1 Eylül 2010 Çarşamba

Çocuklarda Obezite Nedir?, Nasıl Oluşur?, Nasıl Önlenir?, Nasıl Tedavi Edilir ?

Sponsorlu Bağlantılar:



Çocuklarda Obezite Nedir, Nasıl Oluşur, Nasıl Önlenir, Nasıl Tedavi Edilir?

Obez çocukların büyük bir kısmın­da altta yatan bir sorunu yoktur. Çocukluk çağı obezitesinde enerji alımı (besinlerden elde edilen kalori) ve enerji harcanması (fizik aktivite, bazalmetabolizma hızı) arasındaki deng­esizliğe yol açan bir çok neden vardır. Çocuklarda obezitenin önlenmesi ya da tedavisi dengeli beslenmeyi sağlayacak yemek alışkanlıkları kazandırmak ve aktiviteleri deste­klemek yoluyla olanaklı olur.

Obezite gelişmesinde önemli rol oynayan etmenle­rden birincisi hatalı beslenmedir. Yüksek kalorili gıdaların alınması, hazır yemek, hızlı yemek, çok sık ya da çok seyrek yemek, gece yatmadan önce yemek hatalı beslenm­eyi oluşturmaktadır.Obez çocukların beslenme öykülerinde çok miktarda şeker, şekerli gıda, yağlı gıda ve hazır gıda tükettikleri öğrenilir. Hatalı beslenmenin düzenlenmesi iç­in yemek içeriğinin ve yemek yeme biçiminin düzeltilmesi gerekmektedir.

Yemek içeriğinin düzenlenmesi

- Kolalı içecekler, gazozlar, hazır meyve suları, çikolata, gofret, dondurma, şeker, pasta, kek gibi şişmanlatıcı gıdaların kısıtla­nması,

- Reçel, bal, yağ, ekmek, makarna, pilav, börek, mantı, hamur ve sütlü tatlılar, yağ ve yağda kızarmış yiyecekler gibi karbohidrat ve yağdan zeng­in gıdaların kısıtlanması,

- Hamburger, döner ekmek, pizza, tost, sosisli sandviç gibi ha­zır yemeklerin yenmemesi,

- Yemek aralarında kalori bakımından zengin "abur cubur" yiyecek­lerin atıştırılmasının önlenmesi,
- Taze meyve, sebze ve kuru baklagiller gibi posalı yiyeceklerin alınmasının desteklenmesi gerekmektedir. Posalı yiyecekler diyetin kalorisini azal­tmanın yanı sıra yeme süresinin uzatılmasını, emilim ve sindirimi uzun olduğu için acıkma hissinin gecikmesini sağlar.

Yemek yeme biçiminin düzeltilmesi

- Hızlı yemek yemenin terk edilmesi:Yemeğe baş­ladıktan sonra doyma hissinin beyine ulaşması normalde ortalama 20 dakikada olmaktadır. Hızlı bir şekilde yemek yenirse doyma hissi beyine ulaşmadan önce gerek­enden fazla kalori alınmış olur.

- Sık ve seyrek yemenin terk edilmesi: İdeal beslenme planı üç ana, üç ara öğündür. Günde bir ya da iki kez bol miktarda yemek ye­mek de çok sık yemek yemek gibi obezite gelişmesi açısından risklidir.

- Gece yatmadan önce kalori bakımından yüksek yiyeceklerin alınmaması: Yatmadan önce alınan yiyeceklerin kalorisi harcanamayacağı i­çin kilo alımı kolaylaşır.

Çocuklar büyüme evresinde oldukları için çok kısıtlı bir diyet alırlarsa büyümeleri duraklar.Büyüme çağındaki çocuklar gün­lük alınan kalorinin ortalama %12'sini büyüme için kullanırlar. Kısıtlı diyet verildi­ğinde en önce büyüme için kullanılan kaloriden tasarruf ederler. Verilecek besinlerin nor­mal büyümeyi sağlayacak, yeterli kalori ve esansiyel besinleri içeren, protein, kalori ve yağ içeriği bakımından dengeli olmalıdır. Günde 300-600 ml süt, peynir, hafta­da üç yumurta, günde dört porsiyon taze sebze ve meyve, haftada üç gün yağsız kırmızı et, tavuk ya da balık eti tüketilmesi gerekmektedir.

Aktivitenin düzenlenmesi

- Günümüzde çocuklar boş zamanlarını daha çok hareketsiz olarak (televizyon, bilgisayar oyunları) geçirme eğilimindedirler. Televizyon ve bilgisayar karşısında geçirilen zamanı günde iki saat ile sınırlanması,

- Kısa mesafelerde araba ye­rine yürümenin, bir iki kat için asansörle çıkma yerine merdiven kullanmanın teşvik edilmesi,

- Giyinmek, çanta hazırlamak, od­anın düzenlenmesi gibi bireysel işlerin çocuk tarafından yapılmasının sağlanması,

- Basketbol, tenis gibi ileriki yaşa­mında onu daha aktif kılacak spor becerileri geliştiren planlı aktiviteler içinde yer alması Çocuğun yaptığı egzersiz süresi ve şiddetini kendisinin ayarlaması önerilmektedir.

