cm'den fazla sokulmaması gerekir. 19 G iğnenin içinden spinal bir iğne geçirilerek dikkatlice ilerletilir. Li-gamentum flavum geçildiğinde bir dirençle karşı­laşılır. Bu andan itibaren iğne yalnızca 1-2 mm daha iler­letilir. Daha sonra stile çekilerek iğnenin subaraknoid alanda olduğundan emin olmak için aspirasyon yapılır. Bu kadar ince bir iğneden beyin-omurilik sıvısı rahatça gelemez. İğneden beyin-omurilik sıvısının(bos) gelip gel­mediğine bakılmadan lokal anestezik verilmemelidir. Gelen sıvı kanlı ise iğne çıkarılmalı ve ponksiyon başka bir yerden tekrarlanmalıdır. Lokal anestezik en­jeksiyonu rahatsızlık verirse sinir kökü ya da omuriliğe zarar vermek­ten kaçınmak için enjeksiyon derhal dur­durulmalıdır.

Komplikasyonlar

Hipotansiyon: Preganglionik sempatik blok nedeniy­le oluşur. Preganglionik sempatik blok periferde va-zodilatasyona ve kalbe dönen kan miktarında azal­maya neden olur. Bu durum şiddeti spinal blokun ya­yıldığı alana bağlı olup beraberinde bradikardi gelişebilir. İstenme­den oluşturulan yük­sek bir spinal blok, solunum felcine ve apneye yol açabilir. Bu komplikasyonun tedavisi epidural anestezi konusun­da anlatılmıştır.

Postspinal baş ağrısı: Dural ponksiyon nedeniyle olu­şan BOS kaybına bağlı olarak BOS basıncında düş­me görülür. Bu da işlem sonra­sı başağrılarına neden ola­bilir. Parapleji ve geçici paraestezi gibi nörolojik komplikasyonlar bil­dirilmişse de bunların görül­me sık­lığı oldukça azdır. Bu tür komplikasyonlar sinir kök­leri ya da omuriliğe veri­len mekanik hasar veya kim­yasal ya da infeksiyöz araknoidite bağ­lı olarak gelişir.

Travayın İkinci Evresinde Takip ve Yardım

Travayın ikinci evresi ekspulsif dö­nem olup serviksin tam açılmasıy­la başlar ve çocuk doğuncaya kadar devam eder. Normal spontan bir travayda ikinci ev­renin süresi primigravidler i­çin 39 dk, multiparlar için 15 dk' dır (Stewart, 1984). Bu süreler içinde bebeğin doğmam­ası mutlaka operatif doğumu gerektirmez, ancak fetusun pozisyonu ve pelvise yerleşimi ile ilgili bir so­run olup olmadığının tekrar değer­lendirilmesi ge­rekir. Epidural blok uygulan­mış gebelerde baş çıkıma dek geldiği halde an­nenin ıkınma hissi kısıt­landığı için doğum gecikebilir.
Fetusun pozisyonu tam olarak değerlendiriliyor­sa ve baş oksipito-anterior pozisyonda ise ve belirgin bir bos oluşumu yoksa ikinci evre­nin bir süre daha devam et­mesine izin verilebilir. Fetal kalp atımların­da ciddi deselerasyon ya da hipoksi ve asidoz belirtileri yoksa an­nenin ıkınmaları gelene kadar bekle­menin bir sa­kıncası yoktur.

İkinci evrede bir saatten fazla beklen­mesi söz konusu ise mutlaka deneyimli bir doğumcu tarafından tekrar gözd­en geçirilmelidir. Bu du­rum özellikle travayın bi­rinci evresinin son ya­rısı, yani kollumun 7 cm' den tam açık olana dek geçen süre, üç saatten uzun ise ö­nem kazanmaktadır (Davidsen ve ark., 1976). Bu tür ol­guların dikkatli bir şekil­de yeniden muayene edil­mesi ve daha deneyimli bir doğumcuya danışılması gerekir. Bu olay gü­nümüz doğumcularına, kollumun tam a­çık oluşunun vajinal doğum için ge­ri dönüşü olmayan bir nokta olmadı­ğını gösterir.


Arama Anahtarları: Spinal analjezi tedavisi , spinal analjezi korunma yolları

--> GEBELİK - DOĞUM BİLGİLERİ ANA SAYFASINA DÖN <--