Çocuklar merdiven çıkarak, bisiklete bin­erek, ev işlerine yardımcı olarak, yakın mesafelerde arabaya binmek yerine yürü­yerek hareketi hayatlarının bir parçası haline getirebilirler. Çocukluk döneminde haf­tada üç kez ya da daha fazla, 20 dakika ya da daha uzun süreli, orta ya da yüksek şid­dette egzersiz yapmalıdırlar. Egzersiz sıklığı zamanla artırılarak haftanın her günü yapı­labilir.

Egzersizin şekil ve miktarından daha öne­mli olan süreklilik kazanmasıdır. Çocukların hareket etmekten hoşlanmaları ve buna yaşam boyu sürecek bir alışkanlığa dönüştürmeleri gerekmektedir..

Aynı zamanda hiç hareket etmemektense herhangi bir hare­ket daha iyidir. Her çocuğun hoşlanacağı bir fiziksel aktivite bulunu­labilir. Egzersiz tipleri; hızlı yürüyüş, koşu, tırmanma, basketbol, futbol, dans, yüzme, kayak, bisiklete binmek, raket sporlarını içerebilir. Obezitede sağlıklı yaşam tar­zı desteklenerek başarıya ulaşılabilir. Diyet ve egzersiz kombinasyonu yalnızca diyet ile karşı­aştırıldığında daha fazla kilo kaybı sağladığı gözlenmiştir. Egzersiz kilo kaybının uzun süreli olmasına yardımcı olmaktadır.

Sonuç olarak;

- Yaşa uygun günlük diyetin uygulanması,

- Tüketilen yiyeceklerin düzenli bir biçi­mde kaydedilmesi,

- Haftalık kilo izlemi,

- Yemekleri evde yemek ve bu sırada televiz­yon ya da kitap okuma gibi dikkati başka yöne çeken uyaranların bulunmaması,

- Yemekler arası atıştırmanın kaldırılması, üç ana üç ara öğün alınması,

Günlük aktivitenin düzenlenmesi,
Kilo kaybettikçe ödül uygu­lanması,
Ailenin model teşkil etmesi,

Bu program uygulanarak kilo verilme­ktedir. Ancak asıl sorun kilonun korunmasıdır. Çünkü belli bir süre sonra yeni yeme tutumları terk edilir ve kısa sürede eski kilolara dönüş olur. Uzun dönem sonuçları­nın iyi olmaması nedeni ile obezitenin ortaya çıkmadan önce ya da başlangıç döneminde tanınması ve önlenmesi büyük önem taşır.

Bir çok kişi için yemek yemek yalnız­ca açlığın giderilmesi ve haz alma değildir. Gerginliği azaltan, öfkeyi yatıştıran ve uyum den­gesini sağlayan bir işlevdir. Tercih edilen yemek çeşitleri, tatlılara eğilim, aşırı yeme dönemlerinin ortaya çıktığı zaman, iştahın uyarıldığı çevresel koşullar, gece atıştırma, sosyal baskılar, stres etkenleri, eşlik eden depresyon ve diğer psikiyatrik bozuklukl­arın da obezite ile savaşta dikkate alınması gerekmektedir. Aşırı yeme davranış­ını özendiren çevresel etkenlerinde kontrol edebilmesi gerekmektedir.

Çocukların tedavisinde aile ile işbir­liği yapmak çok önemlidir. Anne ve babası obez olan çocukların obez olma olasılı­kları yüksektir.Ailenin de obeziteyi bir problem olarak algılayıp algılamadığı önem­lidir. Ailenin de sağlıklı yemek yeme ve aktif çevre ortamına uyması çocuğun obezite tedavisin­de başarı şansını artırır. Çocuğun yeme davranışlarını kontrol edebilecek bir or­tam hazırlanmalıdır.Okul, öğretmen, arkadaş gibi sosyal destek sistemlerinin de değerle­ndirilmesi önemlidir.

Çocukluk döneminde kilo kontrolü erişkin obezite ris­kini azaltacağı gibi kardiyovasküler risk etkenlerini de azaltacak­tır. Çocukluk çağında obezite psikososyal sorunlar, kan yağlarında yükselme (hiperlipidemi), kara­ciğerde yağlanma (hepatik steatoz), şeker dengesinde bozulma gibi sorun­lara yol açmaktadır. Çocukluk çağı obezitesi aynı zamanda erişkin dönemde de sürdür­meye eğilimlidir. Aşırı obez bireylerde diyabet, kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, artrit gibi kronik hastalıklara yatkınlık ve erken ölüm riskinde art­ma olmaktadır. Aynı zamanda yaşam kalitesini olumsuz olarak etkilemektedir.

Günlük yaşamda gürbüz bebek, kilolu çocuk, şişman erişkin di­ye kabul ettiğimiz obezite, yaşam kalitesini hem çocuklukta hem de gelecekte tehlikeye atmak­tadır.

Kaynak: STED